GENEL - 28 Mart 2018 Çarşamba 10:55

(Özel Haber) Anıtkabir’in renkli misafirlerinin sayısı gün geçtikçe artıyor

A
A
A
(Özel Haber) Anıtkabir’in renkli misafirlerinin sayısı gün geçtikçe artıyor

Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’de sıkça görülen yeşil papağanların sayısı gün geçtikçe artıyor.

Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahı Anıtkabir’de sıkça görülen yeşil papağanların sayısı gün geçtikçe artıyor.


Dünyadaki papağan türlerinin yüzde 16’sından fazlası insan etkisiyle doğal dağılım alanının dışında farklı bölgelerde yaşarken, Türkiye’ye uzun yıllar kafes kuşu olarak getirilen papağanlardan “Yeşil” ve “İskender” papağanını artık doğada görmek mümkün. Anıtkabir’de sıkça görülen yeşil papağanların sayısı ise gün geçtikçe artıyor.


Gazi Üniversitesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Dr. Esra Per, “Kökeni tropikal Asya ve Afrika olan yeşil papağan Türkiye’de ilk kez 1975’de Ankara’da görüldü. 1980’li yıllarda gözden kaybolan papağanlar 1990’lı yıllarda ODTÜ kampüsü, Gölbaşı ve Eymir Gölü’nde yeniden görülmeye başlarken, 2000’li yılların başında Altınpark ve Botanik Park’ta görüldü. 2010 yılından itibaren Anıtkabir papağanlar açısından ön plana çıktı. 2016 yılından itibaren 20-30 bireylik sürüler Anıtkabir’de görüldü” dedi.



Yeşil papağanlar en fazla Anıtkabir’de görülüyor


Anıtkabir’in papağanlar açısından önemli konuma sahip olduğunu söyleyen Dr. Per, “Anıtkabir, öncelikle korunaklı bir alan ve yerleşkedeki görevliler de kuşların dış tehditlerden etkilenmesini önlüyor. Yerleşke de çok farklı yerel ve egzotik ağaç türlerini barındırıyor. Papağanlar bu ağaçların meyveleri ile besleniyor. Ankara kentleşme baskısı altında, habitatları değişirken papağanlar da yuvalarını terkedebiliyor. Bu nedenle Anıtkabir şehir merkezinde papağanlar için bir sığınak oldu. Ankara’daki en büyük yeşil papağan popülasyonu iki yıldır Anıtkabir’de” diye konuştu.


Yeşil papağanın diğer türlerinden farklı olduğunu belirten Per, şunları kaydetti:


“Papağan denilince akla egzotik bölgeler geliyor. Bu da bir egzotik hayvan ama yayılış alanına baktığımız zaman Pakistan ve Hindistan’ın dağlık kesimlerin soğuk iklimlerinde yaşayabiliyorlar. Ekolojik toleransı oldukça yüksek, dolayısıyla Ankara gibi kış ayının sert geçtiği yerlerde de varlığını devam ettiriyor ve üreyip sayısı artabiliyor. Muhabbet kuşu ve diğer tropikal papağan türlerinden farklılık gösteriyor. Onlarda da vatandaşlar tarafından doğaya salınması görülüyor. Onlar kış mevsimini atlatamadıkları için Türkiye’de üreme popülasyonu oluşturamıyorlar. Yeşil papağanlar dayanıklı olduğu için genellikle salındıkları bölgede bir çift bulduğu zaman üreyen bir popülasyon kuruyorlar.”



Papağanlar, devletin koruması altında ve doğadan toplanması yasak


Papağanların kanunla koruma altında olduğunu ve toplanmasının yasaklandığını ifade eden Per, “Bazı vatandaşlar evlerindeki kafeslerindeki kuşları salmak ve yer göstermemizi istiyorlar. Kafes kuşu olarak alınanların doğaya salınması yasak ve her zaman kafes kuşu olarak tutulması gerekiyor. Doğada bulunanların da toplanması yasak. Vatandaşlardan bu şekilde yasal olmayan şekilde toplama görülmesi durumunda Orman ve Su İşleri Bakanlığı Bölge Müdürlüklerine bildirmeleri gerekiyor” dedi.


Öte yandan, havadan drone ile görüntülenen Anıtkabir çevresindeki yeşil papağanlar ziyaretçilere adeta görsel bir şölen sunuyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Milli Savunma Bakanı Güler: “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sağlamaktadır" Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sağlamaktadır” dedi. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kurban Bayramı dolayısıyla beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Selçuk Bayraktaroğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ziya Cemal Kadıoğlu ile gittiği Hakkari Çukurca’daki 2’nci Hudut Tugay Komutanlığında video telekonferans toplantısı gerçekleştirdi. Bakan Güler başkanlığındaki toplantıya Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Komuta Kademesi’nin yanı sıra yurt içinde ve sınır ötesindeki birlik komutanları da katıldı. Güler, yakın coğrafya başta olmak üzere dünya genelinde gerginliklerin ve krizlerin yaşandığını belirterek, “Çatışmalar ve savaşlar ortaya çıkıyor. Belirsizliklerin arttığı, risk ve tehditlerin çok boyutlu bir hale geldiği böylesine hassas bir ortamda, Milli Savunma Bakanlığı olarak ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için gece-gündüz demeden azim ve kararlılıkla görevlerimizi icra ediyoruz. Sizlerin de bildiği gibi silahlı kuvvetlerimizin en çok odaklandığı, enerjisini ve zamanını en çok harcadığı konu terörle mücadeledir” diye konuştu. Irak’ın kuzeyinin yıllardır PKK/KCK ve destekçileri tarafından Türkiye’ye yönelik eylemler için kullanılan bir bölge olarak terörün kaynağı olduğunu ifade eden eden Güler, “Son yıllarda belirlediğimiz konsept değişikliğiyle “Terörü kaynağında yok etme” anlayışını uygulamaya koyduk. Sınır ötesinde icra ettiğimiz başarılı operasyonlar ile terör örgütüne ağır darbeler vurduk ve örgütün hareket kabiliyetini bitme noktasına getirdik. Bunda en büyük pay, aziz şehitlerimiz ve gazilerimizle birlikte kahraman Mehmetçiklerimize aittir” dedi. “Terörle mücadelemizdeki etkinliğimiz daha da artacak” Güler, terörü vatandaşın gündeminden tamamıyla çıkarmayı hedeflediklerini söyleyerek, “Nitekim komşumuz Irak ile son dönemde tesis ettiğimiz iş birliği sayesinde, terörle mücadelemizin etkinlik ve ivmesi daha da artacaktır. Suriye’nin kuzeyindeki operasyon sahalarımızda da mücadelemize üstün bir gayretle devam ediyoruz. Bu vesileyle bölgede gerçekleştirilmeye çalışılan oldubittilere asla müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha hatırlatmak isterim” ifadelerini kullandı. Terörle mücadelenin sahada ve masada aralıksız sürdürüleceğini vurgulayan Bakan Güler, sözlerine şöyle devam etti: “İcap eden her adım kararlılıkla ve tereddütsüz atılacaktır. Terörle mücadele ile birlikte hudutlarımızın güvenliğini de personel sayısı ve teknoloji bakımından en güçlü tedbirlerle sağlıyoruz. Mavi ve gök vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunmasına yönelik faaliyetlerimizi de başarıyla ve tavizsiz sürdürüyoruz. Bu faaliyetlerimizle eş zamanlı olarak karada, denizde ve havada, bugüne kadarki en büyük tatbikatları icra ediyor, her geçen gün envanterimize kazandırdığımız yerli, millî ve en modern savunma sanayi ürünü silah sistemleriyle, şanlı ordumuzun imkan ve kabiliyetlerini sürekli geliştiriyoruz.” “Türkiye, krizlerin ve sorunların çözümüne yönelik çok yönlü girişimlerde bulunmaktadır” Bakan Güler, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde savunma ve güvenlik alanında yaptığı hamlelerle bölgede ve dünyada söz sahibi olan etkin bir konuma ulaştığını kaydederek, “Çatışma ve ihtilafların çevrelediği bölgenin tam kalbinde yer alan Türkiye, gerginliklerin yayılmasını engellemeye, krizlerin ve sorunların çözümüne yönelik çok yönlü girişimlerde bulunmaktadır" şeklinde konuştu. Suriye ve Irak’ta barış ve istikrarın sağlanması için ortaya koydukları çabaları hatırlatan Güler, şunları kaydetti: “Karabağ sorununun sona erdirilmesine dair belirleyici rolümüz ve desteğimiz, Libya’da yaşanan iç savaşın sona ermesi için kapsayıcı faaliyetlerimiz, Gazze’de İsrail’in vahşet ve katliamının durdurulması için diplomatik girişimlerimiz ile bölgeye sağladığımız insani yardımlar, Rusya-Ukrayna çatışmasının sonlandırılmasına ve bu çatışmanın artırdığı enerji ve gıda krizinin aşılmasına yönelik sarf ettiğimiz yoğun gayretler gibi büyük ve kıymetli inisiyatifler üstlendik, üstleniyoruz.” Türkiye’nin küresel bir aktör haline dönüştüğünü ve müzakere masalarının mimarı ve vazgeçilmez bir üyesi haline geldiğini belirten Bakan Güler, "Uluslararası ilişkilerde, Türkiye’nin etkisini böylesine artırdığı bir dönemde doğal olarak faaliyet sahaları artan Türk Silahlı Kuvvetlerimiz de Azerbaycan, Libya, Kosova, Bosna-Hersek, Katar, Somali, Suriye ve Irak ile daha birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine önemli katkılar sağlamaktadır” dedi. “Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz güçlü bir Türkiye için gayret göstermeye devam edeceğiz” Türkiye’nin ulaştığı seviyeyi silahlı kuvvetlerin aynı anda birçok görevi başarıyla icra edebilme kabiliyetini çok iyi idrak etmeleri gerektiğini söyleyen Güler, “Sizler de şanlı ordumuzun, İstiklal Harbimizden bu yana en kapsamlı, en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra ettiği bu tarihi süreçte, çok önemli bir rol üstlenmektesiniz” diye konuştu. Güler, elde ettikleri başarıların korunması ve daha yüksek seviyelere çıkarılmasının temel öncelikleri olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: İçinde bulunduğumuz savunma ve güvenlik ortamında her zamankinden daha dikkatli ve uyanık olmamız ve daha çok çalışmamız hayati önemi haizdir. Bu anlayışla cumhuriyetimizin ikinci asrına başladığımız bu dönemde, ‘Türkiye Yüzyılı’ hedeflerimiz doğrultusunda, bekamıza yönelen her türlü tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmeye, ülkemizin ve asil milletimizin güvenlik ve huzuru için gece gündüz demeden çalışmaya, daha büyük ve daha güçlü bir Türkiye için gayret göstermeye devam edeceğiz.” Ayrıca Bakan Güler, konuşmasının sonunda “Babalar Günü”nü de kutladı.