POLİTİKA - 12 Ocak 2021 Salı 12:23

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Geleneksel Sporlar Tesisinin açılışına katıldı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara Geleneksel Sporlar Tesisinin açılışına katıldı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanı olduktan sonra ülkemize gelen misafir devlet başkanlarının karşılama törenlerinde Muhafız Alayımıza bağlı bir atlı birliğimizin de yer almasını temin ettik.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cumhurbaşkanı olduktan sonra ülkemize gelen misafir devlet başkanlarının karşılama törenlerinde Muhafız Alayımıza bağlı bir atlı birliğimizin de yer almasını temin ettik. Bunları dahi eleştirecek kadar tarih, kültür, medeniyet yoksunu, hatta düşmanı kişiler çıktı, bundan rahatsız oldu. Aynı zihniyet muhtemelen bu tesisi de eleştirecektir, varsın eleştirsinler, biz işimize bakalım” dedi.


Ankara Geleneksel Sporlar Tesisinin açılışına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada; atçılık, okçuluk ve güreş gibi geleneksel sporların Türk tarihindeki ve kültüründeki yere dikkat çekti.


1,5 yıldır faaliyette olan tesisin açılışının bugüne nasip olduğunu belirten ve günde 48 öğrenciye at binme, 150 öğrenciye okçuluk eğitimi verme kapasitesi bulunan tesise gençlerin dört elle sarılacağından şüphe duymadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan; atçılık, okçuluk ve güreş sporlarının binlerce yıllık Türk tarihine tek başına anlatmaya yetecek zenginliğe sahip olduğunu belirtti.


Atın Türk kültüründeki yerini göstermesi bakımından Dede Korkut’tan örnekler veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk kültüründe atların uzakları hayalleri yakın ettiği için kıymetli olduğunu ifade etti.


Atın aynı zamanda Peygamber Efendimize Miraç yolculuğunda eşlik eden Burak olduğunun altını çizen Erdoğan, “Tarihte hangi toplum atla tanışmış, kaynaşmış, bütünleşmişse hemen arkasından büyüme, genişleme, özellikle bu döneme girmiştir. At bu bakımdan bir medeniyet kurma aracıdır. Osmanlı, devletle birlikte sarayın at ihtiyacını karşılamak için çiftlikat-ı hümayunu da kurmuştur. Cirit başta olmak üzere at ile ilgili pek çok oyunun yer aldığı geleneksel sporlarımızın yeniden canlanması bizi memnun ediyor. Tarihimizin ve medeniyetimizin bu önemli sembolüne sahip çıkmak boynumuzun borcudur. Cumhurbaşkanı olduktan sonra ülkemize gelen misafir devlet başkanlarının karşılama törenlerinde Muhafız Alayımıza bağlı bir atlı birliğimizin de yer almasını temin ettik. Bunları dahi eleştirecek kadar tarih, kültür, medeniyet yoksunu, hatta düşmanı kişiler çıktı, bundan rahatsız oldu. Aynı zihniyet muhtemelen bu tesisi de eleştirecektir, varsın eleştirsinler, biz işimize bakalım. Halbuki, kökü olmayanların akıbeti esen her rüzgarın önünde sürüklenip gitmektir. Biz köklerimize, tarihimize, kültürümüze sahip çıkarak maziden atiye güçlü bir köprü kurmanın gayreti içindeyiz” diye konuştu.



“Osmanlı döneminde Okmeydanı’na abdestsiz ve sarhoş girilemiyordu”


Tarihçilerin bir kısmının Türk milletini “ordu millet” veya “asker millet” olarak tarif etiğini, bu tanımın sembollerinden birinin at ise diğerinin de ok olduğunu söyleyen Erdoğan, Türk kültüründe ok ve yayın siyasetten sosyal hayata birçok göndermeye sahip zengin anlamlara sahip olduğunu belirtti. Erdoğan, “Yayın merkezi, okun ise uç beyliklerini temsil ettiği siyaset geleneğimizde bu semboller devlet idaresinde hakimiyet nişanesi olarak görülüyor. Ecdadın okçulukta gösterdiği başarı dünyaya parmak ısırtacak derecededir. İstanbul’un önemli yerlerinden birinin doğduğum, büyüdüğüm yer olması bakımından gurur duyuyorum, Okmeydanı olması tesadüfi değildir. Osmanlı döneminde Okmeydanı’na abdestsiz ve sarhoş girilemiyordu. Aynı şekilde okçular kabzar sınavında kabiliyetleri yanında ahlak ve karakterleriyle de imtihan ediliyordu. Okçuluk müsabakaları öncesinde muhakkak besmele çekilir, Peygamber Efendimize salavat gönderilirdi. Bu alanda kendini geliştirmek isteyenlerin rekabetle beraber dayanışma, mücadele ile birlikte çelebilik hasletlerini de gerekiyordu. Aynı değerler tüm spor dallarıyla uğraşanlar için de geçerliydi. Er meydanında yiğitlik gösteren pehlivanın hayatının diğer kısımlarında da civanmert olması gerekiyordu. Ata sporlarımızı ihya etmek için çalışırken aynı zamanda bu değerleri yeni nesillere aktarmayı hedefliyoruz. Evlatlarımızı biniciliğe, okçuluğa, güreşe yönlendirirken aslında onları kendi medeniyet ve kültür miraslarına sahip çıkmaya ediyoruz. Kendini bilen, tarihini bilen, medeniyetini bilen, inançlı, ahlaklı, erdemli gençler yetiştirmeden geleceğimize güvenle bakamayız. Son dönemde tarihimizi ve kültürümüzü anlatan dizilerin ilgi çekmesinin gerisinde milletimizin geçmişini bilme, tanıma ve yaşatma heyecanı yatıyor. İşte bu anlayışla yılların ihmalini giderecek, ata sporlarımızı insanımıza tanıtacak, özellikle çocuklarımızın tarihlerine sahip çıkmasını sağlayacak her çabaya destek veriyoruz” şeklinde konuştu.


Programın sonunda Türkiye Geleneksel Spor Dalları Federasyonu Başkanı Hakan Kazancı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ok ve yay hediye etti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.