POLİTİKA - 09 Aralık 2016 Cuma 22:12

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan:

A
A
A
Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan:

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, “Ülke genelinde, üniversitelerimizde büyük araştırma merkezleri kuruyoruz. Çok sayıda insanın istihdam edildiği, çok sayıda araştırmacının istihdam edildiği yeni merkezler kuruyoruz. Bunlar sağlık, otomotiv, enerji, uzay, malzeme bilimleri, gıda, savunma gibi alanlarda uzmanlaşacaklar. Her bir merkezimiz sadece ve sadece bir alana yoğunlaşacak, başka bir alana yoğunlaşmayacak ve o alanda uzmanlaşma sağlayacak” dedi.
TBMM Genel Kurulunda bütçe görüşmeleri devam ediyor. Bakan Elvan, yaptığı konuşmada, AK Parti hükümetleri döneminde kalkınma yaklaşımında çok önemli değişiklikler olduğunu belirterek, “Biz devreye yereli soktuk, illerimizi soktuk, sivil toplum kuruluşlarımızı devreye soktuk. Bakınız, Onuncu Kalkınma Planı’nda yerel kuruluşlardan ve illerimizden 7 binin üzerinde katılımcı sağlandı. Bizatihi yerelin görüş ve düşüncelerini merkezî yönetime aktaran bir mekanizma oluşturuldu. Peki, yerelde ne tür sorunlar vardı? AK Parti öncesi döneme soruyorum: Ne tür sorunlarımız vardı? Birincisi, kurumsal kapasite yeterli düzeyde değildi. İnsan altyapısı oldukça zayıftı. Proje üreten iller yoktu, illerin bir vizyonu yoktu. Siz herhangi bir ile gittiğiniz zaman "Bu ilin nasıl ve ne şekilde kalkınmasını istiyorsunuz?" diye sorulduğunda bu sorunun cevabını alamıyordunuz. Peki, Kalkınma Bakanlığı ne yaptı? Evet, biz Kalkınma Bakanlığı olarak, kalkınma ajanslarını kurduk, bölge kalkınma idarelerini kurduk; SODES gibi, SUKAP gibi, KÖYDES gibi, bizatihi yerelin işin içerisinde olduğu plan ve programları başlattık. Birincisi, yerelde güçlü bir kapasite oluşturulmasını sağladı. Kurumlarımız güçlendi. Sivil toplum kuruluşlarımız güçlendi. Lütfen kıyaslayınız. On dört, on beş yıl önceki sivil toplum kuruluşlarının yapısı ile bugünkü sivil toplum kuruluşlarının yapısı aynı mı” ifadelerini kullandı.
Sivil toplum kuruluşlarının güçlendiğini söyleyen Bakan Elvan, “AK Parti hükümetleri öncesinde il müdürlüklerinden bakanlıklara, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgemiz başta olmak üzere proje teklifi bile gelmiyordu değerli arkadaşlar. Merkezi hükümet ne yapıyordu o dönemlerde? Merkezde neyin kararını verirse o projeler uygulamaya konuluyordu. Ama şimdi yöntem öyle mi? Öyle değil. Bizatihi yerelin proje hazırlamada, proje izlemede, proje değerlendirmede işin içerisinde olduğunu görüyoruz” şeklinde konuştu.
Nanoteknoloji, biyoteknoloji, bilgi ve iletişim teknolojileri gibi alanlara yoğunlaşacaklarını kaydeden Bakan Elvan, “Ülke genelinde, üniversitelerimizde büyük araştırma merkezleri kuruyoruz. Çok sayıda insanın istihdam edildiği, çok sayıda araştırmacının istihdam edildiği yeni merkezler kuruyoruz. Bunlar sağlık, otomotiv, enerji, uzay, malzeme bilimleri, gıda, savunma gibi alanlarda uzmanlaşacaklar. Her bir merkezimiz sadece ve sadece bir alana yoğunlaşacak, başka bir alana yoğunlaşmayacak ve o alanda uzmanlaşma sağlayacak. Ve biz bu merkezlere tüzel kişilik vereceğiz. Anlamı nedir? Anlamı şudur: Karar alma süreçleri tamamıyla bağımsız olacak, istedikleri gibi personel alabilecekler. Gerekirse yurt dışından öğretim üyesi, araştırmacı getirebilecekler. Bu tür merkezler oluşturuyoruz. Neden bu merkezleri oluşturuyoruz? Bu merkezleri oluşturmamızın en temel nedenlerinden bir tanesi, değerli arkadaşlar, ihracat içerisindeki, yüksek teknoloji içeren, katma değeri yüksek ürünlerin oranının az olması. Evet, bu, gerçekten, zayıf olan alanlarımızdan bir tanesi. İşte, biz de bu nedenle, özellikle katma değeri yüksek alanların ihracatını artırmak, üretimini artırmak amacıyla bu merkezlere daha fazla yatırım yapmaya başladık. Ve önümüzdeki günlerde bu üniversitelerden 5 tanesinin akreditasyonunu sağlayacağız ve tüzel kişiliği haiz bir yapıya dönüştüreceğiz” dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Askerler test etti, ‘lego beton’ uçaksavar mermisini durdurdu Amasya’da Doç. Dr. Murat Gökçe ve kimya mühendisi eşi Sonnur Gökçe’nin geliştirdiği ‘modüler balistik lego beton’, askerler tarafından uçaksavar mermisiyle test edildi. Ateşlenen 14.5 mm’lik zırh delici merminin çarptığı lego beton tarafından durdurulduğu anların görüntüleri kaydedildi. Amasya Üniversitesi’nde çalışmalarını sürdüren çiftin uzun yıllardır üzerinde çalıştığı projede geliştirilen lego beton, 2 bin dereceye kadar ısıya ve depreme karşı dayanabiliyor. Birbirine geçen parçalardan oluşan "Lego" adlı oyuncaklardan yola çıktılar Stratejik noktalarda bulunan yapıların daha güvenli hale getirilebilmesi için herhangi bir montaja gerek kalmadan birbirine geçen parçalardan oluşan "Lego" adlı oyuncaklardan yola çıkan Gökçe çifti, hiçbir bağlayıcı kullanılmadan tamamen insan gücüyle montajı yapılabilen, tahrip gücü yüksek silahlara karşı dayanıklı beton üretmek için 3 yıl önce başvurdukları KOSGEB’den aldıkları destekle üretime başladı. Zorlu arazilerde iş makinesi kullanılmadan birkaç gün içinde bütün duvarların kurulabileceği "modüler balistik lego beton" üretildi. NATO standartlarında testler uygulandı Savunma sanayi için geliştirdikleri "modüler balistik lego beton"un denenmesi için NATO standartlarında testler uygulandığına işaret eden Amasya Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde görevli Doç. Dr. Murat Gökçe, “14.5 mm’lik uçaksavar mermisini sistemimiz önünde hiçbir koruma olmadan çıplak yüzeyde durdurmayı başardı” dedi. Modüler balistik lego betonun stratejik noktalarda rahatlıkla kullanılabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Gökçe, “Savunma sanayiinde, sınırlarda inşa edilen kalekol, hızlı şekilde inşa edilmesi gereken noktalarda, mevzilerde hatta işgücü bittiği zaman sökülüp başka bir yere taşınmasının mümkün olduğu geçici üslerde bu teknolojiyi kullanmak mümkün” diye konuştu. “Şato bile yapılabilir” Kurulan sistemin sökülüp başka bir yere taşınmasının ustalık gerektirmeyecek düzeyde basit olduğuna değinip sivil mimari için de bir tasarım hazırladıklarına işaret eden Gökçe, “Vatandaşlarımız için de kendiliğinden yalıtımlı lego beton geliştirdik. Bu şekilde bir baba, oğul iki yada üç gün içinde kendi evlerini yapabilirler. Evlerde, bahçe duvarlarında kullanılabilir. Şato bile yapılabilir” şeklinde konuştu. 2 bin dereceye kadar sıcağa dayanıklı Ürünün içinde hiçbir yanıcı malzemenin bulunmadığına vurgu yalan Doç. Dr. Gökçe, “Yalıtım malzemelerinde istenen en önemli özellik hiç yanmaz olması. Geliştirdiğimiz özel formülle ortamı sıcak havalarda serin, serin havalarda da sıcak tutabiliyor. Ürünlerimizin 2 bin dereceye kadar sıcağa dayanıklı olduğunu söyleyebilirim. Depremlerde ise enerji tutma kapasitesi yüksek olan malzemeler ön plana çıkıyor. Oluşan enerjiyi yutması depremde ürünümüzü diğer yapı araçlarından bir adım daha öne çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul Bağcılar’da Hıdırellez coşkusu Bağcılar’da Hıdırellez coşku ile kutlandı. Konser, halay, yüz boyama, yöresel oyunlar gibi pek çok etkinliğin yer aldığı etkinlikte Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir şenliğe gelen çocuklara oyuncak hediye etti. Bağcılar Belediyesi ve Mahmutbey Selanikliler Derneği tarafından Hıdırellez etkinliği düzenlendi. Etkinliğe, Bağcılar Kaymakamı Abdullah Uçgun, Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, dernek yetkilileri ve çok sayıda vatandaş katıldı. Etkinlikte konser, halay, yüz boyama, yöresel oyunlar yer aldı. Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir şenliğe eğlenmeye gelen çocuklara oyuncak hediye etti. Etkinlikte bir konuşma yapan Bağcılar Belediye Başkanı Abdullah Özdemir, “Bağcılar’ın göz bebeği Mahmutbey Mahallesi’ndeyiz. Baharın gelişini, Hıdırellez bayramını burada Mahmutbeyli hemşerilerimizle kutluyoruz. Mahmutbey Mahallesi Bağcılar’ın kurucu mahallelerinden bir tanesi. Bu gelenek neredeyse 100 yılı aşkın zamandır burada devam ediyor. Bizler de Mahmutbeyli hemşerilerimizle bu anlamlı ve güzel programda bir arada olmaktan büyük bir mutluluk duyuyoruz. Hamdolsun çok güzel bir programda ve çok güzel bir kardeşlik ortamında baharın gelişine hep birlikte şahitlik ediyoruz. Bu vesile ile ülkemizde de bu güzel bahar ayından daha güzelliklerin geleceği bir yaz dönemine hep birlikte geçmeyi diliyorum. Üç kez ateşin üstünden atladık, halayımızı çektik burada vatandaşlarımız ile bir arada olduk, selamlaştık. Ülkemize huzur ve esenlikler diliyorum” dedi.
Bayburt Bayburt’ta husumetli taraflar SMA’lı Cennet Su’ya bağış şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta alacak verecek meselesinden dolayı husumetli olan taraflar, Spinal Müsküler Atrofi(SMA) Tip 1 Hastası olan Cennet Su Ateş’e bağış şartıyla uzlaştılar. Bayburt’ta alacak-verecek mevzusundan dolayı aralarında husumet bulunan T.O ve Y.A isimli şahıslar, avukat aracılığıyla uzlaştırılmak üzere bir araya getirildiler. Görüşme esnasında Y.A, T.O’ya hakaret ve tehdit içerikli söylemlerde bulundu, T.O da kendisine hakaret ettiği iddiasıyla Y.A’dan şikayetçi oldu. Şikayetin değerlendirilmesinin ardından Y.A hakkında ’Hakaret, Tehdit’ suçundan soruşturma başlatıldı, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildi. Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen çalışmalar neticesinde, suçun uzlaşmaya tabi olduğu belirlendi ve dosya Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Araya giren Uzlaştırma Bürosu ekiplerince taraflarla görüşme sağlanarak, uzlaşma şartları görüşüldü. T.O, SMA hastası bir çocuğa bağış yapılması şartıyla Y.A ile uzlaşmaya varacağını uzlaştırmacılara bildirdi. Uzlaştırmacılar, T.O’nun teklifini Y’A’ya ilettiler. T.O’nun teklifini kabul eden Y.A, SMA hastası Cennet Su Ateş adına açılan valilik izinli hesaba 2 bin lira yatırdı. Cennet Su Ateş’in yardım parasına katkı sağlanan dosya ise, mahkemeye intikal etmeden kapatıldı. Kamu yararı gözeten edimleri her zaman önemsediklerini, bu alanda çalışmalar yürüttüklerini ifade eden Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, anlaşma sağlanan dosyada, SMA Tip 1 hastası Cennet Su Ateş’in yardım kampanyasına katkıda bulunulduğunu vurguladı. Fidan dikimi, vakıflara bağışta bulunulması, köy okullarının tamir ve eksikliklerin giderilmesi, ihtiyaç sahibi öğrencilerin kırtasiye malzemelerinin temin edilmesi gibi konularda taraflarla uzlaşma sağlandığını aktaran Savcı Alim, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine de titiz çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Bu gibi edimlerle kişilerin ceza almaktan kurtulduğunu aktaran Savcı Alim, Uzlaştırma Bürolarının anlaşma sağladığı dosyalar sonucunda mahkemelerin iş yükünün azaldığını vurguladı.