SAĞLIK - 14 Temmuz 2020 Salı 09:45

Sürekli aynı hareketi tekrar ediyorsanız tendon yaralanmalarına dikkat

A
A
A
Sürekli aynı hareketi tekrar ediyorsanız tendon yaralanmalarına dikkat

Hareketleri sağlayan, kasların ürettiği gücü kemik ve eklemlere ileten tendonlar, aşırı kullanım ya da yaşlanma nedeniyle aşınıp yıpranabildiğini, özellikle işlerinde veya egzersiz sırasında aynı hareketi tekrar tekrar yapan kişilerde tendon yaralanmalarının ortaya çıkma riskinin artığını bildiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof.

Hareketleri sağlayan, kasların ürettiği gücü kemik ve eklemlere ileten tendonlar, aşırı kullanım ya da yaşlanma nedeniyle aşınıp yıpranabildiğini, özellikle işlerinde veya egzersiz sırasında aynı hareketi tekrar tekrar yapan kişilerde tendon yaralanmalarının ortaya çıkma riskinin artığını bildiren Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Dağlar, “Tendon yaralanmalarının tedavilerinden başarılı sonuçlar almak için tedaviye uyum sağlamak, sabırlı olmak ve yaralı tendonu çok erken kullanmaya başlamamak önem taşıyor” dedi.


Tendon yaralanmaları hakkında bilgi veren Güven Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümünden Prof. Dr. Bülent Dağlar, tendonların, hareketi sağlayan, kasların ürettiği gücü kemik ve eklemlere ileten bağlar olduğunu belirterek, “Sağlıklı tendonlar, hareketin en önemli elemanlarından biridir. Tendonlar kasları kemiğe bağlayan sert liflerdir. Örneğin; Aşil tendonu baldır kasını topuk kemiğine bağlar” dedi.



Tendon yaralanmaları nelerdir?


Tendon yaralanmalarının çoğu omuz, dirsek, diz ve ayak bileği gibi eklemlerin yakınında meydana geldiğini bildiren Prof. Dr. Bülent Dağlar, bir tendon yaralanmasının aniden ortaya çıkabileceğini, ancak daha sıklıkla zaman içinde tendon yapısında meydana gelen küçük yırtıkların sonucu olarak görüldüğünü belitti. Dr. Dağlar, tendon yaralanmaları ve sebepleri hakkında şu bilgileri verdi:


“Tendonların oluşturduğu işlev kaybının nedenleri farklı isimlendirilebilirse de genel olarak “tendinopati” terimi hem inflamasyonu hem de mikro yırtıkları içeren kapsayıcı bir isimlendirme olarak daha sık kullanılmaktadır. Bununla birlikte, uzun yıllar tendon sorunlarının çoğuna “tendinit” adı verilmiştir. Birçok kaynak tendon hasarını tanımlamak için hala bu tanıdık kelimeyi kullanmaktadır. Tendon yaralanmalarının çoğu, aşırı kullanım veya yaşlanma nedeniyle tendona taşıyabileceğinden fazla uygunsuz yüklenmenin oluşturduğu aşınma ve yıpranmanın sonucu ortaya çıkmaktadır. Tendon yaralanmaları herkeste ve her yaşta görülebilir. Ancak, işlerinde, sporlarında veya günlük aktivitelerinde aynı hareketleri tekrar tekrar yapan kişilerin bir tendona zarar verme ihtimali daha yüksektir. Tendon yaralanması aniden veya yavaş yavaş ortaya çıkabilir. Tendon zamanla zayıfladığında ani bir yaralanma yaşanması daha olasıdır."



Tendon yaralanmalarının belirtileri nelerdir?


Tendon yaralanmalarının belirtileri hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Dağlar, tendinopati genellikle etkilenen bölgede ağrı, sertlik ve güç kaybına neden olduğunu belirterek, “Tendonun bulunduğu eklem kullanıldığında ağrı daha da kötüleşebilir. Gece boyunca veya sabah uyanınca daha fazla ağrı ve sertlik yaşanabilir. İlerlemiş ve uygun tedavi edilmemiş durumlarda tendonu kullanırken gevrek bir ses veya sürtünme şeklinde bir his fark edilebilir” bilgisini verdi.



Tendon yaralanması nasıl teşhis edilir?


Tendon hasarını teşhis etmek için çoğu zaman şikayetlerin iyi sorgulanması ve yorumlanmasını izleyen hassas bir muayenenin yeterli olacağını ifade eden Dr. Dağlar, şu bilgileri verdi:


“ Yaralanma bir alet veya spor ekipmanı kullanımıyla ilgiliyse, kullanım ile ilgili ayrıntılı ve bazen uygulamalı bilgi istenebilir. Semptomlar şiddetliyse veya tedavi ile düzelmiyorsa, röntgen, ultrason veya MRI gibi bir test yaptırmak gerekebilir. Çoğu durumda, tendon yaralanması basit yöntemlerle tedavi edilebilir. İyileşmeyi sağlamak için şunlar yapılır: Ağrılı bölge dinlendirilir ve ağrıyı daha da kötüleştiren aktivitelerden kaçınılır. İlk 48-72 saat boyunca her seferinde 10-15 dakika olmak üzere saatte 1 veya 2 kez buz veya soğuk paketler uygulanır. Yardımcı olduğu sürece buz kullanmaya devam edilir. Günlük yaşantıyı veya gece uykusunu bozan ağrı varsa basit ağrı kesiciler alınır. Sertliği önlemek için nazik egzersizler ve esneme yapılır.”


Bu uygulamalar sonrasında iyileşme hissedildiğinde günlük yaşantıya ve aktivitelere kontrollü olarak dönülebileceğini bildiren Prof. Dr.Bülent Dağlar, ancak özellikle yoğun egzersiz veya karşılaşmalı spor faaliyetlerine ağrının tamamen geçtiğine emin olmadan başlanmaması gerektiğini bildirdi. Dr. Dağlar, “ Tercihen yaralanma öncesi seviyenin oldukça altından hafif derecelerde başlanmalıdır. Önceki seviyeye yavaşça geri dönülmeli ve yapıldığında ağrı oluşturuyorsa durulmalıdır. Egzersiz yapmadan önce ısınmaya mutlaka zaman ayırılmalıdır. Bunlar yardımcı olmazsa, fizik tedavi önerilebilir. Yaralanma şiddetli ise veya uzun sürerse, tendonu sabit tutmak için bir atel, destek veya alçı gibi sabitleme yöntemleri kullanmak gerekebilir. Tendon yaralanmasının iyileşmesi haftalar veya aylar alabilir. Bu noktada sabırlı olmak ve tedaviye uyum sağlamak önem taşımaktadır. Yaralı tendonu çok erken kullanmaya başlamanın daha fazla hasara neden olabileceği ve bu durumda tedavi şeklini değiştirmek gerekebileceği unutulmamalıdır” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Şiddetli yağış Aksaray’da sele neden oldu Aksaray’da akşam saatlerinde başlayan sağanak yağış sele neden oldu. Tarım arazileri sular altında kalırken, taşan Melendiz Çayı park ve kafeleri yıktı. Teyakkuzda olan Aksaray Belediyesi mobil vidanjörlerle müdahale ederek olumsuzluğa geçit vermedi. Aksaray’da gün boyu aralıklarla devam eden yağmur yağışı akşam saatlerinde yerini sağanak yağışa bıraktı. Saatlerce devam eden şiddetli yağış nedeniyle birçok belde ve köyde tarım arazileri sular altında kaldı. Ihlara Vadisi içerisinden geçen Melendiz Çayı taştı, bölgede bulunan turistlik alanlar, park ve bahçeleri sular altında kaldı. Sel, Melendiz Çayı etrafından bulunan birçok kamelyayı da yıktı geçti. İl Jandarma Komutanlığı belde ve köylerde güvenlik önlemleri alırken İl Afet Acil Durum (AFAD) Müdürlüğü ekipleri hummalı bir çalışma başlattı. Şehir merkezinde de etkili olan sağanak hayatı olumsuz etkiledi. Bazı yollarda su birikintileri oluşurken trafikte de kısmen aksamalar yaşandı. Meteorolojinin uyarısı üzerine hazır kıta halinde teyakkuzda bekleyen Aksaray Belediyesi, 8 ayrı mobil vidanjörler ile şehir genelinde hummalı bir çalıma yaptı. Yollardaki sular çekilerek herhangi bir olumsuzluğa geçit verilmezken, belediye ekipleri ayrıca 2 ayrı binanın bodrum katındaki su basma olayına da müdahale ederek vatandaşlara yardımcı oldu. Şehir genelinde yağış halen devam ederken ekiplerin çalışmaları da aralıksız devam ediyor.
Erzincan Vali Aydoğdu: “Emekçinin gücü, toplumun yüreğidir” Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayımlayarak, “Emekçinin gücü, toplumun yüreğidir” dedi. Vali Aydoğdu, mesajında şu ifadelere yer verdi: “Alın terinin damlaları, yarının umutlarını yeşertir; emekçinin gücü, toplumun yüreğidir. Bugün, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, alın teri ve emekleriyle büyük ve güçlü Türkiye idealimize katkı sağlayan emekçi kardeşlerimizin günüdür. Bir yandan evlerine helal lokma götürmeye çalışırken aynı zamanda ülkemizin kalkınması ve refahı için çaba sarf eden gayret gösteren tüm çalışanlarımızın 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Her bir çarkın dönüşüyle, her bir makinenin çalışmasıyla, ülkemizin sanayi ve ekonomik yapı taşları daha da sağlamlaşmaktadır. Bugün savunma sanayinden yerli otomotive, ulaşımdan enerji tesislerine, şehir hastanelerinden hayatımızı kolaylaştıran pek çok teknolojik ürün ve alete kadar göğsümüzü kabartan bütün eserlerde işçilerimizin, çalışanlarımızın emekleri ve alın teri vardır. Üreten emek veren ve gayret gösteren işçilerimizin bu özverili çalışmaları sayesinde ülkemiz her alanda daha da güçlü bir konuma ulaşacaktır. Devletimiz, emeğin kıymetini bilen yaklaşımları ve sürekli geliştirdiği politikalarla çalışma hayatını iyileştirmek için kararlı adımlar atmaktadır. Özellikle son yıllarda yapılan reformlar, iş güvenliği ve çalışma şartlarını önemli ölçüde iyileştirmiştir. İşçi kardeşlerimizin yanında yer almak, onların refahını ve güvenliğini sağlamak, devletimizin önceliklerinden olmuştur. Bu duygu ve düşüncelerle, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutluyor, bu özel günün bir bayram havasında geçmesini temenni ediyor, tüm çalışanlarımıza aileleriyle birlikte sağlık, huzur ve bereket dolu bir yaşam diliyorum.”