YEREL HABERLER - 18 Nisan 2014 Cuma 13:51

Daraltılmış Bölge Sistemi Tartışmaları

A
A
A
Daraltılmış Bölge Sistemi Tartışmaları

MHP ANKARA MİLLETVEKİLİ ÖZCAN YENİÇERİ:
“KÖŞK'E ÇIKMASI DURUMUNDA CUMHURBAŞKANI OLARAK GÖREVE BAŞLAYACAK OLAN ERDOĞAN, ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİYLE BİRLİKTE YOLA 'BAŞKAN' OLARAK DEVAM ETME HESAPLARI YAPIYOR”
“YASAYLA MİT’E MECLİS DENETİMİ GETİRİLDİĞİ İFADE EDİLİYOR MİT’İN DENETİMSİZLİĞİNİ GİZLEMEK İÇİN SÖZDE İŞLEVSİZ BİR TBMM KOMİSYONU KURULUYOR”
“E-BİLET YÖNTEMİYLE SEYİRCİLERDEN ELDE EDİLEN BİLGİLERİN ÜÇÜNCÜ KİMSELERE SATILMASI HAKSIZ, HUKUKSUZ VE MANTIKSIZ BİR UYGULAMADIR”
DERYA YETİM
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, gündeme gelen seçimlerde daraltılmış bölge sistemini eleştirerek, Başbakan Erdoğan’ın Köşk’e Cumhurbaşkanı olarak çıktıktan sonra Anayasa değişikliği ile görevine ‘başkan’ olarak devam etmek amacında olduğunu söyledi.
Parlamentoda düzenlediği basın toplantısında, son zamanlarda çocuk cinayetlerinde artış görüldüğüne dikkat çeken MHP Ankara Milletvekili Yeniçeri, çocuk cinayetlerinin giderek artan toplumun yozlaşmanın sonucu olduğunu belirterek, bu cinayetlerin açlık, işsizlik, cinsel istismar ve ahlaki yozlaşma gibi nedenlerden ileri geldiğinin açık olduğunu anlattı.
“MİT YASASI ANAYASAYA AYKIRI”
“Denetim mekanizması olmayan, kerameti kendinden menkul bir MİT yapısı oluşturuluyor” açıklamasında bulunan Özcan Yeniçeri, Genel Kurul’da kanunlaşan MİT Kanununu eleştirdi. Özcan Yeniçeri, yasanın MİT’in yürüttüğü faaliyetlerindeki denetimsizliği gizlemek için TBMM bünyesinde Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu kurulmasını öngördüğünü belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Şark kurnazlığı mantığı ile hareket edilerek bir komisyon kurulmuştur. Yasayla MİT’e Meclis denetimi getirildiği ifade ediliyor. MİT’in denetimsizliğini gizlemek için sözde işlevsiz bir TBMM komisyonu kuruluyor. Bu komisyonun MİT faaliyetlerine ilişkin yargının yapacağı denetim gibi bir denetim görevini yerine getireceği söyleniyor.”
Çıkarılan MİT Yasasının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirten Yeniçeri, sözlerine şöyle devam etti: “Umuyoruz ki, Cumhurbaşkanı şimdiye kadar yapmadığını yapar, işi Anayasa Mahkemesine bırakmaz ve bu yasayı veto eder. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile arasını bozmamak için Anayasal görevini tam olarak yapmıyor. Cumhurbaşkanlığına devam etmek için bir irade gösterdiğini görüyoruz”
E-BİLET UYGULAMASI
E-bilet sisteminde sporseverlerin kişisel bilgilerinin ticari bir mal olarak kullanılmasının kabul edilemeyeceğini ifade eden Yeniçeri, “E-Bilet yöntemiyle seyircilerden elde edilen bilgilerin üçüncü kimselere satılması haksız, hukuksuz ve mantıksız bir uygulamadır. Anayasaya, evrensel hukuk kuralları ile insan haklarına da aykırıdır” dedi.
Yeniçeri, Yargıtay Başsavcılığı’nın Aziz Yıldırım ile ilgili kararını Anayasa Mahkemesinden önce açıklamasının sebeplerinden birinin de Fenerbahçe Spor Kulübü’nün e-bilet uygulamasına karşı çıkmış olmasına bağlayanların olduğunu söyledi. Yeniçeri, yaptığı açıklamada, “Bu vesile ile başta Fenerbahçe ile oynanacak olan derbiye e-bilet uygulaması yüzünden gitmeyeceklerini açıklayan Beşiktaş'ın taraftar grubu Çarşı olmak üzere tüm taraftar oluşum ve grupların kimlik bilgilerine sahip çıkmalarını doğru bulduğumu belirtmek istiyorum. Bu bir sivil itaatsizlik eylemidir.”
SEÇİMLERDE DARALTILMIŞ BÖLGE SİSTEMİ
AK Parti’nin Haziran 2015'te yapılacak milletvekili seçimlerinde 'daraltılmış bölge' sisteminin uygulanması düşüncesini tartışmaya açtığına ilişkin bilgi geldiğini kaydeden Yeniçeri, “Böylece AK Parti daha az oyla daha çok temsil elde edeceği bir sisteme geçmiş olacaktır. Daraltılmış bölgeye geçilmesi durumunda 12 Haziran seçim sonuçlarını baz alarak yaptığı hesaplara göre, AK Parti'nin milletvekili sayısı 25-30 civarında artarak 350-360 aralığına ulaşacağı hesaplanıyor. Böylece AKP'nin arzu ettiği Anayasa değişikliğini gerçekleştirebilecektir. 2015 Haziran milletvekili seçimlerinden hemen sonra 'başkanlık sistemi' veya 'partili cumhurbaşkanlığı' sistemini AK Parti'nin gündeme getirmesi hesaplanıyor. Köşk'e çıkması durumunda Cumhurbaşkanı olarak göreve başlayacak Erdoğan, Anayasa değişikliği ile birlikte yola 'başkan' olarak devam etme hesapları yapıyor.”
Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı ile Başbakanlığın yetkilerini birlikte kullanacağını anlatan Yeniçeri, Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olduğu zaman Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık krizinin doğacağını ifade etti. Yeniçeri, Tayyip Erdoğan ve Gül’ün karşısında yüzde 57 olduğunu, bu yüzde 57’nin ortak bir aday çıkartması durumunda Tayyip Erdoğan döneminin biteceğini belirtti.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana 6. Sanayi Odaklı Öğrenci Projeleri Yarışması sonuçlandı Adana Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü (AOSB) ve Çukurova Üniversitesi AOSB Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu işbirliğinde bu yıl 6’ncısı gerçekleştirilen Sanayi Odaklı Öğrenci Projeleri Yarışması’nda dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi. Adana Organize Sanayi Bölgesi (AOSB) Bölge Müdürlüğü Seyhan Salonu’nda Çukurova Üniversitesi AOSB Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu’nun düzenlediği etkinlikte, farklı programlardan öğrencilerin projeleri yarıştı. Genç yeteneklerin sanayiye yönelik çözüm odaklı projeleriyle geleceğe yön verdiği etkinlik; saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Ardından yarışmaya katılan projelerin jüri değerlendirme sürecini anlatan slayt gösterimi yapıldı. AOSB Bölge Müdürü Ersin Akpınar, açılış konuşmasında, bu tür yarışmaları sadece bir etkinlik olarak düşünmediklerini belirterek, “Biz girişimciliği ve sanayileşmeyi bu ülkenin esas enerji kaynağı olarak görüyoruz” dedi. Sanayileşmenin önemine vurgu yaparak, bu konuda insan kaynağının gerekliliğine dikkati çeken Akpınar, öğrencilere seslenerek, “Hepiniz farklı branşlarda eğitim görüyorsunuz. Gelecekte belki ara eleman değil aranan eleman olacaksınız. Üniversite sınavlarını önemsiyor olabilirsiniz elbette ancak, hayatın sadece bunlardan ibaret olmadığını bilmelisiniz” uyarısında bulundu. Öğrencilere kendilerine inanmalarını, yeteneklerini keşfetmelerini ve takım çalışmasını önemsemeleri tavsiyesinde bulunan Ersin Akpınar, “Zorlukla karşılaşacaksınız belki. Bazılarınız askerliği, bazılarınız evliliği bazılarınız çalışmayı önemseyecek ama her ne yapıyorsanız yapın üretkenliğinizi azaltmayın” dedi. Akpınar, yarışmada sadece dereceye girenleri değil yarışmaya katılan tüm öğrenciler, destekleyici kurumlar ve jüri üyelerini tebrik etti. AOSB’nin eğitime desteği Ç.Ü ARGE’den sorumlu Rektör Danışmanı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Karadağ ise yüksek okulun bölge sınırlarında yer almasının önemine dikkati çekerek, “Türkiye genelinde çok yüksek okul var ancak, bizim okulumuz kadar organize sanayiden destek olan okul duymadım. Bu nedenle AOSB yönetimine teşekkür ediyoruz” dedi. Üniversite ve sanayi işbirliği AOSB’de üniversite ve sanayi işbirliğinin sağlanabileceği en güzel ortamın oluşturulduğunu vurgulayan Karadağ, şöyle devam etti: “Tabi burada sanayicilerimizin bizim ürettiğimiz projelere verdiği desteği değerlendirmek gerekiyor. Her fikrin karşılığında bir değer görmesi çok önemli. O değeri görmediği takdirde yeni fikirleri ortaya atarken öğrencilerimiz çekingen kalabilirler. Burada her projenin değer gördüğüe tanık olmak bizleri ayrıca mutlu ediyor.” Bu yılki yarışmaya 41 projenin katıldığını belirten Prof. Dr. Faruk Karadağ, hepsinin çok kıymetli olduğunu çok güzel sonuçlar doğuracağına inandığını ifade ederek, “Bu projelerin gerçekleşmesinde emeği geçen AOSB Bölge Müdürlüğüne, öğrencilerimize, mentör hocalarına, jüri üyelerine ve destek verenlere teşekkür ediyorum. Öğrencilerimizin bu proje sayesinde ortaya koydukları takım çalışmasını ve yenilikçi düşünme kabiliyetlerini kutluyorum. Sevgili öğrencilerimiz unutmayınız ki hepiniz birer potansiyelsiniz yapabileceklerinizin sınırı yoktur” ifadelerine yer verdi. MYO Müdürü Prof. Dr. Nazım Aksaker’in konuşmasının ardından ödül törenine geçildi. Yarışmanın jüri üyeleri, bölüm başkanları ve mentör hocalarının teşekkür plaketi ile ödüllendirildiği yarışmada dereceye girenlere ödülleri törene katılan protokol tarafından verildi. Yarışmanın ilk üçe giren projeleri Yarışmada birincilik ödülünü “İnsansız hızlı yangın söndürme ve uyarı sistemi” projesiyle Tuğberk Yiğit Kaya ve Alihan Gül kazandı. “Yüz tanıma ile personel/öğrenci kontrol sistemi” projesi ile Emirhan Özdemir, Umut Kutay Kurşun, Meliha Girgis ve Mustafa Acar’ın ikinciliği kazandığı yarışmada üçüncülüğü ise “PLC ile Motor Yol Verme ve Motor Devrinin Kontrolü “ projesi ile Abdurrahman Kutlu ve Emre Kara elde etti. İyi fikirler kategorisi Yarışmanın “İyi Fikirler” kategorisinde birinciliği “Numune Taşıma” Projesi ile Merve Yaren Kopki, Gökçen Nur Güllüçayır, Yunus Emre Eroğlu ve Nuray Kütük, ikinciliği “Yangına ilk müdahale sistemi” projesi ile Gizem Demirci, üçüncülüğü ise “Termik Santral Modülü” projesi ile Berke Temizer, Barış Özgüven ve Hızır Özüner aldı.
Sivas İstenilen gramda yapılıyor, gün geçtikçe rağbet artıyor Sivas’ta son zamanlarda geniş ve gösterişli bileziklerin yerini, inceliği ve zarafetiyle ön plana çıkan ajda model bilezikler aldı. İnce ve zarif yapılarıyla dikkatleri üzerine çeken ajda model bilezikler, kullanıcılarına zarif bir görünüm sunarken aynı zamanda şıklık ve estetik açısından da öne çıkıyor. Geleneksel takı tasarımlarından farklı olarak, minimal detaylarıyla sade ve şık bir görünüm sunan bu bilezikler, her türlü kıyafetle uyum sağlayabilme özelliğiyle de tercih sebebi oluyor. İstenilen gramda yapılabilen ve satarken değer kaybı fazla yaşatmayan bu bilezikler Sivaslılar tarafından da oldukça ilgi görüyor. Kentte kuyumculuk yapan Nurullah Koçak, günlük yaklaşık 150 adet ajda bilezik siparişinin olduğunu söyledi. “İşçilik farkı alınmıyor bu sebeple rağbet görüyor" Sivas’ta kuyumculuk yapan Nurullah Börekçi, ajda model bilezik modellerinde alt sınırın 10 gramla başladığını ve vatandaşın isteğine göre yukarı aşağı her gramda da yapılabildiğini belirterek, “Şu anda işlemesiz olan ajda bilezik modeli adını verilen bu grup bilezikler modelleri trend oldu. Bu bilezikler için işçilik farkı alınmıyor deniliyor ama aslında sadece fantezi bilezik grubunda işçilik var. Onun dışında ki bileziklerde de bir işçilik olmuyor. Yaklaşık altı aydır ajda bilezik, kibrit çöpü modelleri, zikzak modeller rövanşta. Bu bilezik modellerine Sivas’ta ilgi oldukça yoğun. Sipariş alıyoruz günlük yaklaşık olarak 150 tane bilezik yapıyoruz. İşçilik farkı alınmıyor deniliyor bundan dolayı da talep ediliyor. Aynı zamanda gramı az oluyor bu da alım gücünü biraz daha artırıyor. Bu bilezik modellerinde alt sınır 10 gramla başlıyor vatandaşın isteğine göre yukarı aşağı her gramda da yapabiliyoruz. Şu anda bu modeller halkın gözdesi” dedi. Vatandaşlar ise bu model bileziklerin zarif durduğunu, nişan ve düğün yapacakların tercih ettiklerini söyledi.
Konya Konya Ovasında kıraç alanlarda bitkiler strese girdi, rekolte beklentisi düştü Tahıl ambarı Konya Ovasında az yağışlı bir sezon devam ederken, özellikle kıraç bölgelerde bitkiler strese girdi. Yumurtlama dönemi olarak bilinen başaklanma döneminde aralıklarla yağan yağışların yetersiz kaldığını belirten uzmanlar, kıraç alanlarda rekolte düşüşü yaşanacağını ifade etti. Türkiye’nin tahıl ambarı Konya Ovası’nda Nisan ayına kadar yağışların düşük olması kıraç alanlarda kuraklığa kapı araladı. Zaman zaman etkili olan yağışlar kıraç alanlarda üretim yapan çiftçileri sevindirdi. Yapılan analizler sonrası bazı bölgelerde bitkilerin strese girdiği raporlandı. Yumurtlama dönemi olarak bilinen başaklanma döneminde ise aralıklarla yağan yağışların yetersiz kaldığını belirten uzmanlar, özellikle kıraç alanlarda rekolte düşüşü yaşanacağını ifade etti. “Nisan ayının sonunda yağmur yağmasaydı kıraç alanlarda hiç hasat yapılmayacaktı” Konya çevresinde Nisan ayının başında beklenen yağışların düşmediğini anlatan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, “Tabii yağışların dengeli ve düzenli yağmasını bekliyoruz. Nisan ayının başında yağmaması kıraç alanlardaki bitkilerin strese girmesine ve bu alanlardaki verimin düşmesine neden olacaktı. Nisan ayının sonunda yağan bu dönemdeki yağmur kıraç alanlarda bir nebze de olsa rahatlamaya neden oldu. Nisan ayının sonunda eğer yağmur yağmasaydı belki kıraç alanlarda hiç hasat dahi yapılmayacaktı. Bu yağışlar Mayıs ayında da devam ederse kıraç alanlardan hasat yapılacak. Tabii bu dönemde yağan yağış rekolteyi çok ciddi anlamda artıracak diyemeyiz. Çünkü Nisan ayının başında bitkiler iyice strese girmiş, hava sıcaklıkları da aşırı fazla gitmesi bitkilerin stresini biraz daha arttırdı. İnşallah bundan sonraki süreçte yağışlar dengeli ve düzenli yağar” dedi. “Kardeşleme döneminden sonra Konya Ovası’na hemen hemen hiç yağış düşmedi” Geçen hububat sezonunda da benzer bir iklimin yaşandığını kaydeden Burak Kırkgöz, “Yılbaşından sonra beklediğimiz yağışları maalesef alamadık. Geçen sene de buna benzer bir iklim vardı. Lakin Nisan yağışları dengeli ve düzenli yağmıştı. Kardeşleme döneminden sonra Konya Ovası’na hemen hemen hiç yağış düşmedi. Geçen seneki rekolteyi yakalamamız biraz zor gözüküyor. Bu yıl rekoltede bir nebze de olsa düşüş yaşanabilir. Bunun için şu dönemden sonra yapılabilecek çok fazla da bir şey yok. Sulu alanlarımızda herhangi bir problemimiz yok ama bu sene arpalarda özellikle bir rekolte düşüşü bekliyoruz. Kısmen buğdayda da rekolte düşüşü yaşanabilir ama çok ciddi bir rekolte düşüşü değil bu. Kısmen olsa da özellikle arpalarda çünkü kıraç alanlarda yoğun bir şekilde ekilişi olduğu için bir rekolte düşüşü bekleniyor” şeklinde konuştu. Başkan Kırkgöz, Meteorolojinin verdiği bilgilere göre son haftalarda yine de yağışlar devam edeceğini tahmin edildiğini belirterek, "Mayısın başında da önümüzdeki haftalarda da yağış gözüküyor. Tabii havanın, rüzgarın bunlarda çok büyük etkeni var. Bu yağışlar geliyor gibi gözüküp daha sonrasında kaybolabiliyor. İnşallah yağış alırız ve verimli bir sezon geçiririz. Mahsullerimiz için bereketli olur bu yağışlar” diye konuştu.
İstanbul HAK-İŞ Taksim’de HAK-İŞ Konfederasyonu üyeleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde Kazancı Yokuşu’na karanfil ve Taksim’e çelenk bıraktı. HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, "Türkiye’nin bütün meydanları bizim meydanlarımızdır, bütün alanları bizim alanlarımızdır. Emekçilerin birlik, mücadelesinin sağlanması konusunda konfederasyonumuzun üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz" dedi. HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan ve beraberindeki grup, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle Taksim Kazancı Yokuşu’na geldi. 1977 yılında Taksim’de 1 Mayıs’ta hayatını kaybedenlerin anısına buraya karanfil bırakan grup, daha sonra Taksim Meydanı’na yürüyerek çelenk bıraktı. Burada açıklamalarda bulunan HAK-İŞ Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan, “1977 yılının 1 Mayısı’nda bazı hain planlar sonucu meydandaki emekçiler bu yokuştan aşağıya giderken önlerine çıkartılan kamyon bu alanı kapatmış, emekçilerin büyük bir bölümü ezilerek hayatlarına son verilmiştir. Bu acı ve hala faillerinin bulunamadığı 1 Mayıs 1977 katliamının hesabının sorulamaması hepimizi üzmektedir. HAK-İŞ olarak her yıl bu meydanda, bu yokuşta 1 Mayıs’ta kaybettiğimiz kardeşlerimizi anmak, onlara yapılanların hesabının sorulmasını bir kez daha hatırlatmak üzere buraya geliyoruz. Burada önce anmamızı yapacağız. Karanfillerimizi bırakıp, sonra anıt önüne çelengimizi koyup Kocaeli’deki miting alanımıza gideceğiz. Emekçilerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak tekrar hatırlatıyorum, emekçilerin birlik, mücadelesinin sağlanması konusunda konfederasyonumuzun üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi. Taksim Meydanı’nda da konuşan Arslan, “Bugün bütün meydanları Taksim Meydanı, bütün alanları 1 Mayıs alanı olarak gördüğümüz için uzun zamandır Türkiye’nin her bölgesinde birlik, mücadele ve dayanışma gününü bir şölen havasında gerçekleştirmekteyiz. HAK-İŞ olarak bugün Türkiye’nin bütün meydanlarında emek hareketinin sorunlarını bir bir ortaya koyup, çözümler talep eden bütün emekçilerle dayanışmamızı bir kez daha ifade ediyoruz. Türkiye’nin bütün meydanları bizim meydanlarımızdır, bütün alanları bizim alanlarımızdır” ifadelerini kullandı.
Düzce Etkili iletişimin temeli dinlemek DÜZCE(İHA) – Düzce Üniversitesi Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Senem Çolak Yazıcı, yüz yüze iletişimde başarılı olmanın en temel unsurlarından birisinin, iyi konuşmacı olmanın yanı sıra, iyi bir dinleyici olmak ve bunu karşı tarafa gösterebilmek olduğuna bildirdi. Düzce Üniversitesi Kariyer Geliştirme ve Mezun İzleme Uygulama Araştırma Merkezi ile Eğitim Fakültesi iş birliğinde düzenlenen “Kariyerimi Planlıyorum” eğitim serisinin üçüncüsü olan “Etkili İletişim Teknikleri” başlıklı program, çevirim içi olarak gerçekleştirildi. Programda, Dr. Öğretim Üyesi Senem Çolak Yazıcı, insanların günlük hayatlarının büyük bir çoğunluğunu çevreleri ile iletişim kurarak geçirdiğini, ancak gerçekleşen iletişimin bir kısmının karşı tarafta etkili olmadığını dile getirerek, katılımcılara etkili iletişim kurmak için gerekli olan unsurlar hakkında detaylı bilgiler aktardı. Etkili iletişimde iletişimin temelinin dinlemek olduğuna değinen Yazıcı, özellikle yüz yüze iletişimde başarılı olmanın en temel unsurlarından birisinin, iyi konuşmacı olmanın yanı sıra, iyi bir dinleyici olmak ve bunu karşı tarafa gösterebilmek olduğuna vurgu yaptı. İyi bir dinleyici olmanın özelliklerine değinerek beden dili, göz teması, vücut dili ve hareketlerin de iletişimdeki önemine dikkat çeken Senem Çolak Yazıcı, iletişim türlerinin yanında etkili iletişim kurmada uygulanabilecek yöntemler ile etkili iletişimde dikkat edilmesi gereken hususlardan söz etti. Günlük hayatta karşılaşılan sorunlardan örnek veren Yazıcı, katılımcılardan gelen soruları yanıtlayarak sözlerini sonlandırdı.