SAĞLIK - 31 Mart 2020 Salı 15:09

Pandemi dönemlerinde duygu durumuna da dikkat edilmeli

A
A
A
Pandemi dönemlerinde duygu durumuna da dikkat edilmeli

Prof.

Prof. Dr. Mustafa Altay, anksiyete, depresyon vb. psikiyatrik hastalıkların pandemi dönemlerinde artış gösterdiğini ve kan şekeri ve tansiyon düzeylerini olumsuz etkilediğini belirterek, “Bu sebeple duygu durumuna özen gösterilmeli, gün içinde sosyal izolasyon kurallarına uymak şartıyla çeşitli hobiler edinilmeli, rahatlatıcı müzikler dinlenilmeli, güneş ışığı ve temiz havadan bolca faydalanılmalıdır” dedi.


SBÜ. Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Prof. Dr. Mustafa Altay, korona virüs salgınında diyabet, obezite ve hipertansiyon hastalarının dikkat etmesi gerektiği konuları açıkladı. Prof. Dr. Mustafa Altay, dünyadaki tüm ölümlerin yüzde 71’inden kronik hastalıkların sorumlu olduğunu belirterek, “Kronik hastalıklar arasında hipertansiyon (tansiyon yüksekliği), obezite ve diyabet (şeker hastalığı) önemli yer kaplamaktadır. Türkiye’de erişkin nüfusta obezite sıklığı %28.8, hipertansiyon sıklığı yüzde 27.7 ve diyabet sıklığı da yüzde 13.7’dir. 65 yaş ve üzeri nüfusta ise yaklaşık olarak diyabet ve obezite 2 kat, hipertansiyon ise 3 kat daha sık görülmektedir. Bu hastalıkların en önemli ortak özelliği, bağışıklık sisteminin düzgün bir şekilde çalışmasının çeşitli yollarla bozulması ve bazı enfeksiyonlara yatkınlığa sebep olmalarıdır. Bu etkileri özellikle yaşlı nüfusta daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.


COVİD-19 olarak adlandırılan korona virüs türevinin, neredeyse dünyadaki tüm ülkelere yayıldığını ve önemli can kayıplarına sebep olduğunu söyleyen Altay, Şu ana dek elde edilen verilere göre hastalık yaşlı kişilerde ve kronik hastalığı olanlarda daha ağır seyretmektedir. Ülkemizde de bildirilen ölümlerin tümü 60 yaş üstü bireylerde gerçekleşmiştir. Çin’deki hasta verilerine göre COVİD-19’a bağlı ölümlerin yüzde 80’i 60 yaş ve üzerinde görülmüştür. Yine aynı veriler bize hayatını kaybeden hastaların yaklaşık yüzde 40’ında hipertansiyon, yüzde 20’sinde de diyabet bulunduğunu göstermektedir. Son olarak İtalya’dan edindiğimiz bilgilere göre ise ölümlerin yüzde 95’inin 60 yaş ve üzerinde görüldüğü saptanmış olup bu hastaların yaklaşık yüzde 75’inde hipertansiyon, yüzde 35’inde ise diyabet tespit edilmiştir. Şu an için elimizde obezite ve COVİD-19 arasındaki ilişkiyi gösteren bir veri bulunmamaktadır. Bu durum pandemi ortamında hastaların boy ve kilo verilerinin elde edilememesinden kaynaklanıyor olabilir. Obezitenin bağışıklık sistemi üzerine olumsuz etkileri düşünüldüğünde ve obez hastalarda hipertansiyon ve diyabet sıklığının çok daha yüksek oranda olduğu göz önüne alındığında bu hastaların COVİD-19 açısından yüksek riskli grupta olacağı çıkarımına ulaşabiliriz. Tüm bu veriler ışığında, bu kronik hastalıklara sahip kişiler COVİD-19 pandemisi sırasında hassas grubu oluşturmaktadırlar ve bu kişilerde genel korunma önlemlerinin yanı sıra birtakım özel önlemler de almak gerekmektedir’’ açıklamasında bulundu.


Prof. Dr. Mustafa Altay, hassas gruptaki vatandaşların Sağlık Bakanlığının önerdiği kişisel ve sosyal tüm koruyucu tedbirlere harfiyen uyması gerektiğini aktararak, “Bu salgın süresince kan şekeri ve tansiyon düzeyi iyi seyreden hastalar rutin kontrolleri ve diğer acil olmayan problemleri için sağlık kuruluşlarına başvurmamalıdırlar. Evde kan şekeri takibi daha önce önerilenden biraz daha sık, evde tansiyon ölçümü haftada birkaç kez ve kilo ölçümü ise haftada bir kez yapılarak hastalar kendi takiplerini yapmalıdırlar.


Düşmeyen ateş, öksürük, nefes darlığı gibi COVİD-19 enfeksiyonunu düşündüren şikayetlerin gelişmesi durumunda doğrudan 184 Korona Danışma Hattı aranmalı ve alınan talimatlara uyulmalıdır.


Dengeli beslenilmeli ve bol sıvı tüketilmelidir. Ana öğün ve ara öğünlere evde kalınan süre içerisinde de aynı şekilde devam edilmeli, kalori alımı artırılmamalıdır. Uyku düzenine dikkat edilmelidir. Evde hareketsiz bir yaşam ile kilo artışı ve metabolizmanın yavaşlaması kaçınılmaz bir sonuçtur. Bu da kan şekerinin yükselmesi, tansiyon artışları, kolesterolün yükselmesi gibi olumsuz sonuçları doğurur. Bu sebeple evde kalınan süre içerisinde ev egzersizlerine dikkat edilmeli, gün boyunca hareketsiz kalmaktan kaçınılmalıdır. Egzersiz basit olmalı ve ev içi sakatlanmalara sebebiyet verici tarzda olmamalıdır. Ev içinde yürüyüşler (günde yaklaşık 5 bin adım yeterli olacaktır), sabit konumda hafif tempolu koşu, jimnastik ve müzik eşliğinde tempolu hareketler uygulanabilir. Direnç ve ağırlık egzersizleri de ev içerisinde güvenle yapılabilir. Spor salonları ve havuzlardan uzak durulmalıdır. Evde beraber yaşanılan aile bireyleri ile birlikte egzersiz yapmak motivasyonu artırmak için güzel bir uygulama olabilir.


Ev yürüyüşleri ve egzersizler esnasında travma, sakatlanma olmaması ve diyabetik ayak gelişmemesi için masa, sandalye kenarlarına, yerdeki cisimlere dikkat edilmeli, gerekirse yumuşak tabanlı terlik veya spor ayakkabıları giyilmelidir. Sigara, alkol ve fazla tuz tüketiminden kaçınılmalıdır” dedi.


Bu dönemde diyabet, yüksek tansiyon ve obezite için kullanılan ilaçların aynı şekilde alınmaya devam edilmesi gerektiğini söyleyen Altay, ilaç düzeninin bozulmaması gerektiğini vurguladı.


Anksiyete, depresyon vb. psikiyatrik hastalıkların pandemi dönemlerinde artış gösterdiğini ve kan şekeri ve tansiyon düzeylerini olumsuz etkilediğini belirten Prof. Dr. Mustafa Altay, şu ifadeleri kaydetti:


“Bu sebeple duygu durumuna özen gösterilmeli, gün içinde sosyal izolasyon kurallarına uymak şartıyla çeşitli hobiler edinilmeli, rahatlatıcı müzikler dinlenilmeli, güneş ışığı ve temiz havadan bolca faydalanılmalıdır.


Diyabet hastalarında iyi kan şekeri düzeylerinin enfeksiyonlara yatkınlığı azalttığı bilinmektedir. Daha sık kan şekeri takipleri ile kan şekerlerini düzeltilmesine yönelik gerekli tedbirler (diyet, egzersiz, ilaç dozu vb.) alınmalıdır.


Kan şekeri düzeyinin alınan tedbirlere rağmen takip eden ölçümlerde sürekli yüksek (300 mg/dL’nin üstünde) veya sürekli düşük (70 mg/dL’nin altında) gelmesi durumunda ve herhangi bir kan şekeri düzeyinde hastanın genel durumunda bozulma meydana gelmesi halinde mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.


Tüm tedbirlere rağmen tansiyon düzeyleri 180/120 mmHg ve üstü değerlerde seyreden veya ölçülen herhangi bir tansiyon düzeyi ile birlikte görme bozukluğu, bilinç kaybı, göğüs ağrısı, genel durum bozukluğu vb. şikayetleri oluşan hastalarımızın mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir.


Güncel bilgiler ışığında COVİD-19 enfeksiyonundan koruduğu kanıtlanmış bir ilaç veya vitamin takviyesi bulunmamaktadır. Bu konuda sosyal medyada veya basında çıkabilecek yanıltıcı bilgilere dikkat edilmeli, resmi kaynaklardan gelen bilgilere itibar edilmelidir.


Özellikle sosyal medyada bazı tansiyon ilaçlarının COVİD-19 enfeksiyonlarına yatkınlığa sebep olduğu ile ilgili yanıltıcı bilgiler görülmektedir. Bu bilgiler güncel veriler ışığında yurt içi ve yurt dışı bilimsel kuruluşlar tarafından yalanlanmış olup kullanılan tansiyon ilaçları bu sebeplerle kesinlikle bırakılmamalı veya tansiyon düzeyleri normal seyrettiği sürece değiştirilmemelidir.


Ağrı kesici ilaçların COVİD-19 enfeksiyonunun seyrini ağırlaştırabildiği ve iyileşme sürecini uzatabildiği ile ilgili özellikle Fransa ve İngiltere’de uzman görüşleri mevcut olmakla birlikte, kullanılabileceğini belirten uzmanlar da vardır. Henüz veriler netleşmediğinden güvenli tarafta olmak adına mecbur kalınmadıkça ağrı kesici ilaçların kullanılmamasını önermekteyiz. Mecbur kalınırsa bu ilaçlar yerine (hastanın eğer ciddi bir karaciğer rahatsızlığı yoksa) parasetamol içerikli ilaçlar tercih edilebilir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Rektör Karamustafa: “19 Mayıs milli mücadelenin önemli dönüm noktalarından biridir” Kayseri Üniversitesi (KAYÜ) Rektörü Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 105. yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Rektör Karamustafa mesajında, 19 Mayıs 1919 tarihinin milli mücadelenin önemli dönüm noktalarından biri olduğunu hatırlatarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlattığı kurtuluş mücadelesinin halkın inancı ve gayreti ile nihayete ulaşarak, Türk Milleti’nin bulunduğu vatan topraklarında ebediyen hür ve bağımsız yaşayacağının tüm dünyaya haykırıldığını vurguladı. Rektör Karamustafa, mesajında şu ifadelere yer verdi: “19 Mayıs 1919 tarihi, sadece milli mücadele tarihimiz açısından değil, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün bu tarihi Türk gençliğine bayram olarak armağan etmesi açısından da büyük öneme sahiptir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs 1919’u Türk gençliğine bayram olarak armağan etmekle sadece gençliğimize olan güvenini ve inancını ortaya koymamış, gençliğimize önemli bir görev de yükleyerek, Türkiye’mizin gelişmesinin, ilerlemesinin ve dünyada önemli bir güç haline gelmesinin ancak çalışan, üreten, milli ve manevi değerlerine bağlı, bilgili, becerili, özverili ve fedakâr gençlerle mümkün olacağını vurgulamıştır. Bugün gençlerimize daha fazla önem vererek, geleceğin güçlü ve büyük Türkiye’sinin gençlerimizin ellerinde şekilleneceğinin bilincinde olmaları ve bundan hiçbir zaman vazgeçmemelerini sağlamalıyız. Özgüveni yüksek, çalışan, hedefli genç nesiller yetiştirerek, ülkemizin gelecek hedeflerini sahiplenmelerinin ve bunun için çaba göstermelerinin destekçisi olmalıyız. Vatanını canından üstün tutan, bayrak ve ezan sevgisini içerisinden hiçbir zaman eksik etmeyen, milli ve manevi değerlerine bağlı, gayretli, çalışan ve üreten gençliğimizle ülkemizin daha iyi yarınlara ulaşacağına olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm Milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlar, tüm gençlerimize selam ve sevgilerimi sunarım. Ayrıca Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, bu toprakları bizlere vatan kılmak için canlarını feda eden aziz şehitlerimizi ve ebediyete irtihal etmiş olan gazilerimizi rahmet, dua, minnet, saygı ve şükranla anıyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.”
Gaziantep Zeynal Abidin Kaplan’dan 19 Mayıs kutlama mesajı Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, bir mesaj yayımlayarak 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. 19 Mayıs 1919’un, milletimin esarete, teslimiyete ve mandaya "Hayır" diyerek bağımsızlık mücadelesini başlattığı tarih olduğunu belirten Güneydoğu Anadolu Halı İhracatçıları Birliği Başkanı Zeynal Abidin Kaplan, "Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde millet olarak yaktığımız bağımsızlık meşalesinin yıl dönümünü büyük bir coşku ile kutlamanın gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz" dedi. Başkan Kaplan, mesajında, "Tarihin her döneminde hür ve bağımsız yaşamış olan milletimiz, vatanına, istiklaline, milli ve manevi değerlerine uzanan tehditlere karşı canı pahasına da olsa hiçbir zaman boyun eğmemiştir. Birinci Dünya Savaşı sonrası işgal edilen vatan topraklarının düşmandan temizlenmesi için 19 Mayıs 1919’da Samsun’da yakılan meşale dalga dalga tüm Anadolu’yu aydınlatmış ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yedi düvele karşı büyük bir zafer kazanılmıştır. İstiklal mücadelemizin en önemli kilometre taşlarından birisi olan 19 Mayıs’ın, Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı olarak ilan edilmesi, geleceğimizin teminatı ve umudumuz olan gençlere verilen önemin göstergesidir. Genç nesillerin bu bilinçle hareket ederek, Cumhuriyetimizi daha ileri noktalara taşıyacağına olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle, Kurtuluş Savaşımızın önderi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve kahraman silah arkadaşları başta olmak üzere vatan için şehit düşen tüm kahramanlarımızı rahmet, minnet ve saygıyla yâd ediyor, milletimizin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramını kutluyorum” ifadelerine yer verdi.
Kayseri Kayseri Üniversitesi 6 yaşında 18 Mayıs 2018 tarihli ve 30425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ’’Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunla kurulan üniversiteler’’ arasında yer alan Kayseri Üniversitesi (KAYÜ), 6’ıncı yaşını kutluyor. Kayseri Üniversitesi, uygulama ve proje odaklı misyonu ile öne çıkan bir eğitim kurumu oldu. Sahada uygulamalı eğitimi ve nitelikli mesleki ve teknik yükseköğretimi sürekli önemseyen Kayseri Üniversitesi, çağın gereksinimlerine uygun bir biçimde eğitim vererek öğrencilerini mezuniyet sonrası meslek hayatlarına en iyi şekilde hazırlıyor. Bu yaklaşım, öğrencilerin teorik bilgilerini pratikte yapmalarına fırsatlar oluşturarak onları iş hayatına daha donanımlı ve hazır bireyler olarak kazandırıyor. Kayseri Üniversitesi, öğrencilerine Ar-Ge çalışmalarıyla, projelerle ve toplum faydasına olan çalışmalarla ön plana çıkan Kayseri Üniversitesi, şehrin yerel dinamikleri ile yürüttüğü ortak projelerle başta Kayseri olmak üzere ülke kalkınmasına verdiği önemi ortaya koyuyor. Daima "iyisine, daha iyisine ulaşma" mottosuyla hareket eden Kayseri Üniversitesi, uluslararasılaşma, akreditasyon ve kalite çalışmalarına da hız veriyor. Bu çabalar, Kayseri Üniversitesinin hem ulusal hem de uluslararası alanda tanınan ve tercih edilen bir eğitim kurumu olma hedefine katkı sağlıyor. Kayseri Üniversitesinin 6. kuruluş yılı münasebetiyle bir bildiri yayınlayan Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa, Kayseri Üniversitesinin henüz yeni sayılabilecek bir eğitim kurumu olmasına rağmen kısa sürede önemli mesafeler kat ettiğini ve gelecek adına programladığı birçok hedefini de gerçekleştirdiğini kaydetti. Rektör Karamustafa, bu başarıların üniversitenin vizyonu ve misyonu doğrultusunda yapılan özverili çalışmaların bir sonucu olduğunu vurguladı. Rektör Karamustafa, 6. kuruluş yılı münasebetiyle yayınladığı bildiride, “Kuruluşu itibariyle 4 fakülte ve 11 meslek yüksekokuluna sahip üniversitemiz, bugün yeni kurulan fakülte ve meslek yüksekokulları ile 5 fakülte ve 12 meslek yüksekokuluna ulaşmıştır. Kısa bir süre önce Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanımız Sayın Prof. Dr. Erol Özvar Hocamız tarafından açıklanan yapay zekâ, dijitalleşme ve büyük veri alanlarında kurulacak yeni fakülte ve meslek yüksekokullarının yer alacağı üniversiteler arasında Kayseri Üniversitemizin de bulunması ile birlikte fakülte sayımız 6’ya, meslek yüksekokulu sayımız ise 13’e çıkmıştır. Bilgisayar ve Bilişim Bilimleri Fakültesi ve Bilgi Teknolojileri Meslek Yüksekokulu ile Kayseri Üniversitemiz, günümüz teknolojisinin yöneldiği alanlarda yapacağı eğitim ve bilimsel çalışmalarla adından sıkça söz ettirecektir” dedi. Rektör Prof. Dr. Kurtuluş Karamustafa sözlerine şöyle devam etti: “Kayseri Üniversitesi, geleceğe yönelik adımlarını sağlam atan, stratejisini iyi belirleyen, planlamasını iyi yapan ve yeni açtığı bölüm ve programlarda şehrin ve ülkenin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran bir yapıya sahiptir. Bu yüzden eğitim verilen programlardaki alanlar, daha çok sektörlerin ihtiyaç duyduğu alanlardır. Sanayiyle ve sektörle sürekli entegre biçimde faaliyetini sürdüren Kayseri Üniversitemiz, Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde hayata geçirmeyi başardığı OSB MYO ile aynı zamanda istihdam garantili diyebileceğimiz programlarda öğrencilerini geleceğe hazırlamaktadır. Kayseri Organize Sanayi Bölgesinde şu an üç programla eğitime başlayan OSB MYO’muzda önümüzdeki yıllarda program sayısı artırılacaktır. Ayrıca, Kayseri şehrinin diğer OSB’lerinde de OSB MYO’ları yaygınlaştırmak için çabalarımızı sürdüreceğiz. Kayseri Üniversitesi olarak önem ve öncelik verdiğimiz Kayseri Üniversitesi Kayseri OSB Teknik Kampüsü konusunda da gidişatın hız kazandığını söyleyebiliriz. Kayserili hayırseverimiz Sayın Av. Mehmet Altun ve Kayseri OSB Yönetimi ile en yakın zamanda hayata geçirmeyi planlıyoruz. İçerisinde Mühendislik ve Tasarım Fakültemiz ile OSB MYO binalarının yer alacağı OSB Teknik Kampüsümüz, sanayi içerisinde Kayseri’nin önemli eğitim yatırımı olacaktır. Bu kampüs, sanayi ile entegre eğitim modeliyle öğrencilerimizin teorik bilgilerini pratik uygulamalarla pekiştirmelerine olanak tanıyacak ve bölgenin teknik personel ihtiyacını karşılamada önemli bir rol oynayacaktır. Kısaca geriye bakıp geçen altı yılı özetleyecek olursak; Kayseri Üniversitemizin her geçen yıl yükselen gelişim grafiği ile mesleki ve teknik yükseköğretimde Türkiye’nin önemli üniversiteleri arasına girmeyi hak ettiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Kısa vadede alınan büyük mesafe ve başarılar, üniversitemizin geleceği adına bizlere olumlu mesajlar vermektedir. Ülkemizin gelecek vizyonu ve hedeflerinde Kayseri Üniversitemiz, şehrine ve ülkesine artı değer katan bir üniversite olarak yer almaya devam edecektir. Bu başarı, üniversitemizin stratejik planlaması ve özverili çalışmaları sayesinde mümkün olmuştur. Gelecekte de bu çizgide ilerleyerek daha büyük başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Kayseri Üniversitesi olarak tüm bu vesilelerle, üniversitemizin kuruluşundan bu yana geçen altı yıllık sürede özveri ile çalışan tüm üniversite mensuplarımız ve öğrencilerimiz başta olmak üzere, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu duygularla, başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, Sayın Yükseköğretim Kurulu Başkanımıza ve YÖK Üyelerine, kuruluşumuzdan bu yana bize sürekli destek veren bakanlarımıza, milletvekillerimize, siyasi irademiz ile Sayın Valimize ve bürokrasimize, şehrimizin değerli yöneticileri ile siyasetçilerine ve bürokratlarına, hayırseverlerimize, belediye başkanlarımıza, sivil toplum örgütlerimize, devletimizin kurum ve kuruluşları ile hemşerilerimize ve tüm vatandaşlarımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Üniversitemizin 6. kuruluş yıldönümünün, başta üniversitemiz öğrencileri, akademik ve idari çalışanları ile hemşerilerimize ve tüm vatandaşlarımıza hayırlı olmasını diliyoruz. Ben; KAYÜ Ailesi olarak başarılarımızın devamını diliyorum. Gelecekte de birlikte nice başarılara imza atmak dileğiyle.”
İstanbul Kerevitaş 2023 finansal sonuçlarını açıkladı Kerevitaş Ar-Ge, inovasyon ve sürdürülebilirlik odaklı büyüme performansını 2023 yılında da sürdürdü. 3.8 milyar TL brüt kar ve 2.16 milyar TL FAVÖK elde eden Kerevitaş’ın 2023 yılı ihracatı ise 2.2 milyar TL olarak gerçekleşti. Türkiye’de dondurulmuş gıda ve yağ pazarının lider şirketi Kerevitaş, 2023 yılı finansal sonuçlarını Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) açıkladı. 3.8 milyar TL brüt kar ve 2.16 milyar TL FAVÖK elde eden Kerevitaş’ın 2023 yılı ihracatı ise 2.2 milyar TL olarak gerçekleşti. Kerevitaş bünyesinde faaliyet gösteren SuperFresh, 2023 yılında yüzde 42 ciro pazar payıyla dondurulmuş gıda ve konserve alanındaki liderliğini sürdürerek yenilikçi lansman, relansman ve kanala özel 44 adet yeni ürün sundu. 2023 yılında dondurulmuş unlu mamuller konusunda lider Donuk Fırıncılık Ürünleri A.Ş. şirketini satın alarak büyümeye devam eden Kerevitaş, Türkiye paket ve kase margarin pazarlarında yüzde 100 marka bilinirliğine sahip Bizim Yağ ve Teremyağ gibi önemli markalarıyla da 2022 yılına göre +1,3 puan artışla yüzde 65,6 ciro payı alarak pazardaki liderliğini pekiştirdi. 30 yılı aşkın süredir Ona markasıyla Ortadoğu ve Orta Asya pazarlarında tüketici margarini kategorisinde açık ara lider konumda bulunan Kerevitaş, 2023 yılı TÜİK verilerine göre Türkiye’nin yağ ihracatının yüzde 34’ünü tek başına gerçekleştiriyor. Pazara yön veren lider ve uzman marka SuperFresh; ‘SuperFresh Bi’Yolculuk’ iletişim kampanyasıyla kategoride bir ilki gerçekleştirerek tüketicilerine dondurulmuş gıdanın tarladan tabaklara ulaşan yolculuğunu tüm ayrıntılarıyla anlatarak başarılı iş sonuçlarına ek olarak, global ve lokal toplam 8 ödüle layık görülmüştür. SuperFresh Mac & Cheese Topları ve SuperFresh Kumpir Topları, Pratik Yemek kategorisinde Marketing Türkiye’nin “Yılın İnovatif Ürünleri Araştırması" kapsamında ‘2023 yılının en inovatif ürünleri’ ödülüne layık görüldü. Pazarın en çok tüketilen, en çok haneye giren ve en sadık tüketiciye sahip markalı ürünü Ülker Bizim Yağ, yüzde 32 ciro payı ile paket pazarındaki açık ara liderliğini 2023 yılında da perçinlemdi. Tereyağı lezzeti segmentinin kurucusu, pazarın en inovatif markası Ülker Teremyağ, kase margarin pazarında 2023 yılında +5 puan pay kazanarak yüzde 47,4 ciro payı ile açık ara lider konumunu tüm kanallarda pekiştirdi. “Ar-Ge ve inovasyona yaptığımız yatırımlar ciro artışımızda itici bir rol oynadı” Kerevitaş CEO’su Mert Altınkılınç, 2023 yılı finansal sonuçlarını şu sözlerle değerlendirdi: “Kerevitaş olarak sürdürülebilirlikten ihracata, güçlü finansal performanstan çevik yönetim yapısına kadar her alanda gelişmeye, büyümeye, ülkemize katma değer sağlamayı hedefliyoruz. Bu hedefle başarılı iş sonuçlarına sahip olduğumuz sürdürülebilir ve inovatif büyüme stratejimiz doğrultusunda, Türkiye’de dondurulmuş gıda ve konserve iş alanında dünya genelinde 5 kıtada 50’den fazla ülkeye ihracat gerçekleştirerek ürünlerimizi küresel pazarlarda başarıyla konumlandırdık. Ar-Ge ve inovasyona yaptığımız yatırımların karşılığını net olarak gördüğümüz 2023 yılını başarıyla tamamlamanın gururunu yaşıyoruz. Sektörde etki ettiğimiz geniş ekosistemde dönüştürücü rolümüzün bilinciyle tüm paydaşlarımızın beklentilerini karşılamak ve uzun vadeli değer oluşturmak için kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz.”
Ankara 19 Mayıs’ta trenler ücretsiz Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda Marmaray, Başkentray, İZBAN, Sirkeci-Kazlıçeşme Raylı Sistem Hattı ve Gayrettepe-İstanbul Havalimanı-Arnavutköy Metro Hattı’nın ücretsiz olarak hizmet vereceğini duyurdu. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla 29 Nisan tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan karar doğrultusunda 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda Bakanlığa bağlı Marmaray, Başkentray, İZBAN, Sirkeci-Kazlıçeşme raylı sistem hattı ve Gayrettepe-İstanbul Havalimanı-Arnavutköy Metro Hattı’nın ücretsiz olarak hizmet vereceğini söyledi. YHT, anahat ve bölgesel trenlerde gençlere yüzde 15 indirim ve abonman kolaylığı Türkiye’nin en önemli ulaşım modlarından birisinin demiryolları olduğunun altını çizen Bakan Uraloğlu, ülkenin geleceği olan gençlerin çok önemli bir bölümünün trenlerle seyahat etmeyi tercih ettiği bilgisini verdi. Yüksek Hızlı Tren’le yolculuk yapanların yüzde 19.8’ini gençlerin oluşturduğunu kaydeden Uraloğlu, “TCDD Taşımacılık tarafından işletilen Yüksek Hızlı Tren, anahat ve bölgesel trenlerimizde gençlerimize yüzde 15 oranında indirim ve çeşitli oranlarda indirimli abonman seçenekleri sunuyoruz. Gençlerimiz, Yüksek Hızlı Trenlerimizin yanı sıra turistik trenlerimize de büyük ilgi gösteriyor. Ülkemizin geleceğini emanet edeceğimiz gençlerimizin demiryolu sevgisiyle büyümesi çok önemli” dedi.