Kredi kartı kullanımının her geçen gün arttığını ve artık ekmeğin bile kartla alındığını vurgulayan TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Bankalar kartların kullanımını özendirmek için puan biriktirme vaatleri ile kredi kartı kullanımının artmasına neden oluyor. Artık marketlerde ekmek bile kartla alınıyor. Piyasada nakit sıkıntısı yaşanırsa ekonomik dengeler de bozulur. Kredi kartlarına ihtiyaç dışı alışverişler yaparak yüklenerek bütçemizi sarsmamalıyız” dedi.
Kredi kartı kullanımı arttıkça borçlu sayısının da arttığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “Kredi kartlarına her geçen daha çok yükleniyoruz. Hem kullanım kolaylığı hem de nakit ihtiyacımızı karşılaması nedeniyle kullanım artıyor. Öyle ki Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi verilerine göre geçtiğimiz yılın ilk yarısında piyasadaki kredi kartı sayısı 64,8 milyonken bu yılın aynı dönemde bu sayı yüzde 4 artarak 67,9’a çıktı. Tabi kredi kartı kullanımı arttıkça borçlu sayısı da artıyor. Geçtiğimiz yıl ilk 7 ayda kredi kartı borcunu ödemediği için yasal takibe intikal eden kişi sayısı 483 bin 975 iken bu yılın aynı dönemde yüzde 9 artarak 527 bin 884’e çıktı. Artık markete gidip iki ekmek bir sütü bile kartla geçirir bir vaziyete geldik. Piyasaların sıcak paraya ihtiyacı var” diye konuştu.
“Toplam 2,5 milyon kişi kredi kartı yüzünden yasal takipte”
İhtiyacımız dışında kartla alışveriş yapmaktan kaçınmamız gerektiğinin altını çizen Palandöken, “Kredi kartı borcu yüzünden yasal takibe düşen, halen kredi kartı borcu devam etmekte olan toplam 2 milyon 527 bin 669 kişi var. İhtiyacımız dışında alışveriş hem kartlara yüklenmeye sebep oluyor hem de kendi bütçemizi sarsıyor. Devamlı borçla yaşamak yerine ihtiyacımız kadar alışveriş yapmak gerekiyor. Yani bir telefonumuz varken ve hiçbir sorunu yokken ikinci telefonu almak, bize yetecek kadar ayakkabımız varken bir çift daha almak gibi israfa ve borca neden olan davranışlardan kaçınmalıyız. Kendi bütçemizle birlikte ekonomik dengeleri de düşünmemiz lazım. Çünkü ikisi birbirini doğrudan etkileyen durumlar. Evde israfa neden olan davranışlar ekonomimizi bozuyor, ekonomik sorunlar da evdeki huzurumuzu kaçırıyor” şeklinde söyledi.
