Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, "4 yıl hantal demokrasinin engeline takılan yıpranma payı, artık bürokratik oligarşi kalkacak, bürokratik engeller olmayacak denildiği yeni Türkiye’de Meclise gelen ilk kanun teklifi içerisinde yer almaktadır. Bu anlamda Türkiye’nin yeni döneminin ne kadar hızlı hareket ettiğinin göstergesidir" dedi. Memiş, 2012 yılından önce Türkiye’nin SSK dönemindeki zor şartlarda sağlık hizmeti veren çalışanları düşünülerek yıpranma payının geriye dönük işletilmesini talep edeceklerini de söyledi.
Sağlık-Sen Genel Başkanı Metin Memiş, düzenlediği kahvaltı programında basın mensuplarıyla bir araya geldi. 24 Haziran seçimlerinden sonra yeni sisteme geçilmesiyle sağlık alanında yeni sürece ilişkin açıklamalarda bulunan Memiş, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 44’üncü yıl dönümü vesilesiyle Kıbrıs’ın Barış ve Özgürlük Bayramı’nı da kutladı. Sağlık sektörünün 81 milyon insana 7/24 hizmet sunulan bir alan olduğunu ifade eden Memiş, son 15 yılda çok önemli sağlık hizmeti sunulduğunu kaydetti. Sağlık alanındaki bu yolculuğun son derece üstün emek ve fedakarlıkla devam ettiğini dile getiren Memiş, "Bugüne yansıyan rakamlara baktığımızda OECD ortalamasının yarısı kadar hekim sayımız, üçte biri kadar hemşire sayımızla birlikte OECD ortalamasının çok üstünde hizmet veriyoruz. 100 bin kişiye düşen hekim sayısı ülkemizde 184 iken, bu oran OECD ülkelerinde 339. Aynı şekilde 100 bin kişiye düşen ebe/hemşire sayısı ülkemizde 273 iken, bu oran OECD ülkelerinde 890’dır. Ülkemizde toplam istihdam içerisinde sağlık sektörünün payı 3.2 iken, bu oran OECD ülkelerinde ortalama 9.1 olarak karşımıza çıkıyor. Günde ortalama 1,5 milyon insanımıza sağlık hizmeti veriyoruz. Taramalar, tetkikler, acil sağlık hizmetleri, yoğun bakım ve ameliyathane hizmetleri, evde bakım hizmetleri, kanser taramaları ve daha pek çok sağlık hizmetiyle insanımıza dokunuyoruz. Türkiye sağlık hizmetine erişimde çağdaş standartların üstünde bir başarı yakalamış durumda. Kısıtlı imkanlar, uzun çalışma süreleri, yoğun nöbetler, yüksek riskli ve yıpratıcı çalışma ortamlarına rağmen istisnasız bütün sağlık çalışanlarımız hayatlarını ortaya koyarak sağlık hizmetlerinde kaliteyi zirveye taşımıştır. Medyada pek çok yer almasa da her gün ülkenin her sathında ve sınırların ötesinde sağlık kahramanları destan yazmaktadır. Bu başarı hikayesinin mimarların en önemli beklentileri ise mesleki onurlarının korunması ve adil çalışma koşullarının sağlanmasıdır" şeklinde konuştu.
"Yaklaşık 350 bin çalışana yıpranma payı"
Sağlık alanında en önemli konulardan biri olan sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesine ilişkin değerlendirmede bulunan Memiş, 2014 yılında düzenlenen bir programda dönemin başbakanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyp Erdoğan’dan sağlık çalışanlarına yıpranma payı verilmesini talep ettiklerini anımsattı. Erdoğan’ın bu talebe olumlu karşılık verdiğini aktaran Memiş, "4 yıl hantal demokrasinin engeline takılan yıpranma payı artık bürokratik oligarşi kalkacak, bürokratik engeller olmayacak denildiği yeni Türkiye’de Meclise gelen ilk kanun teklifi içerisinde yer almaktadır. Bu anlamda Türkiye’nin yeni döneminin ne kadar hızlı hareket ettiğinin göstergesidir. Ben bu anlamda sağlık çalışanlarına yıpranma payı konusunun Meclis gündemine taşınmış olması noktasında Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyorum. Yıpranma payının şuan Meclise gelen kanun teklifi haliyle yaklaşık 350 bin sağlık çalışanını ilgilendirdiğini görüyoruz" dedi.
Memiş, sağlığın bir ekip işi olduğunu belirterek, sadece 350 bin değil bu alandaki 550 bin çalışanın bu haktan faydalanmasını talep ettiklerini ancak kabul edilmediğini açıkladı. Memiş, bu kapsamda Mecliste görüşmelerini sürdüreceklerini ve her çalışanın hakkaniyetli bir şekilde yararlanması için sürecin takipçisi olacaklarını söyledi. Yıpranma payının kanunun çıktığı tarihten itibaren uygulamaya geçeceğini öngören Memiş, "Önceden çalışan sağlık çalışanları uzaydan gelmediler. 2012 yılında önce Türkiye’nin SSK dönemindeki zor şartlarda, kalitesiz ve niteliksiz hastanelerde sağlık hizmeti veren çalışanlarımız düşünülerek, yıpranma payının geriye dönük işletilmesini talep edeceğiz" diye konuştu.
Yıpranma payının 5 yıl hizmeti olanın 1 yıl olacağı şeklinde teklif edildiğini ancak bunun 6 yıla 1 yıl olarak sunulduğunu hatırlatan Memiş, bu konudaki mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti. Diğer yandan sağlık çalışanlarının emekli maaşlarının çok düşük olduğunu söyleyen Memiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3 bin 600 ek gösterge verilmesi noktasındaki sözünü çok önemsediklerini belirtti.
"Sağlık çalışanına şiddet uygulayan sağlık hizmetlerini kendi karşılamalı"
Şiddetin hayatın her alanında olabileceğini kaydeden Memiş, sağlık alanında 16 kat fazla olduğuna dikkat çekerek, iki gün önce Şanlıurfa’da hasta yakını tarafından yapılan saldırıyı ele alarak, "Vatandaş memnuniyetinin 39’lardan 76’lara çıktığı, ilaç ve muayene kuyruklarının bittiği bir dönemde şiddet olaylarının olmasını asla kabul etmiyoruz ve bu konuda dimdik duracağımızı belirtiyoruz. Sağlıkta şiddete karşı ’Emeğe saygı, şiddete sıfır tolerans’ kampanyası başlatıldı. Beyaz kod uygulaması başlatıldı, güvenlik önemleri alındı. Şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmasına karşı önemli bir düzenleme yapıldı. Ancak CMK’da hala bir düzenleme yapılmadığından dolayı maalesef tutuklu yargılama olmuyor ve caydırıcılığın önüne geçilmiyor. CMK’da düzenleme yapılması ve şiddeti yapanın yanına kar kalmaması gerekiyor" diye konuştu.
Memiş, ayrıca sağlık çalışanlarına şiddet uygulayanların belirlenecek süreç boyunca sağlık hizmeti giderlerini cebinden karşılamasını talep etti.
