GÜNDEM - 10 Temmuz 2024 Çarşamba 10:16

15 Temmuz şehidi Lokman Biçinci’nin annesi: "Döndü bana baktı ve ‘Anne hakkını helal et’ dedi"

A
A
A

15 Temmuz şehidi Lokman Biçinci’nin annesi Güldalı Biçinci, o gece oğlunun ‘Anne hakkını helal et’ diyerek evden çıktığını anlatarak, "Allah vatanımızı, milletimizi başımızdan eksik etmesin. Yine olsa bugün yine biz de gideriz” dedi.

Ankara’da 15 Temmuz gecesi Akıncı Üssü’ndeki darbeci askerlere direnmek maksadıyla Kahramankazanlı vatandaşlar meydanlara indi. Saatlerce darbecilere karşı direnen Lokman Biçinci, sabaha karşı darbecilerin silahından çıkan kurşunla şehit oldu. Biçinci’nin şehit olduğu haberi sabah saat 07.00’de ailesine verildi.

“Anne hakkını helal et”

O gece yaşadıklarını anlatan şehit Lokman Biçinci’nin annesi Güldalı Biçinci, “‘Anne ben gidiyorum, silahımı ver bana’ dedi. ‘Oğlum ne silahı savaşa mı gidiyorsun?’ dedim. ‘Ne savaşı anne, Türkiye elden gidiyor, vatan elden gidiyor’ dedi. Sonrasında küçük bir bıçağı vardı, onu alıp çıktı gitti. Peşinden çıktım seslendim. ‘Nereye gidiyorsun oğlum’ dedim. ‘Anne sen çayı demle ben döneceğim’ dedi. Arkasından merdivenlere baktım. Döndü bana baktı ve ‘Anne hakkını helal et’ dedi. Sabah 04.00’te hastaneden haber geldi, ’Hastanız var gelin’ dediler. Sabah 07.00’de tekrar aradılar eşimi, ’Hastanız var, hastaneye gelin’ dediler. Hastaneye gittiğimde bir kalabalık vardı. Polisler beni tuttu. Beni tuttuklarında ben şaşırdım zaten. ’Hayırdır ne oluyor?’ dedim. O arada açtılar yüzünü, bir baktım Lokman, ‘Yavrum kim dövdü seni’ dedim” ifadelerini kullandı.

“Yine olsa bugün yine biz de gideriz”

Acılarını unutmadıklarını ve unutamayacaklarını söyleyen anne Biçinci, “Aklıma geldikçe üzülüyorum, hastalanıyorum yavrum gelmiyor diye. Vatan için, milletimiz için her zaman bizler de hazırız. Allah vatanımızı, milletimizi başımızdan eksik etmesin. Yine olsa bugün yine biz de gideriz” dedi.

“Vatanına, bayrağına çok düşkün bir çocuktu”

Şehidin babası Recep Biçinci ise o gece oğlunun darbecilere karşı direnmek için evden apar topar çıktığını belirterek, “Annesinin elini öptü, benim elimi öptü. ‘Baba biraz sonra gelirim’ dedi. Gidiş o gidiş, ondan sonra da hiç görmedik. Cenazesini gördük. Vatanına, bayrağına çok düşkün bir çocuktu. Askerlik görevini yapıp geldikten sonra iki ay yanımızda kaldı, sonra da zaten şehit oldu” dedi.

Hasan Özkan - Mert Cerrahoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TİKA, Pakistan’da el yazması ve nadir eserler kütüphanesini yeniledi Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Pakistan’da Yazma Eserlerin Korunmasına Yönelik Program kapsamında 22 binden fazla el yazması eserin yer aldığı Pencap Üniversitesi El Yazması ve Nadir Eserler Kütüphanesi’ni yeniledi. TİKA tarafından gerçekleştirilen proje kapsamında Pencap Üniversitesi El Yazması ve Nadir Eserler Kütüphanesi’nin arşiv bölümünde kompakt dolap sistemi, ışıklandırma ve iklimlendirme çalışmaları yapılarak, modern temizlik ekipmanları temin edildi ve kütüphane yazma eserlerin korunması için uygun hale getirildi. Kütaphanenin açılış töreni, Türkiye’nin Lahor Başkonsolos Vekili Ali Erbaş, Pencap Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Halit Mamud, TİKA İslamabad Koordinatörü Muhsin Balcı, Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı Kitap Şifahanesi ve Arşiv Daire Başkanı Dr. Nil Baydar, öğretim üyeleri ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye’nin Lahor Başkonsolos Vekili Erbaş, törende yaptığı konuşmada Pencap Üniversitesi’nin nadir el yazmaları koleksiyonuna sahip olduğunu belirterek, proje ile yazma eserlerin korunması ve dijitalleştirilmesinin İslam medeniyetine ait bilinmeyen birçok eserin gün yüzüne çıkmasına katkı sağlayacağını ifade etti. Pencap Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mahmud ise, 22 bin el yazması ile Pakistan’ın en büyük koleksiyonuna sahip olduklarını belirterek, projeyle eserlerin korunmasına verdikleri destek için TİKA’ya teşekkür etti.