POLİTİKA - 06 Kasım 2019 Çarşamba 13:29

Destici’den Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na tepki: “HDP, PKK’nın partisi midir değil midir?”

A
A
A
Destici’den Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu’na tepki: “HDP, PKK’nın partisi midir değil midir?”

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “HDP, PKK’nın partisi midir değil midir? Buna cevap vermesi gereken Sayın Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’dur.

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “HDP, PKK’nın partisi midir değil midir? Buna cevap vermesi gereken Sayın Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’dur. Ya da HDP ile işbirliği yapan siyasi parti, bunların genel başkanları ve mensuplarıdır” dedi.


BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi. Sporcuların başarılarının devam ettiğini belirten Destici, “En son işitme engelliler Avrupa Güreş Şampiyonası’nda güreşçilerimiz bizi bir kez daha sevince gark ettiler. Başarılarının devamını diliyorum. Kadınlar tekvandoda İrem Yaman kızımızın altın madalyası bizi gururlandı. Hepsi de başarıları elde ettikten sonra Mehmetçiğimize selam gönderiyorlar. Avrupa köpürse de, kıskançlığından kahrolsa da sporcularımız Mehmetçiğimize selam yollamaya devam edecek” diye konuştu.


Destici, 8-10 Kasım tarihleri arasında Antalya’da parti içi eğitim ve genel istişare toplantısı gerçekleştirecekleri bilgisini verdi. Barış Pınarı Harekatı’nın durağan ama amacına uygun şekilde devam ettiğini söyleyen Destici, Türkiye’nin harekat kapsamında ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatlara uygun olarak davrandığını aktararak, “Sahaya baktığımız zaman ABD’nin görevlerini tamamen yerine getirdiğini söyleyemeyiz. Hala bazı terör unsurlarının varlığını gerçekleştirilen saldırılardan, Mehmetçiğe yönelik taciz ateşlerinden, mayınlamalardan tamamen çekilmediklerini görüyoruz. Türkiye buradaki bütün unsurlara karşı gerekli harekatı devam ettiriyor” şeklinde konuştu.


ABD’nin petrol kuyularının çok olduğu bölgeye yerleşmekte olduğunu ve burada PKK/YPG terör örgütleri ile açıktan işbirliği yaptığını aktaran Destici, “ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere ya da bir başkasının Suriye petrollerinde ya da Irak petrollerinde hakkı nereden kaynaklanmaktadır? Bu anlamda bizim bildiğimiz kadar hiçbir uluslararası anlaşma yoktur. Suriye halkının hakkı olan bu petrol ve doğalgaz kaynaklarından herkesin uzak durması gerekmektedir. Bunu herkesin bilmesi ve ortak bir mücadele için Türkiye’nin etrafında kenetlenmesi gerekir” ifadelerini kullandı.


Emeklilikte yaşa takılanlar (EYT) ile ilgili de açıklamalarda bulunan Destici, “Bu kesim asla erken emeklilik istemiyor. Bu kesimin talebi kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmesi ve emeklilik haklarının verilmesidir. 1999’dan sonra çıkan bir kararla bu hak ellerinden alınmıştır. Biz bunu adaletsiz bir uygulama olarak görüyoruz. Burada bir hak mağduriyeti var ve bunun ortadan kaldırılması gerekir. Bununla ilgili kanun teklifini de TBMM’ye sunduk” dedi.


Emeklilikte yaşa takılanların bugün bir elektriklerin kapatılmasıyla ilgili bir uygulama başlattıklarını belirten Destici, salonun ışıklarını kapatıp açarak buna destek verdi. 3600 ek gösterge bekleyenler olduğunu hatırlatan Destici, bunların kademeli olarak aşağıdan yukarıya kadar düzenlenmesini istediklerini söyledi.


Bu hafta Lösemili Çocuklar Haftası olduğunu hatırlatan Destici, "Allah, kimsenin çocuğunu böyle bir hastalıkla karşı karşıya bırakmasın. Bu yavrularımızın bir an önce sağlıklarına kavuşmasını arzu ediyoruz. Bütün halkımızı da lösemili ve buna benzer hastalıkla uğraşan çocuklarımızın yanında olmaya davet ediyorum” diyerek lösemili çocuklara destek için maske taktı.


HDP’nin PKK’nın partisi olduğunu ve partinin kapatılması gerektiğini her defasında söylediklerinin altını çizen Destici, “Dünya devletlerine sorduğumuz bir soruyu buradaki partilerimize ve insanlarımıza soruyoruz. HDP, PKK’nın partisi midir değil midir? Buna cevap vermesi gereken Sayın Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’dur. Ya da HDP ile işbirliği yapan siyasi parti, bunların genel başkanları ve mensuplarıdır. HDP, PKK’nın partisidir. Ve PKK’nın partisi ise HDP’li belediyelere kayyum atanması da doğru bir karardır. Şu an HDP elindeki belediyelerin tamamına kayyum atanmalıdır. Hepsi PKK ile ilintilidir ve PKK’ya dolaylı ya da direkt destek vermektedir. Bu kayyum atanmalarına karşı sanki demokratik duruş gösteriyor gibi açıklama yapanlar büyük bir gaflet ve yanılgı içindedir. Hele bunu Avrupa Parlamentolarında, toplantılarda dile getirirseniz bu vatana ihanetle eşdeğer bir hal alır” diye konuştu.


Son KHK’lar ile ilgili eleştiriler olduğunu aktaran Destici, şunları söyledi:


“15 Temmuz darbesinde 251 insanımızı şehit verdik, 50’ye yakın Özel Harekat polisimiz can verdi. Eğer yüreğiniz birileri için yanacaksa onlar için yanmalıdır. Devlet elbette ki kendi varlığını korumak, devam ettirmek adına ve darbeyi tüm unsurlarıyla bertaraf etmek adına olağanüstü hal ilan edildi ve KHK’lar çıkartıldı. Belki hatalı kararlar da olmuştur ama bunların düzeltilmesi için ‘Olağanüstü Hal Komisyonu’ kuruldu. Bu konuda hukuk çalışıyor. Tüm KHK’larla ilgili faciadır demek aslında bir faciadır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi. “Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır” 1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu’nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ’Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi. “Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz” Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.
Muğla Bodrum FK, play-off yarı final ilk maçında Çorum FK’ya konuk olacak Bodrum Futbol Kulübü, Trendyol 1. Lig Play-Off yarı final ilk maçında Çorum FK’ya konuk olacak. Maçın hazırlıklarını sürdüren yeşil-beyazlı ekip Çorum’dan avantajlı skorla dönüp rövanş maçında turu geçen taraf olmak istiyor. Maçın zorlu geçeceğini belirten Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, “İlk maçı doğru şekilde bitirip içerideki maça avantajlı gelmek istiyoruz, elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. Trendyol 1. Lig Play-Off yarı final ilk karşılaşmasında Bodrum FK, 20 Mayıs Pazartesi saat 20.00’de Çorum FK’ya konuk olacak. Yalıçiftlik İsmail Altındağ Tesislerinde mücadelenin hazırlıklarını sürdüren yeşil-beyazlı ekip Çorum karşısında avantajlı skor elde edip evinde oynayacağı rövanş maçında adını finale yazdıran taraf olmak istiyor. Yeşil-beyazlı ekipte kart cezası bulunan Omar İmeri Çorum karşısında forma giyemezken sakatlıkları bulunan Celustka ve Erkan’ın durumunun ise maç günü netlik kazanacağı belirtildi. İsmet Taşdemir: "Maç kolay olmayacak" Play-Off yarı final ilk maçı ile ilgili değerlendirme yapan Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, “Çok güzel bir oyunun karşılığında turu geçen taraf olduk. Oyuncu kardeşlerimi bir kere daha tebrik ediyorum. Bu sene ligimize renk katan çıktığı ilk senede çok başarılı olan çok iyi de futbol oynayan Çorum FK ile oynayacağız. Sezon başından beri çok inişli ve çıkışlı bir grafik sergilemediler. Serkan hocayla beraber iyi bir gidişatları var. Onlar da hak ettikleri yerde ve zorlu bir rakibe karşı mücadele edeceğiz. İlk maçı doğru şekilde bitirip içerideki maça avantajlı gelmek istiyoruz. Rakibi seyrettikten sonra bunun o kadar kolay olmadığını düşünüyorum ama elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. Samet Yalçın: "Takım olarak iyi durumdayız" Takımın tecrübeli oyuncularından Samet Yalçın, “Boluspor maçının zor geçeceğini biliyorduk. Maç zor geçti ve çok zorladılar bizi kendi oyunlarının dışında bir oyun oynamaya çalıştılar. Galip geldik ve tur atladık. İnşallah Çorum’dan da iyi bir skorla dönüp burada avantajlı şekilde sahaya çıkmak istiyoruz. Takım olarak iyi durumdayız ve böyle devam edersek Çorum’u da eleyip finale kalabiliriz” diye konuştu.