Burdurlulardan İstifacı Vekile Tepki

MECLİS’TE BİLDİRİ DAĞITARAK YILDIRIM’A TEPKİ GÖSTERDİLER
Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) grup toplantılarını izlemek için Burdur’dan gelen bir grup vatandaş, AK Parti’den istifa eden Burdur milletvekili Hasan Hami Yıldırım’a tepki için bildiri dağıttı.
Burdurlular adına TBMM’de dağıtılan bildiride, “Bugün buraya Burdurlu seçmenler olarak partisinden istifa eden Milletvekili Hasan Hami Yıldırım’ı kınadığımızı belirtmek, Türkiye’de son süreçte yaşananları gayet net gördüğümüzü belirtmek için geldik” denildi.
Yıldırım’ın partiden, istifa ve sonrasında yaptığı açıklamalarda sürekli “toplumun sağduyusu”dan bahsettiğine dikkat çekilerek şöyle denildi:
“Kendisini seçen toplumun parçası olarak, yaşadığımız süreçte oylarıyla şahsını bulunduğu makama taşımış bizlerin hassasiyetleri kesinlikle Yıldırım’ın açıklamalarıyla bağdaşmamaktadır.
Yaptığı açıklamalarla bu operasyonu yapanların sözcüsü ve CHP çizgisinde konuşan, aynı mihvalde açıklamalar yapan Hasan Hami Yıldırım’ın kimi veya kimleri temsil ederek bu açıklamaları yaptığını da açıklamasını istiyoruz. Hatta mümkünse istifa ederek, aynı paralelde konuştuğu CHP’den yerel seçimlerde aday olmasını veya en kötü ihtimal bağımsız aday olarak, adına konuştuğu Burdur’da kendi tabanını, cürümünü ortaya dökmesini şiddetle tavsiye ediyoruz.
Aksi takdirde Burdurlunun oylarıyla seçilip, bizim emeklerimizin üzerine yaslanıp, iç ve dış odaklarından aldığı direktiflerle devlet ve millet karşıtı açıklamaları siyasi etikle bağdaşmamaktadır.”
Bugün ülkenin geçmekte olduğu süreçten demokrasi ve hukukunun güçlenerek çıkacağına tüm kalbleriyle inanıldığı vurgulanan açıklama şöyle devam etti:
“İnanıyoruz. Bu süreçte yaşananların hukukla ilgisi olmadığını gayet net görüyoruz. Bir yıl, üç yıl biriktirilen soruşturma dosyalarıyla hukuk üzerinden siyasete vesayet oluşturma çabaları tüm çıplaklığı ile ortadadır.
Türkiye’de yargı bağımsızlığından önce yargı tarafsızlığının sağlanması elzemdir. 1960 İhtilalin’de ‘bebek maması’ davaları ile Başbakan Menderes ve bakanlarımızı asmış, 12 Eylül darbesinde 'bir sağdan, bir soldan' denilerek, gençlerin idam kararlarını imzalamış çarpık bir yargı vardır.
Bizler, 28 Şubat darbe sürecinde militarist brifinglere koşanları, hiçbir yasal dayanağı olmayan 367 icatlarıyla Cumhurbaşkanı seçiminin engellenmesini, internet çıktılarıyla iktidar olan partimize kapatma davası ve cezasıyla millet iradesine ipotek koyma girişimlerine şahit olduk.
Bugün yine yargı ve polis içerinde konuşlandırılmış uzaktan kumandalı yapı eliyle yürütülen bir operasyonla karşı karşıyayız. İlk görevi suçu önlemek ve durdurmak olan polis ve yargı içerisinde ki bu yapılandırılma, yıllardır biriktirdikleri dosyaları, seçimlere 3 ay kala sanık avukatlarından önce basına servis ederek, siyasete ayar vermeye kalkışmaktadır.
Tüm bunlar bizlere öğretti ki yargı tarafsızlığı, yargı bağımsızlığından önce sağlanması gereken bir konudur."
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin meşru ve seçilmiş hükümetine yönelik bu operasyonların boşa çıkacağı ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Türkiye’de taraflı yargının bağımsızlığını savunmak, devlet içerisinde örgütlenmiş ve devlete bağlılıklarından çok başka odakların işaretiyle hareket edenler şunu bilsin ki Türkiye Cumhuriyeti ve AK Parti Hükümeti bu uzaktan kumandalı operasyonlardan daha da güçlenerek çıkacaktır.
Ülkemiz, devletimiz yapısal bütünlüğünü pekiştirerek, yargı tarafsızlığını sağlayacak, güçlü Türkiye vizyonuna kararlılıkla yürümeye devam edecektir."