POLİTİKA - 06 Aralık 2016 Salı 00:06

Bakan Bozdağ’dan işkence iddialarına cevap

A
A
A
Bakan Bozdağ’dan işkence iddialarına cevap

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, FETÖ’cülerin PKK yandaşlarının cezaevlerindeki işkence iddialarını dile getirdiğini belirterek, “Elbette darbe teşebbüsü yapanlara karşı bir müdahale yapıldı, halk, kolluk kuvvetlerince müdahale yapıldı. Biz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15. maddesine göre işkence ve kötü muamele yapılmasını askıya almadık. Biz Birleşmiş Milletler ile ilgili sözleşmesinin işkence ve kötü muamele kısmını da kaldırmadık” dedi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,TBMM Genel Kurulunda devam eden bütçe görüşmelerinde hükümet adına konuştu. CHP sıralarına dönerek “Fettullahçı Terör Örgütü ile bugüne kadar AK Parti dışında etkin, açık ve net mücadele eden ikinci Cumhuriyet hükümeti var mıdır? Yoktur. Gösterin bana. Hiçbir hükümetin mücadelesi yok” diyen Bakan Bozdağ, “İlk defa bu terör örgütüyle mücadeleyi biz yapıyoruz. Mücadele eden insanları terör örgütüne yardım etmekle suçlama garabetini de siz yapıyorsunuz. Bu örgütün gerçek kimliği ortaya çıktıktan sonra örgüte tavır alan biziz, örgütle mücadele eden biziz. 17 Aralık’tan sonra bütün milletimizin örgütün çirkin yüzünü öğrenmesinden sonra bu örgütün kumpas kasetlerini millete kim seyrettirdi. Seçimlerde bu örgütle kim ittifak yaptı? Terör örgütünün kimliği, vasfı ortaya çıktıktan sonra bu örgütün söylemlerinin takipçisi kim? Bakın Adil Öksüz ile ilgili Genel Başkan konuştu. Adil Öksüz’le ilgili elinizde belge var mı?” ifadelerini kullandı.
Bakan Bozdağ, Adil Öksüz üzerinden yapılmak istenenin görüldüğünü söyleyerek, “Öte yandan bunu başka bir yere çekmek için gayret etmek fevkalade yanlıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki yapılanmadan AK Parti hükümetlerini sorumlu tutmak büyük bir insafsızlıktır. Bakın kim karar veriyor terfilere? YAŞ’ın 15 üyesi var, 13’ü asker, 2’si sivil. Başbakan ve Milli Savunma Bakanı. Parmakla karar veriyorlar. Hükümetin dediğini yaparak değil. Bazı emekli generaller konuşuyor şimdi. FETÖ’cüleri atıyorduk, bunlar koymuyordu. Siz namaz kılanları FETÖ’cü diye atıyordun, oruç tutanı atıyordun, eşinin başı kapalı diye atıyordun. FETÖ’cüler size kendilerini yutturmak için namaz da kılmıyor, oruç da tutmuyor, eşinin başını da açıyor. FETÖ’cüleri atıyorum diye onlara alan açtın. YAŞ’ın yapısını biz değiştirdik. Sivillerin ağırlıkta olduğu bir YAŞ yapısı oluşturduk ki orada milli iradenin tevcihi olsun” diye konuştu.
FETÖ’cülerin PKK yandaşlarının cezaevlerindeki işkence iddialarını dile getirdiğini belirten Bozdağ, isim vermelerini, nerede, ne zaman yapıldığını söylemelerini istedi. Bakan Bozdağ, “İsim verin. Bazı örnekler gösteriliyor. Darbe teşebbüsü gülle mi bastırıldı? Elbette bir darbe teşebbüsü yapanlara karşı bir müdahale yapıldı, halkın, kolluk kuvvetlerinin müdahale yapıldı. Biz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 15. maddesine göre işkence ve kötü muamele yapılmasını askıya almadık. Biz Birleşmiş Milletler ile ilgili sözleşmesinin işkence ve kötü muamele kısmını da kaldırmadık” şeklinde konuştu.

“Türkiye’nin Ege’deki kaybettiği yerlerin sorumlusu biz değiliz”
Ege adalarının hukuki statüsünde değişiklik olmadığını belirten Bozdağ, adaların hukukunun korunduğunu ifade etti. Bakan Bozdağ, “Türkiye’nin Ege’deki kaybettiği yerlerin sorumlusu biz değiliz. 10 Şubat 1947 Paris Anlaşması ile 12 ada Yunanlılara bırakıldı. Başbakan kimdi? Paris Anlaşması’na Türkiye delegasyon göndermedi, katılmadı. Şimdi oradaki Türkiye’nin burnunun dibindeki bu yapılar bizim eserimiz değil” şeklinde konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun "Bu ülkenin Cumhurbaşkanı birikimini dolar olarak tutuyor” sözlerine de cevap veren Bozdağ, “Cumhurbaşkanı’na vurmak size kazandırmaz. Vuran kaybediyor. Bak Avrupa’da da vuran kaybediyor. Buradan size ekmek çıkmaz” ifadelerini kullandı.
Hukuku tanımaları gerektiğini kaydeden Bozdağ, “Nasıl vatandaş zorla götürülüyorsa, milletvekili de zorla götürülecek. Terörle araya mesafe koymak siyaset yapan herkesin birinci vazifesidir. Mesafe koyacaksınız. Hendek kazanları kutsamak, hendek kazanlara destek vermek, onların aleyhinde konuşmayı men etmek ne demek? Bunu kim söyledi” dedi.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Bakan Bozdağ’ın Ege’deki adalarla ilgili sözlerine İsmet İnönü’nün 1947’deki “Çocuklarınızı şekersiz bıraktım ama babasız bırakmadım” sözleriyle cevap verdi.
CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise, Birleşmiş Milletlerin sözleşmesine ilişkin Türkiye’nin bazı maddelerde kısıtlamaya gideceğinin bildirildiğini ifade ederek, belgeleri gösterdi. Konuşması sonrasında Gök, salondaki çiçeklerin üzerine düştü. Yaşanan gülüşmeler üzerine TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Hastayla eğlenilmez, düşene gülünmez” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale SOLOTÜRK pilotlarından Alan Başkanı Kaşdemir’e, Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş imzalı fotoğraf Çanakkale’de 3 gün boyunca gösteri uçuşu gerçekleştirerek, vatandaşlara unutulmaz anlar yaşatan SOLOTÜRK ekibi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’i ziyaret etti. SOLOTÜRK Pilotları Binbaşı Murat Bakıcı ve Binbaşı Yasin Dikkule, Alan Başkanı Kaşdemir’e, imzaladıkları Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı takdim etti. Çanakkale’de 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 24-25 Nisan Kara Savaşları’nın 109’uncu yıl dönümü anma törenleri programları kapsamında, Çanakkale ve Çanakkale Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Şehitler Abidesi’nde gösteri uçuşu gerçekleştirerek, Çanakkale halkına ve Türkiye’nin dört bir noktasından kente ve Tarihi Yarımadaya gelen ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatan SOLOTÜRK ekibi, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir’i ziyaret etti. SOLOTÜRK Pilotları Binbaşı Murat Bakıcı ve Binbaşı Yasin Dikkule, Alan Başkanı Kaşdemir’e, imzaladıkları Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı takdim etti. Başkan Kaşdemir, SOLOTÜRK ekibine teşekkür etti. Ziyarete ait fotoğrafları sosyal medya hesabından paylaşan Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Gökyüzünün Kartalları SOLOTÜRK ekibi ziyaretimize geldiler. 3 gün boyunca Çanakkale olarak bizlere gurur ve heyecan dolu zamanlar yaşattılar. Şehitler Abidesi yakınında havada çekilmiş olan fotoğrafı imzalayıp bize takdim etmelerine çok sevindim ve hemen başucuma koydum. Yine görüşeceğiz ve onları Çanakkale’de misafir edeceğiz. Onlar da Çanakkale’de uçmaktan çok keyif almışlar. İyi ki varlar” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sevil Becan: "Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez" Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Sevil Becan, "Bugün burada kim seçilirse seçilsin, hep birlikte sizlerin karşısına çıkıp birlikte seçilen adayı kutlayalım. Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez. Biz umutluyuz ve diyoruz ki; geleceğin Fenerbahçe’si, geleceğin Yüksek Divan Kurulu için, barış ve beraberlik için desteklerinizi ve oylarınızı bekliyoruz" dedi. Fenerbahçe Seçimli Yüksek Divan Kurulu Toplantısı, Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri’nde yapılıyor. Toplantıda konuşma yapan Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkan Adayı Sevil Becan, "Bugün Fenerbahçe’mize 3 yıl boyunca hizmet edecek olan Yüksek Divan Kurulu başkanlığı heyetini seçmek üzere toplandık. Sizlerle burada tekrar buluşmak, görüşmek çok güzel. Kulübümüz tüzüğünde Yüksek Divan Kurulu’nun temel görevi danışma kurulu olarak tanımlanmıştır. 25 yıllık, çeyrek asırlık spor kulübü kongre üyeliğinin sonrasında oluşan bu kurul aslında bir akil insanlar kuruludur. İletişimin ne kadar önemli olduğunu çok iyi bilen bir kişi olarak, yüksek divan kurulunun da üye ilişkilerinin de ekibinin olması gerektiğini düşünüyorum. Her üyenin fikrine saygı gösteren, dayanışma içerisinde çalışan ekip olacağız. Bu kapsamda üyeleri dinleyecek, talep ve üyeleri toplayacağız. Yüksek Divan Kurulu’nun stratejik planını uygulayacağız ve kademelerle hayata geçireceğiz. Bugün burada kim seçilirse seçilsin, sizlerin karşısına çıkıp hep birlikte seçilen adayı kutlayalım. Bizler bir oldukça Fenerbahçe’mizi kimse yenemez. Biz umutluyuz ve diyoruz ki; geleceğin Fenerbahçe’si, geleceğin Yüksek Divan Kurulu için, barış ve beraberlik için desteklerinizi ve oylarınızı bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Muğla Başkan Aras Muhtarları tek çatı altında buluşturdu Muğla’da iki ayrı çatı altında faaliyet gösteren Muhtarlar Federasyonu Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen toplantıda Başkan Aras’ın girişimleri ile tek çatı altında toplanma kararı aldı. Muğla İli Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hayretten Akay ve Muğla Muhtarlar Federasyonu Başkanı Kadir Gümüş’ün başkanlığını yürüttüğü iki federasyon gerçekleştirilen toplantıda Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın girişimi ile tek çatı altında toplanma kararı verdi. Muhtarların yerel yönetimler ile vatandaş arasında en önemli köprü olduğunu belirten Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, vatandaşa verilecek hizmetlerin tek elden yürütülmesinin Muhtarların tek çatı altında hizmet vermesi ile daha da artacağını belirtti. Yapılan görüşmeler sonunda Muhtarların Muğla Muhtarlar Federasyonu çatısı altında birleşilmesine karar verilirken, Muğla Muhtarlar Federasyonu Başkanı Kadir Gümüş’ün 31 Mart seçimlerinde Kozağaç Mahallesinde tekrar Muhtar seçilmemesi nedeniyle önümüzdeki süreçte yapılacak seçimli olağanüstü genel kurulda yeni başkanın seçilecek. Muğla İl Muhtarlar Federasyonu Başkanı Hayretten Akay, “Muğla Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras ev sahipliğinde 13 ilçemizin Muhtarlar Derneği Başkanı ve iki Federasyon Başkanının katıldığı toplantıda Muhtarların sorunları konuşulurken, iki ayrı federasyonunun tek çatı altında birleşmesi gündeme geldi. Sayın Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Aras’ın bu önerisi yapılan oylamada birleşme kararı çıktı. Önümüzdeki üç ay içinde olağanüstü seçimli genel kurulda yeni başkan seçilecek. Tek çatı altında toplanmamız biz muhtarların sorunlarının hem yerelde hem genel genelde elimizi daha da güçlendireceğine inanıyorum. Hayırlı olsun” dedi.
Samsun Bu proje üzüm çeşitlerini eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirecek SAMSUN (İHA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse tarafından yürütülen proje ile üzüm çeşitleri eksi 35 dereceye kadar dayanıklı hale getirilecek. Köse, “Üzümlerin ülkemizde Erzurum, Kars, Ardahan gibi sert kış soğuklarının olduğu iklimlerde dahi yetişebilmesini hedefliyoruz” dedi. OMÜ Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Bağ Yetiştiriciliği ve Islahı Anabilim Dalı Öğr. Üyesi Doç. Dr. Bülent Köse’den alınan bilgilere göre, "vitis vinifera L." türüne giren kültür asması çeşitlerinin büyük çoğunluğu kış soğuklarına karşı hassas olması ve bunların soğuk-karasal iklimlerde yetiştiriciliği önemli bir sorun olarak görülüyor. Avrupa asmaları olarak bilinen vitis vinifera çeşitlerinde asma gözleri dönem ve çeşitlere bağlı olarak eksi 15 derece ile eksi 25 derecenin derecenin altındaki düşük sıcaklarda don zararına uğrayabiliyor. Aşırı kış soğuklarının hakim olduğu iç veya doğu bölgelerimizde asma sürgünlerinin toprağın veya karın altında gömülmeleri ile yapılan yetiştiricilik hem zahmetli hem de masraflı bir uygulama oluyor. Geliştirilen bu proje ile üzüm çeşitlerinin eksi 35 dereceye kadar dayanılmasını hedefleniyor. Böylece hem ekonomik kayıpların hem de bazı bölgelerde üzüm yetiştirilmesinin önü açılmış olacak. "Büyük oranda başarı sağladık" Proje hakkında bilgi veren Doç. Dr. Bülent Köse, "Kış soğuklarına dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi yapıyoruz. İlkbahar geç tonlarından etkilenmeyecek geç uyanan üzüm çeşitlerini geliştirilmesini hedefliyoruz. Çekirdekli veya çekirdeksiz, beyaz ya da renkli üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi yönünde üniversitemiz tarafında desteklenen proje ile yürütmekte olduğumu bir çalışmadır. Kültür asması en çok eksi 25 dereceye kadar dayanımı olan bir türdür. Ülkemizde iç ve doğu bölgelerimizde kış sıcaklıklarının eksi 30 derecelere kadar düştüğünü görüyoruz. Bu da yıllık sürgünler üzerindeki gözlerin donmasına ya da verim kayıplarına neden oluyor. Burada yaptığımız çalışmada 2 farklı soğuğa dayanıklı üzüm çeşidinden aldığımız polenlerle Karadeniz Bölgesi’nde yetişen kokulu üzüm çeşitleri ile bazı sofralık üzüm çeşitlerini melezleyerek soğuğa dayanıklı üzüm çeşitleri geliştirmeyi amaçlıyoruz. Kullandığımız tozlayıcılar ise eksi 40 dereceye kadar dayanıklı olan Kuzey Amerika orjinli üzüm çeşitlerinden elde edilen polenlerdir. Melezleme yoluyla elde ettiğimiz üzüm çekirdeklerini çimlendirerek, bu bitkilerde dona dayanım testi yapıyoruz. Bu sene laboratuvar ortamında yaptığımız dona dayanım testlerinden olumlu sonuçlar aldık. Eksi 30 derece ve üzerinde dayanımı olan genotipler belirledik. Bu çalışma uzun soluklu bir çalışma olacak. Elde ettiğimiz genotiplerin ülkemizde Erzurum, Kars, Ardahan gibi iklimlerde dahi yetişebilmesini hedefliyoruz" dedi. Yurdun iç bölgelerinde kışın sıcaklıkların zaman zaman eksi 30 derecelerin dahi altına kadar düştüğünü belirten Köse, "İklim değişikliği etkileri yıldan yıla daha fazla hissediliyor. 2021 yılı Şubat ayı içerisinde Bolu’da sıcaklığın eksi 30 derece olarak ölçülmesi, iklim değişikliğinin etkilerinin ilerleyen dönemlerde daha şiddetli hissedilebileceğini göstermektedir. Yürütmekte olduğumuz soğuğa dayanıklı üzüm çeşitlerinin geliştirilmesi projesi kapsamında Kuzey Amerika orjinli, eksi 40 dereceye kadar dayanımı yüksek vitis riparia kökenli üzüm çeşidine ait çiçek tozları kendi üzüm çeşitlerimiz ile melezlenmektedir. Elde edilen melez bitkilerden dona dayanımı yüksek olarak belirlenen adayların, ülkemizin Erzurum, Kars gibi çok soğuk iklimlerinde dahi yetişebilmesi hedeflenmektedir. Bağcılıkta yetiştiricilik aşamasında sıkça karşılaşılan sorunlardan bir diğer sorun da ilkbahar geç donlarıdır. Ülkemizde mart ayının sonu ile nisan ayının ilk haftasına denk gelen günlerde sık sık geç donlar meydana gelmektedir. Meyvecilikte olduğu gibi bağcılıkta da ilkbahar geç donları yetiştiriciler açısından önemli bir sorundur. Yürüttüğümüz bu projede aynı zamanda geç uyanan, ilkbahar don riski olan bölgelerde yetişebilecek çeşitlerin geliştirilmesi de hedeflenmektedir. Bu sayede ilkbahar geç donlarının meydana getirdiği ekonomik kayıpların azaltılmasına da katkı sağlanmış olacaktır" diye konuştu.