POLİTİKA - 22 Eylül 2015 Salı 12:26

Haluk Koç: “CHP'nin Artık Hiç Kimseye ‘Şu Olsun Bu Olsun' Diye Verecek Bir Tane Oyu Yoktur”

A
A
A
Haluk Koç: “CHP'nin Artık Hiç Kimseye ‘Şu Olsun Bu Olsun' Diye Verecek Bir Tane Oyu Yoktur”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, HDP’nin barajı geçtiğini belirterek, “CHP’nin artık hiç kimseye ‘şu olsun bu olsun’ diye verecek bir tane oyu yoktur” ifadelerini kullandı.
CHP Kalecik İlçe Kongresi’nde partililere hitap eden CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, HDP’nin “geniş kitlelere konuşuyorum” sözünün altında ırk temelli politikalar olduğunu belirterek, “1 Kasım’da oy kullanacak, şu geçecek barajı, bu geçecek, onlar zaten geçiyor. CHP’nin artık hiç kimseye ‘şu olsun bu olsun’ diye verecek bir tane oyu yoktur. Biz namusumuzla mücadele ediyoruz” dedi.
7 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan koalisyon sürecine değinen Koç, “Bu görüşmeler başladığında ben Türkiye’yi 7 Haziran’a getiren bu kadrolarla beraber aynı masada oturmaktan zül duyan bir arkadaşınızdım” diye konuştu.
Haluk Koç, PKK’nın eli kanlı bir terör örgütü olduğunu ifade ederek, “Ama yaşananlar ‘seçim sonrasında bir koalisyon olmasın, bir koalisyon olup da CHP’ye 9-10 bakanlık verilip benim önceden yaptıklarım kurcalanmasın, işin ucu bana, oğluma dokunmasın’ korkusuyla son dönemde artan olaylarda başka birilerinin de rolü var. Türkiye’de şuanda PKK-saray senaryosu işliyor” dedi.
“HİÇBİRİSİNİN ELİNE O TÜRK BAYRAĞI YAKIŞMIYOR”
İstanbul’da düzenlenen teröre tepki mitingine yönelik, “Hiçbirisinin eline Türk bayrağı yakışmıyor” açıklamasında bulunan Haluk Koç, bir pazarlık masası kurulduğunu savunarak, “Hukuk devleti kuralları dışında masanın bir ucuna bu hükümetin, devletin organlarını oturtmasıdır, karşı tarafta da terör örgütü. Adı üstünde pazarlık, o masada ne pazarlığı yaptınız siz, ne aldınız, ne verdiniz? O masa niye kuruldu, niye yıkıldı? Her gün karayollarının asfaltının altına 1-2 ton bomba döşenirken siz ne yapıyordunuz, 5422 sayılı yasa neydi, bu ülkenin askerine, emniyet görevlilerine ‘alnına silah dayansa bile karşılık vermeyeceksin’ talimatını vermeyenler kimdi? Adamlar yol keserken, kendi mahkemelerini kurarken, cephane yığarken siz ne yapıyordunuz? Bugün akan kanda, yaşadığımız acılarda ‘sizlerin sorumluluğu var’ derken neden kızıyorsunuz. Kaç tane operasyon yetkisi istemiş asker, ama yetki onda değil. Vali karar verecek, vali kimin inayeti ile atanmış. Oslo görüşmelerine bakın. ‘Sizin istediğiniz valileri, emniyet müdürlerini atayacağız’, bunu söyleyen devlet tarafından oraya gönderilen PKK’nın karşısına oturtulan görevliler. Şimdi akan kan için hayıflanıyorlar. Savunmaları ‘çok saftık, aldatıldık.’ Şimdi ‘istikrar lazım bize oy verin’. Ne istikrarı bu yahu, her şeker verenin peşinden giden çocuk gibi sen aldanırsan, bu ülkede istikrar adına oy istemek nasıl bir duygu. Bunların yüzü aynı kasap süngeri ile silinmiş gibi. İstikrarsızlığın baş sebebi bu kadrolardır. Ne yaptılarsa yine onu yapacaklardır. 1 Kasım’da akıllarına göre baskı, şiddet, terör ile korkutarak kendilerine yetecek sayıya ulaşırlarsa hiç şüpheniz olmasın şimdiye kadar ne yaptılarsa bundan sonra da onu yapacaklar. Aslında cin gibiler, şeytana pabucu ters giydirirler. Şeytan bunları iş üstünde görse emekliliğini ister, o hale geldi. Ama hiçbir şey yok gibi terörü lanetliyor, sizlerin ödediği vergilerle miting yapılıyor. Terörü telin mitingi, terörü bu güne getirenler, terörü besleyenler şimdi bu milleti kandırmak için terörü lanet mitingi yapıyorlar. Terörü lanetlemek mi istiyorsun, niye Meclis’te CHP’nin ‘gel şu terörü araştıralım’ önergesine destek vermediniz, niye kaçtınız? Bazen MHP’yi de anlamakta sıkıntı çekiyoruz. Siz niye ikide bir kuyruğa takılıyorsunuz, bunlar zor duruma düşünce simit atıyorsunuz?” diye konuştu.
“CHP’NİN ARTIK HİÇ KİMSEYE ‘ŞU OLSUN BU OLSUN’ DİYE VERECEK BİR TANE OYU YOKTUR”
HDP’ye ve Selahattin Demirtaş’a yönelik eleştirilerde de bulunan Haluk Koç, “6 milyon oy aldı HDP, gel temsil ettiğin kesimin meşru haklarını savun diye bu milletin 6 milyonu HDP’ye oy verdi. 80 tane milletvekiliniz var, Sayın Demirtaş şimdi konuşuyorsun, ben sana birkaç şey hatırlatacağım. Sen değil miydin bu Gezi olayları sırasında en demokratik, en barışçıl tepkilerini gösteren gençler sokağa çıktığı zaman ‘bu bir darbe girişimidir’ diyen sen değil miydin? Meclis’te eğitim sistemi iyice çağdaşlıktan uzaklaştırılırken, gece yarıları AKP’ye her aşamada destek veren sen değil miydin? Sen değil miydin Yolsuzlukları Soruşturma Komisyonu kurulduğunda HDP’li üyeyi oradan çeken? Uymayacağı bir yemin için mevcut Cumhurbaşkanı Meclis kürsüsünde yemin ederken ayağa kalkıp huşu içinde alkışlayan sen değil miydin? Sana ‘terörle aranı aç, meşru siyasi temsilci ol, gel Meclis’te meşru siyasi muhatap ol’ diye oy verildi. Birkaç defa üstü kapalı, açık, terörü lanetleme sözleri. Irk temelinde yapılan siyasetler bir toplumu ayrıştırır, yaralar. Bugün HDP’nin ‘geniş kitlelere konuşuyorum’ sözünün altında maalesef ırk temelli politikalar vardır. Onun için 1 Kasım’da oy kullanacak, şu geçecek barajı, bu geçecek, onlar zaten geçiyor. CHP’nin artık hiç kimseye ‘şu olsun bu olsun’ diye verecek bir tane oyu yoktur. Biz namusumuzla mücadele ediyoruz” şeklinde konuştu.
“BUNU BİR CENTİLMENLİK ANLAŞMASIYLA HALLEDELİM”
Başbakan Davutoğlu’nun yaptığı çağrıya da cevap veren Haluk Koç, “Çağrısının bir tanesi hariç üç tanesine katılıyoruz. Önce katıldıklarımızı söyleyeyim, görüntü kirliliği ve ses kirliliği. Evet burada anlaşalım, hem milli ekonomiyi koruyalım, bir tek seçim bürolarının ve ilçe merkezlerinin önünde bayraklar asılsın. Mezarlığa bile bayrak asılıyordu, Karşıyaka Mezarlığı’nda bile bayrak vardı, işi azıtmıştık. Biz azıtmadık ta azıtanlar belliydi. Bunu bir centilmenlik anlaşmasıyla halledelim. Siyasetin bazen sert, hakarete varmayacak eleştirilerle yapılabilmesinin zeminini sağlayalım. Kimseye hakaret etmeyelim, kimsenin ailesini, özelini bu işe karıştırmayalım. Eyvallah bu bizim düsturumuz zaten. Ama bunları söyleyen Başbakan’ın Sayın Kılıçdaroğlu’nun ailesi ile ilgili havuz medyasında saçma sapan iftiralar, tezgahlar sergilendiğinde de sesini çıkartması lazım. Katılmadığımız bir yer var, ‘Sayın Cumhurbaşkanının bu işlerin dışında tutalım’ eyvallah. Sayın Cumhurbaşkanı anayasal sınırları içinde kaldığı sürece eyvallah. Ama sen yetkini aşıp bir gün Başbakan, bir AKP Genel Başkanı gibi meydanlara çıkar, önüne geleni yıkıp devirirsen o zaman seni biz muhatap almasak ta hak ettiğin cevabı alnının ortasına yapıştırırız. Dünyanın bütün dinlerinde ve dillerin hırsız hırsızdır. Kim bu zanlarla karşı karşıyaysa. O zaman yargıyı kilitlemeyin, mahkemeleri kendinize bağlamayın, gidin aklanın bu kelimeleri kullandırtmayın” ifadelerini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Kelime-i Tevhid yazılı bayrakla yürüyen şahsa müdahale eden şüphelinin ifadesi ortaya çıktı Eskişehir’de yapılan Gazze’ye destek yürüyüşünün ardından elindeki ‘Kelime-i Tevhid’ yazılı bayrakla yürüyen kişiye müdahale ettiği gerekçesiyle tutuklanan şahsın ifadesinde “Sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var” dediği öğrenildi. 23 Nisan Cumartesi günü Eskişehir Gazze Platformu tarafından İsrail’in saldırısı altındaki Filistin’e destek amacıyla yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşün ardından ‘Kelime-i Tevhid’ bayrağıyla yürüyen Y.U. isimli şahsa çevredeki vatandaşlar tarafından tepki gösterildi. Oluşan kargaşa esnasında Y.U.’ya yönelik tehdit ve küfür içerikli saldırı gerçekleştirdiği belirlenen H.K.T. adlı kişi, olaya ait görüntülerin sosyal medyada yer almasının ardından Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma ile gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan H.K.T., ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama’ ve ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçları çerçevesinde adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesinin ardından Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edilen H.K.T., ‘Nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. “Bayrağın ne olduğunu bilmiyordum” Sulh Ceza Hakimliği’nde verdiği ifadede müdahale ettiği olaydaki bayrağın üzerinde Kelime-i Tevhid yazdığını bilmediğini belirten H.K.T., suçlamaları kabul etmedi. Sosyal medyada kendisi üzerinden bir linç kampanyası yürütüldüğünü de belirten H.K.T., ifadesinde şunları söyledi: “Kamera görüntülerindeki kişi benim, ben olayın sonunda oradaydım. Olay yeri çok kalabalıktı, bende buradan git burası karışacak şeklinde uyarmak için gittim. Ona, ‘Burada problem çıkar linç ederler’ dedim. Görüntülerde bu kısım kesilmiş ne bayrağı olduğu konusunda bir fikrim yoktu. Benim olayından haberim yoktu. Ben dükkanda müşterimle ilgileniyordum. Kalabalığı gördüm, arkadaşım da kalabalığın içerisindeydi, ben de arkadaşımı kalabalığın arasından çıkarmak için gittim. Şu an sosyal medyada benim üzerinde bir linç kampanyası var. Olay saptırılıyor. O gün Filistin yürüyüşü olduğunu dün akşam öğrendim. Arkadaşın elinde tuttuğu bayrak Tevhid bayrağıymış, bayrağın ne olduğunu bilmiyordum. Tehditvari hiçbir eylemde bulunmadım, orada ortalığı karıştıran başkasıdır. Ben oradaki kimseyi tanımıyorum, 14 yıldır o sokaktayım, şu ana kadar hiçbir problem olmamıştır. Suçlamaları kabul etmiyorum”
Bursa Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı 8 Mayıs’ta yapılacak Ertelenen Bursaspor Divan Kurulu Toplantısı, 8 Mayıs Çarşamba günü gerçekleşecek. Bursaspor Divan Başkanı Galip Sakder, birçok önemli ismin toplantıya katılması için de çağrıda bulundu. Bursaspor Divan Başkanı Galip Sakder, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "Her seçimli genel kurul öncesi alışıla geldiği üzere gerçekleştirdiğimiz divan kurulu toplantımız, 8 Mayıs 2024 Çarşamba saat 18.00’de, Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılacaktır. ’Şehrin Takımı için Kent Birlikteliği’ çağrısı ile ziyaret ederek davette bulunduğumuz başta Büyükşehir Belediye Başkanımız ve İlçe Belediye Başkanlarımız olmak üzere; Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Ticaret Borsası, Organize Sanayi Bölgesi Başkanlarımızın da bu bütünleşme toplantısına katılımını bekliyoruz. 20 yılın üzerinde kıdemi bulunan üyelerimizin oluşturduğu Bursaspor’un istişare organı olan Divan Kurulumuz, kulübün kurumsal hafızasını teşkil ederken; bağımsız Denetim Kurulumuzun, mevcut durum analizini paylaşacağı istişare toplantımıza; geçmiş dönemlerde sorumluluk üstlenen Başkanlarımız, eski yöneticilerimiz ve Bursaspor için mücadele veren dernek başkanlarımızın katılımını önemsiyoruz. Divan Kurulumuz seçim sonrası da görevin gerekliliği olarak seçilecek yönetimle sürekli diyalog halinde olacak doğru bildiği yolda desteklerini sürdürecektir.”
Adıyaman Yeni Kale’deki restorasyon çalışmalarında sona gelindi Restorasyon çalışmalarında sona gelinen Adıyaman’ın Kahta ilçesindeki 2 bin yıllık Yeni Kale’nin (Eski Kahta Kalesi) 2 ay içerisinde yeniden turizme açılması bekleniyor. Kocahisar köyü sınırları içerisinde yer alan Yeni Kale, 2005 yılında turistlerin güvenliği nedeniyle turizme kapatılarak, restorasyon çalışmasına başlanıldı. 3 etap halinde yürütülen restorasyon çalışmalarının tamamlanmasıyla 2022 yılının Ağustos ayında Yeni Kale turizme açıldı. Ancak 6 Şubat depremlerinde, kalenin savunma, çarşı ve saray bölümü depremde hasar gördü. Hitit Dönemi’nden günümüze kadar 5 medeniyete ev sahipliği yapan 2 bin yıllık kalede depremden hemen sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 4. etap restorasyon çalışmaları başlatıldı. 2023 yılı Temmuz ayında başlayan restorasyonda sona gelindi. Kalenin çarşı kısmında yıkılan duvarların tekrar yapılması ve bazı alanda yapılacak derz çalışmasının ardından 2 ay içerisinde kalenin yeniden turistlerin ziyaretine açılması bekleniyor. Turistlerin Nemrut Dağı, destinasyonunda yer alan Yeni Kale’nin turizme yeniden açılmasıyla turistlerin önemli ziyaret noktalarından birisi olacak. Adıyaman Müze Müdür Yardımcısı Mustafa Çelik, 6 Şubat Depremleri sonrasında Kültür ve Turizm Bakanlığının çok hızlı bir şekilde refleks göstererek, restorasyona başladığına dikkat çekerek, “Yeni Kale, farklı dönemlerde farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış, Osmanlı Dönemine kadar önemini korumuş kaledir. Kommagene Döneminde temelleri atılmış ancak günümüze ulaşan haliyle Memlüklülere ait bir çok yapı var. Yeni Kale, 2005 yılında güvenlik sebebiyle turizme kapatılmış ancak daha sonra üç farklı restorasyon çalışmasıyla 2022 yılında tekrar turizme açıldı. 6 Şubat depremleri kalede ciddi hasara sebep oldu. Bakanlığımızın çok hızlı aksiyon göstererek restorasyon çalışmalarını hemen başlattı. Yakın zamanda turizm sezonuna yetiştirip, tekrar açılması planlanmaktadır” dedi.