SAĞLIK - 04 Ekim 2024 Cuma 18:20

16 gündür aralıksız hapşıran genç kadına teşhis konulmaya çalışılıyor

A
A
A

Yaşadığı hapşırma nöbeti sonrası Batman’dan Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevk edilen ve Ankara’da da hapşırma nöbeti devam eden Benazir Aydın’a teşhis konulabilmesi için tetkikler devam ediyor.

Batman’ın Seyitler Mahallesi’nde yaşayan 24 yaşındaki 2 çocuk annesi Benazir Aydın’ın 18 Eylül’de başlayan aralıksız hapşırmaları bir süre sonra giderek artmaya başladı. Önce Batman Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alınan Aydın, ileri tetkik ve tedavi için Ankara Bilkent Şehir Hastanesine sevk edildi. Ankara’da sevk edildiği hastanede de hapşırma nöbeti devam eden ve 3 gündür tedavi gören Aydın’ın yeme içme sorunu ise hala devam ediyor. Hastane kaynaklarından edinilen bilgilere göre, sürekli hapşırmaktan dolayı uyuyamayan Aydın, sinir sistemini rahatlatmak için uygulanan enjeksiyon tedavisi sayesinde uyuyabiliyor. Ankara Bilkent Şehir Hastanesi doktorları, Aydın’ın yaşadığı hapşırma nöbetine teşhis koyabilmek için tetkiklerine devam ediyor.

Sağlık Bakanlığı kendileriyle iletişime geçtikten sonra kara ambulansı ile Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevkin gerçekleştiğini ifade eden Benazir’in Aydın’ın yakını Vedat Aydın, “Hastanın durumunu söyledik. 12 gün boyunca sürekli hastaneye gidip geliyorduk. Kendisine serum veriliyordu. Normal bir şey diyerek bizi tekrar eve gönderiyorlardı. Biz kaldıramaz hale geldik. Kalbi üç kere tekleyince Allah korusun kalbi durabilir dedik. Sağlık Bakanlığı biz gerekeni yapacağız dedi ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesi’ne sevkini gerçekleştirdik” dedi.

"Hastamızın durumu hala aynı, hapşırığı devam ediyor"

Aydın, yengesi Benazir Aydın’ın Ankara’daki tedavisinin 3 gündür devam ettiğini ifade ederek, “Durumu hala aynı, enjeksiyon yaptılar. Tahlillerine baktılar. Az önce MR’dan çıktık. Sağ olsun ilgileniyorlar ama hastamızın durumu hala aynı, hapşırığı devam ediyor. Biz bu hastalığa bir çare bulunmasını istiyoruz. Artık iyileşmesini istiyoruz. Bu durumu artık kaldıramaz hale geldik. Allah korusun başına bir şey gelirse biz ne yaparız? Doktorlar kendisine ilaç veriyor. Yemek yiyemezse sıvı ile beslenmeye başlanacak. Su verdiğimiz zaman bile hapşırıktan dolayı suyu çıkarıyor. Ancak serumla uyuyabiliyor” ifadelerini kullandı.

Benazir Aydın’ın hapşırmaktan dolayı rahat bir şekilde iletişime geçemediğini dile getiren Aydın, "Çocukları görüntülü aradıkları zaman annelerini o şekilde görmesinler diye görüştürmüyoruz. Küçük çocuğu durumu çok fazla anlamıyor ama kızı durumun farkında, anlıyor. Sürekli ‘Benim annem nerede? Durumu nasıl?’ diye soruyor. Kandırmaya çalışıyoruz ama kendisi durumu anlıyor. Biz de ne yapacağımızı şaşırdık” diye konuştu.

Muhammed Musab Gümüşer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.