POLİTİKA - 22 Ocak 2018 Pazartesi 16:35

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bizim bir Kızılelma’mız var”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Bizim bir Kızılelma’mız var”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm dünyaya milletin evinden ilan ediyorum, ülkemizin hiç kimsenin bir karış toprağında gözü yoktur, olmamıştır.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm dünyaya milletin evinden ilan ediyorum, ülkemizin hiç kimsenin bir karış toprağında gözü yoktur, olmamıştır. Türkiye’nin bu operasyonlardaki temel amacı milli güvenliği yanında Suriye’nin toprak bütünlüğü ile Suriye halkının can ve mal emniyetine de katkıda bulunmaktır. Ne zaman iş biterse bizim orada durmaya merakımız yok, çekilmeyi biliriz. Bunun için birilerinden icazet almak gibi bir derdimiz yok” dedi.


Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde düzenlenen Ankara Sanayi Odası 54. Yıl Ödülleri töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin operasyonuna yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan bir askerin “Nereye gidiyorsunuz?” sualine “Kızılelma’ya gidiyoruz” dediğini hatırlatarak, “Evet, bizim bir Kızılelma’mız var. Biz o hedefe doğru gidiyoruz” diye konuştu.



”13 OSB üretimin her alanında Türkiye’ye ve dünyaya hizmet veriyor”


Ankara’nın sadece bir idari başkent olmadığını, aynı zamanda ülkede sanayinin ve ticaretin merkez şehirlerinden biri haline geldiğini belirten Erdoğan, “Dünyada Ankara gibi sonradan başkent ilan edilmiş şehirler genellikle sadece bürokratik kuruluşlardan ve onların destek unsurlarından ibarettir. Ankara ise en başından itibaren sanayide, ticarette, tarımda, eğitimde, kültür ve sanatta, her alanda iddia sahibi şehir olduğunu ispat etmiştir. Halen il sınırları içinde faaliyet gösteren 13 OSB üretimin her alanında Türkiye’ye ve dünyaya hizmet veriyor. Bunlardan 3 tanesi de doğrudan ASO tarafından kurulmuştur. Başkentimizin öne çıkan sanayi kuruluşlarına baktığımızda savunma sanayi, otomotiv ve enerji şirketlerinin özellikle dikkatimizi çektiğini görüyoruz. Demek ki Ankara, hepsi de geleceğin sektörleri olan bu alanda iyi bir damar yakalamış durumda, hele hele savunma sanayi noktasında. Önümüzdeki dönemde bu potansiyeli daha da geliştirerek Ankara’nın sanayi ve ticaretin de başkenti olma vasfını güçlendireceğimize inanıyorum” şeklinde konuştu.



“Olay Kürt koridoru meselesi de değildir. Olay terör koridorunu bizim yok etme meselesidir”


Türkiye’nin bir istiklal ve istikbal davası olduğunu, bu davada hudutların güvenliği ne kadar önemliyse, ekonominin güçlenmesi ve gelişmesinin de o derece ehemmiyete sahip olduğunu belirten Erdoğan, “Çünkü, güçlü bir ekonomik zemine oluşmayan özgürlük mücadelelerinin kalıcı zaferlere ulaşma imkanı da yoktur” dedi.


Güvenlik güçlerinin sınırlar içinde ve dışında yakın tarihin en büyük mücadelelerinden birini yürüttüğünün altını çizen Erdoğan, “Bir yandan bölücü terör örgütü ile diğer yandan FETÖ ihanet çetesi ile, aynı şekilde irili ufaklı bir çok terör örgütü ile mücadele ediyoruz. Sınırlarımız boyunca oluşturulmak istenen, milli birliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü alenen tehdit eden terör koridoruna ilk hançeri Fırat Kalkanı Harekatı ile vurmuştur. Bazı yazar çizerler, özellikle bizim bu operasyonlarımızı Kürtlere karşı yapılmış operasyonlar olarak ilan edip hedeften saptırma gayreti içine giriyorlar. Önce şunu çok açık söylüyorum, bizim Kürt vatandaşlarımızla bir sorunumuz yoktur, olay Kürt koridoru meselesi de değildir. Olay terör koridorunu bizim yok etme meselesidir. Böyle bir anlayışı, böyle bir yazıyı yazan da gerçekten bu ülkede az çok mürekkep yalamış, hele hele askerin içinde görev almış birileri olursa bu bizi ciddi manada üzer. Kürt koridoru nedir, terör koridoru nedir, bunu ben burada anlatacak değilim, bunu kendilerinin anlaması lazım” diye konuştu.



“Bu karşılıksız da kalmayacak. Bunun bedelini çok ağır ödüyorlar, ödeyecekler”


Suriye’nin kuzeyinden Türkiye’ye yönelik yıllardır devam eden tacizler olduğunu söyleyen Erdoğan, “Hatay’da oradaki enerji santralimizin olduğu yere attıkları havan ile bir şehidimiz var. Böyle bir mücadele içinde şehidimiz de olacak, gazilerimiz de olacak. Bu karşılıksız da kalmayacak. Bunun bedelini çok ağır ödüyorlar, ödeyecekler. Biz bu yoldan geri duramayız. Bu kanıdaki kararlılığımız ortadadır” şeklinde konuştu.


Daha önceden “Afrin hallolacaktır” dediğini hatırlatan Erdoğan, “Afrin’den geri adım atmak yok, biz bunu Rus dostlarımızla da konuştuk, mutabakatımız var, diğer koalisyon güçleri ile de konuştuk, Amerika ile de konuştuk. Ama biz Amerika’yı bir şeye ikna edemedik, biz kendilerine dedik ki, siz DEAŞ terör örgütü ile mücadeleyi niçin bir terör örgütü ile yapıyorsunuz, PYD-YPG-PKK gibi terör örgütü ile yapıyorsunuz, gelin bunu stratejik ortağınız olan Türkiye ile beraber yapın, biz buna varız, onları bir kenara koyalım, terörü güçlendirmeyelim. Dediler ki, ‘Bizim generallerimiz bize ‘Türkiye’nin bu işe tahsis ettiği ekip veya ordu yeterli değil.’ Sizin generalleriniz size yanlış söylüyor, bunları ikili görüşmede de heyetler arası görüşmede de Sayın Trump’a söyledim ama dinlemediler. Siz bilirsiniz dedim, siz yolunuza biz yolumuza. 5 bin tır silah getirdi Amerika bu bölgeye. Bütün bunlar bu terör örgütlerine dağıtıldı. Bugün Suriye’nin kuzeyinde 20 kadar Amerika’nın üssü var. Bunları tüm halkımın bilmesi lazım. Bilme si lazım ki ‘ülkemde neler oluyor, bizim haberimiz yoktu, biz bilmiyorduk’ deme lüksüne kimse sahip olmasın. Şuanda 2 bin kadar kargo uçağı ile ayrıca bu bölgeye silah taşınmıştır. Bütün bunlar söylendiği zaman bize doğru konuşmuyorlar. Biz bunların hepsini biliyoruz, bize bu noktada dürüst davranın. Şuana kadar bu dürüstlüğü göremedik. Bizde Rusya ile yaptığımız görüşme çerçevesinde yolumuza devam ediyoruz. Afrin’de Mehmetçiğimiz görevini ifa ediyor ve edecek. Tüm dünyaya milletin evinden ilan ediyorum, ülkemizin hiç kimsenin bir karış toprağında gözü yoktur, olmamıştır. Türkiye’nin bu operasyonlardaki temel amacı milli güvenliği yanında Suriye’nin toprak bütünlüğü ile Suriye halkının can ve mal emniyetine de katkıda bulunmaktır. Hepimizin gözü önünde Suriye topraklarının bir kısmı üzerinde bölge halklarının tarihi, kültürel ve sosyolojik gerçekleri ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bir yapı inşa edilmeye çalışılıyor. Bu yapı Türkiye için ne kadar büyük tehditse Suriye için, Irak için, İran için, daha da genişletirsek tüm bölgemiz için aynı derecede hayati bir tehdittir. Şunda 3,5 milyon bizde Suriyeli var. Kuzey Suriye’de, Cerablus’ta, El Bab’ta, Rai’de 2 bin kilometrekarelik alan şuanda kontrolümüzdeyse, Cerablus’a 100 bin insan geri döndüyse, aynısı Afrin’de de olacak, İdlib’de de olacak. Bizdeki Suriyeli kardeşlerimiz kendi vatanlarına ve evlerine dönme imkanını bulacaklar. Biz kendimizle birlikte bölgemizdeki tüm kardeşlerimizin geleceğini, güvenliğini, huzurunu ve geleceğini de savunuyoruz. Halen ülkemizde hayatlarını sürdüren 3,5 milyon Suriyeli misafirimizin kendi evlerine dönebilmelerinin bizim sağlayacağımız huzur ve güven iklimi ile mümkün olduğunu biliyoruz. Fırat kalkanı Harekatı’nda bunu bizzat yaşayarak gördük. İdlib ve Afrin’de aynı huzur ve güven iklimini tesis ettiğimizde 100 binlerce Suriyeli kardeşimiz kenti yurtlarında hayatlarını sürdürme imkanına kavuşacaktır. Bu açık gerçeğe rağmen yaptığı meşru operasyonlar sebebiyle Türkiye’yi eleştirenlerin hiçbirinin deri Suriye halkının sorunlarının çözümü ve geleceği değildir. Yaklaşık 6 milyonu ülke dışında olmak üzere, 13 milyon Suriyelinin çektiği acılar başkalarının umurunda olmayabilir ama bizim umurumuzdadır. Bunların hepsi de bizim kardeşimizdir, tarih bunun şahididir. Türkiye Afrin’de Kürtlere karşı değil, oradaki terör örgütüne karşı mücadele etmektedir. Afrin’de yüzde 55 Arap, Yüzde 35 Kürt var, diğeri Türkmen. Orada bir terör örgütü var. Çok yakında görülecektir ki, terör örgütünün baskısı ortadan kalktığında bize en büyük teşekkür Afrin’deki Kürt, Türkmen ve Arap kardeşlerimizden gelecektir” ifadelerini kullandı.



“Bizim bir Kızılelma’mız var”


Türkiye’deki PKK gibi Suriye’deki PYD’nin de Kürtler için değil bölge üzerinde farklı emelleri, projeleri olan güçler için savaştığını belirten Erdoğan, “Bu hain projenin nihai hedefinin Türkiye olduğunu anlamamak için aptal olmak gerekiyor. Bu ülkede kimse saf da değil, aptal da değil. Zihnini ve ruhunu emperyalist güçlere kiraya vermiş bir avuç hain dışında hangi meşrepten, hangi görüşten, hangi kökenden olursa olsun tüm Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları gerçekleri görüyor. Afrin operasyonumuza vatandaşlarımızın tamamı güçlü destek veriyor. Camilerimizden edilen dualardan, operasyona giden askerlerimizi durdurup alınlarından öpmeye kadar gözyaşları ile takip ettiğimiz nice güzel hadiseye şahit oluyor. ‘Nereye gidiyorsunuz’ sualine cevap ‘Kızılelma’ya gidiyoruz.’ Evet, bizim bir Kızılelma’mız var, bunu yaklaşık 1 ay kadar öncede Külliyede yaptığım bir konuşmada açıklamıştım. Biz o hedefe doğru gidiyoruz” dedi.


Kahraman askerlere Mehmet Akif Ersoy’un Ordunun Duası ile selamlayan Erdoğan, “el Bab’dan İdlib ve Afrin’e kadar, bilinen ve bilinmeyen pek çok yerde istiklalimiz ve istikbalimiz için ‘ölürsem şehit, dönersem gaziyim’ diyerek kahramanca mücadele eden tüm askerlerimize Rabbim’den kolaylıklar ve zaferler diliyorum. Rabbim Mehmet’imize dayanma gücü versin” diye konuştu.



“Ne zaman iş biterse bizim orada durmaya merakımız yok, çekilmeyi biliriz”


Afrin operasyonunun Fırat kalkanı Harekatı gibi hedeflerine ulaştığında sona ereceğini kaydeden Erdoğan, “Bazıları diyor ki, bunu diyen de enteresan, Amerika, ‘süre belli olmalı, fazla uzun olmamalı.’ Bende Amerika’ya soruyorum, Afganistan’da sizin süreniz belli oldu mu, ne zaman bitecek o? Biz iktidara gelmeden önce siz Irak’a girdiniz, Irak’ta bitti mi bu süre, hala Irak’tasınız. Şimdi kalkıp buraya da girdiniz, koalisyon güçleri ile buradasınız, bunun süresi olur mu, böyle bir savaş matematik bir olay değil, nasıl böyle bir şeyi sorarsın. Ne zaman iş biterse bizim orada durmaya merakımız yok, çekilmeyi biliriz. Bunun için birilerinden icazet almak gibi bir derdimiz yok. Bölgenin gerçek sahibi olan kardeşlerimizin huzur ve güven içinde yaşayabilecekleri bir yer haline getirilmesi konusunda gereken çalışmalara başlanacaktır. Kendi sınırlarına dayanan 3-5 mülteci karşısında dehşete kapılıp ortalığı ayağa kaldıranlardan, bu coğrafyada alçakça öldürülen 1 milyon insan için de birazcık hassasiyet göstermelerini istiyoruz. Uluslararası sistem bu bölgede ve dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanan zulümlere gözünü kapatmaya devam ederse kendi meşruiyet zeminini ortadan kaldıracaktır. Onun biz ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyerek tüm ülkeleri ve kuruluşları ikaz etmeye, kendilerini derleyip toparlamaya davet ediyoruz. BM Güvenlik Konseyini, bölücü terör örgütü Afrin’de kendisine tabi olmayanları vahşice infaz ederken toplantıya çağırmayanların böyle bir girişimde bulunmaya asla hakkı yoktur. Türkiye olarak bizim hiçbir yeri işgal etmek gibi bir amacımız yoktur. Bizim tek gayemiz var, oda gönülleri fethetmek. Bizim ecdadımız bu işi böyle yapmış, bizde böyle yapacağız. Ecdadımızdan böyle gördük, evlatlarımıza miras bırakacağımız anlayış da budur. Kendi geçmişleri sömürge ve ölümle örülü olanlardan gönüllerin fethi gibi bir inceliği anlamalarını beklemek belki biraz zorlama olacak ama en azından her fırsatta dünyaya telkin ettikleri demokrasi, insan hakları ve özgürlükler gibi değerler üzerinde bir anlayış birliği oluşturabileceğimizi ümit ediyoruz. Dün DEAŞ için seferberlik ilan edenlerden bugün bölücü örgüt konusunda sadece hakkaniyetli yaklaşım talep ediyoruz. Terör örgütleri karşısında ilkeli bir tutum sergilemeyenlerin çok uzak olmayan bir gelecekte bunun acısını çekmek zorunda kalacağını hatırlatmak istiyorum. Sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturmak için getirilen 5 bin tır ve 2 bin uçak dolusu silah bugün sadece bize karşı kullanılıyor olabilir. Biz parayla bu silahları bunlardan istedik, vermediler. Ama terör örgütüne ücretsiz olarak bu silahları veriyor. Pek biz nasıl oluyor da stratejik ortak oluyoruz, model ortak oluyoruz? Bunu anlamak mümkün değil. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki yarın bu silahlar onlara gönderen ülkelere de dönecektir. Dün Reyhanlı’yı hedef alan roketlerin yarın hangi Amerika veya Avrupa şehrini vuracağını kimse bilemez. Terörün karakteri böyledir. Biz bu terör dalgasının da üstesinden geliriz. Sınırlarımız içindeki ve dışındaki teröristleri etkisiz hale getirme konusunda çok büyük tecrübe sahibiyiz. Suni bir güven ve refah duvarı içinde yaşayan ülkelerin benzer şoklara aynı derecede dayanıklı olup olamayacaklarını hep birlikte göreceğiz. Türkiye olarak tıpkı DEAŞ meselesinde olduğu gibi uluslararası camiaya gereken her türlü bilgi desteğini vermeye, mücadele katkı sunmaya devam edeceğiz. Suriye’de DEAŞ’a en büyük darbeyi Türkiye vurmuştur. Irak’ta DEAŞ ile mücadele Türkiye’nin oradaki üslerinde eğittiği güçler en ön saflarda yer almışlardır. Şuana kadar DEAŞ ile bağlantısını tespit ettiğimiz 56 bin kişiye ülkemize giriş yasağı koyduk. 6 bine yakın kişiyi de sınır dışı edip ilgili ülkeleri bilgilendirdik. Bunu rağmen sınır dışı ettiğimiz veya DEAŞ ile bağlantısı konusunda ikazda bulunduğumuz isimlerden bazılarının Avrupa’da ellerini kollarını sallayarak eylem yapabildiklerini gördük. Demek ki terörle mücadele konusunda diğer ülkelerin hassasiyeti bizimki kadar değil. Bizi asıl üzen ise ortadaki bu gerçeklere rağmen bazı çevrelerin hala ülkemizi terör örgütleri ile irtibatlı göstermeye çalışıyor olmasıdır. İnşallah endişelerimiz gerçekleşmez. Dünyayı daha güvenli ve huzurlu bir yer haline getirmek için kendi inisiyatiflerimiz yanında bölgesel ve küresel tüm oluşumlara katkı vermeye hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum” diye konuştu.


İhracat, vergi, ar-ge, katma değer ve istihdam kategorilerinde 54 iş adamına ödüllerini Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği programa Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Vali Ercan Topaca, eski Ekonomi Bakan Zafer Çağlayan, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, ASO Başkanı Nurettin Özdebir ve Ankaralı iş adamları katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı 5 ülkeden 26 ressam eserleriyle Ilgaz’ı anlattı: Açılan sergi yoğun ilgi gördü Çankırı’da 5 ülkeden 26 ressam, türkülere konu olan Ilgaz’ı eserleri ile anlattı. Çalıştayın ardından açılan sergi davetlilerden yoğun ilgi gördü. Çankırı’nın Ilgaz ilçesinde Ilgaz Belediyesi tarafından ikincisi düzenlenen "Uluslararası Çankırı Ilgaz Nolana Sanat Çalıştayı" Kırgızistan, Azerbaycan, Rusya, Nahçıvan’dan gelen ve Türkiye’den 26 ressamın katılımı ile gerçekleştirildi. Ilgaz ilçesindeki bir otelde gerçekleştirilen çalıştayda, 26 ressam Ilgaz ilçesinin doğal güzelliklerini, tarihi zenginlikleri ve yerel kültürünü gözlemledi. Ressamlar daha sonra ilçenin güzelliklerini ön plana çıkartan eserler yaptı. Çalıştayın ardından düzenlenen sergide sanatçıların eserleri davetlilerin beğenisine sunuldu. Serginin açılışı Çankırı Valisi Mustafa Fırat Taşolar, Çankırı Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen, Ilgaz Kaymakamı Burak Yılmaz, Ilgaz Belediye Başkanı Mehmed Öztürk, Orta Belediye Başkanı Ömer Bezci, Orta Fedarasyon Başkanı Şaban Can, Ankara Çankırı Dernekler Federasyonu Başkanı Adem Can tarafından yapıldı. Ressam Birsen Çeken ve Ayşen Can kordinatörlüğünde açılan ergiyi gezen davetliler resimler karşısında hayran kaldıklarını ifade etti. “Çankırı halkına bir resim şöleni sunduk” Çalıştayda resimlerini sergileyen Ressam Gültekin Serbest, “İkinci kez Çankırı’nın Ilgaz ilçesine geldim. Bu çalıştayda iki adet resim yaptım. Bu resimlerden bir tanesi Ilgaz’da kaldığımız oteli simgeliyor. İkinci resimde ise eski İstanbul’u canlandırdım. Bu çalıştayda sanatçı arkadaşlarımla birlikte çok farklı eserler üreterek Çankırı halkına bir resim şöleni sunduk. Burada olmaktan çok mutluyum" dedi.
Ankara İYİ Parti 5. Olağanüstü Kurultayı’nda GİK ve MDK üyeleri belirlendi İYİ Parti’nin 5. Olağanüstü Kurultayı’nda Genel İdare Kurulu (GİK) ve Merkez Disiplin Kurulu (MDK) üyeleri belirlendi. İYİ Parti’nin 5. Olağanüstü Kurultayı, ATO Congresium’da yapıldı. Kurultayda, GİK ile MDK üyelerinin seçimi tamamlandı. Buna göre, yeni GİK’te Başkanlık Divanı’ndan Oktay Vural, Ayfer Yılmaz, Saltuk Buğra Kavuncu, Sedat Aksakallı, Şükrü Kuleyin, Naci Cinisli, Mehmet Tolga Akalın, Burak Akburak, Cem Özdemir, Birol Aydemir, Türker Yörükçüoğlu, Ayşe Sucu ve Taner Demirer yer almazken, Hakan Şeref Olgun, Ayyüce Türkeş Taş, Kürşad Zorlu, Ünzile Yüksel ve Selcan Taşcı Hamşioğlu listeye girdi. Kurulda partinin Ordu Büyükşehir Belediye Başkan adayı Enver Yılmaz ile bir süre önce partiden istifa eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ümit Özlale’nin de yer alması dikkati çekti. Liste, şu isimlerden oluştu: "Ayyüce Türkeş Taş, Hakan Şeref Olgun, Turan Yaldır, Kürşad Zorlu, Uğur Poyraz, Hasan Toktaş, Ersin Beyaz, Ümit Özlale, Selcan Taşcı Hamşioğlu, Yavuz Aydın, Ünzile Yüksel, Enver Yılmaz, İsmail Koncuk, Müjdat Öztürk, Ali Feyzi Karaca, Kadir Ulusoy, İmran Nilay Tüfekçi, Melih Aydın, Selçuk Kılıçarslan, Cumali Durmuş, Dursun Çolak, Cenk Özatıcı, Ali Topçu, Kazım Haluk Ünal, Nevzat Korkmaz, Hasan Eryılmaz, Orkun Kanber, Alper Akdoğan, Erol Karapınar, Kazım Yücel, Özdemir Polat, Fatih Koca, Ali Adnan Kaya, Rıdvan Yalçın, Burcu Akçaru, Ali Demir, Mehmet Aslan, Fatih Demirkol, Alparslan Yüce, Berna Sukas, Canan Uçar, Hamdi Taner Özeler, Kısmet Çelik, Emel Bilenoğlu, Kübra Dursun, Demet Tekdemir, Kevser Ofluoğlu, Huriye Pelin Tellitepe Turan, Hilal Şerifoğlu, Ali Coşkun." Yeni MDK’de ise şu isimler yer aldı: "Güçlü Şenel, Zeki Buldan, Kadriye Ünler, Hamza Yurtsever, Hatice Kayalı, Ozan Canyurt, Emin Özkurt, Yusuf Afat, Kenan Kaçmaz, Funda Dilara Arıkan, Abdullah Şalcı."
Diyarbakır Diyarbakır’da Fenerbahçeli taraftar, Icardi’nin ’Sınır dışı’ edilmesi için polise şikayette bulundu Diyarbakır’da fanatik Fenerbahçe taraftarı Muhammet Delil Süner, Adana Demirspor-Galatasaray maçında sarı-kırmızılıların Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi’nin gol atması sonrası 112 Acil Çağrı Merkezi üzerinden polise bağlanıp, Icardi’nin ’Sınır dışı’ edilmesi için şikayette bulundu. Fanatik Fenerbahçe taraftarı Muhammet Delil Süner (29), Adana Demirspor - Galatasaray maçından önce eve gidinceye kadar sadaka verip maç saatinde ekran başına geçti. Sarı-kırmızılı futbolcu Mauro Icardi’nin 3. golü atmasından sonra 112 Acil Çağrı Merkezi üzerinden polis bağlanarak şikayette bulundu. Muhammet Delil Süner, İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yaptığı açıklamada, şu an mental olarak birkaç ilaç aldıktan sonra biraz daha sakin kalabildiğini söyledi. Ciddi bir rekabetin içerisinde olduklarını belirten Süner, 10 yılın vermiş olduğu bir patlamayı yaşadığını ifade etti. Çalıştığı yerden eve gelinceye kadar mesafe boyunca vermediği sadaka kalmadığı, camilerin önünde Yasin-i Şerif okuyan teyzelere para verdiğini aktaran Muhammet Delil Süner, "Yeter ki dua edin bu akşam Galatasaray puan kaybetsin diye. Öyle bir istekli de eve gelmişim ki, maçı izliyorum zaten Icardi formda. Adamın performansı mükemmel, imreniyoruz da. Bu adam gol atmazsa Galatasaray kesin puan kaybedecek kafasındayız. Maç gayet güzel gidiyor, Adana Demirspor bastırıyor. Galatasaray’da şöyle bir şey var. Icardi duruyor, Mertens çıkıyor, Mertens durduğu zaman Kerem çıkıyor, Kerem durduğu zaman Hakim Ziyech çıkıyor. Takım, inanılmaz derecede bir birinin eksiğini tamamlıyor" dedi. "Bu mayıs aylarının bir sahibi varsa Galatasaray Spor Kulübü’dür" "Biz Fenerbahçe olarak bunlara biraz alışık değiliz" diyen Süner, açıklamalarına şöyle devam etti: "Bunları görünce tamam dedim, 1-0 normaldir, maç güzel gider sadaka vermişim kafa orada. Allah, bize yardım edecek diyorum. Ondan sonra 2-0 olunca cinnet getirdim, sinirden kanepe örtülerini dişlemeye başladım. Buradan da söylüyorum. Mayıs ayının kaldırılmasını istiyorum. Bu mayıs aylarının bir sahibi varsa Galatasaray Spor Kulübü’dür. Samimi söylüyorum, hiçbir Fenerbahçeli buna alınmasın, gücenmesin. Çünkü biz, nisan ayının sonlarına doğru kesinlikle teslim oluyoruz. Kendi adıma söylüyorum, böyle bir talebim vardır. Ne kadar değerlendirilir, dünyayı ilgilendiren bir sorun sonuç olarak. En azında Türkiye’de mayıs ayı kaldırılsın." "Icardi yüzünden geçen sene televizyon kırmak zorunda kaldım" Icardi’nin hiç beklemediği bir pozisyonda gol atınca cinnet getirdiğini dile getiren Muhammet Delil Süner, "Televizyonda onu gördüğüm an aklıma direkt polis geldi. Telefona sarıldım, şikayette bulundum. Bir an önce Arjantin’e alsınlar. Adamın gol atmadığı takım kalmadı. Onun yüzünden geçen sene hem Kadıköy’de hem de Rams Park’taki maçta televizyonu kırmak zorunda kaldım. Öfke patlaması yaşadım. Bütün hayallerimizin, ümitlerimizin yıkıldığı Adana Demirspor maçıydı. Galip gelince son patlamayı yaşadım. Bir star ama lütfen bu ülkeden git. Bari önümüzdeki sene seni görmeyelim de moral olarak sahaya çıktığımız zaman" diye konuştu. "Icardi çok çok iyi" "Bizde de Edin Dzeko var" diyen Süner, "Samimi söylüyorum Icardi çok çok iyi. ’Şikayetiniz nedir’ diye sorudular. ’Galatasaraylı bir futbolcudan şikayetçi olmak istiyorum. Bu adamın her hafta gol atmasından rahatsız oluyorum ve artık cinnet getiriyorum. Formalarımı yırtmak zorunda kaldım, televizyonları kırmak zorunda kaldım. Ben artık bu adamın ülkede görmemek için ne yapabilirim’ dedim. ’Efendim bizim böyle bir şey yapmamız mümkün değil, bu futboldur. Kendinizi biraz fazla kaptırmışsınız dediler. Şikayette bulunmanız içinde onunla karşılıklı bir şey yaşamanız gerekiyor ki prosedür gereği şikayet bulunsun’ dediler. Böyle bir şey söz konusu olmadığı için talep gerçekleşmedi. Fenerbahçe Spor Kulübü’nden beklentim beni özel bir maça davet etmeleri. Kendimizi hırpalıyoruz, her zaman da Fenerbahçe’nin yanındayız" ifadelerini kullandı. Anne Ayşe Süner ise, oğlunun maçlarda kendini kaybettiğini, normal hayatta böyle olmadığını, maçlarda aşırı şekilde tepkisi olup kendini kaptırdığını söyledi. Defalarca televizyon, sehpaları ve kanepeyi kırdığını belirten Süner, "Dün akşam o heyecanla polisi aradı, inanamadım. Oğlum ne yapıyorsun dedim. Kendini kaptırmış. O heyecanla artık ne yapacağını bilmiyor" dedi.
İstanbul Kalkınma Yolu Projesi masaya yatırıldı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, BAE Yatırım Bakanı Al Suwaidi ile İstanbul’da bir araya geldi Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Birleşik Arap Emirlikleri Yatırım Bakanı Mohammed Bin Hassan Al Suwaidi ile İstanbul’da yaptıkları görüşmede Kalkınma Yolu Projesi’ni ve iki ülke arasındaki iş birliklerini ele aldıklarını belirterek, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde Irak’ta imzalanan dörtlü mutabakatın ardından görüşmelerimize hız kesmeden devam ediyoruz. İlerleyen süreçte yapacağımız dörtlü bakanlar zirvesinden önce ülkemizi ziyaret eden mevkidaşım Birleşik Arap Emirlikleri Bakanı Mohamed Bin Hassan Al Suwaidi ile verimli bir görüşme gerçekleştirdik” dedi. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Birleşik Arap Emirlikleri Yatırım Bakanı Mohamed Bin Hassan Al Suwaidi ile İstanbul’da bir araya geldi. Yapılan görüşmede, Kalkınma Yolu ve iki ülke arasındaki iş birliğine dair atılacak adımları ele aldıklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Birleşik Arap Emirlikleri Yatırım Bakanı Mohamed Bin Hassan Al Suwaidi ile Kalkınma Yolu Projesi’ni verimli bir görüşme gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde gerçekleştirdiğimiz Irak ziyaretinde imzaladığımız dörtlü mutabakatın ardından BAE’li mevkidaşım ile bir araya gelerek Kalkınma Yolu konusunda ülkelerimizin yapacağı çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunduk” diye konuştu. “Bu proje Avrupa ve Asya pazarları ile bağlantıyı sağlayacak” Türkiye’nin ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin stratejik konumları gereği bu projeden daha üst seviyede verim elde etmesi için yapılacak çalışmaları değerlendirdiklerinin altını çizen Bakan Uraloğlu, “Birleşik Arap Emirlikleri de Kalkınma Yolu Projesi’ni çok önemsiyor. Bu proje Avrupa ve Asya pazarları ile bağlantıyı sağlayacak en ekonomik, en güvenli ve en verimli yol” ifadelerini kullandı. “4’lü bakanlar zirvesi yapacağız” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın himayelerinde geçtiğimiz günlerde Irak’ta Kalkınma Yolu projesine yönelik Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Irak ile 4’lü mutabakat imzaladıklarını hatırlatan Bakan Uraloğlu şu şekilde devam etti: “Irak ile uzun zamandır proje ile ilgili görüşüyorduk. İmzaladığımız mutabakat ile Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar da bu işin içerisine dahil oldu. Birleşik Arap Emirlikleri de hem bu projenin finansmanı hem yük temini hem de işletilmesi konusunda büyük katkılar sağlayacak. Bu anlamda mevkidaşım ile verimli bir toplantı gerçekleştirdik. Önümüzdeki süreçte Birleşik Arap Emirlikleri, Irak ve Katarlı mevkidaşlarım ile 4’lü bakanlar zirvesi yapacağız. Kalkınma Yolu projesinde güç birliğimizi sürdüreceğiz.” “Küresel ölçekte atacağımız adımlarla kazan kazan anlayışı çerçevesinde iş imkanlarını konuştuk” Görüşmede ayrıca Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki ulaştırma alanındaki iş birliklerini ve yeni iş imkanlarını ele aldıklarını da ifade eden Uraloğlu, “Mevkidaşım ile küresel ölçekte atacağımız adımlarla kazan kazan anlayışı çerçevesinde iş imkanlarını konuştuk. İki ülke arasında ekonomik ve ticari anlamda atılacak adımları, karşılıklı ticaretin çeşitlendirilmesi ve potansiyel iş birliklerini etraflıca ele aldık” dedi.