POLİTİKA - 07 Mayıs 2012 Pazartesi 14:50

BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI

A
A
A
BAŞKANLIK SİSTEMİ TARTIŞMALARI

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, bugünkü parlamenter sistemin eksikliğinin, cumhurbaşkanının olmaması gereken yetkilere sahip olması gerektiğini belirterek, ancak bunun çözümünün başkanlık sistemi değil, tam tersine parlamenter sisteme sahip çıkmak olduğunu söyledi.
Hamzaçebi, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ`ın `yeni Anayasa sürecinde başkanlık sisteminin tartışılması gerektiğine` yönelik açıklaması ile ilgili Meclis`te değerlendirmelerde bulundu. Bozdağ`ın bugünkü açıklamasıyla 2007 yılındaki `cumhurbaşkanı seçimi ve görevleri`ne ilişkin yapılan değişikliğin yanlış olduğunu itiraf ettiğini belirten Hamzaçebi, Bunun anlamı budur. Türkiye`nin Kanuni Esasi`den bu yana parlamenter sistemi benimsediğini söyledi. Kurtuluş Savaşı özel koşullarında uygulanan 1921 Anayasası
dışında 1924, 1961 ve 1982 anayasalarının parlamenter sistemi esas aldığını söyledi.
Hamzaçebi, 1924 anayasasının TBMM`nin üstünlüğünü esas almış olsa da uygulamada parlamenter sistem gibi işlediğini belirterek, 1961 anayasasında da özellikle yürütmenin yasama ve yargı karşısındaki olağanüstü gücünü dikkate alarak onu daha dengeleyen bir yaklaşımla yine parlamenter sistemin benimsendiğini anlattı. Bu çerçevede Cumhuriyet Senatosu`nun ve Anayasa Mahkemesi`nin kurulduğunu ifade eden Hamzaçebi, amacın yürütmenin gücünü dengelemek olduğunu söyledi.
1982 Anayasası`nın ise 1961 anayasasının eksikliklerini dikkate alarak parlamenter sisteme bir başka bakış açısı getirdiğini belirten Hamzaçebi, "Bu anayasanın parlamenter sistem açısından eksik ve yanlış bir model olduğunu konuşuyoruz. CHP olarak görüşümüz de budur. Buradaki cumhurbaşkanı tarifi de doğru değildir. Parlamenter sistemde cumhurbaşkanı değil, başbakan daha güçlüdür. Cumhurbaşkanının sorumsuzluğu vardır, cumhurbaşkanı bir denge makamıdır, dengeyi sağlayan bir kurumdur. Cumhurbaşkanlığının bu
çerçevede yapılandırılması gerekir" diye konuştu.
"PARLMAMENTER SİSTEMDEN VAZGEÇİLMEMELİ"
"Türkiye`nin tartışmazsı gereken başkanlık sistemi değildir; Türkiye parlamenter sistemden vazgeçmemelidir" diyen Hamzaçebi, eğer parlamenter sistemde bir yanlışlık, bir tıkanma varsa, hükümet sistemi işlemiyorsa ve bir şekilde yasa değişikliğiyle bunlar aşılamıyor ise, Başkanlık sisteminin Türkiye Türkiye gündemine alınabileceğini söyledi. Namzaçebi, "Ama böyle bir tablo yok. Bugüne kadarki bütün tecrübelerde, sistemin eksiklikleri giderilmeye çalışılmıştır. Sistemde yine eksikler olabilir, ki vardır.
Cumhurbaşkanının bir parlamenter sistemde olmaması gereken yetkilere sahip olması bugünkü sistemin eksikliğidir. Bunun çözümü başkanlık sistemine adım atmak değil, tam tersine buradan geriye gidip parlamenter sisteme sahip çıkmak, sarılmaktır. Cumhurbaşkanını daha sembolik yetkilere sahip bir denge kurumu olarak tanımlamaktır" dedi.
Bir gazetecinin, "Başbakanın Köşk formülü ile bu öneri paralellik arz ediyor mu sizce?` sorusu üzerine Hamzaçebi, kimsenin Çankaya Köşkü`ne, kimin çıkacağını şimdiden tahmin edemeyeceğini söyledi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri iki turlu yapılacak olursa bu makama oturacak kişinin toplumun tamamını kucaklayacak bir kişi olacağını belirten Hamzaçebi, "AK Parti`nin bugünkü açıklamaları, açılımları, onların toplumun tamamını kucaklayacak bir profili Cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarmaya yetmeyecektir,
yetmemektedir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Sürücü 9 kişinin öldüğü kazayı hastalığına bağladı Gaziantep’in İslahiye ilçesinde beton tankerinin yolcu minibüsüne çarptığı ve 9 kişinin öldüğü, 11 kişinin yaralandığı kazanın ardından tanker sürücüsü Mehmet Göğüş’ün ifadesi ortaya çıktı. Göğüş, hızının 70-80 kilometre arasında olduğunu ve tansiyon hastası olduğunu ifade ederek gözlerinin karardığını söyledi. Gaziantep’in İslahiye ilçesinde beton tankerinin yolcu minibüsüne çarptığı ve 9 kişinin öldüğü, 11 kişinin yaralandığı kazanın ardından her iki sürücünün ifadeleri ortaya çıktı. Tanker sürücüsü Mehmet Göğüş, hızının 70-80 kilometre arasında olduğunu belirtirken minibüs sürücüsü Latif Örs, “Kamyon o kadar hızlıydı ki lastikleri yerden kesilerek adeta uçarak bize doğru geliyordu” dedi. “Tansiyon hastasıyım gözlerim karardı” Tanker sürücüsü Mehmet Göğüş, "Narlı ilçesinden Kalesan firmasına ait araçla firmaya ait beton maddesini yükleyerek İslahiye’de bulunan Güçlü beton firmasına saat 11.00 civarında boşalttıktan sonra Pazarcık ilçesine doğru giderken ne alkol kullandım ne de uykusuzdum. Yola çıktıktan 5 dakika sonra gözlerimin karardığını hatırlıyorum. Ben tansiyon hastasıyım düzenli olarak ilaç kullanırım. Kalp, şeker, tansiyon hastalıkları mevcuttur. Araçtaki hızım 70-80 kilometre arasındaydı. Rahatsızlandığımı düşünüyorum hiçbir şey hatırlamıyorum” ifadelerini kullandı. “Kamyon adeta uçarak bize doğru geliyordu” Minibüs sürücüsü Latif Örs, “27 K 5127 Plakalı yolcu minibüsünde Hatay yolu istikametinde ilerlerken ağabey mevkiinde karşı şeritten hızla beton mikser aracının bize doğru yaklaşmakta olduğunu gördüm. Kamyonun hızı o kadar yüksekti ki lastiklerin yerden kesildiğini gördüm. Araç uçar vaziyette bize doğru geliyordu. Durumu fark eder etmez aracı sağa doğru kırdım. Kaçmaya çalıştım ancak kaçamadık. Trafik kurallarına uygun şekilde hareket ettim” ifadelerine yer verdi.
Trabzon Şoförler hariç herkesi suçladı, hainlikle itham etti Trabzon’un Sürmene ilçesinde 2 Mayıs günü yaşanan dolmuşçu-öğrenci servisi kavgası ile ilgili konuşan Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, olaya karışan şoförlerin dışındaki herkesi hainlikle suçlayarak ülkedeki 1,5 milyon şoför esnafının Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ başta olmak üzere Trabzon Büyükşehir ve Sürmene Belediye Başkanları hakkında tazminat davası açmalarını istedi.Sürmene Şoförler Odası Başkanı Ekrem Yılmaz, Trabzon’un Sürmene ilçesinde Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği öğrencileri ile dolmuş şoförleri arasındaki 2 Mayıs günü yaşanan darp olayı ile ilgili Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nde bugün bir basın toplantısı düzenledi.Toplantıda hayli öfkeli ve gergin olduğu gözlenen Yılmaz, “Sürmene’de öğrenciler ve minibüs şoförleri arasında bir olay yaşandı. Savcılığa intikal etti. Savcı karakolda ifadeleri aldı. Öğrenciler ve şoförler gözaltına gerek olmadığı kanaatiyle serbest bırakıldı. Daha sonra bir durak görevlisi ile vatandaşlar gözaltına alınıyor. Nezarette sabaha kadar bekletiliyorlar. Gece 3’te karakol, şoförleri adliyeye gönderiyor. Sürmene Belediye Başkanı yanında bürokratla beraber geliyor, hakimlerle görüşüyor. Olayla ilgili Sürmene belediye başkanı sosyal medyada algı yapıyor. Diyor ki, biz Trabzon Valiliği, Sürmene Kaymakamlığı koordinasyonunda rektörlükle beraber belediye otobüslerini Sürmene’ye göndereceğiz, kampüse kadar çıkacaklar. Yani şoförler suçlu görülüyor” dedi.Konuşmasında Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’i de suçlayan Yılmaz, “ ’Öğrencilerin yanındayım. Öğrencileri taşıma işini üstleneceğim, belediye arabaları ile öğrencileri bedava taşıyacağım’ diyor. O da şoförlerin suçlu olduğuna dair algı yapıyor. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı şoföre karşı hainlik yapıyor. Kumpas kuruyor. Bunları açıkça söylüyorum. Söylemeye de devam edeceğim. Trabzon Belediye Başkanını tüm Sürmeneli bütün bürokratlara şikayet ediyorum. Şoförün üzerinde algı yaptığı için haindir. Benim şoförümü terörist diyerek hain ilan ettiği için kesinlikle haindir” diye konuştu.Ekrem Yılmaz konuşmasında sosyal medyada kendilerine yönelik bir linç kampanyası yürütüldüğünü de ifade ederek “Çocuklardan biri tweet atıyor. Diyor ki, ‘Sürmene’de durdurulup gasp edildik. Arabadan aşağı alındık ve şoförler tarafından gasp edilip dövüldük.’ Kesinlikle böyle bir şey yok. Öğrenciler şoförleri dövdü. Bu da tespitlidir. Ümit Özdağ, Trabzon Belediye Başkanı ve Sürmene Belediye Başkanı hakkında 1,5 milyon şoförün tazminat davası açmasını rica ediyorum” çağrıda bulundu.
Aydın Yükselen altın fiyatları işportacılara yaradı Altın fiyatlarındaki yükselişin ardından Aydın’da işportacılar düğün, bayram ve Gencerlerde sahte altın satmaya başladı. Oldukça ilgi gören altın görünümlü metal bileziklerin adedi 50 TL’den satılırken altın düşkünü pek çok kadının özel günlerde gerçek altın yerine sahte altınla süslendiği belirtildi. Son günlerde hızlı bir yükseliş ile gram fiyatı 2500 TL’ye yaklaşan 22 ayar bilezikler adeta servet değerine ulaşınca Aydın’daki altın geleneği de değişmeye başladı. Eskiden en az 5 beşibirlik ve nerdeyse dirseğe kadar dolu bilezikle gelin giden Aydın’ın kızları damatları fazla yormamak için düğünlerde istenilen altın miktarını düşürdü. Pek çok gelin adayı sadece bir setle evliliğe razı olurken, kadınların bir kısmı altın hevesini altın görünümlü sahte bileziklerle gidermeye başladı. Altın bilezik almanın artık ekonomik durumu iyi olmayanlar için hayal, durumu iyi olanlar için de hırsızlık tehlikesinden dolayı tehlikeli hale geldiğini belirten Aydın’da işportacılardan Zeki Lehtemur, işporta tezgahında son günlerde en çok satılan ürünün altın bilezik görünümlü sahte bilezikler olduğunu söyledi. Gerçeğini alamayanların sahte altınlara rağbet gösterdiğini kaydeden Lehtemur, sahte altınların bulaşık yıkarken ve temizlik işleri yaparken kullanılmamak kaydı ile aylarca kararmadan altın görünümünü koruduğunu söyledi. İşlemesine göre 50 TL ile 100 TL arasında değişen fiyatlarla satılan sahte altınları hırsızlık korkusu yaşadığı için gerçek altın kullanamayan kadınların da tercih ettiği belirtildi.