SAĞLIK - 12 Kasım 2019 Salı 12:14

Uzmanlardan çiğ süt uyarısı:

A
A
A
Uzmanlardan çiğ süt uyarısı:

Ankara Üniversitesi, Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof.

Ankara Üniversitesi, Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, “Hangi hayvandan, hangi koşullarda elde edildiği belli olmayan, kaynağı belirsiz sütler hiçbir denetime tabi olmadan sokaklarda özgürce tüketiciye sunuluyor. Üstelik bu ürünler ’organik’ denilerek daha pahalıya satılıyor, tüketici açıkça aldatılıyor, sağlığı tehlikeye atılıyor. Son üç yılda hayvandan insana geçen brusella ve tüberküloz vakaları dikkat çekici düzeyde artmış durumdadır. Hastalık genellikle belirti vermez ya da ateş, üşüme, halsizlik gibi spesifik olmayan belirtilerle kendini gösterir” dedi.


Sağlık Bakanlığının verilerine ilişkin bilgiler paylaşan Ankara Üniversitesi, Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, "Son yapılan 2012 yılı brusella eradikasyon programı ile insan vaka sayısı resmi verilere göre 2008 yılındaki 9 bin 818’den, 2014’de 4 bin 474’ye kadar düşmüştür. Fakat vaka sayısı 2017 yılında 6 bin 457’ye kadar yükselmiştir. 2018 yılında ise yedi binleri geçmiştir. Ölüm vakasına rastlandığı da bilinmektedir. Ülkemiz nüfusunun 82 milyon 3 bin 882 olduğunu düşünürsek buna göre morbidite 8.80 ve mortalite hızı milyonda 0,01 dir. Buradaki artışın önemli birçok nedeninin olmasının yanı sıra hastalığın insanlar arasında yayılmasında önemli bir etken de sokak sütünün halen ülkemizde yaygın olarak insanlar tarafından ’organik süt’ algısıyla tercih edilmesidir. Bugün Türkiye’de tüketici bilincinin yeterince oluşmaması, bu tip hastalıkların yayılmasında önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yıl ülkemizin farklı illerinde yedikleri peynir nedeniyle birçok aileye Brusella teşhisi konduğu basına yansımıştır" dedi.



"Hastalık genellikle belirti vermez ya da ateş, üşüme, halsizlik gibi spesifik olmayan belirtilerle kendini gösterir"


Brusellanın insan ve hayvanlarda ölüme kadar varabilen ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalık etkeni olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Artık, "Bu nedenle brusella konusunda toplumun bilgilendirilmesi ve halk sağlığının korunması çok önem taşımaktadır. Sağlık Bakanlığı 2019-2023 yılları için hazırladığı ’Zoonotik Hastalıklar Eylem Planı’nda bu hastalıkların önemini açık olarak ortaya koymaktadır. Hastalık genellikle belirti vermez ya da ateş, üşüme, halsizlik gibi spesifik olmayan belirtilerle kendini gösterir, ancak aynı zamanda ciddi sağlık sorunlarına da neden olabilir. Tedavi uzun solukludur. Hastalık, sadece sağlık sorunu değil, önemli ekonomik kayıplarına neden olması ile birlikte sürdürülebilir hayvancılığımızı da tehdit etmektedir" ifadelerini kullandı.



"Kapınıza kadar gelen çiğ sütün kaynağını mutlaka sorgulayın"


Birçok hayvan hastalığının süt yoluyla insanlara geçebildiğinin altını çizen Ankara Üniversitesi, Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, "’Satın alınan çiğ süt hastalıklı hayvanlardan sağılmış olabilir mi? Antibiyotikli ilaç kalıntıları var mı’ sorularının cevapları önem taşıyor. İnsanımızın, sütçüsüne olan güven duygusuyla kapısından aldığı çiğ sütteki bakteri sayısına, hastalık etmeni bakteri olup olmadığına, ne zaman sağılıp, ne zaman yola çıktığına ve kaç saat içerisinde kendisine ulaştığına ilişkin soruların cevaplarını alabilmelidir. Sokak sütünde bunu öğrenmesi çok zordur" dedi.



“Konunun uzmanı olmayanlar bizleri yediğimiz içtiğimiz gıdalar ile sorunlu hale getiriyor”


Günümüzde bu tip hastalıkların artışında önemli bir sorun da, konu uzmanı olmadığı için yeterli ve doğru bilgi sahibi olmayan insanların toplumu, özellikle sosyal medya aracılığı ile yanlış yönlendirmesi olduğunu kaydeden Artık, "Bu kesimin toplumu ’güvenilir ve besleyici yönü yüksek gıda’ diye kontrol ve denetimden yoksun, orijini bilinmeyen açık süt, sokakta satılan sütler veya halk pazarlarında doğal veya organik adı altında satılan menşei ve üretimdeki hijyenik koşulları bilinmeyen ürünlere yönlendirmesi, brusellanın artışında önemli rol oynamaktadır. Pazarlarda satılan açık süt ve süt ürünleri, özellikle taze peynir adı altında yeterli ısıl işlem görmemiş veya doğrudan çiğ süt ile yapılan peynirlerin satışı hastalığın yaygınlaşmasında bir etmendir" dedi.



“Mevzuat sokakta süt satışını yasal hale getirmiyor ancak özendiriyor”


Toplumda Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından çıkartılan mevzuatla çiğ süt satışlarının serbest bırakıldığı gibi yanlış bir algının oluştuğuna dikkat çeken Prof. Dr. Nevzat Artık, “Vatandaşımız bunu sanki koşulsuz olarak herkes çiğ süt satabilir veya açıkta süt (sokak sütü) satışı yasallaşmış gibi algılamıştır. Halbuki mevzuat koşullu olarak sertifikalı süte çiğ süt satışına izin vermiş ve Tarım ve Orman Bakanlığı çıkardığı mevzuatta satış koşulları ve şartlarını belirlerken, özel otomasyon sistemlerde, hastalıktan ari belgesi olan çiftliklerden elde edilen takip edilebilir sütlerin satışını uygun görmüştür. Hastalıktan ari çiftliklerde önemli hastalıklardan biri de brusella olarak izlenmektedir. Bu konunun nihai tüketici tarafından yeterince algılanmaması brusella vakalarının artışına neden olan önemli etmenlerden biridir” dedi.



“Tüketiciler sağlık için büyük risk taşıyan, kaynağı belli olmayan sütlerden uzak durmalı”


Ankara Üniversitesi, Gıda Güvenliği Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Nevzat Artık, tüketicilere şu uyarılarda bulundu:


“Tüketicilere tavsiyemiz, kapılarına gelen sütün kaynağını mutlaka sorgulasınlar. Doğal kandırmacası altında mikroplu ve hastalıklı hayvanlardan elde edilen sütü tüketmesinler. Sokakta satılan sütler hiçbir şekilde denetim altında değildir. Açıkta satılan sütlerde, hem hijyen koşullarına uyulmadan yapılan sağım hem de sağımdan tüketime soğuk zincirin sağlanamaması sebebiyle birçok zararlı mikroorganizma ürer ve çok ciddi sağlık sorunlarına, hatta ölüme neden olabilir. Ev ortamındaki ısıl işlem uygulaması (kaynatma) da bu mikroorganizmalardan bazılarının yok edilmesini sağlayacak düzeyde değildir. Ambalaj; tüketiciyi korumak ve gıda güvenliği ve hastalık riski olmaması için var. Süt ve süt ürünlerinin güvenli tüketimi için ambalajlama oldukça önem arz ediyor. Ambalaj hem tüketici sağlığını korumak hem de tüketiciye bilgi vermek gibi önemli bir işlevi yerine getiriyor. Süt ve süt ürünlerinde güvenli tüketimin en önemli şartının, hijyenik koşullarda üretilen süt ve süt ürünlerinin Türk Gıda Kodeksi’nin belirlediği normlar çerçevesinde ambalajlanarak tüketiciye sunulmasıdır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde "Özel Çocuklar Güzel Kutular" projesiyle Türkiye’nin lezzetleri Niğde’de buluşuyor Niğde Eğitim Uygulama Okulu’nda yürütülen ’Özel Çocuklar Güzel Kutular’ projesi kapsamında Türkiye’nin dört bir yanından gönderilen yöresel ürünler, özel ihtiyaçlı öğrenciler için hem bir öğrenme aracına hem de kültürel bir keşfe dönüşüyor. Proje çerçevesinde farklı illerden gönüllüler tarafından hazırlanan ve o şehre özgü ürünlerin yer aldığı kutular okula ulaştırılıyor. 16-23 yaş arası orta düzey zihinsel engelli öğrenciler, öğretmenleri eşliğinde bu ürünlerle yöresel yemekler hazırlayarak sosyal becerilerini geliştiriyor, farklı kültürleri ve lezzetleri tanıma imkanı buluyor. Öğrencilerin yaparak ve yaşayarak öğrenmesini amaçlayan proje, çocukların eğitim sürecine daha aktif katılmasını sağlarken, aynı zamanda eğlenceli ve mutlu bir okul ortamı oluşturmayı hedefliyor. Her kutunun öğrenciler için hem sürpriz hem de yeni bir deneyim alanı sunduğunu ifade eden Niğde Eğitim Uygulama Okulu Zihinsel Engelliler Öğretmeni, Proje Koordinatörü Şerife Şimşek, projenin sosyal medya üzerinden duyurulduğunu belirterek, gönüllülerin farklı mecralardan kendileriyle iletişime geçtiğini söyledi. Şimşek; gönüllülerden şehirlerinin neyle meşhur olduğunu anlatan ürünler göndermelerini istediklerini ifade ederek, çocukların anlatılanlardan ziyade yaşayarak öğrenmesini amaçladıklarını dile getirdi. Proje sayesinde öğrencilerin farklı şehirleri, kültürleri ve lezzetleri tanıdığını vurgulayan Şimşek, birçok öğrencinin bu yöresel tatları ilk kez denediğini belirtti. Son olarak Diyarbakır’a ait ürünlerle dolma yaptıklarını anlatan Şimşek, "Baharattan kuru sebzeye kadar bir dolma için gerekli tüm malzemelerin gönüllüler tarafından gönderildi. Daha önce Ordu, Mersin, Kayseri ve Malatya gibi illerden de kutular ulaştı. Uygulama evinde öğrencilerimizle birlikte tüm aşamaları birlikte yapıyoruz. Yemek hazırlamadan sofrayı kurmaya ve toplamaya kadar her süreç çocuklarla birlikte yapılıyor. Bu çalışmalarla öğrencilerimizin günlük yaşam becerilerini geliştirmesini ve daha bağımsız bireyler olmalarını hedefliyoruz" ifadelerine yer verdi. Projenin nihai hedefinin Türkiye’nin 81 iline ulaşmak olduğunu belirten Şimşek, şu ana kadar 20 ilden kutuların geldiğini, diğer illerden de destek beklediklerini sözlerine ekledi.
Antalya Aşık Murat Çobanoğlu Parkı hizmete açıldı Muratpaşa Belediyesi tarafından Altındağ Mahallesi’nde yapımı tamamlanan Aşık Murat Çobanoğlu Parkı hizmete açıldı. Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, Muratpaşa’nın Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların zenginlikleriyle harmanlandığını belirterek, "Anadolu’nun her yeri birbiriyle iç içedir. Hepimiz aynı yaşamı, aynı geçmişi, aynı duyguları paylaşıyoruz. Edirneli de biziz, Hakkarili de biziz, Karslı da biziz, Antalyalı da biziz" diye konuştu. Muratpaşa Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü tarafından Altındağ Mahallesi 153’üncü sokakta hayata geçirilen Aşık Murat Çobanoğlu Parkı’nın açılış töreninde Başkan Uysal’ın yanı sıra dernek başkanları, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, belediye yöneticileri ve çok sayıda vatandaş yer aldı. Açılışta konuşma yapan Başkan Uysal, Anadolu’nun derin tarihine ve kültürel zenginliğine dikkat çekti. Birkaç yıl önce yaptığı bir İtalya ziyaretinden örnek vererek, Anadolu’nun tarih boyunca uğradığı istilalar ve yaşadığı acılarla şekillenen benzersiz bir kültüre sahip olduğunu vurgulayan Başkan Uysal, şöyle konuştu: "İtalya’nın güneyinde bulunduğumda, oradaki yerleşimlerin yüzyıllar boyunca aynı ailelerin elinde kaldığını gördüm. Bizim Anadolu’muz ise sürekli el değiştirmiş, savaşlara sahne olmuş, acılar yaşamış. İşte bu acılar toprağın ruhuna sinmiş." Bu ruhun, Anadolu insanının içinden doğan sanatçılarda hayat bulduğunu dile getiren Uysal, "O topraklardan o acıları, o yaşanmışlıkları ifade eden Artezyenler fışkırıyor. Bu insanlar çok eğitim almış, çok nota bilmiş değiller ama içlerinden çıktıkları toprağın kokusunu, ruhunu, tınısını taşıyorlar. İşte Aşık Veyseller, Neşet Ertaşlar, Murat Çobanoğullar böyledir. Onlar sadece birer müzisyen değil, acılı toprakların sesi, sazı ve sözcüleridir" diye konuştu. Muratpaşa’nın Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların zenginlikleriyle harmanlandığını belirten Başkan Uysal konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Anadolu’nun her yeri birbiriyle iç içedir. Hepimiz aynı yaşamı, aynı geçmişi, aynı duyguları paylaşıyoruz. Edirneli de biziz, Hakkarili de biziz, Karslı da biziz, Antalyalı da biziz. Parkımız hayırlı olsun. Yaşasın ulusumuzun, milletimizin sarsılmaz birliği, yaşasın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti." Törenin sonunda Kars Ardahan Iğdır Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Ferhat Cemtosun, Başkan Uysal’a teşekkür plaketi takdim ederken, Başkan Uysal ise parkın açılışında türkü seslendiren aşıklara çiçek takdiminde bulundu. Halk ozanı Murat Çobanoğlu anısına hazırlanan bir rölyefin de yer aldığı Aşık Murat Çobanoğlu Parkı, 808 metrekare alandan oluşuyor. Çocuk oyun grubunun yer aldığı park, mahalle sakinlerine keyifli bir yaşam alanı sunuyor.
Eskişehir Bir saksıya ayırdığı çiçekleri küçük çocuklar için ücretsiz yaptı Eskişehir’de bir esnaf, temizlenirken kısalan ve aranjman için saklanan çiçekleri israf olmaması için çocuklara ücretsiz hediye ediyor. İstiklal Mahallesi Atatürk Caddesi’nde bir dükkanın önündeki çiçek dolu saksının içinde bulunan, "Minik insanlara çiçek ücretsizdir" yazısı dikkat çekiyor. Dükkanın işletmecisi Yiğit Altan, görenlerde merak uyandıran ilginç yazının hikayesini anlattı. Mezat öncesi temizlenirken kısalan ve aranjman yapılması amacıyla saklanan çiçeklerin bazen atıldığını belirten Altan, israfın önüne geçmek ve çocukları mutlu etmek için bu şekilde yaptığını söyledi. "Çocuklar çok mutlu oluyorlar" Yaklaşık 10 yıldır baba mesleği çiçekçilik ile uğraşan 30 yaşındaki Yiğit Altan, "Biz haftanın 3-4 günü mezata gidiyoruz. Bu çiçekleri temizlerken kısalanları oluyordu. Kalan parçaları genellikle aranjman için saklıyorduk. Biz bunları saklarken, belli bir kısmının da atıldığını fark ettim. Atılacağına, şehrimizdeki küçük çocukların bundan faydalanmasının daha güzel olacağını düşündüm. Kazanç sağlamak amacıyla yapmadım. İnsanların geri dönüşleri çok güzel oluyor. Cep telefonu ile fotoğraf ve video çekip sosyal medyada paylaşıyorlar. Gelip teşekkür ediyorlar, insanlarla tanışma imkanı buluyoruz. Özellikle çocuklar çok mutlu oluyorlar. Bu da bizi mutlu ediyor" dedi.
İstanbul Arnavutköy’de beklenen kar yağışı başladı Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve AKOM’un günler öncesinden yaptığı uyarıların ardından İstanbul’da hava sıcaklıkları hissedilir derecede düştü. Sabah saatlerinden itibaren kentin farklı noktalarında kar yağışı etkisini gösterirken, özellikle İstanbul’un kuzey ilçelerinden biri olan Arnavutköy’de kar, zaman zaman aralıklarla etkili oldu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve İstanbul Valiliği, hafta sonu boyunca hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin 5 ila 8 derece altına ineceğini, yüksek kesimlerde ise karla karışık yağmur ve kar yağışı beklendiğini açıklamıştı. Uyarıların ardından Şişli, Sarıyer, Başakşehir ve Arnavutköy gibi ilçelerde sabah saatlerinde kar yağışı başladı. Arnavutköy’de sabah erken saatlerde başlayan kar yağışı, zaman zaman durup yeniden etkili oldu. İlçenin Taşoluk, Bolluca, Baklalı ve Haraççı mahallelerinde kar taneleri çatılarda ve araçların üzerinde kısa süreli beyaz örtü oluşturdu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, "İstanbul genelinde hafta sonu boyunca aralıklarla karla karışık yağmur ve kar bekleniyor. Hava sıcaklıklarının 0 dereceye kadar düşeceği tahmin ediliyor. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde buzlanma riski yüksek" ifadelerine yer verildi. AKOM ise olası buzlanma ve don olaylarına karşı sürücülerin dikkatli olması, toplu ulaşımın tercih edilmesi ve ani hava değişimlerine karşı hazırlıklı olunması konusunda vatandaşları uyardı.