POLİTİKA - 07 Şubat 2018 Çarşamba 18:21

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli:

A
A
A
Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli:

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Türkiye’nin toplamda 33 ülkeyle ithalat ve ihracatının gerçekleştirildiği güzergah bu güzergahtır ve yıllık olarak ortalama binden fazla Türk bayraklı, Türk bağlantılı ticaret gemisi ve Türk dış ticaret hacminin de yaklaşık yüzde 20’si anılan bu bölgeden geçmektedir" dedi.

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, "Türkiye’nin toplamda 33 ülkeyle ithalat ve ihracatının gerçekleştirildiği güzergah bu güzergahtır ve yıllık olarak ortalama binden fazla Türk bayraklı, Türk bağlantılı ticaret gemisi ve Türk dış ticaret hacminin de yaklaşık yüzde 20’si anılan bu bölgeden geçmektedir" dedi.


Milli Savunma Bakanı Canikli, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Aden Körfezi’ndeki görevinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi hakkında konuştu.


Canikli, milletvekillerinin sorularına cevap vererek konuşmasına başladı. Canikli, Ege’de Yunan unsurları tarafından yakalanan gemide silah yakalandığına dair iddialara yönelik olarak, "Mersin’den yükü Cibuti Limanı’na intikal edecek olan bir gemi sahibi tarafından rotası hiçbir şekilde planda olmamasına rağmen rotası Libya’ya çevriliyorken Yunanlı Sahil Güvenlik tarafından çevresi çevriliyor ve kontrol ediliyor. Silah olmadığı tespit ediliyor" ifadelerini kullandı.


Uluslararası ilişkilerde hükümetin kafa karışıklığı olmadığını belirten Canikli, insani değerlerin tarihten aldıkları değerlerin önemli bir faktör olduğunu ifade etti.


Dünya ticaretinin yüzde 80’inden fazlasının deniz taşımacılığı ile gerçekleştirildiğini söyleyen Canikli, "Bu nedenle uluslararası deniz ticaret yollarının güvenliği bütün ülkelerin ortak refahı açısından önemli bir konu. Ancak özellikle istikrarsız bölgelerde değerli ticari malları taşıyan gemiler birer hedef haline gelebiliyor. Nitekim deniz ticaretinin önemli bir bölümünün gerçekleştirildiği Aden Körfezi, Somali karasuları ve açıkları, Arap Denizi ve mücavir bölgelerinde 2008’den itibaren ortaya çıkan deniz haydutluğu ve denizde silahlı soygun eylemleri seyrüsefer serbestisini kesintiye uğratmış ve deniz taşımacılığını, uluslararası ticareti de olumsuz yönde etkilemiştir. Bu bölge dünya deniz ticaretinin de önemli bir halkasını oluşturmaktadır. Süveyş Kanalı, Kızıldeniz ve Aden Körfezi, Arap Denizi ve mücavir bölgelerden yılda 20 binden fazla gemi geçiş yapmaktadır. Bu geçişler dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 15’ine ve petrol taşımacılığının da yaklaşık dörtte 1’ine karşılık gelmektedir. Bölge aynı zamanda Türk dış ticareti açısından da son derece önemlidir. Türkiye’nin toplamda 33 ülkeyle ithalat ve ihracatının gerçekleştirildiği güzergah bu güzergahtır ve yıllık olarak ortalama binden fazla Türk bayraklı, Türk bağlantılı ticaret gemisi ve Türk dış ticaret hacminin de yaklaşık yüzde 20’si anılan bu bölgeden geçmektedir. Bölgeden geçiş yapan Türk bayraklı veya Türkiye’yle bağlantılı ticari gemi sayısı da her geçen gün artmaktadır" değerlendirmesini yaptı.


Bakan Canikli şöyle konuştu:


"Ortaya çıkan bu tehditler ve riskler çerçevesinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyince alınan kararlarla deniz haydutluğuyla ortak mücadelede uluslararası toplumun yakın iş birliği ve eş güdümünü kolaylaştıracak bir meşruiyet ortamı oluşturulmuştur. Böylece, Somali Hükümetiyle iş birliği içinde olmak kaydıyla Birleşmiş Milletler üyesi ülkelere deniz haydutluğu konusunda tüm önlemlerin alınması bakımından yetki verilmiştir ve bu yetki son olarak 7 Kasım 2017 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin 2383 sayılı Kararı’yla bir yıl daha uzatılmıştır. Bu kapsamda bölgede deniz haydutluğuyla mücadele faaliyetleri şu anda Amerika Birleşik Devletleri önderliğinde Birleşik Deniz Kuvvetleri -bizim de katkı sağladığımız- ayrıca Avrupa Birliğinin Atlanta harekatı ve müstakil hareket eden Rusya Federasyonu, Çin, Kore Cumhuriyeti, Japonya, Hindistan, Malezya ve İran gibi devletlere ait gemiler vasıtasıyla olmak üzere son derece geniş katılımlı bir uluslararası faaliyetle bu güvenlik sağlanmaya çalışılmaktadır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Valisi Davut Gül’den "iş güvenliği" vurgusu İstanbul Valisi Davut Gül, İl Koordinasyon Kurulu 2024 yılı 1’inci dönem toplantısında “Yaptığımız işlerde çalışanların güvenliği, iş güvenliği çok kıymetli. Daha hafta sonu küçücük yavrumuzu kaybettik, içimiz yandı” dedi. İstanbul Valiliği İl Koordinasyon Kurulu 2024 Yılı 1. Dönem toplantısı Vatan Caddesi’nde bulunan valilik ek hizmet binası toplantısı salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya İstanbul Valisi Davut Gül, kamu - kurum kuruluşları müdürleri ve yetkililer katıldı. “1 Mayıs’ın bayram havası içinde geçmesini arzu etmiş oluruz” Toplantıda konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, “Bir diğer konumuz yarın 1 Mayıs, bir yazı yazıldı, bütün kurumları ilgilendiren maddeler var. O yazılan yazıyı yakından takip edip gereğini yaparsanız, 1 Mayıs’ın bayram havası içinde geçmesini arzu etmiş oluruz. Ülkemizin genelinde kamu kaynaklarının etkili ve verimli kullanılması, tasarrufa girilmesiyle ilgili hem yazılı hem sözlü genelge var biliyorsunuz” dedi. “Yaptığımız her işin, iş güvenliğini sağlayalım” İş güvenliği hakkında konuşan Vali Gül, “Bunu tekrarlamakta fayda var. Yatırımların zamanında yapılması en önemli tasarruf. Personelimizin, çalışma arkadaşlarımızın performansı çok önemli. Yaptığımız işlerde çalışanların güvenliği, iş güvenliği çok kıymetli. Daha hafta sonu küçücük yavrumuzu kaybettik, içimiz yandı. Yaptığımız her işin, iş güvenliğini sağlayalım. Varsın 3 gün sonra yapılsın” şeklinde konuştu. “Hem de dilencilik ile mücadele edeceğiz” Konuşmasında dilencilikle mücadele edileceğini söyleyen Vali Gül, “Dilencilik bütün kurumların, bu şehrin, bu şehirde yaşayan 16 milyonun ortak sorunu. O açıdan hem dilencilere yardım edilmemesi noktasında duyarlı olacağız, hem de dilencilik ile mücadele edeceğiz. Varsa ekonomik sorunları ortadan kaldıracağız. Aynı durum evsizler için de geçerli. Şehrimizin daha güvenli olabilmesi daha yaşanabilir olması için şehirdeki o asgari vatandaşımızın o asgari taleplerini yerine getirmemiz gerekiyor” dedi. Toplantının ikinci kısmı basına kapalı olarak devam etti.
Mersin Toroslar Belediyesi, ’Evde Sağlık’ hizmeti ile vatandaşlara destek veriyor Mersin’in merkez ilçesi Toroslar Belediyesi, evden çıkamayan, hareket kısıtlılığı yaşayan, yaş almış, özel ihtiyaçlı ve bakıma muhtaç kişilere evde sağlık hizmeti ile destek veriyor. Halkla İlişkiler Müdürlüğü’ne başvuruda bulunarak ya da Belediye Sağlık İşleri Müdürlüğü’ne telefonla ulaşarak talepte bulunan vatandaşlara program dahilinde ’Evde Sağlık’ hizmeti veriliyor. Belediye Sağlık İşleri Müdürlüğü bünyesinde görevli paramedik, acil tıp teknisyeni, hemşire ve sağlık personelinden oluşan ekip; evde ziyaret ettikleri hastaların tansiyon ve kan şekeri ölçümü, enjeksiyon, pansuman ve serum takma gibi sağlık hizmetini karşılayarak yaralarına merhem oluyor. Hasta nakil ambulans hizmetiyle de ilçede ikamet eden yatağa bağımlı hastalara, hastane ve sağlık kuruluşlarına nakil desteği de sağlanıyor. "Önceliğimiz sağlık" Toroslar Belediye Başkanı Abdurrahman Yıldız, Evde Sağlık hizmetini önemsediklerini belirtti. "Önceliğimiz sağlık" diyen Yıldız, "Göreve gelir gelmez, Toroslarımız için gerekli tespitleri yaptık, planlarımızı hazırladık. Bir yandan ilçemizin çehresini değiştirirken, diğer yandan da vatandaşlarımızın sağlığı, huzuru ve mutluluğu için çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Yüzü gülen, nefes alan Toroslar hedefiyle vatandaşlarımızın her zaman yanında olacağız, dertlerine derman olmaya devam edeceğiz. Evde Sağlık hizmetimizden faydalanmak isteyen vatandaşlarımız, belediyemize ulaşarak, talepte bulunabilirler" şeklinde konuştu.
Elazığ Elazığ Belediyesi, “O sene, bu sene” sloganı ile Elazığspor temalı YKS deneme sınavı gerçekleştirdi Elazığ Belediyesi, gençler için hazırladığı “Gelecek Sensin” isimli destek programı kapsamında YKS deneme sınavı gerçekleştirdi. 4 bin öğrencinin katıldığı deneme sınavının teması, “O sene, bu sene” sloganı ile Elazığspor oldu. Elazığ Belediyesi, Yüksek Öğretim Kurumları Sınavına girecek öğrenciler için hazırladığı kapsamlı destek programını, yeni dönemde de sürdürüyor. Öğrencilerin eğitimlerine destek olarak, donanımlı bireyler yetiştirilmesi adına önemli faaliyetlerde bulunan Elazığ Belediyesi, bu kapsamda Yükseköğretim Kurumları Sınavı TYT-AYT deneme sınavları gerçekleştirdi. Deneme sınavlarına, Elazığ’da faaliyet gösteren liselerde ve kurslarda eğitim gören 14 bin öğrenci katıldı. Öğrenciler, her zaman yanlarında olan ve desteklerini esirgemeyen Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları‘na teşekkür etti. Öğrenciler, Elazığspor’a Play-Off’ta başarılar diledi Öte yandan Elazığ Belediyesinin gerçekleştirdiği Yükseköğretim Kurumları Sınavı TYT-AYT deneme sınavlarının teması Elazığspor oldu. TFF 3. Lig 2. Grupta mücadele eden ve 2023-2024 futbol sezonunda sergilediği futbolla Play-Off’a kalarak önemli bir başarıya imza atan Elazığspor Kulübünün amblemi ve “O sene, bu sene” sloganı ile gerçekleştirilen deneme sınavlarında öğrencilere bordo-beyazlı takımın sevgisi aşılandı. Öğrenciler, hem deneme sınavına girmenin mutluluğunu yaşadı hem de Elazığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları’nın destekleri ile bu sene başarı yakalayan Elazığspor’a Play-Off’ta başarı temennisinde bulundu.
Bursa Üniversite öğrencilerinden çadırlı Filistin eylemi Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversitelerde Filistin için yapılan eylemler bu kez Türkiye’ye sıçradı. Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri yerleşke içerisinde yapılan yürüyüşün ardından, çadırlar kurarak İsrail zulmüne karşı direniş başlattı. ABD’de yapılan üniversite eylemlerinin ardından Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri de yerleşke içerisinde Filistin için yürüyüş gerçekleştirdi. Sloganlar atılarak yapılan yürüyüşün ardından kampus içerisinde çadır kuran öğrenciler, burada Gazze dayanışması için 7 gün boyunca nöbet tutacaklarını açıkladı. ABD’deki eylemlere çağrı Basın açıklaması yapan Uludağ Üniversitesi öğrencilerinden Muhammed Tahir Yasin Akkaya, “ABD’de vicdan intifadasına destek vermek için Uludağ Üniversitesi meydanında toplandık. 7 Ekim’den bu yana süregelen direniş farklı boyutlarda devam ediyor. ABD’de ise 25 üniversitede öğrenciler üniversite yönetimlerine Siyonist çete ile olan ilişkilerini sonlandırma çağrısını dile getiriyor. Biz de Uludağ Üniversitesi önünden ABD’deki arkadaşlarımıza destek çağrımızı yineliyoruz. Gazze halkının maruz kaldığı vahşet ve katliamlar, 200 günü aşkın bir süredir devam ediyor. İşgal devleti İsrail, 7 aya yakın bir süredir tüm dünyanın gözü önünde Gazze’yi yok etmeye azmetmiş durumda. Öte yandan Gazzeli Müslümanlar ise, binlerce şehitle süsledikleri direnişlerini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Fakat bugünlerde, katliam şebekesi emperyalist ABD, Filistin destekçisi öğrencilerin eylemleriyle sallanıyor. Geçtiğimiz hafta New York’ta, Columbia üniversitesinde başlayan Gazze ile dayanışma eylemleri, bugün ABD genelinde 20’den fazla üniversiteye yayılmış durumda. Kampüslerinde Gazze’ye destek kampları kuran öğrenciler, zalim yöneticilerine karşı vicdanın sesini haykırıyor, vicdan intifadası Amerikan üniversitelerinde dalga dalga yayılıyor. Amerika’da öğrenciler bu gösterileri gerçekleştirirken, Siyonizm’in maşası konumundaki üniversite yönetimleri ve Amerikan polisi de elbette boş durmuyorlar. Bugüne dek yüzlerce öğrenci gözaltına alınırken onlarcası da okullarından uzaklaştırma cezası almış durumda. Bedel ödemeyi göze alan ve eylemliliklerini sürdüren bu onurlu öğrencilere, Uludağ Üniversitesinden selam gönderiyoruz” ifadelerini kullandı. “Gazze direnişi insanlığın uyanışına umut olacaktır” Özgürlüğün simgesi olduğunu söylenen Amerika’da üniversite eylemlerine verilen tepkiye dikkat çeken Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri Gazze’li kardeşlerinin yanlarında olduğunu beyan ettikleri bu eylemi gerçekleştirmiş bulunuyorlar. Kampüsteki herkes hep birlikte bu eyleme destek veriyorlar. Çünkü Müslümanlarını izzetini Gazze ayağa kaldırmıştır ve dünya düzeninin ne denli sahte ve iki yüzlü değerler manzumesine kurulu olduğunu 7 Ekim’den bu yana yürüyen bir süreç aşikar hale getirmiştir. İki yüzlülüğün en bariz örneklerinden birisi de bir üniversite rektörü olarak özgürlüğü yere göğe koyamayan Amerikan üniversitelerinin eylemlere gösterdiği o tepkiyi hep birlikte ibretle izledik. Bu haliyle bile Gazze’nin direnişi bi anlamda insanlığın uyanışı için inşallah bir umut olacaktır” dedi.