EKONOMİ - 17 Nisan 2018 Salı 18:26

Bakan Tüfenkci: “AB ’ye üyelik süreci iki tarafı da yoran nişanlılığa benziyor”

A
A
A
Bakan Tüfenkci: “AB ’ye üyelik süreci iki tarafı da yoran nişanlılığa benziyor”

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AB ’ye üyelik süreci iki tarafı da yoran nişanlılığa benziyor.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, AB ’ye üyelik süreci iki tarafı da yoran nişanlılığa benziyor. AB artık Türkiye’yi nerede görmek istediği konusunda bir karar vermeli" dedi.


Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bakanlık Toplantı Salonu’nda, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES) Başkanı Christoph Leitl ve beraberindeki heyeti kabul etti. Gümrük ve Ticaret Bakanı Tüfenkci, Avrupa Birliği (AB) ile üyelik müzakerelerine ilişkin, "Bu süreç iki tarafı da yoran uzun süreli bir nişanlılığa benziyor. AB artık Türkiye’yi nerede görmek istediği konusunda bir karar vermeli" ifadelerini kullandı.


EUROCHAMBRES’ın, Avrupa odalarının kapasite artırımına destek olmak, üyelerine daha iyi hizmet sunmak çalışmalar yürüttüğüne değinen Bakan Tüfenkci, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) de Türkiye’nin refahını artırmak adına benzer çalışmalar yürüttüğünü belirtti. Türkiye’nin 2023 hedeflerine kamu ve özel sektörün güçlü iş birliğiyle ulaşılabileceğine işaret eden Bakan Tüfenkci şöyle konuştu:


"Ülkemiz, siyasi istikrarla ekonomide de başarılı bir dönemi devam ettirmektedir. Özelleştirme ve yabancı sermaye girişlerinde ciddi artışlar kaydedilmiş, kamu borç stokunun milli gelire oranında ve bütçe açıklarının indirilmesinde olumlu gelişmeler sağlanmıştır. Bugün, Türkiye ekonomisi, dünyanın sayılı ekonomileri arasında yer alıyorsa bunun en önemli nedeni özel sektörün yatırım, üretim ve ihracattaki etkinliğidir, yaptığı açılımlardır. Reel sektörle hükümetimiz arasında iyi ilişkiler tesis edilmiştir. Bu konuda en büyük desteği reel sektörün üst kuruluşu olan TOBB sağlamaktadır."



"AB artık karar vermeli"


Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecine ilişkin müzakerelerin devam ettiğini hatırlatan Bakan Tüfenkci, "Bu süreç iki tarafı da yoran uzun süreli bir nişanlılığa benziyor. AB artık Türkiye’yi nerede görmek istediği konusunda bir karar vermeli" şeklinde konuştu.


Mevcut vize uygulamasının özellikle iş dünyasını olumsuz etkilediğine dikkat çeken Bakan Tüfenkci, malları Birlik içinde serbest dolaşımda olan Türk işadamlarının kendilerinin bu hakka sahip olmamalarının adil ticareti engellediğini ifade etti. Bu durumun, haksız rekabete yol açtığını belirten Bakan Tüfenkci, Türk iş adamlarının mevcut işlerini yürütmekte zorluk yaşadığını belirtti, ticaretin önündeki bu engelin kaldırılması gerektiğini vurguladı. Tüfenkci, Türkiye’deki yabancı yatırımlarda en büyük payı AB üyesi ülkelerin oluşturduğunu belirterek, bu noktada Gümrük Birliğinin güncellenmesi çalışmalarına vakit kaybetmeksizin başlanması ve teknik yönü ağır basan bu konunun siyasi malzeme unsuru yapılmamasının büyük önem taşıdığını ifade etti.



"Türkiye’nin büyüme verileri etkileyici”


EUROCHAMBRES Başkanı Leitl ise Türkiye’nin son zamanlarda kalkınmaya ilişkin verilerinin etkileyici olduğunu belirterek, şunları söyledi:


"Son büyüme rakamlarına bakıldığında Türkiye’nin, Çin ve Hindistan’ı geride bırakarak dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olduğunu görüyoruz. Türkiye’nin hedeflerinden birisi de dünyanın ilk 10 ekonomisi arasında yer almak. Bu iddialı görülebilir ancak kuşkusuz gerçekleştirilebilecek bir hedef. EUROCHAMBRES Başkan Vekili Rifat Hisarcıklıoğlu’na ilişkilerin geliştirilmesine sağladığı fayda, sempati ve farkındalık yaratılmasına katkıları için özellikle teşekkür ediyorum."


Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunu kendilerinin de arzuladığını vurgulayan Leitl, "Bu iki tarafın da kazanacağı bir çözüm olacaktır. Türkiye gibi mükemmel bir ülkeyle ekonomik bağlarımızın artmasını istiyoruz." diye konuştu. Toplantıda, TOBB Başkanı ve EUROCHAMBRES Başkan Vekili Rifat Hisarcıklıoğlu da hazır bulundu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü çökertildi. Operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüpheli yakalandı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İstanbul’da düzenlenen “Mahzen-34” operasyonunda elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütünün çökertildiğini belirterek operasyonda elebaşının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 9 şüphelinin yakalandığını kaydetti. "Aziz milletimizin bilmesini isterim ki; hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Şafak sökerken de gün batarken de operasyonlarımız devam edecek" diyen Bakan Yerlikaya şunları kaydetti: "Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Başkanlığı koordinesinde; İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce yapılan çalışmalar sonucu elebaşılığını Sezai Gülmez’in yaptığı organize suç örgütü üyesi şüphelilerin; suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, kasten adam öldürmeye teşebbüs, iş yerlerine yönelik çok sayıda molotofkokteyli ve silahlı saldırı, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması, 6136 sayılı kanuna muhalefet, tehdit ve mala zarar verme suçlarını işledikleri tespit edildi. Operasyon sonucu 3 adet ruhsatsız tabanca, çok sayıda şarjör ve fişeğe el konuldu. Operasyonları gerçekleştiren kahraman polislerimizi tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle."
Adana Dede Korkut hikayeleri Türklerde kadının konumunu ortaya koyuyor Çukurova Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Türk Kültüründe Dede Korkut Kitabı” adlı konferansında Dede Korkut hikayelerindeki kadının konum ve önemine değindi. Prof. Dr. Şenesen, Çukurova Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Merkezi’nde (ÇÜTAM) verdiği konferansta, Dede Korkut Hikayelerinde genel olarak Oğuzların birtakım mücadelelerinin yer aldığını ifade ederek, “Bu mücadelelerin ikisi Oğuzların kendi aralarında yaptıkları mücadelelerdir. Bunlardan birinde Dirse Han ve oğlu Boğaç Han arasında geçer. Bir başka mücadele ise İç Oğuz ve Taş Oğuz karşılaşır” dedi. Prof. Dr. Şenesen, şunları kaydetti: “Dede Korkut Hikayelerinde sağlam temellere oturtulmuş bir sosyal yapıyla karşılaşırız. Eski kültür hayatımızı ile ilgili zengin bilgiye bu hikayelerde rastlıyoruz. Hikayelerde toplumun başında hanlar hanı diye gösterilen Begil oğlu Emren Hikayesinde padişah olarak ifade edilen Bayındır Han vardır. Bayındır Han’ın hikayelerindeki rolü beylere akın izin vermek, divanı toplamak, yılda bir defa büyük bir ziyafet vermektir. Hikayelerde kahraman olarak görünmez.” Dede Korkut Hikayelerinde hemen hemen tüm hikayelerde kadının önemli bir yer tuttuğunu söyleyen Ç.Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refiye Şenesen, “Kadın bir güzellik sembolü olmanın yanında sosyal hayat içinde erkeğin yanında onun eşi ve ortağı olarak yer alır. Kadın sosyal hayat içinde düşüncesi alınan, eş seçiminde özgür, vefa duygusu gelişmiş, anne, iffet sahibi, saygı duyulan biridir. Bu özelliklerinin yanı sıra ata biner, kılıç kullanır, ok atar ve erkeklerle yarışır” şeklinde konuştu. Konferans sonunda Prof. Dr. Refiye Şenesen’e teşekkür belgesi verilirken hatıra fotoğrafı çekimi de gerçekleştirildi.