EKONOMİ - 05 Ocak 2012 Perşembe 16:00

MÜSİAD GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI

A
A
A
MÜSİAD GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU TOPLANTISI

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, büyümeyle ilgili olarak, ’’Bazıları yüzde 7,5-8’den hatta 9’dan yüzde 4’e düşmeye ’daralacağız’ diyorlar. Büyüme her sene bir önceki senenin üzerine katılan rakamı gösteriyor. Yani 2012 yılı için yüzde 4’lük büyüme demek, 2012 yılının en az 2011 yılı kadar iyi olması, hatta 2011 yılının üzerine bir şeyler daha eklediğimiz yıl olması demek" dedi.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Rixos Otel’de düzenlenen Genişletilmiş Başkanlar Kurulu toplantısında konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin hem finansman hem de ticari anlamda dünyaya bağlı olduğunu belirterek, Türkiye’nin dünya çapında önemli bir yeri olduğunu kaydetti. Babacan, Türkiye dışındaki ekonomik duruma bakılması gerektiği konusunda iş adamlarına uyarıda bulundu. Babacan, 2008-2009 yıllarında yaşanan krizle ilgili gerekli tedbirlerin alınmadığını kaydederek,
’’Hükümetler tedbir almayınca, meclisler reform yapmayınca, bankalardaki ve kamu maliyesindeki sıkıntı devam edince yapılabilecek tek iş para basma olarak görüldü" ifadelerini kullandı.
Avrupa’da ise hükümetlerle meclisler arasında kopukluk olduğunu yineleyen Babacan, ’’Avrupa’nın yapması gereken; her ülkenin kendi iç sorunlarının çözümüyle ilgili adım atmasıdır. Aynı zamanda Euro Bölgesi’ndeki özellikle maliye politikalarını koordineli şekilde yürütmeleri’’ şeklinde konuştu.
Babacan, ortak para birimi kullanan ülkelerin ortak maliye politikaları oluşturması gerektiğine dikkat çekerek, ’’Bununla ilgili ortak bir mekanizma oluşturuldu. İçinde ceza mekanizması olan bir çerçeve oluşturuldu. Son Avrupa Birliği toplantısında mutabakat sağlanamadı. Şimdi Euro Bölgesi’nde ikili anlaşmalarla yeni bir çerçeve oluşturmaya çalışıyorlar’’ dedi.
Babacan, Avrupa’nın 2012 yılında belirsizlik kaynağı olduğuna işaret ederek, ’’Eğer Avrupalılar hem tek tek akıllı işler yaparlarsa, hem de ortak politikalar konusunda daha ciddi dayanışma, işbirliği ve gerçek bir ortaklık anlayışı tesis edebilirse işler toparlayabilir. Ama bunu başaramazlarsa, hiçbir şey yapmazlarsa, bu hem Avrupa için hem de dünya ekonomisi için olumsuz bir tabloyu beraberinde getirir’’ diye konuştu.
"2012 İÇİN YÜZDE 4’LÜK BÜYÜME, 2011 YILININ ÜZERİNE BİR ŞEYLER DAHA EKLEDİĞİMİZ YIL OLMASI DEMEK"
2011 yılında Türkiye’nin Orta Vadeli Program’dan daha fazla büyüyebileceğini kaydeden Babacan, ’’Bazıları yüzde 7,5-8’den hatta 9’dan yüzde 4’e düşmeye ’daralacağız’ diyorlar. Ekonomimiz daha kötüye gidecek. Büyüme her sene bir önceki senenin üzerine katılan rakamı gösteriyor. Yani 2012 yılı için yüzde 4’lük büyüme demek, 2012 yılının en az 2011 yılı kadar iyi olması, hatta 2011 yılının üzerine bir şeyler daha eklediğimiz yıl olması demek. Daralma ne demektir? Ekonomide büyüme rakamı eksi olursa, toplam
gayri safi milli hasılamız geri giderse o daralmadır’’ dedi.
Büyümenin istihdam artışını da beraberinde getirdiğini söyleyen Babacan, ’’Büyüme her zaman istihdam arttırmıyor. Türkiye’de büyüme son 2 yılda yaklaşık 3,5 milyonluk bir istihdam oluşturdu. Sadece son 12 aylık dönemde1 milyon 757 bin kişi arttı. Bu istihdam artışı diğer ülkelerle mukayese ettiğimizde Türkiye, dünyada istihdamını en hızlı arttıran ülkelerden birisi olmuş durumda’’ diye konuştu.
"2014 HEDEFİMİZ BÜTÇE AÇIĞINI YÜZDE 1’E DÜŞÜRMEK"
Babacan, bütçe açığının da düştüğünü söyleyerek, ’’Diğer ülkelerden çok düşük. 2014 hedefimiz ise bütçe açığını yüzde 1’e düşürmek. Pek çok ülkeye göre çok düşük bir rakam’’ ifadelerini kullandı.
2009 krizinde bütçe açıklarının İtalya, İrlanda, Portekiz gibi ülkelerde devletin harcamalarını arttırarak kapatılmak istendiğini belirten Babacan, devlet daha çok harcasın mantığıyla hareket edildiğini ve bunun da daha çok endişeye yol açtığını belirtti. Babacan, ’’Türkiye bu dönemde ayrıştıysa, bu ayrışmanın bir tanesi devlete olan güveni ön plana koymamız, kamu borç stoku, bütçe açığının bir endişe alanı olmaktan hızla çıkması. Borç stoku hızla aşağı iniyor’’ şeklinde konuştu.
ENFLASYON
Enflasyonun 10,45 olarak kapandığını belirten Babacan, ’’Bunun para politikaları ile bir alakası yok. Kurdaki gelişmeler, enerji fiyatlarındaki artış, bunun yanında bazı tekstil ve konfeksiyon ürünlerine getirilen ithalatta alınan vergiler, sigaraya gelen fiyat artışı, bütün bunlar perakende fiyat artışlarını getirdi. Talebin baskısıyla oluşmuş bir enflasyon değil, arz kaynaklı, bazı yönetilen fiyatlar tarafından oluşmuştur. Hemen beklentilere bakacak olursak bunun hep düşeceği yönünde. Bu şartlar devam
ederse, yüzde 5’lik hedefe yakın bir rakamla tamamlarız diye bekliyoruz’’ dedi.
"(DÖVİZDE) ANALİZLERİN GERÇEKTEN UZAK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUM’’
Döviz kuru konusunda ise Babacan, Türk Lirası’ndaki oynamanın daha istikrarlı olduğunu ortaya koyarak, döviz kuru değişiminin her gelişmekte olan ülkede görüldüğünü söyledi. Babacan, ’’Bizim Merkez Bankamız gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarına göre süreci çok daha iyi yönetmiştir ve Türk Lirası’nın oynaklığı gelişmekte olan ülkelerin arasında en az olan para birimleri arasındadır. Merkez Bankamız ne gerekiyorsa onu yapıyor. Hedefleri neyse, onu yapıp geçiyor. Dövizle ilgili anlık kararlar
alınıyor. Analizlerin gerçekten uzak olduğunu düşünüyorum’’ dedi.
Döviz kuru ile ilgili haberleri de eleştiren Babacan, ’Merkez Bankası Başkanı konuştu, dolar arttı’ iddialarına cevap verdi. Babacan, ’’Mutlaka sıhhatli, sağlıklı analizler yapmamız gerekiyor. Türkiye izole bir ekonomi değil, dünyayla entegre bir ekonomi. Dünyada olup biten bizi az veya çok etkiliyor. Bizim politikalarımız nedir? ’Dışarıda olup bitene karşı kendimizi nasıl koruyabiliriz? Bu türbülanstan nasıl mümkün olduğu kadar Türkiye ekonomisindeki bu olumlu ayrışmayı devam ettirebiliriz. Tüm
politikamızın amacı, 2012 yılında bu olacak. Dengeli ve gerçekçi yorum ve analiz yapmanın gerektiği bir dönemdeyiz’’ şeklinde konuştu.
Dövizin dışarı çıkmadığını, piyasada döndüğünü belirten Babacan, Merkez Bankası’nın temel görevinin fiyat istikrarını sağlama olduğunu söyledi.
CARİ AÇIK
Cari açık konusunda kredi hacmi ile cari açığın paralel seyrettiğini kaydeden Babacan, kredi hacmindeki artışın kazanılmayan kaynakların kullanılması anlamına geldiğini belirtti. Babacan, ’’Bu sene kredi hacmindeki artış geçen seneye göre daha az olacak. Geçen seneye göre daha düşük bir kredi hacmi artışı olacak. 2011’i yüzde 25’lik kredi hacmi büyümesiyle tamamlayacağız. Yüzde 8’lik bir büyüme, yüzde 25’lik bir kredi hacmi artışı’’ dedi.
Bütçe disiplininde taviz vermeyeceklerinin altını çizen Babacan, para politikasında ve bankacılıkla ilgili makro ihtiyati tedbirlerde ihtiyaca göre sıkılaştırıcı ve ya genişletici önlemler alabileceklerini söyledi. Babacan, Merkez Bankası’nın günlük kararlarla karar vereceğini anlatarak, bunların ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi, Ar-Ge teşvikleri ve enerjide dışa bağımlılığın azaltılması olarak sıraladı.
VARDAN: "ÜLKEMİZİN YÜZDE 9,6’LIK ORANLA BÜYÜME HIZINDA LİDERLİĞİ ELDE ETMİŞ OLMASI TAKDİRE ŞAYANDIR’’
MÜSİAD Başkanı Cihad Vardan, ’’2011 yılının son çeyreğine girildiği zaman diliminde ülkemizin Çin, Arjantin gibi en güçlü büyüyen ülkeleri bile geride bırakarak yüzde 9,6’lık bir oranla büyüme hızında liderliği elde etmiş olması takdire şayandır’’ ifadelerini kullandı.
Vardan, 2011 yılında piyasalarda görülen canlılığın arkasında en önemli rolün güven ve istikrar ortamı olduğunu ifade ederek, ’’Nasıl ki 200’li yıllar öncesinde hakim olan istikrarsızlık ortamında ekonomimiz sürekli tahribata maruz kaldıysa, şimdi tam tersi şekilde en güçlü şoklarda dahi içimizdeki güven ortamı sayesinde dimdik ayakta durabilmekteyiz. Bu bağlamda bu konjonktürün devam etmesinde ve ekonominin canlı kalmasında haziran ayında yaşamış olduğumuz genel seçimler de rol oynamıştır’’ şeklinde
konuştu.
Cari açık sorununu büyümenin bir etkisi olarak gördüklerinin altını çizen Vardan, ’’Yılın 11 aylık döneminde toplam ithalatta gerek yüzde 72’lik payı olan ara mallarının, gerekse yüzde 15’lik payı olan sermaye mallarının yüzde 35 oranında dikkat çekici bir artış göstermiş olması yatırım kaynaklı büyümenin getirmiş olduğu bir sonuçtur’’ dedi.
Vardan, MÜSİAD olarak büyüme oranını yüzde 4 olarak tahmin ettiklerinin belirterek, işsizlik oranında düşüşün süreceğini ve yüzde 9-9,5 aralığında gerçekleşeceğini öngördüklerini kaydetti. Enflasyonu yüzde 7 civarında gerçekleşeceğini söyleyen Vardan, cari açığın milli gelire oranının 8,5-9 civarında olacağını beklediklerini belirtti.
MÜSİAD Başkanı Vardan, daha sonra Başbakan Yardımcısı Babacan’a bir vazo hediye etti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir