GENEL - 25 Mayıs 2017 Perşembe 15:14

Ali Yalçın: "ILO’da temsil edilen çalışanın hukukudur, emeğin hakkıdır"

A
A
A
Ali Yalçın: "ILO’da temsil edilen çalışanın hukukudur, emeğin hakkıdır"

Uluslararası Sendikacılık programının sertifika töreninde konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “ILO’da temsil edilen çalışanın hukukudur, emeğin hakkıdır.

Uluslararası Sendikacılık programının sertifika töreninde konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “ILO’da temsil edilen çalışanın hukukudur, emeğin hakkıdır. Bu bağlamda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ILO temsiliyeti için işçi-memur şeklinde dönüşüme geçilmesi yönündeki teklifimizi kabul etti. 65 yıl sonra emek kesiminin tamamının ILO’da temsil edilmesinin yolunu açtık” dedi.


Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen, TODAİE ve SESRİC işbirliğinde düzenlenen “Uluslararası Sendikacılık” programının sertifika törenine katıldı. 24 farklı ülkeden 25 sendikacının katıldığı ve iki ay süren programın sertifika töreninde konuşan Ali Yalçın, gündemdeki ILO temsiliyetine ilişkin açıklamalarda bulundu. Sözlerine programda sertifika almaya hak kazanan katılımcıları kutlayarak başlayan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “2 aydır birlikte gerçekleştirdiğimiz bu programdan, bu programa vesile olmaktan onur duyuyorum. SESRIC ve TODAİE’ye birlikte gerçekleştirdiğimiz bu program için teşekkür ediyorum. Bu programda siz değerli misafirlerimizden çok şey öğrendik. Bundan sonra da eğitim programlarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.



-"Bakanlığa, dönüşümlü bir sistem için irade beyanında bulunduk"


Gündemdeki ILO konusunu değerlendiren Yalçın, ILO’nun tarihi hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Yalçın, “ILO’da ülkelerden çalışanları temsilen bir delege gönderiliyor. ILO’da hükümet temsilcisi, işveren temsilcisi bir de iş gören temsilcisi bulunuyor. Ülkemizde 1952’den bu yana Türkiye’deki en büyük işçi konfederasyonu olan Türk-İş, ILO’da emek kesimini temsil etti. Bu süreçte temsilcilik kıstası, ‘en fazla üyeye sahip konfederasyon’ şeklindeydi. Buna süreç içerisinde iki konfederasyon tarafından yapılan, ‘ILO’da temsiliyet dönüşümlü bir şekilde olsun’ itirazları, ‘Hayır en fazla üyesi olan konfederasyon ILO’da temsil yetkisine sahiptir’ şeklinde yanıtlanmıştı. Türkiye’de örgütlenme bildiğiniz gibi, işçi-memur ayrımı şeklinde yürüyor. Dolayısıyla iki kesim örgütleri de konfederasyon, iki kesim örgütleri de alt sendikalara ve temsiliyetlere haiz. 97’de diğer işçi konfederasyonu Hak-İş’in itiraz etmesi üzerine, ‘Bütün emek kesimi, ILO’da teknik heyette yer alsın’ demesi üzerine yapılan tartışmalarda diğer konfederasyonların da, ILO’ya teknik heyet göndermesinin yolu açılmış ama, temsil ve delegelik, üye sayısı en fazla olan konfederasyonda kalmıştı. 65 yıl sonra Türkiye’de sendikal anlamda sayısal veriler değişti ve 2016 verileri dikkate alındığında, Memur-Sen 67 binlik bir farkla, Türkiye’nin en büyük konfederasyonu oldu. Doğal olarak ILO’da çalışanları temsil hakkı Memur-Sen’e geçmiş oldu, biz de bunu bakanlığa yazı göndererek istedik. Çalışma Bakanlığı durumu değerlendirdi, bize de yazılı olarak, ‘Evet muhatap sizsiniz’ dedi. Daha sonra ise çeşitli tartışmalar başladı ve konfederasyonlar arası çeşitli gruplaşmalarla tartışmalar sürdü. Biz de bunun üzerine dünyanın diğer ülkelerinde olduğu gibi her kesimin ILO’da temsil edilmesi gerektiğini beyan ederek, memur ve işçi örgütlenmeleri arasında dönüşümlü temsil için irade beyanında bulunduk.”


Bazı sendikaların ve siyasi partilerin konuyla ilişkin açıklamalarına değinen Yalçın “Emek kesiminin kendi arasında çatıştırılmaya çalışılması doğru değil. ILO temsiliyeti konusunda biz dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi dönüşümlü bir temsilin olması konusunda bir beyanda bulunduk. Memur-Sen İşçi memuru çatıştırmaya karşıdır. ILO’da temsil edilen çalışanın hukukudur, emeğin hakkıdır. Bu bağlamda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ILO temsiliyeti için işçi-memur şeklinde dönüşüme geçilmesi yönündeki teklifimizi kabul etti” şeklinde konuştu.



"65 yıl sonra emek kesiminin tamamının temsil edilmesinin yolunu açtık"


Rekabetin hizmette kaliteyi de beraberinde getireceğinin altını çizen Yalçın, “Emek örgütlerinin ülke içerisinde birbiriyle rekabet etmesi, birbirlerinin zayıf yönlerini eleştiri konusu olarak kullanmaları işin doğası gereğidir, ama bir dış temsil olduğunda birbirleriyle rekabet etmek değil, uzlaşıyla yeni bir yöntem bulunması aklın gereğidir. Memur-Sen de bu doğrultuda hareket etmiş, 65 yıl sonra, emek kesiminin tamamının ILO’da temsil edilmesinin yolunu açmıştır” ifadelerini kullandı.


“Türk-İş 65 yıl tecrübesine bu yılda devam edecek ve yine Türk-İş ILO’da çalışanları delege olarak temsil edecek” diyen Yalçın, “Biz ne 65 yıllık birikimi yok sayarız ne de 1 milyon üyesiyle en büyük emek örgütü olan Memur-Sen’in yok sayılmasını kabul ederiz. Temsil noktasında bencil davranmak doğru değildir. Bu tavırlar emek kesiminin tamamına zarar verir” ifadelerini kullandı.


TODAİE Genel Müdür Prof. Dr. Onur Ender Aslan ise yaptığı konuşmada, iki ay süren eğitim programının nitelikli bir tecrübe paylaşımı olduğunu söyledi. Aslan, “Böyle programların ortak bir zeminde çoğalmasını temenni ediyorum. İnanıyorum ki bu çalışmanın meyvelerini çok kısa zamanda almaya başlayacağız. Bütün program ortaklarımıza teşekkür ediyorum” dedi.


SESRİC Genel Direktör Musa Kulaklıkaya da 24 ülkenin sendikacılarının bir araya geldiği programın önemli bir başlangıç olduğunu dile getirdi. Kulaklıkaya, bir ilk olan bu eğitim programının genişletilerek devam edeceğinin de müjdesini verdi. Kulaklıkaya, Türkiye’nin en büyük emek hareketi olan Memur-Sen ile ortak çalışmaktan mutluluk duyduğunu dile getirdi.


Program, sertifika almaya hak kazanan katılımcılara sertifika takdimi ve aile fotoğrafı çekimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nden Marmaris’te gerçeği aratmayan tatbikat Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yangın söndürme ekipleri işbaşı eğitimleri Marmaris’te yapılan tatbikat ile tamamlandı. Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan ve yapacak olan alev savaşçılarının 2024 yılı iş başı eğitimleri tamamlandı. 12 Orman İşletme Müdürlüğü’nde yapılan iş başı eğitimlerinin sonuncusu Marmaris’te gerçekleştirildi. 23 Mayıs Perşembe günü Asparan Bölgesi’nde yapılan eğitim ve tatbikata Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü emrinde görevli arazöz ve yangın söndürme ekipleri yanı sıra yangın söndürme helikopteri de katıldı. Orman Yangınlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde yapılan programda Muğla’nın Marmaris ilçesinde bağlı Asparan mevkiinde Marmaris Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri ile AKUT, MAGAMESAR’ın da katılım sağladığı iş başı eğitim tatbikatında; haberleşme, iş sağlığı ve iş güvenliği, ilk yardım, ekipman kullanımı konuları da uygulamalı anlatılarak eğitim verildi. Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür Marmaris’te yapılan iş başı eğitimini ve tatbikatı yerinde takip etti. Eğitim sonunda arazöz ve yangın ekipleri ile gönüllülerin katılımı ile en hızlı hortum serme ve hortum ucuna en çabuk su verme yarışması yapıldı. Ekiplerin en hızlı olabilmek için kıyasıya mücadele ettiği yarışmada tatbikat senaryosu gereği ekiplerden 200 metre ötede yanan alana Marmaris İşletme merkez ekibi 1 dakika 59 saniyede ulaşarak ilk müdahale eden ekip oldu. Marmaris Değirmenyanı’nda konuşlu yangın söndürme helikopteri de ayrı bir alanda yakılan alevlere havadan müdahale ederek tatbikata katıldı. "Orman yangınları ile mücadele bir savaş halidir" Marmaris’teki İşbaşı eğitim ve yangın tatbikatı eğitimlerini takip eden Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, katılım sağlayan personele teşekkür ve başarı dileklerini ileterek, orman yangınları ile mücadelenin bir savaş hali olduğunu belirtti. Ülküdür, "Muğla Orman Bölge Müdürlüğümüz olarak orman yangınlarıyla mücadele konusunda hem karadan hem havadan teknolojinin son imkanlarını kullanarak yangınlara karşı mücadele vermekteyiz’’ dedi. Muğla Orman Bölge Müdürü Ülküdür bugün yapılan eğitim ve tatbikat ile ilgili, "Bugün burada ’işbaşı Eğitimleri’ diye tabir ettiğimiz eğitimleri tamamlıyoruz. Şu ana kadar 11 işletme müdürlüğümüzde Nisan ayından itibaren eğitimlerimiz tamamlandı. Bugün sizlerle birlikte burada 12. İşletme Müdürlüğümüz, Marmaris’te de yangın sezonu öncesinde bu eğitimlerimizi tamamlamış bulunmaktayız. Burada kişisel koruyucu donanım malzemelerinden, ilkyardım malzemelerinden yine iş güvenliği ve sağlığı konularında uzman kişilerce de eğitimlerimiz verilmektedir. Bu eğitimlere orman işletme müdürlerimiz, muhafaza memurlarımız, müdür yardımcılarımız, işletme şeflerimiz, arazöz operatörlerimiz ve yangın söndürme işçilerimizin hepsi katılmaktadır. Ekiplerimiz bizzat yangında sahada görev alan ekiplerimizdir’’ şeklinde bilgi vererek 2024 yılında 157 teknik elemana, 400 orman muhafaza memuru ve 965 arazöz operatörü ve yangın işçisi olmak üzere toplamda bin 251 personelin eğitimleri tamamladığını belirtti. "Kara ve hava gücü envarterimiz ile mücadele ve müdahalelere hazırız" Ülküdür, "Muğla Orman Bölge Müdürlüğü olarak hava gücümüz ve kara gücüyle müdahale etmekteyiz. Kara gücümüzü 117 arazözümüz 40 su tankeri, 15 greyder, 15 dozer ve 151 ilk müdahale aracından oluşmakta. Yine bin 251 personelimizle kara gücü olarak görev yapmaktayız. Hava gücü olarak 6 helikopter, 6 uçağımız, 14 helikopterimiz ve 1 adet insansız hava aracı yangınları gözetlemek üzere kullandığımız toplamda 21 hava aracı ile mücadelemizi sürdürmekteyiz’’ dedi. "Orman gözetleme kulelerinde 360 derece dönebilen duman avcısı kameralar çalışıyor" Yangınları önleme ve yerinde tespit etmede önemli rol oynayan gözetleme kuleleri ve cihazları ile ilgili de konuşan Ülküdür, "Bölge müdürlüğümüz Aydın ve Muğla illerini kapsamakta olup, 1 milyon 156 bin 616 hektar ormanlık alana sahip. Burada 51 adet gözetleme kulemiz mevcut. Bunların 24 tanesinde akıllı gözetleme sistemi dediğimiz, kendi aramızda duman avcıları diye tabir ettiğimiz 360 derece görüş kamera kayıtları alabilen, 10 kilometre mesafede en küçük dumanı bizlere alarm ve sinyal vererek ikaz eden ürünlerimiz mevcut" ifadelerini kullandı.
Şırnak Cizre’de 6. sınıf öğrencileri 8 ayda hafız oldu Şırnak’ın Cizre ilçesinde hafızlık eğitimi alan 6. sınıf öğrencileri, 6 ve 8 ayda hafızlığını tamamlamanın gururunu yaşıyor. 130 hafız öğrenciye hizmet veren Hazreti Hatice Hafızlık Yatılı Kız Kur’an Kursu öğrencilerinin başarısı dikkat çekiyor. 6 ve 8 ay gibi kısa sürede hafız çıkaran kursta öğrencilere hafızlık eğitiminin yanı sıra sosyal aktivitelerle destek veriliyor. Cizre İlçe Müftülüğüne bağlı Hazreti Hatice Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda hafızlık eğitimi alan ve aynı zamanda Şehit Ömer Halis Demir İmam Hatip Ortaokulu’nda eğitim gören öğrencilerden Şeyma Page 6 ayda hafız olurken, arkadaşları Ecrin Adanır, Tuana Akşit Meryem Bilik ve Eylem Dalga 8 ayda hafızlığını tamamladı Hafızlık projesi kapsamında eğitim verdiklerini söyleyen kurs yöneticisi Hacer Çağır, "130 öğrenciye hizmet veriyoruz. Öğrencilerimizin çoğu 6. sınıf öğrencisi. Öğrencilerimizin kısa zamanda hafız olmaları konusunda çalışıyoruz. Uzun dönem hafızlık yapan öğrencilerde akademik anlamda gerileme oluyor. Hafızlık yapan öğrencilerimize haftada bir örgün eğitimden dersler de veriyoruz. Okula giderek bu derslerini alıyorlar. Özel hocalarımızın desteği ile burada da eksik kalan derslerin eğitimini de veriyoruz" dedi. Hazreti Hatice Yatılı Kız Kur’an Kursu’nda öğrenci olduğunu belirten 6 sınıf öğrencisi Şeyma Page, "6 ayda hafız oldum. Hafızlık yaparken haftada bir gün örgün okula giderek matematik, fen bilgisi derslerini alıyoruz. Hocalarımız gece gündüz bizimle ilgileniyorlar, Allah onlardan razı olsun. Hafız bir doktor olmak istiyorum" diye konuştu. 11 yaşındaki Meryem Bilik, 8 ayda hafızlığımı bitirdiğini ifade ederek, "6 sınıf öğrencisiyim, haftada bir gün okula giderek diğer dersleri de görüyoruz. Hocalarımız bizimle ilgileniyorlar, bizlere destek oluyorlar. Peygamberimiz hafız olduğu için ben de onun gibi hafız olmak istedim. Hafız bir doktor olmak istiyorum" şeklinde konuştu. Hafız olan öğrencileri makamında kabul eden İlçe Müftüsü Süleyman Baran, öğrencilere kitaplar ve çeşitli hediyeler verip onları yetiştiren Kur’an kursu öğreticilerine ve ailelerine verdikleri emeklerden dolayı teşekkür etti.
İstanbul Esenyurt’ta kurban bayramı hazırlıkları başladı Esenyurt Belediyesi, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi kurban satış alanında çalışmalara başladı. Vatandaşların ibadetlerini sorunsuz bir şekilde yerine getirebilmeleri için çalışan ekipler, altyapı çalışmaları ve çadır kurulumu yaparak modern ve hijyenik bir kurban satış ve kesim alanını hazırlıyor. Esenyurt Belediyesi, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşların kurbanlıklarını modern, hijyenik ve güvenilir bir ortamda satın almaları ve kesim yapmaları için tüm imkanları oluşturuyor. Selahaddin Eyyubi Mahallesi’nde 38 dönüm arazi üzerine kurulan kurban satış alanında; 124 büyükbaş hayvan çadırı ve 30 küçükbaş hayvan çadırı bulunuyor. Yol düzenlemeleri, çadır kurulumu, elektrik ve su tesisatı gibi tüm altyapı çalışmalarının devam ettiği kurban satış alanı; modern çadırlar, hijyenik tuvalet ve duş alanları, mescid, otopark ve kafeterya ile vatandaşların huzur içinde kurban alışverişi yapmasına uygun hale getiriliyor. İçerisinde kesimhanenin de bulunduğu alanda, zabıta ekipleri 7/24 güvenliği sağlayacak. Kurbanlıklar, 1 Haziran itibariyle veteriner hekim kontrolünde alana giriş yapacak. 6 bin 500 kurbanlık bu pazarda satışa sunulacak Kurban satış alanında çalışmaları denetleyen Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer, “Burası ilçemizde belediye eliyle yapılan en büyük alan. Ekiplerimiz buranın altyapı çalışmalarını tamamlayarak Kurban Bayramı’na hazır hale getiriyor. 38 bin metrekarelik alanda kurduğumuz çadırlarda 3 bin 500 tane büyükbaş kurbanlık ve 3 bin tane küçükbaş kurbanlık satışa sunulacak. Ekiplerimiz gece gündüz çalışarak kısa süre içerisinde büyük bir iş başardılar. Ayrıca buradan binlerce ton gübre çıkacak. Bu gübreleri, bir yıl sonra park ve bahçelerde yürüttüğümüz çalışmalarda kullanacağız” dedi.