POLİTİKA - 05 Ocak 2012 Perşembe 16:37

TBMM BAŞKANI ÇİÇEK, KKTC CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANI BOZER`LE BİRARAYA GELDİ

A
A
A
TBMM BAŞKANI ÇİÇEK, KKTC CUMHURİYET MECLİSİ BAŞKANI BOZER`LE BİRARAYA GELDİ

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Her ne olursa olsun oradaki Kıbrıs Türkü’nün varlığını sürdürmesi noktasında Türkiye her zaman kardeşlerinin yanındadır" dedi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer’le biraraya geldi. İki başkanın baş başa görüşmesinin ardından heyetlerarası görüşmeye geçildi. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, görüşmede yaptığı konuşmada "Bizim Kıbrıs’la ilişkimiz sadece devletten devlete, parlamentodan parlamentoya bir ilişkinin ötesinde kardeşlik ilişkisidir. Anavatan-yavru vatan ifadesi bu ilişkiyi en iyi şekilde tanımlamaktadır" dedi.
2012 yılının Kıbrıs’ta adil ve kalıcı barışın tesis edileceği bir yıl olmasını temenni eden Çiçek, "Biz inanıyoruz ki işin başından beri sizler ve Türkiye olarak da bizler adada kalıcı ve adil bir barış olsun diye çok uğraştık, çok didindik. Yeri geldi fedakarlık da yaptık ama tek taraflı bu sonucu elde etmek mümkün olmuyor" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE HER ZAMAN KARDEŞLERİNİN YANINDADIR"
"Her ne olursa olsun oradaki Kıbrıs Türkü’nün varlığını sürdürmesi noktasında Türkiye her zaman kardeşlerinin yanındadır" diyen Çiçek, şunları kaydetti:
"Bu desteği siyaseten verdiği kadar diğer alanlarda da en başta ekonomik alanda da bu desteğini sürdürmeye devam ediyor. Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Bakan olduğum dönemde de, belki uzun bir zamandan beri arzu edilen telaffuz edilen birçok konu vardı. Bugün bunların bir kısmı hayata geçti bir kısmı karar noktasında, bir kısmı uygulama noktasında. Doğrusu bu şahsen de beni memnun ediyor. Dün de iki ülke hükümetleri arasındaki su temini ile ilgili anlaşma Meclisimizden geçti, zaten uygulamasına başladık.
İnşallah kısa bir süre içerisinde açılış merasimini de birlikte yapmak bizlere kısmet olur. Bu hem oradaki kardeşlerimizin ekonomik olarak gelişmesine katkı sağlayacağı gibi aynı zamanda anlamlı bir projedir."
"ADADAKİ TÜRKLER AZINLIK DEĞİL"
Adadaki Türklerin azınlık değil eşit halk olduğuna dikkat çeken Çiçek, ’’İki ayrı devlet, halk ve demokrasi var. Türkiye’nin garantisi de göz ardı edilecek bir husus değildir. Bu işin önemli ayaklarından biridir. Buradaki kardeşlerimiz bir daha 1974 öncesine dönemez. Yapılacak barış, bütün bunları garanti altına alan bir barış olmalıdır. Eğer Rum tarafı ipe un sermezse bu mümkündür’’ ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE OLARAK ’YA KIBRIS YA AB’ İKİLEMİNİN İÇİNE GİRMEYİZ"
Rum tarafının şımartıldığını, bunun en büyük sorumlusunun da AB olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu:
’’Biz AB’yi bir değerler bütünü olarak kabul ettik. Bunun içinde demokrasi, insan hakları, özgürlükler ile ahde vefa ve verilen sözleri tutmak var. AB üyeleri, 26 Nisan 2004’de verdiği sözün arkasında durmamıştır. Anlaşılıyor ki AB, zaman zaman verdiği sözlerde durmayacaktır. Sorunlu bir ülkeyi, adanın tamamını temsilen üye olarak içine almanın da vebali ve günahı AB’ye aittir. Kendi sorumluluklarını şimdi size, bize ciro etmeye çalışıyorlar. Kıbrıs ihtilafının arkasında bazı ülkeler kendi politikalarını
sürdürmeye çalışıyorlar. Kıbrıs ihtilafı, bazı ülkeler açısından istismar edilen bir konudur, ancak bu maske düşmüştür. Türkiye şöyle bir açmaza gelmez: ’Ya Kıbrıs ya AB’ gibi bir ikilemin içerisine biz Türkiye olarak girmeyiz. Türkiye’de hükümetler ister tek başına ister koalisyon olsun Kıbrıs bizim milli davamızdır. Bu nedenle bugünkü durum da devam edemeyeceğine göre, bu ay yapılacak müzakereler ve arkasından gelişecek durum, bu işe ümit ederiz ki bir nokta koymayı mümkün kılar. Bunun anlaşarak,
uzlaşarak barış içinde bir nokta olmasını arzu ederiz. Kaldı ki bu yılın ikinci yarısında Rumların, adanın tamamını temsilen dönem başkanlığını üstlenecek olması Türkiye’nin asla kabul edemeyeceği bir durumdur. Bunu da baştan ifade ettik.’’
"DÜNYA KAMUOYUNDA ONLAR HEP YASAL, BİZ İSE HEP GAYRİ YASAL DURUMDA TUTULUYORUZ"
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer ise, "Bizler KKTC Meclis Başkanlık Divanı ve sekreterya olarak TBMM çatısı altında olmaktan ve birlikte konularımızı tartışmaktan ve onun ötesinde hasret gidermekten çok büyük mutluluk duymaktayız" diye konuştu.
Bozer, Kıbrıs konusundaki görüşmelerin 40 yıldır devam ettiğini hatırlatarak, ’’Dünya kamuoyunda onlar hep yasal, biz ise hep gayri yasal durumda tutulmaya çalışılıyoruz. Bunlar bizi haliyle çok üzüyor. İhtilaflı bir adadaki iki eşit taraftan birisi AB’ye üye yapılıyor ve onların yaşamsal statüleri yükseklere taşınırken Kıbrıs Türk halkına verilen sözler yerine getirilmiyor. 26 Nisan 2004 tarihinde Kıbrıs Türk halkı üzerinde ambargoların kalkacağı noktasında konsey kararı vardı. Ancak bize verilen sözler
yerine getirilmedi. Bu durum, Kıbrıs Türk toplumu üzerinde bunalım yaratıyor" şeklinde konuştu.
"Bize haklarımız verilmiyor. Sanki bir politika olarak, masa başında mahkum edilmek isteniyoruz gibi bir pozisyon var" diyen Bozer, bu sorunun da el birliği ile aşılması gerektiğini söyledi.
KIBRIS’TAKİ PETROL VE DOĞALGAZ KAYNAKLARI
Bozer, Kıbrıs çevresinde doğalgaz ve petrol kaynaklarına ilişkin, ’’Bu zenginlikler konusunda Rumlarla bir anlaşmaya varmamız artı mı getirecek yoksa bizi daha da ayrıştıracak mı noktasında ciddi tereddütlerimiz var. Ümit ederim ki bizi birleştirme noktasında katkısı olsun ama tereddüt odur ki zenginlikleri tek taraflı elde edip onu kullanmak barışa ve çözüme varma adına engel teşkil edebilecek bir pozisyonu da ortaya çıkarabilir’’ dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.