POLİTİKA - 11 Haziran 2019 Salı 16:37

TBMM Başkanı Şentop’tan dünyaya mesaj

A
A
A
TBMM Başkanı Şentop’tan dünyaya mesaj

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Birkaç bin kişilik göçmen, sığınmacı girişinden etkilenen, bunlara karşı çıkan, sınır kapılarını kapatan ve kötü muamele yapan ülkelerin, devletlerin, Türkiye’nin bu misafirperver tutumundan ders alması gerekiyor” dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop, “Birkaç bin kişilik göçmen, sığınmacı girişinden etkilenen, bunlara karşı çıkan, sınır kapılarını kapatan ve kötü muamele yapan ülkelerin, devletlerin, Türkiye’nin bu misafirperver tutumundan ders alması gerekiyor” dedi.


TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Parlamentolar Arası Birlik ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) tarafından ortak yayımlanan “Uluslar arası Mülteci Koruması ve Ulusal Sığınma Sistemlerinin Geliştirilmesi Hakkında Bir Rehber” kitabının Türkçe versiyonunun tanıtımına katıldı. Burada bir konuşma yapan Şentop, dünyada, böyle bir çalışmanın tanıtımının yapılabileceği en uygun ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye, mülteciler, sığınmacılar bakımından dünyada en çok sığınmacıyı kabul eden ülkedir. Yaklaşık 3,6 milyon Suriyeli kardeşimiz Suriye’deki çatışmalar nedeniyle Türkiye’ye gelmiştir ve ülkemizde misafir edilmektedir. Şüphesiz bu konuda gerek kendi topraklarını, evlerini, ülkelerini terk ederek gelen insanlar açısından ciddi sorunlar vardır, tabi bu kadar yoğun bir nüfusu barındırmak bakımından ülkemizde de ciddi bir maddi ve manevi maliyet söz konusudur. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde gerek hükümetlerimizin, devletimizin gerekse de vatandaşlarımızın misafirperliğiyle bu büyük yükün altından kalkmayı Türkiye başarıyor. Birkaç bin kişilik göçmen, sığınmacı girişinden etkilenen, bunlara karşı çıkan, sınır kapılarını kapatan ve kötü muamele yapan ülkelerin, devletlerin, Türkiye’nin bu misafirperver tutumundan ders alması gerekiyor. Buna işaret etmesi bakımından da bu tanıtımın Türkiye’de olması ayrıca önemlidir. Eğer biz dünyayı bütün insanlar için maddi ve manevi anlamda yaşanılabilir bir ortam olarak tutmazsak başta iltica, göç, sığınma olmak üzere herkes için yaşanamaz bir dünyaya mecbur kalırız. Şu anda iltica, sığınma, göç diye ifade ettiğimiz realite önümüzdeki yıllara ait nüfus projeksiyonları karşısında aslında bize sinyal veren bir başlangıç noktası gibi gözüküyor. Önümüzdeki 50 yıl içerisinde çok daha büyük göç, iltica, sığınma dalgalarıyla bütün dünyanın özellikle de ekonomik olarak gelişmiş ülkelerin karşı karşıya kalacağı gözüküyor. Bu riski aşmanın yolu dünyadaki bütün insanların kendi evlerinde, kendi ülkelerinde asgari insani şartlar altında ve barış içerisinde yaşamasını garanti eden bir uluslar arası düzen oluşturmamız. Bunun da iki temel unsurundan birincisi; dünyadaki barışın bütün insanlık için bütün insanlar tarafından samimi olarak istenmesi ve bunun gerçekleştirilmesi için gayret gösterilmesi gerekiyor. İkincisi; insanların kendi evlerinde, ülkelerinde asgari insani şartlarda yaşayabileceği ekonomik ortamın, refahın sağlanmasıdır. Elbette mültecilerin, göçmenlerin gittikleri ülkelerde ve geçiş güzergahlarında temel haklarıyla ilgili düzenlemeler önemli ama esas meseleye de dikkat çekmek gerekiyor, dünya yaşanabilir bir dünya olarak korunduğu sürece ancak hepimiz huzur içerisinde olabiliriz. Bu mesajı Türkiye’den teyit ederek tekrar ifade etmiş olmaktan memnuniyet duyuyorum” ifadelerini kullandı.


Şentop, konuşmasının ardından TBMM Tören Salonunda kurulan sergiyi gezdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Depremzede kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor Hatay Halk Eğitim Merkezi tarafından depremden etkilenen kadınlar için düzenlenen el sanatları kursları afetzede vatandaşlara moral olurken, aile bütçelerine de katkı sağlıyor. Kadınların elinden çıkan amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkımın en çok olduğu yer Hatay olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetzede kadınlar, psikolojik travmayı atlatmak için Halk Eğitim Merkezi tarafından açılan el sanatları kurslarına yöneliyor. Kadınlar kurslarda; amigurumi oyuncaklar ve çantalar gibi ürünler yaparak hem moral buluyorlar hem de aile ekonomilerine katkıda bulunuyorlar. Haftanın 5 günü devam eden kursa gelen kadınlar, yeni beceriler kazanıyorlar. Kadınların elinde ince ince işlenen amigurumi bebekler, 300 TL ile bin 300 TL arasında alıcı buluyor. "Bizim bu depremi atlatabilmemiz için uzun seneler lazım" Kursta revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yaptıklarını söyleyen Halk Eğitim Merkezinden Usta Öğretici Serpil Güven, "Burada bayanlara el sanatları dersi veriyorum. Burada biz bayanlara yönelik onların hem morallerini hem yaşantılarına biraz renk getirmek amacıyla beceri kursları veriyoruz. Bunlardan ürettiklerini satabilme en azından aile ekonomisine katkıda bulunabilmeleri için çeşitli ürünler yapıyoruz. Şu an revaçta olan amigurumi oyuncaklar ve çantalar yapıyoruz. Bunları da pazarlıyoruz. Kursumuz haftanın 5 günü var. Kursa öğlen başlıyoruz, ikindin 5 gibi bitiriyoruz. Deprem psikolojisini bir nevi atabiliyorlar. Bizim bu depremi atlatmamıza uzun seneler lazım. Zamanla atlatılacak şu an burası onlar için moral deposu olarak düşünüyorum" dedi. "Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık" Kursun yorucu değil tam tersi iyileştirici olduğunu dile getiren Hatice İnanç ise, "6 Şubat depreminde çok ağır şeyler yaşadık. Hayallerle uyuyup hayallerin olmadığı bir sabaha uyandık. Çoğu insan ailesini, çocuğunu, eşini kaybetti. Kendi bedeninden kolunu, bacağını kaybeden insanlar gördük. Çaresizliği gördük. Biz o sabah kıyameti yaşadık. Burada depremzede bayanların kendilerini iyileştirmeleri için Halk Eğitim Merkezi tarafından amigurumi el sanatları kursu açıldı. Peluş ayıcıklar, bebekler, çantalar, sepetler, ceket ve hırka yün olarak her şeyi yapıyoruz. Yaklaşık 5 aydır kursumuz var 5 ayda çıkarttığımız ürünleri burada sergiliyoruz. Fiyat aralığı 300 TL ile başlayıp bin 300 TL civarına kadar çıkabiliyor. Yaptığımız ürünlere göre fiyat aralığı değişiyor. Kurs yorucu değil tam tersi iyileştirici bir iş, biz bunları işleyerek, psikolojik yönden kafamızı biraz toparladığımız için bize yorucu gelmiyor. Severek yapıyoruz" şeklinde konuştu.
Adana Hayali hostes olmaktı trafik kazası hayatını kararttı Adana’da arkadaşlarının ısrarı üzerine gece dışarı çıkınca bindiği otomobilin tıra arkadan çarpması sonucu hem bedensel engelli kalan hem de konuşma kabiliyetini kaybeden genç kızın hayali hostes olmaktı Edinilen bilgiye göre kaza, Sarıçam ilçesine bağlı Ahmet Zenbilci Bulvarı’nda 10 Aralık günü meydana geldi. Tofaş marka 20 AGR 112 plakalı otomobilin park halindeki 01 CTV 81 plakalı tıra arkadan çarptığı kaza anbean güvenlik kameralarına yansıdı. Kazayı gören vatandaşlar durumu sağlık, polis ve itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri araç içerisinde sıkışan 5 kişiyi çıkarttı. Kazada hastaneye kaldırılan bir kişi yapılan müdahalelere rağmen kurtarılamazken 4 kişi ağır yaralandı. Ağır yaralılardan biri olan Firdevs Erol (16) ise yapılan tedaviler sonucunda hayata tutundu. 10 Aralık tarihinde gerçekleşen kazada ağır yaralanan Erol, en büyük hayali hostes olmaktı. Doktorlardan alınan bilgiye göre kazada ağır yaralanan Erol’un tekrar yürüyebilmesi için 2 yıl boyunca fizik tedavi görmesi gerekecek. Aynı zamanda Erol konuşma kabiliyetini de kaybetti. “İşe giderken izin istedi vermedim, kaza haberini aldım” Olay günü işe giderken kızının kendisinden dışarı çıkmak için izin istediğini fakat izin vermediğini ifade eden Hatice Atay (35), “İzin vermemiştim fakat arkadaşlarının ısrarı ile çıkmıştı. İşyerine vardığımda arkadaşları kazanın olduğunu arayıp bana söylediler. 2 ay yoğun bakımda yattı şu an tedavilerine evde devam ediyoruz” diye konuştu. “Kızımın durumundan kaynaklı işten ayrıldım” Kızının durumundan dolayı ona bakmak için işten ayrıldığını belirten Atay, “Şu an evdeyim, çalışmadığım için de maddi durumumuz biraz kısıtlı ama elimden geldiği kadar kızımı desteklemeye çalışıyorum” dedi. “Kızımın en hızlı şekilde iyileşmesini istiyorum” Çeşitli yardımlarla Firdevs’i fizik tedaviye götürdüğünü ifade eden Atay, “Şu an kızım fizik tedavi alıyor. Fizik tedavi almasının en büyük sebebi çevremin, ailemin yardımcı olması, onların desteği olmasa buralara kadar gelemezdik. Şu an kızımın daha hızlı iyileşmesini istiyorum. Özel doktora götürmek tabi ki isterim fakat imkanlar el vermiyor. Devlet hastanelerinde ki doktorlar da çok güzel ilgileniyor fakat onların vakitleri kısıtlı olduğu için pek fazla ilgilenemiyorlar" ifadesini kullandı “Firdevs’in en büyük hayali hostes olmaktı” Kızının çok hareketli cıvıl cıvıl olduğunu ve en büyük hayalinin hostes olduğunu söyleyen Atay, “Hostes olmak için son senesini dışardan okuyup hostes olmak için hazırlanıyordu. Allah izin verirse tedavilerinin ardından da hostes olacak kızım. Bu hayalini gerçekleştirebilmesi için doktorlar tedavi sürecinin tedaviye bağlı olarak 1-2 sürebileceğini söylediler” diye konuştu.