GENEL - 23 Kasım 2017 Perşembe 14:59

Uluslararası Balkan Tarihi Sempozyumu Slovenya’da gerçekleşti

A
A
A
Uluslararası Balkan Tarihi Sempozyumu Slovenya’da gerçekleşti

Uluslararası Balkan Tarihi Araştırmaları Sempozyumunun (UBTAS) beşincisi, Slovenya’nın Bled şehrinde düzenlendi.

Uluslararası Balkan Tarihi Araştırmaları Sempozyumunun (UBTAS) beşincisi, Slovenya’nın Bled şehrinde düzenlendi.


"Osmanlı Dönemi Balkan Ekonomisi ve Gündelik Yaşam" temalı sempozyum, Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Slovenya Ljubljana Üniversitesi, TİKA, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, Yunus Emre Enstitüsü, Osmanlı Mirası Araştırmaları Dergisi ve Türk Tarih Kurumu işbirliğiyle hayata geçti. Uluslararası katılımcılarla birlikte 80’in üzerinde tebliğin sunulduğu sempozyumda imparatorluğun çeşitli dönemleri farklı yaklaşımlarla ele alındı. Sempozyumda “Osmanlı Devletinde Müslüman Kadınların Mahkemeyi Kullanma Pratiği: XVII. Yüzyıl Sofya”, “Yeni Pazar Sancağının Kilimlerinde Türk Motifleri”, “Selanikli Müteşebbis Bir Aile: Alatiniler”, “Meşrutiyet Döneminde Makedonya’da Tiyatro” başlıklı tebliğler ile Balkanlar’ın ekonomik ve gündelik hayatı bilim insanlarınca ele alındı.


Sempozyum Düzenleme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Babacan, yaptığı açılış konuşmasında 2013 yılında Balıkesir’de "Balkan Tarihi Araştırmalarına Metodolojik Yaklaşımlar" temasıyla başlayan UBTAS serisinin sırasıyla 2014 yılında Balkanlar’da "Osmanlı Mirası ve Defter-i Hakani" temasıyla Karadağ Podgorica’da, 2015 yılında "Balkan Tarihi ve Balkanlar’da Türk Dili" temasıyla Romanya Bükreş’te ve 2016 yılında "Osmanlı Dönemi Balkan Şehirleri" temasıyla Bosna-Hersek Saraybosna’da gerçekleşmesinin ardından şimdi de Bled’de organize edildiğini ifade etti. Prof. Dr. Babacan, amaçlarının tüm Balkan coğrafyasında en azından birer sempozyum gerçekleştirerek, Osmanlı konusunda çalışan akademisyenlerin UBTAS çatısı altında bir araya gelmelerini hedeflediklerini dile getirdi.


Daha sonra söz alan TİKA Zagreb Koordinatörü Haşim Koç, tüm dünyada Türkiye’nin resmi kalkınma yardımlarını koordine ve icra eden TİKA’nın kalkınma yardımları dışında Türk tarihi mirasının yeniden canlılık kazanması görevinin bulunduğunu, bu görevin çerçevesi içerisinde de Türk tarihine yönelik bilimsel ve akademik çalışmalara destek verildiğini söyledi. Koç, “UBTAS’ın çalışma ve yayınlarından hem mesleki hem de kişisel olarak istifade ediyoruz, uluslararası ve nitelikli bir çalışma olan UBTAS’ın nicelerinin yinelenmesini diliyorum” diyerek sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.


Tapu ve Kadastro Genel Müdür Vekili Gökhan Kanal da UBTAS’a destek vermekten duyduğu heyecanı ifade ederek, Osmanlı bakiyesi coğrafyanın tarihi ve güncel meseleleriyle alakalı birçok hususun Türkiye’deki arşiv malzemesi olmaksızın çözüme kavuşturulmasının imkansız olduğunu ifade etti. Arşivlerinde 15. yüzyıldan itibaren var olan tapu kayıtlarının Osmanlı coğrafyasının her bir köşesine ait olduğunu söyleyen Kanal, Balkanlar’a yönelik sempozyuma verdikleri desteğin anlamının büyük olduğunu vurgulayarak, hem organizatörlere hem de sempozyumun gerçekleştirilmesindeki paydaş kurum ve kuruluşlara teşekkürlerini iletti.


Sempozyumun organizasyon heyetinin her yıl gelenek haline getirdiği Balkan Tarihine Katkı Ödülü, Gazi Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Necdet Hayta’ya, Balkan Tarihine Hizmet Ödülü ise Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Arşiv Dairesi Başkanı Zeynel Abidin Türkoğlu’na verildi. Karadağ Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi ve Sempozyum Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Erbo Rastoder de organizasyon kurulundan Prof. Dr. Zafer Gölen ile Doç. Dr. Abidin Temizer’e UBTAS’ın başarısından dolayı birer teşekkür ödülü takdim etti. Sempozyumun sonunda UBTAS serisinin yıllık olarak sürmesinin verimli olacağı ifade edilerek, bir sonraki yıl farklı bir tema etrafında yine Balkan coğrafyası ve tüm dünyadan Balkan tarihi çalışan bilim insanlarının bir araya gelmesinin Balkan tarihi araştırmalarına sağlanan katkıyı artıracağı dile getirildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Dina’nın babası Guy Serge Ibouanga: "Kızım için adalet istiyorum" Karabük’te Gabon uyruklu Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga’nın ölü bulunmasına ilişkin soruşturmada sanık Dursun A.’nın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar verildi. Karabük-Yenice karayolu Yeşilköy mevkiindeki Filyos Çayı’nda 26 Mart 2023 tarihinde cesedi bulunan Gabonlu üniversite öğrencisi Jeannah Danys Dinabongho Ibouanga (17) ile ilgili davanın üçüncü duruşması görüldü. Polis ekipleri adliye önünde ve içerisinde geniş güvenlik önlemleri alırken, duruşmaya Gabon’un Ankara Büyükelçisi Jean Bernard Avouma, İstanbul ve Ankara’dan gelen dernek temsilcileri ile Gabonlu öğrenciler de katıldı. Dina’nın bodrum katından koşarak çıktığını aktaran baba Guy Serge Ibouanga, “Kızım bir arabaya yardım çağrısı yapıyor ve biniyor. Hastaneye götürülmek için arabaya biniyor. Araba hastaneyi geçiyor ve yoluna devam ediyor. Dina da arabadan iniyor. Yolun karşısına koşarak gidiyor. Sanık ise oraya geri dönüyor. Bu durum videolarda da açıkça görülüyor. Ben kızımı okumaya gönderdim ama tabut içinde geri aldım. Gerçeği öğrenmek ve adalet bulmak istiyorum" diye konuştu. Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan sanık Dursun A. ise, Dina’yı yardım etmek için aracına aldığını ve suçsuz olduğunu tekrarlayarak, tahliyesini talep etti. Dursun A., “Ben ölen kızımıza hiçbir şey yapmadım. Arabayı durdurunca karşıya gittiğini gördüm. Arabada en ufak bir taciz içeren kelime kullanmadım. Diğer kişileri de tanımıyorum. Çayın kenarına şeker hastası olduğumdan ihtiyaç gidermek için döndüm. İhtiyaç giderip sigara içtim" dedi. Sanığın tahliye talebinin reddine ve tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 5 Ağustos tarihine erteledi.
İstanbul Muhammed Dursun, Dubai’ye bileniyor Kick boksçu Muhammed Dursun, Dubai’de yapacağı maça hazırladığını belirterek, "Bu yıl kilom ve formum 130 olacak. Çıkacağız yine şampiyon olacağız ülkemize döneceğiz" dedi. Altın kemer sahibi milli kick boksçu Muhammed Dursun, gelecek dönemdeki hazırlıklarına ve hedeflerine dair İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine açıklamalarda bulundu. Eylül - Ekim ayı gibi Dubai’de bir şampiyonluk maçı yapacağını söyleyen Dursun, "Dubai için bir hazırlık sürecim var, buna hazırlanıyorum önümüzde Ramazan ayı vardı Ramazan ayını atlattık ve bu seneki formu biraz daha farklı çekeceğim 130 kilo olana kadar çıkıp ve bu kilolarda mücadele vereceğim. Şu an için antrenman süreçlerim güzel gidiyor formum iyi çünkü biliyorsunuz ki rakibim çıkmadı ve ünvan direkt bana geldi. Hiçbir şekilde yorulmadan unvanı kazandık. Dubai’de tahminen Eylül Ekim gibi dövüşeceğim. Oraya bir hazırlık sürecim olacak. Şu an için İstanbul’dayım, 2 gün sonra İran’a gideceğim. Önümde kamp süreçlerim var" diye konuştu. "İnşallah Çin’de şampiyon olacağım" Bu yılki takvimi ve hedefleri hakkında da konuşan Dursun, "Dubai için sözleşme yaptık, geldik. Eylül - Ekim için Dubai’de ringte olacağım. Ondan öncesinde Türkiye’nin en büyük organizatörlerinden Mehmet Müftüoğlu aracılığıyla Çin’den bir maç teklif aldım ve inşallah bir aksilik olmazsa Çin’de dövüşeceğim. Orada ağır sikletle mücadele edeceğim ve inşallah orada da şampiyon olacağıma inanıyorum ama benim için buradaki süreçte en önemlisi Dubai. Çünkü neden, dünyanın birçok dövüş sporlarında en iyi sporcularının olduğu yer Dubai" dedi. "Çıkacağız ve şampiyon olacağız" Milli boksör açıklamalarını şöyle tamamladı: "Biliyorsunuz ki bundan 6 ay önceki maçımda 110 kiloydum ve şu an 130 kiloyum ve kendimi şu an çok iyi hissediyorum. Bu seneki form ve kilom 130 kilo olacak ve bu şekilde dövüşeceğim. Dünyanın çok yerinde dövüşmüş bir sporcuyum ve uluslararası birçok derecem var. İnşallah da çıkacağız yine şampiyon olacağız, ülkemize döneceğiz."
İstanbul Su birikintisine düşerek hayatını kaybeden Edanur Gezer için cenaze töreni düzenlendi Su birikintisine düşerek hayatını kaybedeb 5 yaşındaki Edanur Gezer için Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevinde cenaze töreni düzenlendi. Acılı annenin ayakta güçlükle durduğu görülürken, cezaevinde olan baba da izinli olarak katıldı.Emrah DODUKKüçükçekmece Fatih Mahallesi Menekşe Sahil Parkı’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yapılan kazı çalışmasında oluşan su birikintisine düşen 5 yaşındaki Edanur Gezer hayatını kaybetmişti. Edanur Gezer için bugün Esenyurt’ta bulunan Kıraç Cemevi’nde cenaze töreni düzenlendi. Törene; İstanbul Valisi Davut Gül, Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, ailesi, yakınları ve cezaevinde olan baba jandarma eşlinde kelepçeli olarak katıldı. Vali Davut Gül acılı anne Nurcan Gezer baş sağlığı diledi. Edanın acılı annesi ayakta durmakta güçlük çektiği görülürken feryatları yürekleri dağladı. Vali Davut Gül tabuta omuz verdi. Kılınan cenaze namazın ardından cenaze defnedilmek için Esenyurt’da mezarlığa defnedildi.İstanbul Valisi Davut Gül, “ Yavrumuz hayatını kaybetti maalesef. Bizlerde Esenyurt’ta cenaze törenine geldik. Allah ailesine sabır versin. Ölüm olayı olduğu için otomatikman savcılık tarafından başlanan işlemler oluyor. Bundan sonraki adli süreç orada devam edecek. İhmal var mı yok mu kusur var mı yok mu ya da kimlerin kusuru var bu adli süreçte belli olacak. Biz daha çok yavrularımızın bu tür bir hadise ile karşılaşmaması için tedbirleri hangi kurum neler yapması gerek onlara bakacağız. Ayrıca ailenin kendi içerisinde bir çok sıkıntısı var onlarla ilgili Aile, Sosyal Politikalar il müdürlüğümüz üzerine düşen neyse bundan sonraki süreci takip edeceğiz” dedi.Feryat eden acılı anne Nurcan Gezer, “Güvenlikler gelmiş burada ateş yakmayın mangalın içine ateşi yakın demişler. Çocuk yok diye hepsi dağılmışlar çocuğu aramaya bir tane mi iki tanemi güvenlik varmış. Güvenliğe gidip 5 yaşındaki kız çocuğu yok demişler . güvenlikte kuyunun yanına geliyor. kafasını uzatıp çocuğunuz burada içinde diyor. Orada bizimkilerden birisi müdehale etmeye çalışıyor. İçine atlama burası çok derin diyor. Derin olduğunu biliyorsunuz da niye bir şeyler yapmıyorsunuz. Dün gittim oraya çevirmişler orayı önem almışlar. Benim çocuğum olmasa başka birinin çocuk da olabilirdi. Başka bir annenin ciğeri de yana bilirdi. Kim oraya sebepliyse cezasını çeksin” dedi.Eda’yı su birikintisinden çıkaran dayı Selçuk Yaşar, “ Biz ailece piknik yapıyorduk. Baktım kuyunun üzerinde yatıyor. İçinden çıkardım baktım dudakları mosmor. Etrafında koruma yoktu bildiğimiz su birikimiydi. Kimse gelip burada kuyu var demedi. Derinlik beni çekiyordu zaten. Toprağa tutunup tek elimle çıkardım. Bulmamız 20 dakikayı buldu. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.