POLİTİKA - 12 Haziran 2018 Salı 19:22

Bakan Sarıeroğlu’ndan Dünya Çocuk İşçilerle Mücadele Günü mesajı

A
A
A
Bakan Sarıeroğlu’ndan Dünya Çocuk İşçilerle Mücadele Günü mesajı

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, “Ülke olarak, ulusal ve uluslararası arenadaki başarılı çalışmalar neticesinde, 2006 yılında ILO Çalışma Konferansı’nda, çocuk işçiliği ile mücadelede örnek ülke seçildik” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, “Ülke olarak, ulusal ve uluslararası arenadaki başarılı çalışmalar neticesinde, 2006 yılında ILO Çalışma Konferansı’nda, çocuk işçiliği ile mücadelede örnek ülke seçildik” dedi.


Bakan Sarıeroğlu, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Sarıeroğlu mesajında, “Geleceğimizin teminatı çocukların yaşam şartlarını iyileştirmek, onlara sağlıklı bir gelecek sunarak hayallerinin gerçeğe dönüşmesi adına yeni olanaklar inşa etmenin herkesin görev ve sorumluluğunda olduğunu vurgulayarak, “ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak bizler sosyal devlet anlayışımızdan hareketle tüm çocuklarımızın geleceği adına değer üretmeye, çocuk işçiliği ile kararlılıkla mücadele etmeye devam ediyoruz” ifadesini kullandı.



“Çocuk işçiliği tüm dünyanın sorunu”


“Çocuk işçiliği, gelişmişlik düzeyi ne olursa olsun dünyanın her ülkesinde farklı şekillerde varlığını sürdüren önemli bir sorundur” diyen Bakan Sarıeroğlu şöyle devam etti:


“Ancak tutarlı politikalar, kamu ve diğer sosyal tarafların işbirliği neticesinde yıllar itibarıyla azalma göstermekte ve yapılan çalışmalarla olumlu sonuçlar alınmaktadır. 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü” çocuk işçiliğine karşı küresel kampanyaya desteği arttırmak ve çocuk işçiliğine karşı tüm dünyada gittikçe büyüyen hareketi artırma amacını taşımaktadır. 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü, neredeyse tüm ülkelerde başta devlet kuruluşları olmak üzere üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve sosyal taraflarca kabul ve teşvik edilmektedir. Bu da, çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin ortadan kaldırılmasındaki kararlılık üzerinde önemli bir etki oluşturmaktadır. Dünyada ve ülkemizde bu kapsamda düzenlenen etkinliklerle, çocuk işçiliğinin hala ciddi bir sorun olduğu ve mücadele için daha fazla çaba gösterilmesi gerektiği mesajının ulaştırılması amaçlanmaktadır.”



Türkiye örnek ülke


Çocuk işçiliği ile mücadele konusunda Türkiye’nin, politikalar geliştirmede ve uygulamada önemli mesafeler kat ettiğine dikkat çeken Sarıeroğlu şunları vurguladı:


“Çocuk işçiliği ile mücadelede, ülke olarak, üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşların bu konudaki kararlarına hızla uyum gösterdik. 1992 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı’na katılan ilk altı ülkeden biri olduk. Yine, ülke olarak, ulusal ve uluslararası arenadaki başarılı çalışmalar neticesinde, 2006 yılında ILO Çalışma Konferansı’nda, çocuk işçiliği ile mücadelede örnek ülke seçildik. Ülkemiz, bugün dünyada en yaygın kabul gören çocukları korumaya yönelik uluslararası tüm sözleşme ve belgeleri onaylamıştır. Üyesi olduğumuz uluslararası kuruluşların kararları ve prensipleri ile ülke şartlarımız doğrultusunda çocuk işçiliği ile mücadele amacıyla ulusal mevzuatımız oluşturulmuştur. Yine Bakanlığımızın çocuk işçiliğiyle mücadeleye verdiği öneme istinaden başta en kötü biçimleri olmak üzere çocuk işçiliğinin ortadan kaldırılması amacına yönelik olarak “Çocuk işçiliği ile Mücadele Ulusal Programı (2017-2023)” hazırlanarak yürürlüğe girmiştir. Program, bu amaç doğrultusunda çocukların çalışma yaşamına girmesinde temel nedenleri oluşturan yoksulluğun ortadan kaldırılması, eğitimin kalitesinin ve ulaşılabilirliğinin artırılması, toplumsal bilinç ve duyarlılığın geliştirilmesi gibi geniş kapsamlı tedbirlerle bakanlığımız koordinasyonunda ilgili kamu kurum-kuruluşları, sosyal taraflar ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla yürütülmektedir.”



“2018 yılını çocuk işçiliğiyle mücadele yılı olarak ilan ettik2


Sarıeroğlu şunları kaydetti:


“Çocuk işçiliği ile mücadeledeki kararlılığımızı ve kurumlarımızın ortak mutabakatını ortaya koyan Ulusal Programı, pek çok gelişmiş ülkeden önce hazırlayan ülkemizde, yeni ve öncü bir kararla, Ulusal Programın politika ve hedeflerine en üst düzeyde katkı sağlanması ve çocuk işçiliği ile mücadele konusunda duyarlılığının artırılması amacıyla Bakanlığımızca 2018/3 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile 2018 yılı Çocuk İşçiliği ile Mücadele Yılı ilan edilmiştir. Bu kapsamdaki çalışmalar sayın Emine Erdoğan hanımefendinin himayelerinde gerçekleşmekte, tüm kurum ve kuruluşlarımızın, sosyal tarafların desteğiyle bu konuda güçlü bir duruş sergilenmektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.