MHP Grup Başkanvekili Vural, 3. yargı reformu paketini eleştirerek, "Yargı reformunun cücüğü nedir, buna bakmak lazım. Bu yargı reformunun cücüğü, terör örgütüne üye olanların cezasını affetmek, hafifletmektir" dedi.
Vural, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. İntibak Yasası’nı eleştiren Vural, düzenlemenin emeklinin ihtiyacına cevap vermediğini savundu. 19 Mayıs törenlerine getirilen kısıtlamayı eleştiren Vural, "Kafalarını takmışlar milli bayramlara. Nerede ’milli’ varsa kafayı takmışlar. ’Milli’ olan her şeyle bir dertleri var. İnsanın kanına dokunuyor. Hasmane bir tutumla bu değerleri boşaltmak için her şeyi yapıyorlar" dedi.
Bu konuda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açıklamalarını da eleştiren Vural, "Açıklamada, milli bayramlar için ’ithaf edilen kitlelerce’ ifadesi kullanılıyor. ’Bu bayramlar kime ithaf edilmişse onlar kutlasın’ demek istiyor. Atatürk’ü anma, kime ithaf edildi? 19 Mayıs, kime ithaf edilmiştir? Milli egemenlik, kime ithaf edildi? Bunlar millete ithaf edilmedi mi? Bu, milletin bayramı değil mi? ’Onu askerler kazandı, askerler kutlasın’ diyorlar. Cumhuriyetin oluşturduğu temel değerler, kendilerine göre kurmak
istedikleri yeni cumhuriyetin önünde engel. Bu amaçla kullanıyorlar. AKP’nin attığı bütün adımlar, Cumhuriyetin yürüttüğü mücadeleyi anlamsızlaştırmaktır. AKP, Cumhuriyetin anlayışlarını yeni anlayışlarına dönüştürmek, anlamsızlaştırmak ve toplumun gündeminden çıkarmak istiyor" diye konuştu.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin tarafından açıklanan 3’üncü Yargı paketine de değinen Vural, bağımsız ve tarafsız bir yargının olmadığı sürece, yargının hızlandırılmasının bir anlamı olmayacağını söyledi. Öncelikle hakim ve savcıların, yürütmenin baskısı altından kurtarılması gerektiğini belirten Vural, şöyle konuştu:
"Yargıçlar ve hakimler, yer değiştirme, görevden alınma tehdidi altındadır. Yargı reformunun cücüğü nedir, buna bakmak lazım. Bu yargı reformunun cücüğü, terör örgütüne üye olanların cezasını affetmek, hafifletmektir. Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işleyenlerin cezaları indiriliyor. Örgüte bilerek ve isteyerek yardım eden kişinin cezası da üçte 2’ye kadar indirilebilecek. ’Müjdeler olsun ey PKK terör örgütü’ diyor. Kime müjde veriyorsun sen? Bu, PKK terör örgütü, Öcalan ve BDP’nin
istekleri doğrultusunda yapılmaktadır. Kirli ve pis pazarlıklar yürütülmeye devam ediliyor. Terörle mücadelenin bu kadar yoğun şekilde uygulandığı ortamda, bu mücadeleyi zayıflatacak hukuk labirentleri oluşturuluyor. Terörle Mücadele Kanunu’nun değiştirilmesini BDP istiyor. Bugün geldiğimiz noktada, yargı reformu adı altında ortaya konan bu girişim, terör suçları bakımından terör örgütüne bir manevra alanı bırakmak demektir. AKP içinde hangi güçler var? Bir taraftan ’terörle etkili mücadele ediliyor’
denilirken, diğer taraftan terör örgütüne yardım eden insanların cezasını azaltacak girişimlerde bulunuluyor. Görülüyor ki AKP içinde derin koalisyonun, güç çatışmasının getirdiği hususlar var. TCK’da yapılacak bu değişiklikler, terör örgütünün faaliyetlerinin, destekçilerinin artmasını temin edecek girişimden öte bir anlam taşımıyor. Terör örgütü mensupları adeta serbest bırakılmak isteniyor. Ben inanıyorum ki daha sonraki süre içinde bunları affa kadar götürecek bir süreç planlanmaktadır."
Vural, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Hrant Dink davasına ilişkin soru üzerine Vural, yargı sürecinin tamamlanmadığını, temyiz ve karar düzeltme süreçlerinin olduğunu söyledi. Cinayetin işlendiği dönemdeki tartışmaları anımsatan Vural, milliyetçiliğin kötü gösterilmek ve yasak alan haline dönüştürülmek istendiğini söyledi. Vural, kendilerinin, o dönemde de şimdi de bu cinayetin siyasi bağlantıları, azmettirenleri, yardım ve yataklık yapanları, örgüt ilişkileri ne varsa devletin bunları
ortaya çıkarması gerektiğini söylediklerini ifade etti.