POLİTİKA - 08 Mart 2012 Perşembe 14:21

MİLLİ EĞİTİM BAKANI DİNÇER`İN `4+4+4` AÇIKLAMASI

A
A
A
MİLLİ EĞİTİM BAKANI DİNÇER`İN `4+4+4` AÇIKLAMASI

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, "Ben buradan 12 yıl kesintisiz eğitime karşı çıkanlara bir soru sormak istiyorum. Bu meselenin imam hatip okullarını açmak üzere yapıldığına dair tartışmalar ve ideolojik bir zemin üzerine görüşmeler yapmak yerine dünyanın hangi ülkesinde 12 yıl boyunca kesintisiz eğitim olduğunu bize göstersinler" dedi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Rixos Hotel’de düzenlenen ’Özellikle Kız Çocuklarının Okullaşma Oranının Artırılması Projesi Tanıtım Toplantısı’ sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. Dinçer, "CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 4+4+4 şeklindeki kademeli eğitim için halkın yüzde 90’ının bundan haberi olmadığını açıkladı. CHP’nin bu raporunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna, "CHP’nin yaptığı araştırma diye yaparak kamuoyuna sunduğu şeyi, metodolojik olarak ele aldığınızda hiçbir değer ifade
etmeyeceğini görebilirsiniz. CHP çok kısa bir zaman önce kurultay yapıp tüzüğünü değiştirdi, değil kamuoyuna sadece kendi üyelerine bile ’tüzük ne değişti bundan haberiniz var mı’ diye sorsa zannediyorum aynı oranlarda cevap alırdı. Çünkü soru sorma yolu itibariyle içinde bulunduğumuz durumu aydınlatacak sorunlar içermiyor" cevabını verdi.
Türkiye’de zorunlu eğitimin 4 yıla çekilmediğini, aksine 12 yıla çekildiğini kaydeden Dinçer, ’12 yıl boyunca kesintisiz eğitimin katı sonuçlar doğuracağı endişesi’yle eğitimin kademeli hale getirildiğini söyledi. Dinçer, "Ben buradan 12 yıl kesintisiz eğitime karşı çıkanlara bir soru sormak istiyorum. Bu meselenin imam hatip okullarını açmak üzere yapıldığına dair tartışmalar ve ideolojik bir zemin üzerine görüşmeler yapmak yerine dünyanın hangi ülkesinde 12 yıl boyunca kesintisiz eğitim olduğunu bize
göstersinler. Onun üzerine kararlarımızı gözden geçirelim. 12 yıldan vazgeçtik, dünyanın hangi ülkesinde 8 yıllık kesintisiz bir eğitim var onu göstersinler yine bugünkü tartışmaların anlamı üzerine değerlendirme yapalım" şeklinde konuştu.
"12 YILLIK KATI BİR SİSTEM YERİNE DAHA ESNEK BİR MODEL GELİYOR"
Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla eğitimin kademeli hale getirilip esnekleştirildiğini anlatan Dinçer, bunun Türkiye’nin demokratikleşmesi, dünyadaki değişme ve gelişmelere paralel olarak yapılması zorunlu olunan bir uygulama olduğunu belirtti. Dinçer, "Eğitimi bir yaş öne alıyor, 6 yaşı doldurup 7 yaşından gün alan çocuklarımız, 5 yaşını doldurup 6 yaşından gün alan çocuklarımız için ’zorunlu eğitime başlama yaşı’ belirleniyor" dedi.
Dinçer, eğitim yaşının TBMM tarafından uygun görülmesi ve eğitimin bir yıl erkene alınmasıyla müfredatın çocukların pedagojik özelliklerine göre yeniden tanzim edileceğini kaydetti. Okul öncesi eğitimle alakalı bir tavizin asla verilmediğini vurgulayan Dinçer, okul öncesi eğitimin yine devam edeceğini ve aynı stratejiler üzerinden yürütüleceğini söyledi. Dinçer, öğrencilerin eğitim seviyelerinin yükselmesi, Türk toplumunun eğitim seviyesinin yükseltilmesi için zorunlu eğitim seviyesinin 12 yıla
çıkarılacağını hatırlatarak, 12 yıllık katı bir sistem yerine dünyadaki değişme ve gelişmelere uygun daha esnek bir model yapıldığını bildirdi.
"12 YIL ZORUNLU EĞİTİM İÇİN CHP SOMUT BİR ÖNERİDE BULUNMADI"
Dinçer, ’4+4+4’ şeklindeki kademeli eğitim için CHP’nin uzlaşma çağrısında bulunması ile ilgili olarak, "Uzlaşma çağrısı AK Parti’ye yönelik olarak yapılmış bir çağrı. MEB olarak şunu söyleyebilirim; eğitimin kesintisiz 12 yıl olması mümkün olmayacağına göre eğitimin kesintili hale getirilmesi konusunda ne düşünüyorlar kamuoyu ile paylaşsınlar. Uzlaşma önerisi bu zamana kadar kelimeden öteye gitmedi. Eğer CHP’nin uzattığı el, Meclis’teki eğitim komisyonundaki CHP olarak da değerlendirilebilirse benim
oradan gördüğüm bunun kanun teklifinin geri çekilmesi dışında herhangi bir teklif içermediği" diye konuştu.
CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç’un konuştuklarının irdelenmesi gerektiğine dikkati çeken Dinçer, CHP’nin bugüne kadar herhangi bir somut öneride bulunmadığını ve uzlaşmadan kast edilenin de ’kanun teklifinin geri çekilmesi’ olduğunu söyledi.
"ORTAÖĞRETİME, ÇOCUKLARIN GEREKİRSE AÇIKÖĞRETİMDEN EĞİTİMLERİNE DEVAM ETMELERİNİ SAĞLAYAN DÜZENLEME GETİRİLİYOR"
Teklifin yasalaşması halinde bakanlığın bazı ihtiyaçlarının olacağının hatırlatılması üzerine Dinçer, "Bu ihtiyaçlar özellikle okul öncesi eğitim ve ilköğretim için çok fazla olmayacak. Zaten bizim hazırlıklarımız yüzde 100 okullaşma oranı ile ilgili hazırlıklar olduğu için uygulama stratejilerimizi değiştirmemiz gerekmeyecek. Okul öncesi eğitim için belki yüzde 70’ten yüzde 100’e çıkarken bazı ihtiyaçlarımız olacak ama mesela 2012 yılında okul öncesi eğitim için kaynaklarımızın önemli bir kısmını
yatırım olarak ayırmıştık. Ortaöğretim için buna ihtiyacımız olacak, ortaöğretime biliyorsunuz aslında bir başka esneklik getiriliyor. Çocuklarının gerekiyorsa açıköğretimden devam etmelerini sağlayan düzenleme, Bakanlar Kurulu’na veriliyor. Dolayısıyla önümüzdeki birkaç yıl içinde uyum sağlayacağımızı düşünüyorum" diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır DİKO, Ankara’da "Türkiye Geneli Kuyumculuk ve Mücevher Çalıştayı"na katıldı Diyarbakır Kuyumcular ve Sarraflar Odası (DİKO) Başkanı Mehmet Yüksel, Ankara’da "Türkiye Geneli Kuyumculuk ve Mücevher Çalıştayı"na katıldı. Türkiye’nin dört bir yanından Ankara’ya gelen kuyumcular odası başkanları, federasyon temsilcileri, sektör paydaşları ve kurum yetkilileriyle birlikte düzenlenen "Türkiye Geneli Kuyumculuk ve Mücevher Çalıştayı", sektör tarihinde yapılan en geniş kapsamlı devlet-sektör buluşması olarak kayıtlara geçti. Çalıştaya, Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Abdullah Erdem Cantimur, Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, MASAK Daire Başkanı Hasan Avcı, Darphane Genel Müdürü Faruk Gözübüyük ve ülkenin çeşitli illerinden gelen tüm kuyumcular odası başkanlarının katılımıyla gerçekleşti. Diyarbakır Kuyumcular Odası Başkanı Mehmet Yüksel, kentin tüm yapısal sorunlarının bu çalıştayda devletin en üst düzey yetkililerine aktarıldığını söyledi. Yüksel, "Altın muhasebesi, mesleki yeterlilik, internet satışlarının denetlenmesi, replika ürünler, pırlanta sertifikasyonu ve darphane ürünleri gibi önemli başlıklar detaylı sunumlarla masaya taşınmıştır. Federasyon sürecinin başlatılması ve fiyat istikrarı için darphanenin resmi fiyat yayınlaması gibi temel sorunlarımızda önemli mesafe kat edildi. Diyarbakır esnafımız adına tüm gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz" dedi.
İstanbul Cari denge Ekim ayında 457 milyon dolar fazla verdi Ekim ayında cari işlemler hesabı 457 milyon dolar fazla kaydetti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ekim ayı Ödemeler Dengesi Gelişmelerine göre, cari işlemler hesabı 457 milyon ABD doları fazla kaydetti. Altın ve enerji hariç cari işlemler hesabı ise 7.028 milyon ABD doları fazla verdi. Ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı 5.963 milyon ABD doları olarak gerçekleşti. Yıllıklandırılmış verilere göre, Ekim ayında cari açık yaklaşık 22,0 milyar ABD doları olurken, ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret dengesi de 67,3 milyar ABD doları açık verdi. Aynı dönemde hizmetler dengesi 63,2 milyar ABD doları fazla verirken, birincil ve ikincil gelir dengesi sırasıyla 17,6 milyar ABD doları ve 328 milyon ABD doları açık verdi. Hizmetler dengesi kaynaklı net girişler bu ay 7.588 milyon ABD doları seviyesinde gerçekleşmiş olup, bu kalem altında taşımacılık hizmetleri ve seyahat kaleminden kaynaklanan net gelirler sırasıyla 2.462 milyon ABD doları ve 5.860 milyon ABD doları oldu. Finans hesabı 2025 yılı Ekim ayı yıllıklandırılmış cari açığın finansmanına net doğrudan yatırımlar 5,2 milyar ABD doları, net portföy yatırımları 0,2 milyar ABD doları, krediler 26,9 milyar ABD doları ve ticari krediler 0,8 milyar ABD doları katkı verirken; net efektif ve mevduatlar 3,9 milyar ABD doları negatif yönlü etki etmiştir. Merkez Bankası döviz cinsinden net rezerv azalışı 13,3 milyar ABD doları oldu. Ekim ayında doğrudan yatırımlar kaynaklı net çıkışlar 838 milyon ABD doları olarak kaydedilmiştir. Yurt dışı yerleşiklerin Türkiye’ye toplam doğrudan yatırımları 128 milyon ABD doları artarken, yurt içi yerleşiklerin yurt dışındaki doğrudan yatırımları 966 milyon ABD doları arttı. Gayrimenkul yatırımları incelendiğinde, yurt içi yerleşiklerin yurt dışında 225 milyon ABD doları gayrimenkul alımı ve yurt dışı yerleşiklerin ise Türkiye’de 240 milyon ABD doları net gayrimenkul alımı yaptığı görüldü. Portföy yatırımları Ekim ayında 1.023 milyon ABD doları tutarında net çıkış kaydetti. Yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi piyasasında 44 milyon ABD doları ve DİBS piyasasında 98 milyon ABD doları net satış yaptığı görüldü. Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak; yurt dışı yerleşiklerin bankalar ve diğer sektörler ihraçlarında sırasıyla 529 milyon ABD doları ve 606 milyon ABD doları net alış, Genel Hükümet ihraçlarında ise 646 milyon ABD doları net satış yaptığı görüldü. Yurt dışından kredi kullanımlarında bu ay bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 829 milyon ABD doları, 850 milyon ABD doları ve 3.139 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirdi. Diğer yatırımlar altında, yurt dışı bankaların yurt içindeki mevduatları, Türk lirası ve yabancı para cinsinden sırasıyla 2.229 milyon ABD doları net artış ve 190 milyon ABD doları net azalış olmak üzere toplam 2.039 milyon ABD doları net artış kaydetti. Resmi rezervlerde bu ay 1.610 milyon ABD doları net azalış oldu.