GENEL - 12 Kasım 2019 Salı 20:58

Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’nin 2’ncisi tamamlandı

A
A
A
Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’nin 2’ncisi tamamlandı

Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği (UAESEB), 07-10 Kasım 2019 tarihleri arasında 2’nci Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi düzenledi.

Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği (UAESEB), 07-10 Kasım 2019 tarihleri arasında 2’nci Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi düzenledi.


2’nci Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’ne; Türkiye, Azerbaycan, İran, Kazakistan, Rusya, Kosova ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olmak üzere 7 ülkeden 650 bilim insanı katılırken; 445 bilim insanı da bildiri sundu.


Toplantının ilk gününde Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan konuşmasının ardından Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’ne üye kuruluşların temsilcileri de birer konuşma yaptı. Başkan Geylan, bu yıl ikincisini düzenlenen Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresinin Türk Dünyasına hayırlar getirmesini temenni ederek başladı. UAESEB olarak dört yıldır uluslararası kongreler düzenlediklerine dikkat çeken Geylan, “Türk Eğitim-Sen ve Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği tarafından, Türk Dünyası’nın birliğine; bilimsel ve kültürel boyutta katkı sunmak, Türkiye ve Türk Dünyası’ndan seçkin bilim adamlarını bir araya getirerek tanışma, kaynaşma ve ortak projeler geliştirme imkanı oluşturma gayesi ile 2016 yılında yapılmaya başlanan bilimsel kongreleri; 2016 yılında Türk Dünyası’nın manevi mimarı Hoca Ahmet Yesevi Anısına Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresini tertip ederek başlattık. Bu ilk kongreye yüzlerce bildirinin gelmesi ve akademik camiadaki teveccüh üzerine devamını yapma kararı aldık. 2017 yılında 1’inci Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi, 2018 yılında 2’nci Uluslararası Türk Dünyası Eğitim Bilimleri ve Sosyal Bilimler Kongresi, olmak üzere bir yıl eğitim ve sosyal bilimler, bir yıl mühendislik ve fen bilimleri alanında planlayarak devam ettiriyoruz” dedi.


2002 yılında Türk Eğitim-Sen’in üye sayısının 125 bin 863 iken, bugün 210 bine yükseldiğini kaydeden Geylan, “Türk Eğitim Sen her geçen gün büyüyor, etkinliği ve üye sayısı artıyor. İnanıyorum ki; Türk memur sendikacılığının tarihini yazacak olan insanlar bu dönemde emek veren sizlerden övgü ile söz edecektir” ifadelerini kullandı. Türk Eğitim-Sen’in üye sayısını artırırken kimseye ulufe dağıtmadığını, kimseyi tehdit etmediğine dikkat çeken Geylan, “Sadece çalışanları ikna ederek ve sendikal performansınızla üye yaptınız. 2002 yılından bugüne kadar net olarak 100 bin artış gerçekleştirdik. 100 bin net artış demek, Türk Eğitim-Sen’in 17 yılda en az 300 bin ile 350 bin arasında yeni üye kaydı yapmış olması demektir. Türk Eğitim Sen olarak teşkilatlarımızın her bir ferdi ile gurur duyuyoruz” diye konuştu.


Türk Eğitim-Sen’in 38 üniversitede yetkili sendika olduğuna dikkat çeken Geylan, üniversite çalışanı 23 bin 507 üyemiz olduğunu söyledi. Türk Eğitim-Sen’in geçen sene yetkili olamadığı ama bu sene yetkili olduğu üniversiteleri de sıralayan Geylan, “Bartın Üniversitesi, Giresun Üniversitesi, Çorum Hitit Üniversitesi, İzmir Demokrasi Üniversitesi, Dumlupınar Üniversitesi ve İstanbul Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nde yetkiyi aldık. Bildiğiniz gibi bazı üniversitelerimiz bölündü. Bu bölünmenin ardından kurulan üniversiteler arasında da Kayseri Üniversitesi, Eskişehir Teknik Üniversitesi, Hacı Bayram Üniversitesi ve Trabzon Üniversitesi’nde yetkili olduk.


Markalaşmış üniversitelerimizin bölünmesine şiddetle karşıyız” ifadelerini kullandı.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, 2019-2020 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmayı hatırlatan Geylan, “Sayın Cumhurbaşkanı, o törende ‘Her yerde olduğu gibi üniversitede de iyi bir yönetici, 4 yılda kurumunu çeyrek asır ileriye taşıyabilir. Önümüzdeki dönemde rektör atamalarımızın kriterlerini çok daha yükseğe çıkartacağımızı ve adayları akademik ve idari bakımdan çok sıkı bir inceleme sürecinden geçireceğimizi de belirtmek istiyorum’ demişti. Sayın Cumhurbaşkanı’nın temennisine elbette katılıyoruz diye konuştu.



“Ciddi bir handikap”


Norm Kadro Yönetmeliği’ni yargıya taşıdıklarını bildiren Geylan, “Yapılan düzenleme ile ‘kısmi rahatlama’ sağlandı ama sorunlar devam ediyor. Türk Eğitim-Sen olarak norm kadro ile ilgili sorunlar tamamen ortadan kaldırılana kadar hukuki ve idari girişimlerimizi sürdüreceğiz. YÖK Başkanı Yekta Saraç’ı ziyaret ettiğimizde henüz yönetmelik çıkmamıştı. Yönetmelikle ilgili kaygılarımızı dile getirdiğimizde, Saraç’ın da en az bizim kadar norm kadro uygulamasına karşı olduğunu görmüştük. Buna rağmen yönetmelik yayınlandı. Bu ciddi bir handikaptır” dedi.



“Görevde Yükselme Sınavı’nda mülakat kaldırılsın”


Görevde Yükselme Sınavı’nın merkezi yazılı sınav olarak yapılmasını desteklediklerini bildiren Geylan, bu sınavla birlikte yapılan mülakat uygulamasını da eleştirdi. Türk Eğitim-Sen olarak YÖK’e mülakatın liyakati öldürdüğünü söyleyerek, sözlü sınavın kaldırılmasını talep ettiklerini ifade eden Geylan, “MEB’in yaptığı gibi yazılı puanının mülakat puanı olarak verilmesini istedik. Bunu uygulayan üniversitelerimiz oldu. Bazı üniversiteler mülakatı kamera eşliğinde yaptı. Talebimiz, Görevde Yükselme Sınavı’nda mülakatın kaldırılmasıdır” dedi.


İdari personelin nakil sorununa da dikkat çeken Geylan, “Bu arkadaşlarımız mazeret durumundan dahi tayin isteyemiyorlar. YÖK’e konuyla ilgili resmi başvurumuzu yaptık, dilekçe kampanyası düzenledik. Bu konunun takipçisiyiz” şeklinde konuştu.


Selçuklu da bizdik, Osmanlı’da bizdik, Türkiye Cumhuriyeti de biziz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni kuranlar Osmanlı İmparatorluğu’nun son kurmay kadrosudur. Dolayısıyla bu tarih de bizim, devlet de bizim.”



“Devletimizin bekasına, milletimizin selametine kast eden son terör unsuru ortadan kaldırılıncaya kadar operasyonlar sürdürülmelidir”


Türk Eğitim-Sen’in kurulduğu günden bugüne kadar devletimizin terörle mücadelesine katkı sağladığını belirten Geylan, “Sloganımız, ‘Türkiye Sevdamız Ekmek İçin Kavgamız’dır. Ekmek kavgasını adam gibi yapıyoruz. Zira seven sevmeyen herkes sendikacılığı adam gibi yaptığımızı kabul ediyor. Bizim farkımız ekmek kavgamızın önüne Türkiye sevdamızı koymamızdır. Türkiye varsa biz varız. Türkiye varsa sendikacılığın anlamı var. Bu noktada devletimizin terörle mücadelesine tereddütsüz destek veriyoruz. Bilindiği gibi devletimiz sınır ötesi operasyonlar yürütüyor. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı Harekatları’nda hep şunu söyledik: Devletimizin bekasına, milletimizin selametine kast eden son terör unsuru ortadan kaldırılıncaya kadar operasyonlar sürdürülmelidir. Bu noktada Rabbim Mehmetçiğimizi, güvenlik güçlerimizi korusun” diye konuştu.


Kongrenin sonunda Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan’dan birer, Türkiye’den iki konuşmacı Kongre Başkanı Prof. Dr. Seyhan Fırat’ın oturum başkanlığını da yaptığı değerlendirme oturumunda görüşlerini bildirdi. Misakı Milli adı verilen değerlendirme oturumunun ardından Kongre Başkanı Seyhan Fırat sonuç bildirgesini açıkladı.


Türk Eğitim-Sen, 2’nci Uluslararası Türk Dünyası Mühendislik ve Fen Bilimleri Kongresi’ne Türk Eğitim-Sen ve UAESEB Genel Başkanı Talip Geylan, Türk Eğitim-Sen Genel Merkez Yöneticileri, Uluslararası Avrasya Eğitim Sendikaları Birliği’ne üye kuruluşların genel başkan ve genel başkan yardımcıları, Türkiye’den ve Türk dünyasından saygın bilim insanları ile Türk Eğitim-Sen üniversite temsilcilikleri yönetim kurulu üyeleri katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.