POLİTİKA - 25 Temmuz 2020 Cumartesi 23:06

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat’tan Ayasofya önerisi: “24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalı”

A
A
A
Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat’tan Ayasofya önerisi: “24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalı”

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde 86 yıl sonra cuma namazı kılınmasına ilişkin, “24 Temmuz tarihi, Türk tarihi açısından önemli bir yere sahiptir.

Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde 86 yıl sonra cuma namazı kılınmasına ilişkin, “24 Temmuz tarihi, Türk tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. 86 yıl sonra tekrar cuma namazının kılındığı 24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalıdır” dedi.


Osmanlı Ocakları’nın tarih hocası, konferans ve toplantılarına katılan Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ile Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, 86 yıl sonra dün ilk kez namaz kılınan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin açılışı ve tarihi sürecine ilişkin Ayasofya Camii önünde karşılıklı değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ayasofya üzerinden dünyaya verdiği mesajların önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, “Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Ayasofya; kiliseden değil, müzeden camiye dönüştürüldü’ dedi. Ben bu sözü çok sevdim” şeklinde konuştu.



“Adının yanına vakfiyede yer alan ve orijinal ismi olan ‘Mescidi Fethiye’ adının da eklenmesi gerekir diye düşünüyorum”


Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya Vakfiyesi üzerinden AK Parti hükümetine ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a seslenen Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, sözlerini şöyle sürdürdü:


“Türkiye, Ayasofya’yı camii olarak ibadete açmakla çok önemli ve hayırlı bir hizmete imza atmıştır. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi adının yanına vakfiyede yer alan ve orijinal ismi olan ‘Mescidi Fethiye’ adının da eklenmesi gerekir diye düşünüyorum.”


Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat’la ilginç bir hatırasını da paylaşan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, şunları söyledi:


“Avrupa’da bir siyasi partinin başkanı, bana bundan tam 19 sene öncesinde ilginç bir söz söyledi. Ayasofya konusunda fikirlerini benimle paylaşan o siyasi parti başkanı, ‘Samimi bir Hristiyan devlet adamı Ayasofya’nın kirli, paslı bir müze olarak kalmasını istemiyor. İster cami veya ister kilise olsun ama müze yerine mabet olarak kalsın’ dedi. Bu sözü bundan tam 19 yıl öncesinde bir siyasi partinin genel başkanı bana söyledi.”



“Fatih Sultan Mehmet, o dönemlerde tüm kilise ve havraları çok rahatlıkla camiye dönüştürebilirken adaletli davranmıştır”


Ayasofya’nın ibadete açılması nedeniyle bazı Avrupa ülkelerinden gelen tepkileri de yorumlayan Akgündüz, sözlerini şöyle tamamladı:


“Ayasofya ve İstanbul savaş yoluyla, kılıç gücüyle alınmıştır. Hahamlar ve papazlar, Fatih Sultan Mehmet Han’a gelerek, ‘17 tane kiliseyi ister camiye dönüştürebilir veya istersen yıkabilirsin. O halde sen burayı barış yoluyla almış gibi muamele et’ dedi. İşte bu nedenle; Üsküdar, Beyoğlu, Kumkapı ve Edirnekapı’da kilise çanları çalıyor. Fatih Sultan Mehmet, o dönemlerde tüm kilise ve havraları çok rahatlıkla camiye dönüştürebilirken adaletli davranmıştır.”



“24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalıdır”


24 Temmuz tarihinin Bağımsızlık Günü olarak kutlanması gerektiğini ifade eden Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat ise şunları söyledi:


“24 Temmuz tarihi, Türk tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. 86 yıl sonra tekrar cuma namazının kılındığı 24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalıdır. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye prangalarını kırmış, ikinci bir Bağımsızlık savaşı başlatmıştır. Türkiye’nin Ayasofya kararı da yerli ve milli bir duruşun ürünüdür. Eskisi gibi dışarıya karşı el pençe duran bir Türkiye yoktur. Türkiye her türlü baskıya rağmen kendi kararını kendisi verebilmiştir ve cuma namazını Ayasofya’da kıldık.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Vali Hatipoğlu: "Ampute olan yaralılarımız var ama yaralıların genel durumları iyi" Tokat Valisi Numan Hatiboğlu, el yapımı patlayıcı nedeniyle hastanede tedavileri devam eden 5’i jandarma görevlisi olmak üzere 7 kişiyi ziyaret etti. Kentteki hastanelerde tedavi altına alınan yaralıları ziyaret eden Vali Hatipoğlu gazetecilere açıklamalarda bulundu. Yaralılar hakkında bilgiler veren Tokat Valisi Numan Hatipoğlu, "Bölgede devriye ekibimize sözlü olarak ulaşan bir vatandaşımızın evinin önündeki sandıkla ilgili ihbarına devriyemiz kendisi gidiyor. Akabinde olay yerinde gerçekleşen patlamanın sonucunda 5 jandarma personelimiz ve 2 vatandaşımız yaralanıyor. Bunlardan hafif durumda olan iki vatandaşımız Erbaa Devlet Hastanesi’nde müşahede altında. 2 yaralımız Tokat Devlet Hastanesinde şu an tedavileri devam ediyor. Bir sivil vatandaşımız ve jandarma personelimizin durumları iyi. Ameliyatlı olan sivil vatandaşımız var. Yine jandarma personelimizin operasyonu da aynı şekilde devam ediyor. Diğer yandan 3 vatandaşımızın ikisi jandarma personeli, biri sivil vatandaşımız Tokat Gaziosmanpaşa Eğitim Araştırma Hastanesi’nde şu an itibariyle tedavileri devam ediyor. Bir vatandaşımızın jandarma personelimizin gözünde sıkıntımız var. Yine bir personelimiz diz kapağı altından ampute edildi. Bu arada olayla ilgili olarak gerekli araştırmayı, soruşturmayı, ekiplerimiz ivedi bir şekilde gerçekleştirdiler ve inşallah en kısa zamanda tüm failler olayın gerçekleştirenleri adaletin karşısında bulunacaklar. Gerekli cezaya çarptırılacaklar diye umut ediyoruz. Gözaltılar var. Şu an itibariyle çalışmalar devam ediyor" dedi. "Genel olarak durumları iyi" Ampute olan personellerin olduğunu söyleyen Vali Hatipoğlu, "Ameliyatta olan vatandaşlarımız var. Jandarma personelimiz var. Bunlardan ampute durumu olanlar var. Dolayısıyla da ama genel olarak durumları iyi" diye konuştu.
İzmir İzmir’de motosiklet belediye otobüsüne çarptı: 1 ölü, 1 ağır yaralı İzmir’in Balçova ilçesinde garaja girmekte olan belediye otobüsüne çarpan motosikletin sürücüsü olay yerinde hayatını kaybetti. Motosiklette yolcu konumunda bulunan kişi ise ağır yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Kaza saat 00.30 sıralarında Haydar Aliyev Bulvarı ESHOT garajı girişinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Balçova’dan Konak istikametine seyir halinde olan Muhammed Tevfik Sarı idaresindeki 35 BVE 287 plakalı motosiklet, ESHOT’a ait garaja girmeye çalışan 35 DA 740 plakalı belediye otobüsüne çarptı. Çarpmanın etkisiyle motosiklette bulunan Muhammed Tevfik Sarı ve Melih Ç., savrularak metrelerce sürüklendi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Balçova İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri ve trafik polisi yolda güvenlik önlemleri alırken, sağlık ekipleri yerde yatan 2 kişiye müdahale etti. Sağlık ekipleri tarafından yapılan kontrolde motosiklet sürücüsü Muhammed Tevfik Sarı’nın kaza yerinde hayatını kaybettiği belirlendi. Motosiklette yolcu konumunda bulunan Melih Ç. ise ağır yaralı olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Melih Ç.’nin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Meydana gelen kazada hayatını kaybeden Muhammed Tevfik Sarı’nın cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırılırken, otobüs sürücüsü ifadesi alınmak üzere emniyete götürüldü. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.