ASAYİŞ - 30 Mayıs 2017 Salı 13:45

Darbe sanığı Dişli: “O gece bazı generaller siyasetçi bulma peşindeydi”

A
A
A
Darbe sanığı Dişli: “O gece bazı generaller siyasetçi bulma peşindeydi”

Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin açılan çatı davada savunma yapan eski Tümgeneral Mehmet Dişli, “Ne yazık ki o gece bazı generaller kendi işini yapmaktansa bir siyasetçi bulmanın peşinden koşmuşlar.

Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin açılan çatı davada savunma yapan eski Tümgeneral Mehmet Dişli, “Ne yazık ki o gece bazı generaller kendi işini yapmaktansa bir siyasetçi bulmanın peşinden koşmuşlar. Birliğinin başına geçip olaylarla uğraşmaktansa bunun peşine düşmüşler” dedi.


Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili aralarında sözde “Yurtta Sulh Konseyi” üyelerinin de bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davanın yedinci celsesi başladı. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davada Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a darbe bildirisini imzalatmaya çalışan eski Genelkurmay Başkanlığı Stratejik Dönüşüm Dairesi Başkanı Tümgeneral Mehmet Dişli savunma yaptı. Dişli’nin savunmasının tamamlanmasının ardından çapraz sorguya geçildi.



“Ne dersem manşet olur”


Mahkeme Başkanı Oğuz Dik’in, “Darbe girişiminde bulunanların kim olduğunu düşünüyorsun, hangi grup?” yönündeki sorusunu Dişli, “Bu yorum olur. Cevap vermek istemiyorum. Ne dersem manşet olur” diyerek geçiştirdi.



“Bazı generaller siyasetçi bulmanın peşinden koşmuşlar”


Başbakanlık avukatı Süleyman Ayhan, sanık Dişli’ye AK Parti Milletvekili olan ağabeyi Şaban Dişli’yi 15 Temmuz gecesi neden aramadığını sordu. Dişli, “Benim askerlik anlayışımda orada askerliğin gereğini yapmak varken bir siyasiye ulaşmak, siyasetçinin peşine düşmek, ağabeyim de olsa uygun değildir. 10 ay sonra ben şunu anlıyorum. Ne yazık ki o gece bazı generaller kendi işini yapmaktansa bir siyasetçi bulmanın peşinden koşmuşlar. Birliğinin başına geçip olaylarla uğraşmaktansa bunun peşine düşmüşler. Çok üzüntü verici bir şey. Benim ağabeyim siyasete girdikten sonra ne evime gelmiştir ne de ben onun evine gitmişimdir. Annemin, babamın cenazesinde bile ben ağabeyimle yan yana gelmedim. Ben böyle bir askerim” cevabını verdi.



“Biz yangını söndürmeye çalışıyorduk”


Bunun üzerine avukat Ayhan, “Bir darbe yapılıyor. Darbe siyasete, hükümete, devlete, iktidara, hürriyete yapılıyor. Genelkurmay Başkanı rehin. Kimden yardım alacaksınız? Neden siyasetten yardım istemediniz? Ortada komutan yok, rehine var” ifadelerini kullandı. Dişli ise, “Biz Akıncı Üssü’nde çay kahve içmedik beyefendi. Sabaha kadar gittik, geldik, komutanın hallerini anlattım. Bu kötülüğü elimizle, dilimizle olmazsa kalbimizle durdurmaya çalıştık. Eşimi aramak 16 Temmuz günü 11.00 civarlarında aklıma geldi. Orada bir olağanüstü hal var, kriz var. Komutanımız orada. Biz yangını söndürmeye çalışıyorduk” diye konuştu.



“Benim neler yaptığımı tarih ortaya koyacak”


Avukat Ayhan, “Siz gözaltına alındıktan sonra ağabeyinizi aramak aklınıza geliyor. Bu kayıtlarda var. Ama vatanınız için gece ağabeyinizi ya da başka bir gücü aramak aklınıza nedense gelmiyor” diye tepki gösterdi. Ayhan’ın bu sözlerine Dişli, “Benim o gece vatan için neler yaptığımı herkes biliyor. Hayatımı ortaya koyarak neler yaptığımı da inşallah bir gün tarih ortaya koyacak” yanıtını verdi.


Davaya verilen öğle arasının ardından devam edilecek.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB çukurunda hayatını kaybeden minik Edanur’un acılı annesi konuştu Küçükçekmece Menekşe’de İBB’nin çalışması sırasında oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybeden 5 yaşındaki minik Edanur’un annesi konuştu. Cezaevinden izinli çıkan ve soluğu Adli Tıp Kurumu’nda alan acılı anne Nurcan Gezer, "Çocuğumu Edirne cezaevinde yanıma almak istedim ancak izin vermediler. Cenazeyi alabilmemiz için DNA testi istiyorlar" ifadelerini kullandı. Küçükçekmece Menekşe sahilinde dün teyzesi ve akrabaları ile pikniğe giden 5 yaşındaki Edanur Gezer, İBB çalışması sonucu oluşan su dolu çukura düşerek hayatını kaybetmişti. Minik Edanur’un cenazesi otopsi işlemleri için Adli Tıp Kurumu’na getirildi. Edenur’un anne ve babasının cezaevinde olduğu öğrenildi. Kızının ölümü üzerine cezaevinden izinli çıkan Bulgaristan vatandaşı acılı anne Nurcan Gezer, Adli Tıp Kurumu’na geldi. Edirne cezaevinden izinli çıktığını anlatan Nurcan Gezer, "Ben cezaevinde çocuğumu yanıma almak istedim. ’Bakacak kimsem yok’ dedim ama izin vermediler. Şimdi cenazesini almaya geldim. Kızımın babası Türk vatandaşı. Cenazeyi vermek için DNA testi istiyor savcılık. Ben biran önce kızımın cenazesini almak istiyorum" ifadelerini kullandı. Kızının teyzesi ile birlikte yaşadığını söyleyen Gezer, "Denize piknik alanına gitmişler. Piknik alanında oynarken çukurun içine düşmüş. Çocuğu göremeyince güvenliğe gitmişler. Güvenlik görevlileri direk kuyuya bakmaya gitmiş. Kardeşim direk suya atlamış çocuğu kurtarmaya çalışmış. Güvenlik hiçbir şey yapmamış. Kızımı en son 1.5 ay Silivri cezaevinde görmüştüm. Edirne’ye nakil olduktan sonra hiç göremedim" şeklinde konuştu. Minik Edanur’u su birikintisinden çıkartan dayı Selçuk Yaşar ise "Böyle bir şey olamaz. Biz adalet istiyorum. Ben atlayıp çıkardım yeğenimi. Güvenlik hiçbir şey yapmadı. Kucağıma aldığımda gitmişti. Beni yutuyordu çukur beni içine çekecekti. Orada bu alanın çevrilmesi gerekliydi. Etrafında hiçbir şey yoktu. Su üstünü kapatmış. Ailesi perişan durumda. Cenazeye kaldıramıyoruz" diye konuştu. Minik Edanur’un kimlik belgesinin bulunmadığı, cenazesinin aileye teslim edilebilmesi için DNA testi sonuçlarının bekleneceği öğrenildi.