EKONOMİ - 07 Nisan 2012 Cumartesi 14:46

EKONOMİ BAKANI ÇAОLAYAN`DAN LİBYA VE SURİYE`DEKİ TÜRK FİRMALARINA HATIRLATMA

A
A
A
EKONOMİ BAKANI ÇAОLAYAN`DAN LİBYA VE SURİYE`DEKİ TÜRK FİRMALARINA HATIRLATMA

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanlığı`nın bugün yayınlandığı tebliğde Libya ve Suriye`de faaliyette bulunan firmaların yapılandırılan borçlara ilişkin uygulama usul ve esaslarını belirlediğini, firmaların bu düzenlemelerden yararlanabilmeleri için ilgili vergi dairelerine başvurmaları gerektiğini hatırlattı.
Ekonomi Bakanı Çağlayan, konuya ilişkin yaptığı açıklamada Libya ve Suriye`nin Ekonomi Bakanlığı`nca politik risk kapsamına alındığını ve bu ülkelerde faaliyette bulunan firmaların kamuya olan borçlarının yapılandırıldığını hatırlattı. Mükelleflere vergi borçlarını mücbir sebebin sona erdiği tarihten başlamak üzere 12 taksitte ödeme kolaylığı sağlandığına işaret eden Çağlayan, "Yapılan düzenleme ile taksit sayısının 12`den fazla olması halinde, fazla olan taksitler on ikinci taksitle birlikte ödenmesi
hükme bağlanmıştı. Libya ve Suriye`de faaliyette bulunan mükelleflerin bu düzenlemeden yararlanabilmesi için daha önce belirlenen mücbir sebep uygulamasına başvurmuş olması koşulu aranmaktadır. Olağanüstü politik riskin gerçekleştiği ülkede faaliyette bulunan borçluların Maliye Bakanlığı dışındaki idarelere olan taksit ödeme sürelerinin ilgili idarece uzatılabilmesi için borçlunun durumunun, mücbir sebep hali kabul edildiğine ilişkin bağlı olduğu vergi dairesinden alacağı belgeyi alacaklı idareye ibraz
etmesi gerekmektedir. Yapılan bu düzenlemeden Libya ve Suriye`de faaliyette bulunan firmalarımızın yararlanabilmesi için bir an önce ilgili evraklarla bağlı bulundukları kurumlara başvurmaları gerekmektedir" dedi.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Merhum bestekarın oğlu, müzisyen Feridun Özoral kanseri yendi "Her şey bitmiştir artık" geçmişten bugüne hafızalarda yer edinen birçok şarkının bestekarı merhum İbrahim Özoral’ın oğlu 65 yaşındaki piyanist şantör Feridun Özoral, kanseri yendi. Operasyonu gerçekleştiren Prof. Dr. Tolga Kandoğan, “Hem yutağı hem gırtlağın bir kısmını tutan bir tümör bulduk, ameliyatımızı yaptık. Dil kemiğini kullanarak kısmi olarak gırtlağının alınmasını ve ileriki hayatını herhangi bir delik olmadan sürdürebilmesini sağladık. Ses tellerini koruyabilmek adına biraz sınırlarımızı zorladık” derken Özoral, “Böyle bir hastalık gelince insanda ne meslek kalıyor ne bir şey. Müzik benim hayatım, şarkı söylemeyi çok seviyorum. Yeni bestelerim vardı, bir albüm yapmak istiyordum, son albümüm diye kısmet olmadı. ‘Sigaradan uzak dur’ derlerdi, kızardım. Cumhurbaşkanımız kişilerden paketi alıyor, çok güzel yapıyor” dedi. "Her şey bitmiştir artık", "Gideceğin yere beni de götür" gibi dillerden düşmeyen birçok şarkının bestekarı merhum İbrahim Özoral’ın oğlu, konserleriyle, piyano performansıyla sanatseverleri hayran bırakan 65 yaşındaki piyanist şantör Feridun Özoral, bir süre önce boğazında rahatsızlık hissetti. Bunun üzerine Medipol Mega Üniversite Hastanesi kulak burun boğaz bölümüne geldi. Yapılan tahlillerde gırtlak ve yutağını tutan bir kanser tespit edildi. Tetkiklerin tamamlanmasının ardından ise ameliyat kararı verildi. Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Tolga Kandoğan ve ekibinin gerçekleştirdiği operasyon başarıyla tamamlandı. Operasyonda Özoral’ın boğazında kalıcı bir delik olmaması için sınırlarını zorladıklarını aktaran Prof. Dr. Kandoğan, tedavi sürecine ilişkin bilgi verdi. Bu süreçte yutma terapisi alan ve kontrolleri devam eden müzisyen Özoral ise yaşadıklarını anlattı. “Son albümümü mü yapmak istiyordum, kısmet olmadı" Boğazındaki sıkıntılar sonrası doktora geldiğini söyleyen 65 yaşındaki Feridun Özoral, “Tatile gitmeyi plandım, her şeyim tamamdı fakat boğazımda yuttuğum zaman sanki takılıyordu, kulak burun boğaz bölümüne geldim. Tolga Bey ameliyat olmam gerektiğini söyledi, o kadar güvendik ki hislerimde de yanılmadığım ortaya çıktı, çok iyi, başarılı bir ameliyat geçirdim. Su içmeyi, yutmayı yeni baştan öğreniyorsun, bir bebek doğduğu zaman bile yutmayı biliyor fakat sen bilmiyorsun. Öyle kötü bir dönemdi. Bunların hepsini başardık bugüne geldik, artık Allah’a çok şükür yutabiliyorum, rahat nefes alabiliyorum. Mesela geceleri hiç uyuyamıyordum rahat nefes alamıyordum şu an çok iyiyim. Böyle bir hastalık gelince insanda ne meslek kalıyor kafasında ne bir şey. Bir an evvel kendini kurtarmaya çalışıyorsun. Kurtarmaya çalışırken mesleğin de var; yıllarını vermişin. Ben Türkiye’deki Türk müziğinde en iyi piyano çalan birkaç kişiden bir tanesiyim. Müzik benim hayatım, şarkı söylemeyi çok seviyorum. Şu anda tabi piyanomu çalıyorum da şarkı pek söyleyemiyorum. Çok iyi bestelerim var, çoğunu da biliyorsunuz hatta söylüyorsunuzdur bile. Yeni bestelerim vardı, onları bir albüm yapmak istiyordum, son albümüm diye kısmet olmadı. Ben çok sigara içiyordum hayatımın en büyük pişmanlığı, sigaradan uzak dursunlar. Eskiden bana ‘Sigaradan uzak dur’ derlerdi çok zoruma gider ve kızardım. Onun için de insanlara söylemek istemiyorum; aslında Cumhurbaşkanımız çok güzel söylüyor, gidiyor kişilerin elinden paketi alıyor, çok güzel yapıyor fakat insanlar bunu anlayamıyor” dedi. “Ses tellerini koruyabilmek adına biraz sınırlarımızı zorladık” Hastasının durumuna yönelik bilgi veren Kulak Burun Boğaz Uzmanı Prof. Dr. Tolga Kandoğan, “Hastamız ilk önce yutma esnasında takılma şikayetleriyle geldi. Yapılan endoskopik değerlendirmesinde hem yutağa hem gırtlağın bir kısmını tutan bir tümör bulduk. Daha sonra biyopsi alındı, tümör olduğu konfirme edildi. Değerlendirmelerde bu tümörün boyunda da metastaz yaptığını, sıçradığını öğrendik, ameliyatımızı yaptık. Normalde lokalizasyon itibariyle aslında gırtlağın ve yutağın bir kısmını almamız gereken bir ameliyattı. Ancak bir teknik uygulayarak dil kemiğini kullanarak hastanın kısmi olarak gırtlağının alınmasını ve bu şekilde ileriki hayatını herhangi bir delik olmadan sürdürebilmesini ve rahatlıkla yutabilmesini sağladık. Feridun Bey şu anda çok mutlu gırtlağı duruyor, bir kısmını aldık ama ses telleri duruyor, rahatlıkla yutabiliyor. Sigara burada en büyük belirleyici faktör. Baş boyun kanserlerindeki en önemli kriterlerden bir tanesi erken dönemde eğer biz müdahale edebilirsek hastaların tamama yakın tedavi olma şansı mevcut. Ses kısıklığı, yutmada zorlanma, takılma olabilir mutlaka kulak burun boğaz hekimine gelinmesi gerekir. Ses telleri Feridun Bey’de bizim için çok önemliydi, onu da koruduk. Çok görülen bir tümör lokalizasyonu değil, daha önceden bir kere daha yapmıştık, 2’nci vakamız oldu. Yutmayla ilgili uzun bir süre tedavi aldı, yutma terapistimiz Fatma Hanım ile uzun haftalar geçirdiler ama her seferinde daha olumlu bir sürece girdiler. En sonunda zaten tamamen çok rahat yutar duruma geldi, amacımız da buydu. Önemli olan bu tür hastalıklarda hastanın bir delik olmadan hayatını sürdürebilmesi, rahatlıkla yutabilmesiydi, bunu sağladık. Elimizde sihirli bir değnek yok, bazen mecbur kalıyorsunuz hastalığın tutulum yerlerine bağlı olarak gırtlağı almak zorunda kaldığımız da pek çok hasta var ama Feridun Bey de açıkçası ses tellerini koruyabilmek adına biraz sınırlarımızı zorladık” şeklinde konuştu.