POLİTİKA - 23 Nisan 2018 Pazartesi 15:54

TBMM 23 Nisan özel oturumu

A
A
A
TBMM 23 Nisan özel oturumu

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, "Cesareti olmayanın başarısı, gayesi olmayanın hedefi olmaz.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman, "Cesareti olmayanın başarısı, gayesi olmayanın hedefi olmaz. En büyük zafer hiç düşmemek değil, her düşüşte yeniden ayağa kalkabilmektir" dedi.


TBMM Genel Kurulu, Meclisin açılışının 98. yıl dönümü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla İsmail Kahraman’ın başkanlığında özel gündemle toplandı. Özel oturum İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. CHP’den istifa ederek İYİ Parti’ye geçen 15 milletvekili CHP Grubu’nun arka sıralarına oturdular.


Özel oturumda konuşan TBMM Başkanı Kahraman, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın salona geldiğini söyleyerek, Erdoğan’a ‘Hoş geldiniz’ dedi. Kahraman, şehit ve gazileri rahmet, minnet ve şükranla andığını belirterek, “23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun. 23 Nisan Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın Türkiye Büyük Millet Meclisinde özel gündemle toplanarak kutlanmasına 1985 yılında başlanmıştır. Bu birlikteliğimizle 33. toplantımızı yapmış olacağız” ifadelerini kullandı.


Meclis tecrübelerinin Kanuni Esasi ile 18 Mart 1877’de toplanan Meclis-i Mebusan ile başladığını hatırlatan Kahraman, savaş dolayısıyla çalışmalarına bir dönem ara verdiğini söyledi. Kahraman, “Birinci Dünya Savaşı’nı başlatan emperyalist devletlerin hedefi, cihan devletimiz Osmanlı’yı yıkmak, topraklarını paylaşmaktı. Bu harbe girmemiz sosyal, siyasi, ekonomik sahalarda büyük kayıplarımıza sebep oldu. 1910 yılında dünyanın ilk altı devleti arasında olan, 9 milyon 100 bin kilometrekare yüzölçümüne sahip cihan devletimiz sekiz sene içinde Meriç Nehri ile Ağrı Dağı arasına sıkıştı. Savaşlarda büyük kayıplara uğradık. Birinci Dünya Savaşı’nda nüfusumuzun yüzde 10’u askere alındı. 2 milyon 900 bin askerimiz dokuz cephede çarpıştı. Çanakkale’de 60 bin, Sarıkamış’ta 70 bin, toplamda 400 bin şehit verdik” şeklinde konuştu.


Kurtuluş Savaşı’nda 9 bin 200 şehidin olduğunu söyleyen Kahraman, Orhan Şaik Gökyay’ın ‘Bu vatan kimin’ şiirinden örnek verdi. Kahraman konuşmasında şunları kaydetti:


"Parlamenter demokrasi yolunda ilerlerken de birçok engel ve zorluklarla karşılaştık; onları aşmaya devam ediyoruz, edeceğiz. Engelleri aşa aşa yeniden büyük Türkiye yolunda daima ileriye yürüyeceğiz, engelleri yeneceğiz. Engelleri aşamayanlar, onları aşılmaz görenlerdir. Cesareti olmayanın başarısı, gayesi olmayanın hedefi olmaz. En büyük zafer hiç düşmemek değil, her düşüşte yeniden ayağa kalkabilmektir."


Kahraman, Meclisin zaman zaman saldırılara maruz kaldığını ve vesayet altına alınmak istendiğini belirterek, "Ne hazindir ki milletin Meclisi, yani millet 15 Temmuz 2016 tarihinde bombalandı, kurşun yağmuruna tutuldu. Bu hain saldırıyı yapan ihanet şebekeleri, kahraman ordumuza ait üniformalar giyen teröristler, vatan ve millet düşmanları bertaraf edildi. Kendilerinden hesap soruluyor, sorulmaya devam edilecek. Muhterem Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı ve önderliğinde milletimiz meydanları doldurdu, demokrasi nöbetine geçti. O gece, milletin emanetinin sadakatli bekçisi olan Gazi Meclisimizi de açtık. Bombalar, kurşunlar ve saldırılar altında gece boyu üç parti mensubu milletvekili arkadaşlarımızla bir bütünlük içinde toplandık. Ertesi gün olağanüstü toplantı için yaptığım çağrıya Mecliste grubu bulunan 4 parti de katıldı ve darbelere karşı ortak bir bildiri yayınladık. Tarih önünde 15 Temmuz gecesi Mecliste sabahlayan değerli arkadaşlarımı, Cumhurbaşkanımızın davetiyle parti farkı gözetmeksizin meydanları doldurup demokrasi nöbeti tutanları, 7 Ağustos 2016’da milyonların sel gibi aktığı Yenikapı Meydanı’ndaki necip milletimizi, tüm illerimizdeki insanlarımızı millî iradenin tecelligâhı olan bu kürsüden tebrik ediyorum" diye konuştu.


Demokrasinin günün en iyi yönetim biçimi olarak kabul gördüğünü söyleyen Kahraman, "Demokrasiyi özümsemiş bir ülke olarak geçmişten aldığımız ders ve aklımızın bize gösterdiği istikamet doğrultusunda ülkemizi, Meclisimizi ve kurumlarımızı yaşatıp demokrasiyi güçlendirmeliyiz. Bizler ruh kökümüze bağlıyız, Osmanlı Cihan Devleti’nin varisiyiz, cumhuriyetçiyiz. Milletimizi ve devletimizi güçlü kılmak için hep birlikte özveriyle çalışacağız" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.