ASAYİŞ - 11 Eylül 2019 Çarşamba 17:06

Şule Çet davasında olay yeri keşif raporu tamamlandı

A
A
A
Şule Çet davasında olay yeri keşif raporu tamamlandı

Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet’in bir plazanın 20’nci katından düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili olay yerinde yapılan keşif raporu mahkemeye sunuldu.

Ankara’da üniversite öğrencisi Şule Çet’in bir plazanın 20’nci katından düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili olay yerinde yapılan keşif raporu mahkemeye sunuldu.


Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet’in (22) bir plazanın 20’nci katından düşerek hayatını kaybetmesiyle ilgili Çağatay A. (34) ve Berk A.’nın (33) ’cinayet’, ’nitelikli cinsel saldırı’ ve ’hürriyeti tehdit’ suçlarından tutuklu yargılandıkları Ankara 31’inci Ağır Ceza Mahkemesi, geçen Mayıs ayında olay yerinde keşif yaptı. Mahkeme heyeti ile taraf avukatlarının yanı sıra keşifte Adli Tıp Kurumundan bir uzman, bir inşaat mühendisi ve o gece olay yerine gelen polis ekibinden bir polis memuru da yer aldı. Keşfin ardından bilirkişi tarafından hazırlanan olay yeri keşif raporu mahkeme dosyasına eklendi. Raporda, sanık Çağatay A.’nın Şule Çet’i pencereden sarkmış halde kurtarmaya çalışırken sağ el orta parmağının çıktığı yönündeki savunmasıyla ilgili, "Sanık A.’nın sağ el 3’üncü parmağında tespit edilen avulsiyon kırığı; iddia edildiği şekilde yaşanan tartışma ve mücadele sırasında parmağın burkulması sonucu oluşabileceği gibi, sanık A.’nın savunmasında ifade ettiği şekilde aşağıya atlamaya çalışan bir kişiyi kurtarmaya çalışırken da oluşabilir" denildi. Yine Şule Çet’in otopsisinde her iki ayak bileğinde saptanan bulgular için ise, "Kişinin otopsisinde her iki ayak bileğinde saptanan bulgular düşme neticesinde ya da iddia edildiği şekilde düşme öncesi maruz kalınan tramva sonucu meydana gelebileceği gibi, A.’nın ifade ettiği şekilde aşağıya atlamaya çalışan kişiyi kurtarmaya çalışırken de oluşabilir" değerlendirmesi yapıldı.



"Kitaplık, pencereyi görmeyi sınırlıyor"


Çet ailesinin avukatlarının sanık Çağatay A.’nın Şule Çet’i pencereden sarkarken görüp, müdahale etmesinin mümkün olmadığını ileri sürmeleriyle ilgili de raporda, "Kişinin düştüğü iddia edilen dinlenme odasının mimari yapısında tespit edilen kolon çıkıntısı ve kitaplığın kapıdan ilk girişte pencereyi görmeyi sınırladığı, sanığın kişiyi pencerede görmesi için kapıdan girdikten sonra oda içerisinde bir miktar ilerlemesi gerektiği, bu nedenle sanığın kişiyi pencerede görmesi ve sonrasında mücadele etmesi için gerekli mesafenin dinlenme odasının uzun kenarından daha kısa olabileceği değerlendirilmişti. Ayrıca kişinin düştüğü iddia edilen pencerenin maksimum açılma genişliği ve açının kısıtlı olması nedeniyle ölen kişinin düşme-düşürülme-atlama-atılma halinde aynı sınırlı açıklıktan ve benzer açılar ile düşebileceği belirlenmiştir" denildi.



"Düşme faktörleri net olarak bilinmiyor"


Raporda Çet’in düştüğü yerin binaya uzaklığı ile ilgili yapılan değerlendirmede ise, "Kişinin atılma ya da düşme anında binanın ilgili cephesindeki rüzgar, şiddet ve yönü, atılmaya-düşmeye başlama anındaki vücut pozisyonu, düşme açısı ve hızı, atılma-düşme anında bilinçli olup olmadığı, üzerinde bulunan elbisenin düşme hızı, açısı, paraşüt etkisi ve hava direncine etkisi ve benzeri faktörler kesin olarak bilinmediği için kişinin atılması ya da düşmesi halinde binadan ne kadar uzaklığa düşeceği net olarak bilinmediği değerlendirilmiştir" ifadelerine yer verildi.


Çet’in yere düştüğü yerde sol ayakkabısının sağ kolunun altında, sağ ayakkabısının ise sol ayağının 155 santimetre ilerisinde bulunmasıyla ilgili ise raporda şunlar kaydedildi:


"Kişinin ayakkabı sol teki iddia edildiği gibi sanıklar tarafından kişinin aşağıya atılmasından önce veya atılma anında aşağıya atılmış olabilir, ayakkabı sağ teki ve çorabı ise kişinin atılmasından önce, atılması sırasında veya atılmasından sonra aşağıya atılmış olabilir. Ancak A.’nın savunmasında belirttiği şekilde kişiyi tutarak kurtarmaya çalışması sırasında çorap ve ayakkabıların kişinin ayaklarından sıyrılarak çıkabileceği ve olay yerinde tespit edilen pozisyonları olabileceği değerlendirilmiştir."



"İddiaların hepsi doğru olabilir"


İddia ve görüşlerin tek tek sıralandığı raporun sonuç kısmında, "Yukarıda analiz edilen mevcut veriler ışığında olayın iddia edildiği gibi Çet’in pencereden atılması halinde ceset, çorap ve ayakkabılarının olay yerinde tespit edilen pozisyonu alabileceği gibi olayın sanıkların savunmasında belirttiği şekilde meydana gelmesi halinde de ceset, çorap ve ayakkabılarının olay yerinde tespit edilen pozisyonu alabileceği; mevcut verilerle aralarında kesin bir ayrım yapılamadığı kanaatini bildirir bilirkişi raporudur” denildi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Taksi durağında dehşet anları kamerada Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde evinin geçimini sağlamak için taksi şoförlüğü yapan oğlunun durakta darp edildiğini öğrenen anne şikayetçi oldu. Darp anı ise güvenlik kamerasına yansıdı. İddiaya göre, Karadeniz Ereğli ilçesinde taksi şoförlüğü yaparak geçimini sağlamaya çalışan 19 yaşındaki Özay Kızıl, aynı durakta taksicilik yaptığı öğrenilen T.Y. ve M.A.’nin şiddetiyle karşılaştı. Daha önce geçirdiği motosiklet kazası sebebiyle iki kez beyin ameliyatı geçiren Kızıl, durağın güvenlik kamerasına yansıyan görüntülerinde bir tartışma sonrası darp edildi. Evini geçindirmek için çalışan oğlunun şiddete maruz kaldığını kendisine ulaştırılan güvenlik kamerası görüntüleriyle öğrenen anne Özlem Ak, 2 kişi hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na şikayette bulundu. Yaşadıklarını gözyaşlarıyla anlatan anne Ak, “Oğlum eve alın teriyle ekmek getiriyor sanıyorduk meğerse kan teriyle getiriyormuş” dedi. Oğlu Özay Kızıl’ın saldırganlardan korktuğunu söyleyen anne Ak, “Görüntüler elime geldi. Daha önce de çocuğuma üç kez yapılmış aynı kişiler tarafından, benim çocuğum korkuyor. Neyle tehdit ediliyor bilmiyorum. Ben yardım istiyorum. Çocuklarıma hem annelik hem babalık yaptım. Çocuğum küçüklüğünden beri çalışıp bize bakıyor. İki kız kardeşi var. Ben bir yerde çalışmıyorum. Çocuğumun getirdiği parayla geçiniyoruz. Çocuğum alın teri getiriyor derken kan teri getiriyormuş. Neden yani bu, bütün annelere, bütün büyüklere sesleniyorum. Bana yardımcı olun. Çocuğum neden dayak yiyor” diye gözyaşı döktü. Oğlu Özay Kızıl ile görüştüğünde “Konuyu kapat anne” dediğini söyleyen Ak, “Çocuğum korkuyor. Üç aydır çocuğumu tanıyamıyorum. Savcılığa gittik şikayetçi olduk. Ben çocuğumun hayatından endişeliyim. İki yıl önce motosiklet kazası geçirdi. İki kere beyin ameliyatı oldu. Ameliyatlı olduğu halde çalışmaya çalışıyor. Bu dayağın sebebi ne? Benim çocuğum ne yapmış da dayak yiyor. Ben görüntüleri izledikçe içim parçalandı. Anne olarak ne yapacağımı bilmiyorum” dedi. Olay sonrası taksi durağının başkanını aradığını söyleyen anne Özlem Ak, “Durak başkanını aradım. Olay üç gün önce olmuş. Daha hiçbir şey yapmamış. Pazar günü toplantıyı beklediğini ve ceza keseceğini söyledi. Ben de durak başkanına ‘Bu ceza beni tatmin etmez. Bu olayın sebebini öğrenmek istiyorum. Neden benim çocuğum sürekli bunlar tarafından darp ediliyor. Çocuğuma ne yaptırmak istiyorlar. İstedikleri ne, bunu öğrenmek istiyorum’ dedim. Çocuğumu darp edenlerden birinin telefonunu aldım. Kendisini aradım. Çocuğumu neden darp ettiklerini sorup, beyin ameliyatı geçirdiğini hatırlattım. Bana ‘Sen bu konuyu kapat. Sonu iyi olmaz’ deyip kardeşinin de avukat olduğunu söyledi. Ben gariban biriyim ben uğraşamam diye düşündüler. Kardeşi avukat olan önüne geleni darp mı etsin” ifadelerine yer verdi.
Niğde Niğde’de yağışlar tarım arazilerine zarar verdi Niğde Ziraat Odası Başkanı Veli Kenar; son günlerde etkili olan dolu ve yağmur yağışı sonrası birçok tarım arazisinin zarar gördüğünü belirterek, üreticilere TARSİM sigortası yaptırmaları konusunda çağrıda bulundu. Veli Kenar yaptığı açıklamada Niğde’de son günlerde etkili olan dolu ve yağmur nedeniyle tarım arazilerinin zarar gördüğünü belirterek üreticilere yardımcı olunacağına dair beklentilerini dile getirdi. Kenar; "Son günlerde ilimizde yağışlar etkisini gösterdi. Bu etkili olan yağışlar neticesinde bölgesel olarak dolu yağışı, yağmurun etkisini arttırmasıyla sel meydana geldi. Dolu ve yağmur yağışı fazla olan bölgelere baktığımızda Kiledere, Alay ve Ağcaşar’da dolu yağışı nedeniyle tarım arazilerinde zarar meydana geldi. Patates ekimlerinin devam ettiği şu günlerde buğday ve hububat gibi ürünlerimiz meydana gelen selden dolayı zarar gördü. Geçen yıla oranla baktığımızda buğdaylarımızın boyu 20-30 santim olması gerekirken, bu yıl 40-50 santim. Buğdaylarımızın boyu normalinden büyük olunca etkili olan dolu nedeniyle buğday ve arpa gibi hububat ürünlerimizde zarar meydana geldi. Yine ilimizde Aktaş, Ovacık, Ballı ve Güllüce gibi köylerimizde de etkili olan dolu ve yağmur sonrası tarım arazilerinde zarar meydana geldi. Çiftçilerimize her zaman hatırlattığımız gibi TARSİM sigortalarını yaptırmaları konusunda uyarılarda bulunmuştuk. Artık küresel ısınmayla birlikte bu tür yağışların bundan sonra da devam edeceği öngörülüyor. İlimizde meydana gelen tarım arazilerinin zarar görmesiyle ilgili gerekli bilgiler verildi ve gidilip incelemeler yapıldı. Yapılan incelemeler neticesinde devletimizin nasıl bir destekleme yapacağını şuan itibariyle bilmiyoruz ama önümüzdeki günlerde devletimizin yardımcı olacağını tahmin ediyoruz” dedi.