GENEL - 28 Mart 2020 Cumartesi 10:21

Mamak’ın dört bir yanı dezenfekte ediliyor

A
A
A
Mamak’ın dört bir yanı dezenfekte ediliyor

Korona virüs salgınının dünya genelinde etkili olmaya başlamasıyla birlikte mart ayı başından itibaren korona virüs ile Mücadele Eylem Planı’nı hazırlayan Mamak Belediyesi, virüsün Türkiye’ye sıçraması ile birlikte tedbiri elden bırakmıyor.

Korona virüs salgınının dünya genelinde etkili olmaya başlamasıyla birlikte mart ayı başından itibaren korona virüs ile Mücadele Eylem Planı’nı hazırlayan Mamak Belediyesi, virüsün Türkiye’ye sıçraması ile birlikte tedbiri elden bırakmıyor.


Belediye, planlama kapsamında alınan tedbirleri kararlılıkla uygulamaya devam ediyor. Mamak Belediyesi olarak önlemlerin üst seviyede olduğunu kaydeden Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, “Hükümetimiz, Sağlık Bakanımızın koordinasyonunda her türlü tedbiri alıyor. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan da hassasiyetle konunun üzerinde duruyor.Sağlık Bakanlığımız, korona virüsün ülkemizde salgın hastalık haline gelmemesi için gerekli önlemleri aldı. Bakanlığımız tarafından açıklanan önlemlere ve dezenfekte kurallarına uyarak bu virüsün yayılmasını hep birlikte önleyeceğiz” dedi.



Evde kal


Mamak Belediyesi olarak, korona virüsün dünyada yayılmasıyla acil eylem planını oluşturduklarının altını çizen Başkan Köse, “Hemşehrilerimizin bu virüsten hem tez zamanda kurtulabilmesi, hem de birbirlerine bulaştırmaması için gerçekten belediye olarak olağanüstü bir gayret sarf ediyoruz. Mamak Kaymakamlığımız ile birlikte Vefa Sosyal Destek Grubu oluşturarak, bu konuda ilave önlemleri sık sık değerlendiriyoruz” dedi.


Vatandaşlardan kişisel hijyenlerine dikkat ederek zorunlu olmadıkça evden çıkmamalarını isteyen Başkan Köse, “Vatandaşlarımızın da bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi gerekiyor. Sosyal mesafeyi mutlaka koruyacağız, ellerimizi sıklıkla yıkayacağız ve hijyene büyük önem vereceğiz. Hiçbir virüs aldığımız tedbirlerden daha güçlü değildir. Siz evlerinizden çıkmayın. Biz sizin için çalışmaya devam ediyoruz. Milletimizin hizmetindeyiz” dedi.



Dezenfekte seferberliği


İlk olarak hem personelin hem de iş ve işlemleri için belediyeye gelen vatandaşlar için, mesai sonrası belediye hizmet binasını dezenfekte eden belediye, her kata da dezenfektanlar yerleştirdi. Günlük hayatın aksamaması için virüsün bulaşmasını önleyici tedbirler alan belediye, Mamak’ta bulunan camilerde de özel solüsyonlu ilaçlarla dezenfekte işlemi gerçekleştirdi. Mamak Belediyesi ayrıca okullar, kurslar, parklar, taksi ve otobüs durakları, toplantı salonları, sosyal tesisler, polis merkezleri, askeriye, karakollar, kamu kurum ve kuruluşları, eczaneler, fırınlar, alışveriş merkezleri ve halka açık yerleri sağlık kriterlerine uygun ilaçlarla dezenfekte etti. Belediye tarafından gerçekleşen tüm kurslar ve etkinlikleri de Mart Ayı sonuna kadar iptal eden Mamak Belediyesi, her hafta Cumartesi günü gerçekleştirilen köşe bucak toplu temizlik çalışmasını da Mamak’taki parklarda gerçekleştirerek, hem temizlik, bakım ve onarım çalışması yaptı hem de korona virüse karşı ilaçlama yaptı.



Fiyat artışları için önlem


Korona virüs fırsata çevirmek isteyenlere karşı Zabıta denetimlerini de arttıran Mamak Belediyesi, özellikle gıda, ilaç ve hijyenik ürünlerde haksız fiyat artışları ihtimaline karşı harekete geçerek, alışveriş merkezleri ve eczanelerde tek tek denetim gerçekleştirdi. 5 ayrı ekiple denetime çıkan Mamak Zabıtası, fiyatlardaki değişimi mercek altına alan zabıtalar, raflarda yeterli ürün bulunup bulunmadığı ve raf yerine stoklarda ürün tutulup tutulmadığını da inceledi. Ekipler, vatandaşlardan 444 0 149 numaralı Çözüm Merkezine gelen şikâyetleri de değerlendirmeye aldı.



Personel izni yeniden düzenlendi


Korona virüs önlemleri kapsamında Sağlık Bakanlığının tanıtıcı afişlerini belediye binası ile birlikte muhtarlıklar ve sosyal tesislere de asan belediye, belediye personel sayısını da hizmetler aksamayacak şekilde azami sayıya indirdi.



Seyyar dezenfekte istasyonu


Güvenlik tedbirlerinin en üst seviyeye çıktığı Mamak’ta, Mamak Belediyesi hizmet binası önüne seyyar dezenfekte istasyonu kurdu. Virüse karşı araçlarını dezenfekte etmek isteyen vatandaşlar uzun kuyruklar oluştururken, araçların dezenfekte edilmesinin yanı sıra talep eden vatandaşların ateşi de dijital termometrelerle ölçüldü. Vatandaşlara bireysel olarak almaları gereken tedbirler hakkında bilgilendirmeler yapılırken, dezenfeksiyon işlemi sırasında vatandaşlara aynı zamanda ikram araçlarından çay ve çorba ikram edildi.



Beyaz Melekler Görev Başında


Mamak belediyesi korona virüse karşı aldığı önlemlerine Evde Sağlık Hizmetini de ekledi. Sağlık hizmetini vatandaşın ayağına götüren belediye, korona virüs mücadelesinde de, evde sağlık ekiplerini seferber etti. Ekipler, serum, sonda takılması, diyabetik ayak bakımı, yatak yarasına pansuman, enjeksiyon, şeker ve tansiyon takibi gibi konularda hizmet verecek.



Covid19’a karşı termal termometreli önlem


Vatandaşın sağlığı için bütün imkanları seferber eden Mamak Belediyesi, Covid 19’a karşı, yeni bir önlemi daha hizmete soktu. Hizmet binasına gelen vatandaşlar ve personeli, termal kamerayla kontrole başlayan Mamak Belediyesi, ana hizmet binasının girişine yerleştirilen termal kamera sistemi ile kuruma gelen vatandaşların ateşlerini anlık olarak ölçüyor.Vatandaşların bulaşıcı hastalık nedeniyle mağduriyet yaşamasının da önüne geçilmesi hedeflenen uygulamayla, vücut ısısı 38 derece ve üzerinde olan vatandaşları sağlık kuruluşlarına yönlendirilecek.



Pazarcılara eldiven ve maske dağıtıldı


Korona virüs önlemleri kapsamında teyakkuz halinde olan Mamak Zabıtası, Mamak’ta kurulan semt pazarlarında da önlemler aldı. Pazarcı esnafına virüse karşı eldiven ve maske dağıtan ekipler, hijyen şartlarına uyulması konusunda da esnafı uyardı. İlçede faaliyet gösteren bazı iş yerlerini de gezen zabıta ekipleri çalışanlara eldiven ve maske kullanmaları için tebligat yaptı.



Mamak’ta yaşlılara belediyeden alışveriş desteği


Korona virüsle mücadele kapsamında ’Evde Kal’ çağrısına Mamak Belediyesi, korona virüs salgını nedeniyle sokağa çıkmaları yasaklanan 65 yaş üstü vatandaşları da unutmadı. Belediyeyi 0312 550 70 21 numaralı telefondan aramaları halinde vatandaşların siparişlerini alan belediye ekipleri, ardından vatandaşların alışverişlerini yaparak, vatandaşlara teslim ediyor.



10 bin aileye sağlık seti


Korona virüsünün dünyada baş göstermesinden sonra vatandaşların toplu olarak kullandığı alanların tamamında dezenfeksiyon çalışmalarını gittikçe arttıran Mamak Belediyesi aldığı önlemler kapsamında ihtiyaç sahiplerini de unutmadı. Belediye ekiplerince, Mamak Belediyesi Gönül Çarşısı’nda kaydı bulunan ihtiyaç sahibi 10 bin aileye saplık seti ile birlikte virüsten korunma yollarını anlatan “14 Kural” broşürleri dağıtıldı.


Ankara’nın ilk millet bahçesi olan ’Üreğil Millet Bahçesi’nde, korona virüs salgını nedeniyle hizmete ara verildi.İçişleri Bakanlığının 81 ile gönderdiği yeni genelgeye göre harekete geçen Mamak Belediyesi, vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği Millet Bahçesi’nin faaliyetlerini geçici süreliğine durdurdu. Mamak Belediyesi ayrıca hem çocukları hem de büyükleri korona virüse karşı korumak adına Mamak’ta bulunan parklara şerit çekerek, geçici olarak, parkları kapattı.



Covid-19 Savar Ankara sokaklarında


Mamak Belediyesi, Ar-Ge çalışması kendisine ait olan, kendi mühendis ve ustaları tarafından sokak ve caddeleri dezenfekte eden, “Covid-19 Savar” adı verilen virüs avcısı sistem geliştirdi. Araç üzerine monte edilerek, geniş alanları dezenfekte eden sistem, ilk testini Kıbrıs mahallesinde yaptı. Testi başarıyla geçen Covid-19 Savar, ardından Mamak’taki cadde ve sokakların tamamını dezenfekte etti. Basınçlı püskürtme yapan dezenfekte aracı İvedik Organize Sanayi Bölgesi, Kalecik, Akyurt, Çubuk gibi ilçelerin de cadde ve sokaklarını virüse karşı dezenfekte etti.



Mamak’ta zabıta ekiplerinin korona virüs mesaisi sürüyor


Korona virüs tedbirleri kapsamında yaptığı çalışmalarla vatandaşlardan büyük takdir toplayan Mamak Belediyesi, Zabıta Müdürlüğü Ekiplerince tüm dünyayı tehdit etmeye devam eden korona virüs ile ilgili Mamak genelinde üzerine düşen görevleri yerine getirmeye devam ediyor. Mamak Zabıtası, Ticaret Bakanlığının 20 Mart’ta yayınladığı "Marketler ve Pazar yerlerinde sebze ve meyvelerin tüketicilere seçtirilmeden, satıcılarca gerekli hijyen koşullarına dikkat edilerek satılması ve tezgahlar arası boşluk bırakılması" yönündeki genelgesi kapsamında pazar yerlerine denetim gerçekleştirdi. Aynı zamanda ekipler, denetimler sırasında karşılaştıkları 65 yaş üstü yaşlılara da evde kalmalarını, sağlıklarını riske atmamalarını söyleyerek, evlerine dönmeleri konusunda ikna etti.



Mamak’ta sokak ve kaldırımlar baştan sona yıkandı


Mamak Belediyesi, korona virüs önlemleri kapsamında, kaldırımlar ve sokakları deterjanlı suyla yıkayarak dezenfekte etti. Ekipler, sokak ve kaldırımları yıkadıktan sonra, fırça ile temizledi. Tazyikli su ile durulanan kaldırımlara daha sonra dezenfektan sıkıldı. Mamak Belediyesi’nin temizlik ve dezenfekte çalışmaları korona virüs salgının yayılması durdurulana kadar ilçe genelinde devam edecek.



Covid-19 Savar’ın ünü Mamak sınırlarını aştı


Mamak Belediyesi’nin kendi mühendis ve ustalarıyla sokak ve caddeleri dezenfekte etmek üzere basınçlı bir sistem olarak geliştirdiği virüs avcısı Covid-19 Savar’ın ünü Mamak sınırlarını aştı. Geçtiğimiz haftadan itibaren Mamak’ın tüm cadde ve sokaklarında dezenfekte işlemi sürdüren Covid-19 Savar, talep üzerine İvedik OSB, Akyurt, Kalecik, Çubuk, Kahramankazan, Kızılcahamam, Şereflikoçhisar ve Çamlıdere’nin tüm cadde ve sokaklarında dezenfekte uygulaması yaptı.



Mamak’taki eczaneler dezenfekte edildi


Türk Eczacıları Birliği hem eczacıların hem de vatandaşların dikkat etmesi gereken maddeleri açıkladı. Bazı işletmeler kendilerine göre güvenlik önlemleri alarak hizmet vermeye devam ediyor. Korona virüse karşı en büyük risk altında olan yerlerden biri olan eczanelere destek olmak amacıyla Mamak Belediyesi, Mamak genelinde tüm eczanelerde ilaçlama çalışması başlattı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Çimento, cam ve seramik sektörünün sürdürülebilirlik eylem planları açıklandı Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB), dünya üretim ve ihracat sıralamasında üst sıralarda yer alan üç sektörün ekonomik, çevresel ve sosyal dönüşümüne yönelik strateji ve eylemlerin belirlendiği sürdürülebilirlik planlarını açıkladı. Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği (ÇCSİB), üç sektör için de ayrı ayrı ‘Sürdürülebilirlik Eylem Planı’ hazırladı. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ÇCSİB Başkanı Erdem Çenesiz, ÇCSİB Başkan Yardımcıları Tansu Kumru ve Abdulhamit Akçay’ın katılımıyla gerçekleşen toplantıda açıklanan eylem planlarının, dünya üretim ve ihracat sıralamasında üst sıralarda yer alan üç sektördeki ihracatçı firmalar için rehber niteliği taşıdığı belirtildi. Gültepe: “Karbon vergisine ödeyeceğimiz kaynağı yeşil dönüşüm için kullanabiliriz” Yeşil dönüşümün Türkiye ve ihracat için bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini söyleyen TİM Başkanı Mustafa Gültepe, “İhracatta en büyük pazarımız Avrupa Birliği. Mayıs ayında 24,1 milyar dolarlık ihracatın yaklaşık 10 milyar dolarını, yani yüzde 41’ini AB ülkelerine gerçekleştirdik. Dolayısıyla Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum konusunda elimizi çabuk tutmalıyız. Avrupa Birliği üyesi olmasak da hedefleri dikkate almak, stratejimizi ve oyun planlarımızı bu hesaba göre yapmak zorundayız” dedi. 2026’dan itibaren bazı sektörler için Sınırda Karbon Vergisi’nin devreye gireceğini hatırlatan Gültepe şunları söyledi: “Eğer gerekli hazırlıkları tamamlayamazsak 2026’dan itibaren her yıl 100 milyonlarca dolar karbon vergisi ödemek durumunda kalacağız. Oysa karbon vergisi olarak ödeyeceğimiz kaynağı sektörlerimizin yeşil dönüşümünün finansmanı için kullanabiliriz. TİM olarak Sınırda Karbon Düzenlemesi’ni ihracatçılarımıza doğru anlatabilmek için birçok çalışma yürütüyoruz.” Çenesiz: “Önümüzde zorlu ancak kaçınılmaz bir sürdürülebilirlik yolculuğu var” Enerji, kaynak ve emisyon yoğun sektörler arasında yer alan çimento, cam ve seramik sektörlerinin sürdürülebilirlik alanında yapılan çalışmaların merkezinde yer aldığını vurgulayan ÇCSİB Başkanı Erdem Çenesiz, “İklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirlik ekseninde şekillenen çalışmalar, karbon nötr hedeflerine ilerlemeyi sağladığı gibi uluslararası ticaretin dinamiklerini de hızla değiştiriyor. Özellikle Avrupa’da uzun yıllardır bu alanda önemli adımlar atılıyor ve biz de bu çerçevede hareket ediyoruz. Ancak artık yeni bir dönemeçteyiz. Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında olan çimento sektörümüz ve emisyon değeri yüksek olarak sınıflanan sektörler arasında yer alan cam ve seramik sektörlerimizin önünde zorlu ancak kaçınılmaz bir sürdürülebilirlik yolculuğu var” dedi. “Yılın son çeyreğinde koşullar geçen yıla göre daha uygun olabilir” 2023 yılının dünya ve Türkiye ekonomisi için zorlu bir yıl olduğunu belirten Çenesiz şöyle devam etti: “Ana ihracat pazarlarımızda talep daralırken, rekabet baskısı da arttı. Ancak sektörlerimiz bu zorluklar karşısında yılmayarak yüksek katma değerli üretim ve ihracata yöneldi. Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm yatırımlarına ağırlık vermeye başladılar. Ortalama yüzde 80 ile ihracatta yerli katma değerin en yüksek olduğu sektörler arasında yer alan üç sektörümüzün toplam ihracatının, bu yılın son çeyreğinde koşulların da geçen yıla göre daha uygun olmasıyla birlikte yüzde 4-5 bandında artacağını ve büyüme ivmesini yeniden yakalayacağımızı öngörüyoruz.” Seramik sektöründeki sürdürülebilirlik çalışmaları hakkında da bilgi veren Çenesiz, “Sektörümüz sürdürülebilirlik ekseninde dönüşmek ve yenilikçi çözümler geliştirmek hususunda fazlasıyla potansiyel barındırıyor. Bu bağlamda seramik sektörünün atıklarının sektör içinde tekrar kullanılmaya elverişli yapısı bu dönüşüm sürecinde önemli bir avantaj. Ayrıca bazı sektör atıkları, endüstriyel simbiyoz kapsamında farklı sektörlerde de kullanılabiliyor. Enerji yönetimi, su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımı, ürün tasarımı ve üretimi, atık yönetimi, Ar-Ge ve inovasyon, tedarik zinciri yönetimi gibi unsurlar da sektörümüzdeki dönüşümün temellerini oluşturuyor. Bu süreçte özellikle yenilenebilir enerji kullanımında ve üretim süreçlerinde verimliliğin artırılması, karbon emisyonunun azaltılması, eko-tasarım ve geri dönüşüm gibi uygulamalar öne çıkıyor. Tüm bu dönüşümün desteklenmesi için devlet desteklerinin artırılmasını ve başta GES yatırımlarına yönelik olmak üzere finansman kaynaklarının genişletilmesini talep ediyoruz” diye konuştu. Kumru: “Geri dönüşüm oranlarını artırmalıyız” Türkiye’nin 4 milyonu aşan üretim kapasitesi ve yüksek ürün kalitesiyle dünyanın en büyük cam üretim üslerinden biri haline geldiğini ifade eden ÇCSİB Başkan Yardımcısı Tansu Kumru, “Cam, yüzde 100 ve kalitesinden ödün vermeden sonsuz kez geri dönüştürülebilir bir malzeme. Çevre dostu bir ürün olan cam, kullanıldığı her alanda sürdürülebilirlik açısından büyük bir avantaj sunuyor. Ancak ülkemizde geri dönüşüm oranları düşük seviyelerde olduğu için cam kırığından yeterince yararlanamıyoruz. Ambalaj atıklarını çok daha yüksek oranlarda toplayıp geri dönüştürmeli, bu sayede cam ambalaj üretimlerinde yüksek oranda cam kırığı kullanabilmeliyiz. Öte yandan farklı enerji kaynakları kullanabilen hibrit fırın uygulamaları, atık ısının geri kazanımı gibi enerji verimliliği çalışmalarımıza ve yenilenebilir enerji yatırımlarımıza aralıksız devam ediyoruz. Camın sürdürülebilirlik konusunda çok önemli bir diğer fonksiyonu da binalarda enerji tasarrufu sağlayan kaplamalı yalıtım camları ile yakıt ve klima kullanımını minimize edebiliyor olması. Bu noktada kamu ve özel sektör iş birliği ile enerji tasarrufu sağlayan cam ürünlerinin yeni binalarda ve bina yenilemelerinde zorunlu hale getirilmesi büyük önem arz ediyor” şeklinde konuştu. Çimentonun Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması kapsamında öncelikli kabul edilen altı sektörden biri olduğunu hatırlatan ÇCSİB Başkan Yardımcısı Abdulhamit Akçay ise “Avrupa’nın en büyük üreticisi olan Türk çimento sektörü sürdürülebilirlik kavramı ile uzun yıllar önce tanıştı ve bu alanda çalışmalarına başladı. Ancak Avrupa’nın 20 yılda kademeli olarak geçtiği bu süreç, ülkemizde son derece kısa sürede gerçekleşmek durumunda kaldı. Regülasyonların tamamlanmaması, sektörel azaltım hedeflerinin belirlenmemesi ve karbon ücretlerinin tahmin edilememesi bu konuda yol haritası oluşturmak isteyen firmalar için bir bilinmezlik teşkil ediyor. Dolayısıyla çok adil bir süreçten bahsetmek söz konusu değil ancak biz sektör olarak bu farkı kapatmak için elimizden geleni yapıyoruz. Özellikle son dönemde Türk çimento sektörü olarak yeşil çimento adını verdiğimiz düşük emisyonlu ürünlerin üretiminde önemli bir artış kaydettik. Atık ısıdan elektrik üretimine yönelik yatırımlarımızla yaklaşık 2,5 milyon kişinin elektrik tüketimine denk gelen 155 megavatlık bir üretim kapasitesine ulaştık. Bu sayede atık ısı geri kazanım tesisine sahip fabrikalar Kapsam 2 karbon emisyonlarının yaklaşık yüzde 22’sini azalttı. Diğer taraftan 2023 yılı itibarıyla alternatif yakıtların toplam yakıt kullanımı içerisindeki payı yüzde 14’e ulaştı. Sektör olarak hedefimiz, bu oranı Avrupa ortalaması olan yüzde 53 seviyesine taşımak. Bu kapsamda özellikle belediye atıklarının sektörde kullanımına yönelik süreçlerle ilgili belirsizliklerin giderilmesi, kömürün ikamesi olan alternatif yakıtların ithalatının önünün açılması, özellikle cürufun atık statüsünden çıkarılıp uluslararası standartlarda olduğu gibi ürün olarak değerlendirilmesi yönünde beklentilerimiz bulunuyor” açıklamasında bulundu. Katma değerli üretime ve ticarete katkı Açılış konuşmalarının ardından sürdürülebilirlik eylem planlarını hazırlayan danışmanlık firması Ernst & Young’ın yetkilileri bir sunum gerçekleştirdi. Sunumda, sektörlerin genel değerlendirmeleri yapılırken sürdürülebilirlik alanındaki mevzuatlar ve sektörel sürdürülebilirlik yol haritaları hakkında da bilgi verildi. Eylem planları, Türkiye’nin hem üretim hem de ihracat açısından önde gelen sektörleri arasında yer alan ve aynı zamanda enerji ve kaynak yoğun sektörler içinde bulunan üç sektörün temsilcilerinin ayrı ayrı sunduğu katkılar ile hazırlandı. Bu kapsamda Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesinde sürdürülebilirlik analizleri gerçekleştirilerek sektörlerin ekonomik, çevresel ve sosyal dönüşümüne yönelik strateji ve eylemleri belirlendi. Planların, sürdürülebilirlik eksenli yeni mevzuat düzenlemeleri ve belirlenen hedefler doğrultusunda üç sektörün katma değerli üretimine ve ticaretine katkı sağlaması, aynı zamanda sektörlerde faaliyet gösteren ihracatçı firmalar için kaynak oluşturması hedefleniyor.
Samsun Zincir marketlerde haksız fiyat artışı ve kasa-etiket fiyat farkı denetimi Samsun’da, Ticaret İl Müdürlüğü personelleri zincir marketlerde haksız fiyat artışı, kasa-etiket fiyat farkı ve ürünlerde etiket olup olmadığını denetledi. Ticaret İl Müdürlüğü, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında ‘haksız fiyat artışı’ olup olmadığını, diğer taraftan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Fiyat Etiket Yönetmeliği çerçevesinde de ürünlerin üzerinde mevzuata uygun bir şekilde ‘fiyat etiketlerinin bulunup bulunmadığını’, ‘etiket fiyatı ile kasa raf fiyatı arasında fark olup olmadığını’ kontrol ederek göstermelik, aldatıcı ve yanıltıcı indirimlerin neden olduğu tüketici mağduriyetlerinin önüne geçmek için Atakum ilçesinde zincir marketlerde denetim gerçekleştirdi. Denetimler kapsamında; sebze-meyve reyonlarında ürünlere ait güncel künye bilgilerinin bulunup bulunmadığını kontrol edilip, künye bilgileri üzerinden haksız bir fiyat artışı olup olmadığını incelendi. Ayrıca tüm ürünlerden örnek alınarak raftaki ile kasadaki fiyatı kontrol edildi. Denetimlere katılan Samsun Ticaret İl Müdürü Kürşat Turpçu, “İlimiz genelindeki yaygın yoğun denetimlerimizi aralıksız sürdürmekteyiz. Bu denetimlerimiz bugüne münhasır değil. Denetimlerimiz yıl boyunca devam ediyor. Bugünkü denetimlerimiz 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun ve diğer taraftan 6502 sayılı Tüketicinin Koruması Hakkında Kanun kapsamında da fiyat etiketi ve fiyat etiketine bağlı olarak ürünlerin üzerinde fiyat etiketlerinin olup olmadığını kontrol ediyoruz. Fiyat etiketlerle ilgili olarak da kasalar fiyat arasında herhangi bir fark olup olmadığı hususlarında denetimlerimizi icra ediyoruz. Özellikle ulusal yerel zincir marketlerde meyve sebze reyonlarıyla ilgili olarak da etkim şeklinde denetimlerimizi sürdürüyoruz. Bu kapsamda da ürünlerin üzerinde malumların üzerine künyelerin bulundurması gerekiyor. Bu künyeler üzerinden de ürünlerin nerede üretilip kimin ne kadar fiyata sattığını ve bu kapsamda da o ürünler üzerinde fahiş fiyat artışı olup olmadığı hususlarında da denetimlerimizi icra ediyoruz” dedi. “Kurallara uymayanlar büyük cezalar ile karşı karşıya kalacak” Mevzuat değişikliği ile cezaların büyük miktarda arttığına dikkat çeken Turpçu, “29 Mayıs itibariyle mevzuat değişikliği kapsamında da özellikle 6585 sayılı Kanun kapsamında mevzuatta cezalarla ilgili olarak büyük bir artış öngörülmüştür. Kurban Bayramı da yaklaşıyor. Bu kapsamda da denetimlerimizi etkin bir şekilde sürdürmekteyiz. Maalesef bu konuda da ister istemez bazı zafiyetler ortaya çıkabiliyor. Bunun da fırsata dönüştürmesine asla izin vermeyeceğiz. Özellikle üretici, perakendeciler ile ilgili olarak kanunda yapılan değişiklikler ile cezalarda gerçekten büyük oranda yaydırıcı unsurlar ortaya konulmuştur. Bu kapsamda özellikle perakende sektörümüzde faaliyet gösteren işletmelerle ilgili olarak fahiş fiyat artışıyla ilgili olarak alt limiti 100 bin TL’den 1 milyon TL’ye kadar bir oranda arttırılmıştır. Stokçuluk olarak adlandırılan hususlar kapsamında da alt limiti 1 milyon TL, üst limiti 12 milyon TL’ye çıkarılan bir ceza parametresi uygulanmaktadır. Ulusal ve yerel zincir marketlerimizde cezalar gerçekten can yakıcı hale gelmiştir. Onun için özellikle fırsata dönüştürülebilecek bir takım davranışlardan kaçınmalarına özellikle istirham ediyoruz. Gerçekten aksi taktirde büyük cezalarla karşı karşıya kalacaklar” diye konuştu. Ürünlerde aykırılık tespit edilen 574 işletmeye 2,2 milyon TL para cezası uygulandı Öte yandan Samsun’da 2024 yılında yapılan denetimlerde ise 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında 1656 işletme ve 16 bin 331 adet ürünün denetlendiği, 574 işletmede 1002 üründe aykırılık tespit edilip, bu kapsamda 2 milyon 247 bin TL idari para cezası uygulandığı, 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında 133 işletmede 1181 adet ürünle ilgili olarak, haksız fiyat artışı denetimi yapıldığı, 35 işletmeye ait 262 adet aykırı ürünle ilgili tespit tutanakları değerlendirilmek üzere kurula intikal ettirildiği de belirtildi. Yapılan kanun değişikliği ile 1 takvim yılı içinde en az 3 defa piyasada darlık oluşturucu, piyasa dengesini ve serbest rekabeti bozucu faaliyette bulunduğu tespit edilerek idari para cezası uygulanan üretici, tedarikçi ve perakende işletmelere ait iş yerlerinin ise 6 güne kadar kapatma yetkisinin doğduğu da ifade edildi.
İstanbul Aquaman And The Lost Kingdom haziran ayında Tivibu’da Türk Telekom’un televizyon platformu Tivibu, haziran ayında pek çok yeni filmi sinemaseverlerle buluşturuyor. Platformda bu ay, ‘Aquaman And The Lost Kingdom’, ‘Stillwater’ ve ‘Smile’ gibi başarılı filmler öne çıkıyor. Tivibu, haziran ayında da birbirinden özel filmleri seyircisiyle buluşturmaya devam ediyor. Platform, Kirala Satın Al Klasöründe; başrollerinde Amber Heard ve Jason Momoa gibi isimlerin yer aldığı ‘Aquaman and the Lost Kingdom’ filmini izleyicilerle buluşturuyor. Film, ilk yapımda Aquaman’in alt ettiği Black Manta’nın daha güçlü bir şekilde geri dönmesiyle birlikte yaşananları konu ediniyor. Klasörün bir başka filmi ise başrollerinde Hilary Swank ve Alan Ritchson gibi isimlerin yer aldığı ‘Ordinary Angels’ isimli yapım. Gerçek yaşanmışlıklara dayanan film, dul bir babanın kritik derecede hasta olan kızının hayatını kurtarmasına destek olmak için insanları bir araya getiren kuaför Sharon Stevens’ın hikâyesini konu ediniyor. Yine Kirala Satın Al Klasöründe yer alan ‘Wicked Little Letters’ isimli yapımın oyuncuları arasında Olivia Colman, Jessie Buckley ve Anjana Vasan bulunuyor. Littlehampton adlı bir kasabada geçen film, kadınların başına gelen esrarengiz olayları anlatıyor. Tivibu Film Klasörü haziran ayında dolu Platform, sinemaseverlerden tam not alan en yeni filmleri izleyicilerle buluşturuyor. Film Klasöründe bu ay, 2024 yapımı başrolde Eric Bana’nın yer aldığı ‘Force Of Nature: The Dry 2’ dikkat çekiyor. Filmde, doğada bir inzivaya katılan 5 kadından ancak dördünün geri dönmesi üzerine kayıp beşinci kişinin federal ajanlar tarafından aranması anlatılıyor. Film Klasörünün bir başka öne çıkan filmi “C’mon C’mon” ise bir süreliğine yeğenine bakmak zorunda olan bir adamın hayatına odaklanıyor. Filmin başrollerini Joaquin Phoenix, Gaby Hoffmann ve Woody Norman paylaşıyor. Tivibu Film Klasöründe haziran ayında dikkat çeken yapımlardan biri olan ‘Stillwater’ işlemediği bir cinayetten dolayı tutuklanan kızını kurtarmaya çalışan bir babanın hikâyesini konu ediyor. Oyuncu kadrosunda Matt Damon, Camille Cottin ve Abigail Breslin’in aralarında bulunduğu filmin yönetmenliğini Tom McCarthy üstleniyor. ‘Smile’, haziran ayında dikkate değer başka bir yapım olarak Tivibu Film Klasöründe yer alıyor. Film, Dr. Rose Cotter’in tuhaf ve travmatik bir hastanın hikâyesine tanık olmasını anlatıyor. 2022 yapımı olan gerilim, korku türündeki filmin yönetmen ve senarist koltuğunda Parker Finn oturuyor. Klasöre haziran ayında eklenen diğer filmler ise, ‘Ford v Ferrari’, ‘Little Women’, ‘Gunpowder Milkshake’, ‘Epic Tails’ ve ‘Rock Dog 2: Rock Around The Park’ olarak sıralanıyor. Roma İmparatoriçesinin hayatı Tivibu Dizi Klasörü’nde Dizi tutkunlarından tam not alan yapımları izleyicilerle buluşturan platform, ‘Domina’yı haziran ayında Dizi Klasörü’nde seyircilerinin beğenisine sunuyor. İki sezon olan dizi, Livia Drusilla’nın hayatına odaklanıyor. Dizi, Livia’nın babasının öldürülmesinden sonra Roma’nın en güçlü ve etkili imparatoriçesi olmasını ele alıyor.