POLİTİKA - 13 Haziran 2018 Çarşamba 14:33

Bakan Eroğlu, Acil Durum Yönetim Merkezi’nin tanıtımını yaptı

A
A
A
Bakan Eroğlu, Acil Durum Yönetim Merkezi’nin tanıtımını yaptı

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Bakanlık tarafından inşa edilen Acil Durum Yönetim Merkezi’nin tanıtımını yaptı.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Bakanlık tarafından inşa edilen Acil Durum Yönetim Merkezi’nin tanıtımını yaptı. Acil Durum Yönetim Merkezi’nin dünyanın sayılı merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Eroğlu, "Türkiye, adeta avucumuzun içinde. Biz her şeyi takip ediyoruz. Buradaki bilgilerle bizim Türkiye’deki her şeyi, her şantiyeyi, her hava durumunu gözetlememiz mümkün" dedi.


Bakan Eroğlu, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından inşa edilen ve ileri teknoloji sistemi ile donatılan Acil Durum Yönetim Merkezi’nin tanıtımını yaptı. Kamu kaynaklarının etkin ve verimli bir şekilde kullanılması maksadıyla hizmete alınacak olan merkezde meteorolojik tahminler ve ikazlar, taşkın takip sistemi ve orman yangınları ile alakalı hususlar yakından izlenecek. Ayrıca ülke genelinde su kalitesi izlemesi yapılarak, barajlardaki doluluk oranları tek noktadan takip edilecek.



"Türkiye’yi tek merkezden takip ediyoruz"


Acil Durum Yönetim Merkezi’nin dünyanın sayılı merkezlerinden biri olduğunu vurgulayan Eroğlu, "Türkiye, adeta avucumuzun içinde. Buna çok ihtiyaç var. Çünkü, önceden tedbir almak açısından bu çok önemli. Biz her şeyi takip ediyoruz. Buradaki bilgilerle bizim Türkiye’deki her şeyi, her şantiyeyi, her hava durumunu gözetlememiz mümkün. Acil Durum Yönetim Merkezi, Türkiye’deki en ileri teknolojiye sahip bir merkez. Burada bütün sistemlerle Türkiye’yi tek merkezden takip ediyoruz. Burası adeta teknolojik göz" diye konuştu.


Eroğlu, Bakanlığın Yatırım Bilgi Sistemi, Ulusal Su Bilgi Sistemi, Baraj Su Seviyesi Bilgi Sistemi, İçme Suyu Bilgi Sistemi, Sulama Tesisleri Mekansal Yönetim Sistemi, Taşkın, Arıza ve Müdahale Mekansal Bilgi Sistemi, Havza İzleme ve Değerlendirme Sistemi, Meteoroloji Gözlem Sistemleri, Tahmin ve Erken Uyarı Sistemi ve Meteorolojik Veri ve Bilgi Sunum Sistemi gibi sistemleri geliştirdiğine dikkat çekti. Bu sistemlerle projelerin gidişatının takip edildiğini, kuraklık, su taşkını, orman yangını gibi unsurların tespit edildiğini belirten Eroğlu, bunlara hızlıca müdahale edilme fırsatı yakalandığına dikkat çekti. Baraj Su Seviyesi Bilgi Sistemi’ne girerek barajlardaki anlık doluluk oranlarına bakan Eroğlu, İstanbul’daki Terkos Gölü’nde yüzde 85 oranında doluluk olduğunun görüldüğünü kaydetti. Sistem üzerinden Ankara’daki barajlara da bakan Eroğlu, Kesikköprü Barajı’nın yüzde 92, Hirfanlı Barajı’nın ise yüzde 71 dolu olduğunu aktardı.



Şantiyelere canlı takip


Bakan Eroğlu, sistem üzerinden çalışma halindeki şantiyeleri de canlı olarak takip etti. Uydu görüntüsü ile Afyonkarahisar’da yapımı devam eden Çay Barajı’ndaki şantiye alanını izleyen Eroğlu, şantiye alanındaki bazı araçların çalışmadığını fark etti. "Şu anda kamyonlar boş duruyor" diyen Eroğlu, çalışanların ikaz edilmesi talimatını verdi. Eroğlu’na kamyonların çalışır vaziyette olduğu, işçilerin 3 vardiya halinde çalıştığı bilgisi verildi ve aynı karede yer alan diğer kamyonların çalışır vaziyette olduğu gösterildi.



"2019’da Ergene tertemiz akacak"


Nehirlerdeki su kalitesini anlık olarak izlediklerini ifade eden Eroğlu, Ergene Nehri’ndeki istasyona bağlanarak şunları kaydetti:


"Ergene çoğu zaman polemik konusu oluyor. Biz Ergene’de 13 tane ileri biyolojik arıtma tesisi kurduk, kaliteyi anlık izliyoruz. 15 paket eylem planından çoğu bitti, sadece sanayinin atık sularıyla ilgili arıtma tesisleri kaldı, o da yüzde 76. O bittiği zaman Ergene tertemiz akacak. Özellikle kalitede çok büyük iyileşme var. Bir kısmı bu sene Eylül ayında bitiyor. Bir kısım sanayiciler de 2019 yılında tamamlanacak. Böylece 2019’da Ergene tertemiz akacak."


Orman Yargın Yönetim Sistemi hakkında da bilgiler veren Eroğlu, öncelikle Meteorolojiden orman yangınlarıyla ilgili riskli bölgeleri aldıklarını dile getirdi. Orman yangını riski bulunan alanların kırmızıyla işaretlendiğini aktaran Eroğlu, 3 günlük risk haritalarının bulunduğunu, bu bilgiler ışığında ekip ve araçların bu noktalara sevk edildiğini dile getirdi.



"Bu sene hiçbir yerde su sıkıntısı çektirmeyeceğiz"


Basın mensuplarının sorularını da cevaplayan Bakan Eroğlu, bu yıl içme suyunda sıkıntı yaşanıp yaşanmayacağı sorusuna ışık tuttu. Eroğlu, barajlardaki ortalama doluluk oranının yüzde 50’inin üzerinde olduğuna dikkat çekerek, "Bu sene hiçbir yerde sıkıntı çektirmeyeceğiz. Özellikle geçen sene Güneydoğu Anadolu’da bazı sıkıntıların olma ihtimali vardı. Sebebi de 3.5 milyon misafirimiz var, mülteci var. Onlara bakıyoruz. Mesela Kilis’te sıkıntı vardı, hemen Kilis’e gittim ve onu da büyük ölçüde çözdük. Kilis’in nüfusu 90 bin, 130 bin Suriye’den gelen var. Hesaplarımız bir anda altüst oldu. Dünyada hiçbir yer yoktur ki kendi nüfusunun bir buçuk katı misafir olsun. Gaziantep’te 450 bin, Şanlıurfa’da 500 bin kişi var. Başka bir ülke olsa bunu çözmeleri mümkün değil. Biz, kriz yönetimine alışık bir ülkeyiz. Hiçbir şehrimizde sıkıntı yok" şeklinde konuştu.


Eroğlu, eski Türkiye’de günübirlik çözümler yapıldığının altını çizerek, kısa vadeli çözümün en kötü çözüm olduğunu söyledi. Bakanlık olarak uzun vadeli çözümler ürettiklerini ifade eden Eroğlu, İstanbul’daki hedeflerinin 2070, Ankara’daki hedeflerinin de 2060 olduğunu vurguladı ve o yıla kadar problem olmayacak şekilde planlamalarını yaptıklarını dile getirdi.


Bakan Eroğlu, "Türkiye su zengini değil ama suyu çok iyi yönetiyoruz. Dünyada suyu en iyi yöneten, ormanları en iyi yöneten kurumuz" ifadelerini kullandı.



"Ormanların yüzde 95’inin tapusunu aldık"


Dünyadaki orman varlığı azalırken, Türkiye’deki orman varlığının tam tersine arttığına değinen Eroğlu, "Yanan alanlardan 1 metrekare alan bizim dönemimizde başka maksatlarla kullanılmadı. Bizim dönemimizde ormanların tapusu var, bir metrekarelik alan işgal ettirilmemiştir. Şu anda ormanların yüzde 95’inin tapusunu aldık. Ben bakan olduğum zaman ormanların 1 metrekare dahi tapusu yoktu. 2019’un sonunda artık ormanların tamamının tapusu alınmış olacak" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.