EKONOMİ - 20 Şubat 2017 Pazartesi 15:44

(Özel Haber) ASO Genel Başkanı Nurettin Özdebir:

A
A
A
(Özel Haber) ASO Genel Başkanı Nurettin Özdebir:

ASO Genel Başkanı Nurettin Özdebir, işsizliğin artmasına rağmen işverenlerin kalifiye eleman eksiğine ilişkin, “Meslek lisesinden mezun olanlar alanlarında 3 yıl sigortalı olarak çalışırlarsa askerliklerini bedelli olarak yapsınlar. Meslek lisesi öğrencileri iş başındaki eğitimleri ve çalıştığı süreler dikkate alınarak, atıyorum 15 yıl sonra o alanda gerekli eğitimleri almışsa o kişiye o alanla ilgili mühendislik unvanına kadar resmi unvan verebilmemiz lazım, böylece insanlar hayallerindeki diplomaya kavuşabilmek ve askerliği de bedelli yapabilmek için iş gücüne katılırlar ve imalat sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlara karşı olan cazibe artar” dedi.
Ankara Sanayi Bölgesi Genel Başkanı Nurettin Özdebir, Türkiye’de işsizlik oranının 2016 yılı Kasım ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 1,6 puan artarak yüzde 12.1 seviyesinde gerçekleşmesine rağmen işverenlerin kalifiye eleman eksiğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

“İş arayanların pek çoğu maalesef masa başı işler arıyorlar, üretime katılmak istemiyorlar”
Özdebir, işsizlik oranının yüzde 12.1’e yükselmesine rağmen işverenin de kalifiye işçi bulamamasına ilişkin, arz ve talep arasında ciddi bir uyumsuzluk olduğunu belirterek, “İş arayanların pek çoğu maalesef masa başı işler arıyorlar, üretime katılmak istemiyorlar. Burada çok eskiden beri yapılan yanlışlıkların bir sonucu bu, insanlar üretmeye, çalışmaya değil, masa başında iş yapmaya, daha çok hizmet sektörlerine kanalize edildi. En büyük istihdam deposu hizmet sektörüydü ama üretim olmadan katma değer oluşturamayız onun için insanları üretime özendirmemiz lazım. Burada yapılacak önemli şeyler var; bir işçi kavramı maalesef çok erozyona uğramış, çalışmak dinimizce de çok makbul bir ibadet sayılan bir husus ancak çalışanı hakir gösterecek şekilde bir algı oluşturulmuş bunun düzeltilmesi lazım, bunun için mesleki eğitime önem vermemiz lazım. Mesleki eğitime önem veriyoruz ama mesleki eğitimde eğitim alan insanlar kendi alanlarında değil başka alanlarda istihdamı arıyorlar halbuki bir meslek lisesi öğrencisinin devlete maliyetiyle 4 tane düz lise öğrencisini eğitebilmemiz lazım, bunu cazip hale getirebilmemiz için öncelikle meslek liselerini cazip hale getirmemiz lazım, bunun için de ben diyorum ki; meslek lisesinden mezun olanlar alanlarında 3 yıl sigortalı olarak çalışırlarsa askerliklerini bedelli olarak yapsınlar. Bu çok önemli bir teşvik olur özellikle erkekler için. ‘Zenginlerin çocukları bedelli askerlik yapıyor’ a karşı meslek lisesine gidenler dar gelirli ailelerin çocukları genellikle onlara da böyle bir fırsat tanınmış olur. Bu anlamda da bir sosyal adaletin gerçekleştirilmesi açısından önemlidir” şeklinde konuştu.

“İşçisin sen işçi kal devrinden artık onuruyla, şerefiyle evine ekmek götüren insanlar dememiz lazım”
İkincisi olarak meslek liselerinin hayat boyu çalışırken kariyer yapabilmelerine imkan sağlanılması gerektiğine vurgu yapan Özdebir, “Yani iş başındaki eğitimler, çalıştığı süreler dikkate alınarak atıyorum 15 yıl sonra o alanda gerekli eğitimleri almışsa o kişiye o alanla ilgili mühendislik unvanına kadar resmi unvan verebilmemiz lazım. O zaman insanlar hayallerindeki o diplomaya kavuşabilmek için askerliği de bedelli yapabilmek için iş gücüne katılırlar ve imalat sanayinin ihtiyaç duyduğu alanlara karşı olan cazibe artar. Bir taraftan işsizlik var, 4 milyona yakın gencimiz işsizken imalat sanayi ile ilgili alanlarda da eleman bulamıyoruz, bunu cazip hale getirmemiz lazım. İşçisin sen işçi kal devrinden artık onuruyla, şerefiyle evine ekmek götüren insanlar dememiz lazım” değerlendirmesini yaptı.

“Şartların topyekun düzeleceğine inanıyorum”
Özdebir, çalışma ortamlarının iyi olmamasına ilişkin de, “Tabii bu işletmelerin imkanlarıyla ilgili ama unutmasınlar ki o iş yerinin patronu da aynı şartlarda çalışıyor, aynı sofrada yemek yiyor, yemeğini onlarla beraber paylaşıyor. Bu anlamda biraz sabırlı olursak, işletmelerimizin büyümesine, verimlilik arttıracak çalışmaları yapabilmelerine imkan sağlayabilirsek bu şartların topyekun düzeleceğine de inanıyorum” ifadesini kullandı.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.