GENEL - 13 Kasım 2019 Çarşamba 10:01

9. Uluslararası Atatürk Kongresi

A
A
A
9. Uluslararası Atatürk Kongresi

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Atatürk Araştırma Merkezi tarafından her dört yılda bir düzenlenen 9.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Atatürk Araştırma Merkezi tarafından her dört yılda bir düzenlenen 9. Uluslararası Atatürk Kongresi, Amasya Valiliği ve Amasya Belediye Başkanlığının desteği ile 12 Kasım’da Amasya Saraydüzü Kışlası’nda başladı.


Kongrenin açılış törenine Amasya Valisi Osman Varol, AK Parti Amasya Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil, Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Elmacı ve Yüksek Kurum Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ile çok sayıda akademisyen, öğrenci ve davetli katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Amasya Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri tarafından kısa bir müzik dinletisi sunuldu. Mustafa Kemal Atatürk’ün sevdiği şarkıların seslendirildiği programda Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tebrik mesajları okundu.


Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Adnan Sofuoğlu, konuşmasında kurumun çalışma alanlarına ve geçen yıllarda yapılan Atatürk kongrelerine değindi. Bugüne kadar dördü yurt dışında olmak üzere sekiz Uluslararası Atatürk Kongresi gerçekleştiğini belirten Sofuoğlu, kongrelerde yeni bilgi, belge ve sentezler ortaya konularak, Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin önemli olaylarının aydınlatıldığını, sunulan bildirilerin kitap olarak yayımlanıp bilim dünyasına kazandırıldığını kaydetti. Prof. Dr. Sofuoğlu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve beraberindekilerin "Milletin istiklalini gene milletin azim ve kararı kurtaracaktır" kararını aldıkları ve Amasya’da gerçekleştirdikleri tarihi olayların 100’üncü yıl dönümü olması sebebiyle kongreyi Amasya’da düzenlemeye karar verdiklerini dile getirdi. Kongreye destek veren Amasya Valisi Osman Varol’a, Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı’ya, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Elmacı’ya, rektör yardımcısı ve tarih bölümü öğretim üyelerine ve Yüksek Kurum Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu’na teşekkürlerini sunan Prof. Dr. Adnan Sofuoğlu, kongrenin başarılı ve verimli geçmesini temenni etti.


Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Muhammet Hekimoğlu ise, Yüksek Kurum bünyesinde bulunan TDK, TTK, ATAM ve AKM’nin çalışma alanlarından bahsetti. Yüksek Kurumun bu dört kurum için koordinasyon merkezi olduğunu, bir çatı görevi gördüğünü dile getiren Prof. Dr. Hekimoğlu, dört kurum marifetiyle Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun Türkiye’de sosyal ve beşerî bilimler anlamında akademik bilgi üretim çabası ve insan kaynağı yetiştirmek faaliyetleriyle meşgul olan bir kurum olduğunu, sempozyumlar yaptığını, kitap bastığını ve insan kaynağı yetiştirmek için burs verdiğini dile getirdi. Amasya şehrinin ve Amasya Tamimi’nin Millî Mücadele’nin önemli bir aşaması olduğunu ifade eden Hekimoğlu, 100 yıl öncesi ile bugünün dikkat çekici benzerliğinden bahsetti. Hekimoğlu, "Bu milletin hassasiyetini, onurunu ve şerefini korumak için canı pahasına mücadele edenleri saygıyla selamlıyorum" dedi.


Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Süleyman Elmacı, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bir şehirde Amasya Tamimi’nin 100’üncü yılında Atatürk Kongresi’nin yapılmasından onur duyduğunu dile getirdi. Rektör Elmacı, yabancı ülkelerin bilim ve siyaset insanlarının Gazi Mustafa Kemal Atatürk için söylediklerinden örnekler verdi.


Vali Osman Varol ise yaptığı konuşmada, milletimizin geçmişten gelen bir takım özellikleri olduğunu ve bunlardan en önemlisinin egemenliği konusunda çok kolay organize olabilmesi olduğunu dile getirdi. Vali Varol, “Toplumların binlerce yıllık süregelen hayatlarının onların üzerinde oluşturduğu bir takım yapılar vardır. Bizim milletimiz hem mikro ölçekte hem makro ölçekte egemenliğine gerçekten çok düşkün bir millettir. Bunun getirdiği bir takım özelliklere sahiptir ve bu toplum özellikle egemenliği konusunda çok kolay organize olabilen bir millettir. Bu anlamda egemenliğiyle, bağımsızlığıyla, özgürlüğüyle ilgili en küçük tehdit hissettiğinde çok kolay bir şekilde bütün ayrılıklarını bir kenara bırakıp organize olabilen bir millettir. 100 yıl önce Amasyamızda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü Culüstepe’de ülkenin yıkılma aşamasına geldiği noktada, Amasyalıların bu şehrin inanılmaz karakterini göstererek ‘Paşam bütün Amasya emrinizdedir. Gazanız mübarek olsun’ diye karşılamasıyla ona bu cesareti vermesi ve egemenliği, bağımsızlığı söz konusu olduğunda varını yoğunu ortaya koyup bütün ayrılıkları, tartışmaları unutup bir şekilde organizasyon sağlaması, gaziye verdiği destek ile burada geçirilen 10 günlük sürenin müzakerelerin, ülkenin her tarafıyla yapılan çok detaylı görüşmelerin, hazırlıkların, planların ardından da tüm dünyaya aslında Millî Mücadele’nin bir formülasyonunun, bir açılımının niyetinin açıkça beyan edilmesi ve özetle ‘Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır’ denerek Millî Mücadele ateşinin yakılmasını sağlamıştır” ifadelerini kullandı.


Milletvekili Mustafa Levent Karahocagil ve Amasya Belediye Başkanı Mehmet Sarı’nın da birer konuşma yaptığı kongrenin devamında Doç. Dr. Hasan Cicioğlu tarafından açılış konferansı yapıldı. Konferansta bugüne kadar Atatürk Araştırma Merkezince düzenlenen Uluslararası Atatürk Kongrelerine ilişkin değerlendirmeler ele alındı. Konferansın ardından oturumları gerçekleştirmek üzere Amasya Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi’ne geçildi.


Kongrede 15 tanesi yurt dışından olmak üzere 3 ayrı salonda eş zamanlı oturumlarla 101 bildiri sunulacak. 14 Kasım Perşembe günü Prof. Dr. Temuçin Faik Ertan, Prof. Dr. Derviş Kılınçkaya, Prof. Dr. Yavuz Aslan, Prof. Dr. Selma Yel ve Doç. Dr. Hasan Cicioğlu’nun katılımlarıyla kapanış ve değerlendirme oturumu ile kongre son bulacak.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bolu Muhtarın zor anları: "Benim hiçbir şeyden haberim yok" Bolu’nun Mudurnu ilçesinde Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki su kaynaklarının ihaleye çıkarılmasını basından öğrendiğini belirterek duruma tepki gösterdi. Köylünün kendisine "Sattığın suları git durdur" diyerek tepki gösterdiğini söyleyen muhtar, "Benim hiçbir şeyden haberim yok. Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor" ifadelerini kullandı. Mudurnu Belediyesi Düğün Salonu’nda, Mudurnu Muhtarlar Derneği Başkanlığı Genel Kurul Toplantısı gerçekleştirildi. Tek liste ile gidilen seçimde mevcut başkan Birol Taşkın güven tazeleyerek yeniden başkan seçildi. Toplantı sırasında eline mikrofonu alan Avdullar Köyü Muhtarı Ahmet Temel, köyündeki doğal mineralli ve jeotermal su kaynaklarının ihaleye çıkarılması sürecini değerlendirdi. İhaleye ilişkin kararı yerel medyadan öğrendiğini dile getiren Temel, bu durumun köy halkı arasında huzursuzluğa neden olduğunu ifade etti. "Böyle mi muhtarlık yapacağız?" Vatandaşların kendisini sorumlu tuttuğunu belirten Temel, kendisine söylenen ’Sattığın suları git durdur’ sözüne tepki göstererek, "Biz muhtarlar olarak neden her şeyden sorumluyuz? Maden ocağı konusunda mücadele verdik, 1,5 yıldır. Onun için Allah’a şükür bir şeyler yaptık ama şimdi de su olayı çıktı başımıza. Bunun için köylüyle akşam toplandık, karar aldık. Kararımızda itirazımızı beyan ettik. Biz sesimizi kime duyuracağız? Benim hiçbir şeyden haberim yok. Biz muhtarlar masada alınan kararları neden medyadan öğreniyoruz? Ben bu konuyu dün medyadan öğrendim. Köylüm bana ’Köyümüzün sularını sattın’ diyor. Böyle mi öğreneceğiz, böyle mi muhtarlık yapacağız?" dedi. Öte yandan, Resmi Gazete’de yayımlanan ilana göre, İl Encümeninin Mudurnu ve Mengen ilçelerindeki 4 farklı noktada jeotermal ve doğal mineralli su arama ruhsatı için ihaleye çıkacağı öğrenildi.
Trabzon Trabzon Film Festivalinde Altın Taka ödülleri sahiplerini buldu Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni, sinema dünyasının önemli isimlerini bir araya getirdi. Farklı kategorilerde dereceye giren yapımlar ve sanatçılar, Altın Taka Ödülleri ile onurlandırıldı. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, uzun metrajlı filmleri de dahil ederek festivali geleneksel hale getireceklerini açıkladı. Trabzon Büyükşehir Belediyesi’nin öncülüğünde, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Trabzon Valiliği ve Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle bu yıl ilki düzenlenen Trabzon Film Festivali’nin ödül töreni yoğun katılımla gerçekleşti. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç’in ev sahipliği yaptığı törene, Trabzon Valisi Aziz Yıldırım, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, sanatçılar ile sanatseverler katıldı. "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" Konuşmasında "Trabzon sinemayla yeni tanışmış bir şehir değildir" diyen Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç "1900’lü yılların başından itibaren sinema salonları, seyircisi ve sanatçılarıyla güçlü bir sinema kültürüne sahiptir. Belediyemizin arşivlerinde yer alan 1930’lu yıllara ait sinema ve tiyatro düzenlemeleri, bu kültürel birikimin somut göstergesidir. Merhum Erol Günaydın’dan Tanju Gürsu’ya, Ertem Eğilmez’den bugün aramızda bulunan çok kıymetli sanatçılarımıza kadar Trabzon, Türk sinemasına iz bırakan pek çok değer kazandırmıştır. Bu kadim mirası sinema yoluyla geleceğe taşımayı bir vefa ve miras sorumluluğu olarak görüyoruz. Altın Taka ödülümüz, 101 yıl önce Karadeniz’den cepheye cephane taşıyan isimsiz kahramanların hatırasına adanmıştır. Bu yıl İlkini gerçekleştirdiğimiz Trabzon Film Festivali’ni her yıl daha da büyüterek sürdürme sorumluluğunu taşıdığımızı huzurlarınızda bir kez daha ifade ediyorum" dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu ise "Bu festivalin Karadeniz’e ve özellikle Trabzon’a çok yakıştığını açıkça ifade etmek isterim. Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, Türkiye Yüzyılı vizyonu doğrultusunda sanatı ve sanatçıyı merkeze alıyor, Trabzon’un doğası ve kültürüyle sinema için çok güçlü bir plato olduğunu görüyoruz. Bu kıymetli festivali hayata geçiren tüm ekibe, sanatçılarımıza ve emeği geçen herkese bakanlığımız adına teşekkür ediyor, bu tür projeleri desteklemeye devam edeceğimizi özellikle vurguluyorum" şeklinde konuştu. Hülya Koçyiğit ve Hüseyin Avni Danyal’a onur ödülü Onur Ödülü’ne layık görülen Hüseyin Avni Danyal da duygularını şu sözlerle dile getirdi: "Doğup büyüdüğüm topraklarda bir film festivalinin düzenleniyor olması beni inanın hepinizden daha çok heyecanlandırıyor. Geç kalınmış ama çok değerli bir adım olduğunu düşünüyorum. Bundan büyük bir onur ve gurur duyuyorum. Trabzonlu bir sanatçı olarak bu festivalin büyümesi ve uluslararası bir nitelik kazanması için üzerime düşen her türlü katkıyı vermeye hazırım." Onur Ödülü’ne layık görülen Türk sinemasının duayen isimlerinden Hülya Koçyiğit ise konuşmasında şunları söyledi: "Trabzon Film Festivali’nin ilk kez düzenlenmiş olmasına rağmen, bundan sonra geleneksel hale gelerek güçleneceğine ve yalnızca Trabzon’un değil tüm Karadeniz’in kültür ve sanat hayatında söz sahibi olacağına yürekten inanıyorum. Biraz geç kalınmış olsa da atılan bu cesur adımın arkasında durulacağına ve tüm Trabzon’un bu festivali sahipleneceğine inanıyor, emeği geçen herkese şükranlarımı sunuyor, başarılar diliyorum." Ödüller sahiplerini buldu Konuşmaların ardından, Trabzon Film Festivali’nde başarılı bulunan yapıtların sahiplerine ödülleri takdim edildi. Öğrenci Kısa Film Yarışması Jüri Ödülü, ’Çalınan Yük’ filmine verilirken, Öğrenci Kısa Film Yarışması En İyi Film Ödülü’nün sahibi ’Gülümse’ oldu. Ulusal Kısa Film Yarışması’nda belgesel kategorisinde Erol Günaydın Jüri Özel Ödülü, ’İyi Ölüm’ filmine layık görüldü. Altın Taka Deneysel En İyi Film Ödülü’nü ’Kim’ filmi kazandı. Belgesel dalında verilen ödül ’Pirlerin Düğünü’ filmine giderken, Ulusal Belgesel Film Yarışması’nda Jüri Özel Ödülü ’Muzaffer’ filmine, En İyi Film Ödülü de ’Berona’ filmine verildi.
Kütahya Kütahya’da "Dilek Arabası" ilgi odağı oldu Kütahya’da bir işletmenin öncülüğünde hayata geçirilen "Dilek Arabası" uygulaması, kısa sürede vatandaşların yoğun ilgisini çekti. Atatürk Bulvarı’nda faaliyet gösteren döner işletmesinin sahibi Kıymet Akgün, başlangıçta reklam amacıyla başlatılan çalışmanın beklenenden çok daha büyük bir etki oluşturduğunu söyledi. Uygulamanın ortaya çıkış sürecini anlatan Akgün, "Asıl amacımız reklamdı. Oğlumun hibrit arabası vardı, bir değişiklik olsun istedik. ‘Bu arabaya dileklerinizi yazın’ dedik. İlk başta bu kadar ilgi göreceğini düşünmemiştik ama çok güzel geri dönüşler aldık" dedi. Vatandaşların sadece dışarıdaki kağıtları kullanmakla kalmadığını belirten Akgün, "Kağıt kalmayınca içeriden kağıt isteyip dilek yazmak isteyenler oluyor. Her gün yüzlerce kağıt gidiyor, bazen rüzgarda uçanlar bile oluyor" ifadelerini kullandı. Uygulamanın sosyal medyada da etkili olduğunu vurgulayan Akgün, Instagram’da Levent Önerişleri hesabından yapılan paylaşımların büyük katkı sağladığını belirterek, "Bir akım başlattık. Dileklerini yazıp paylaşanlara yüzde 10 indirim yaptık. İlgi çok güzel oldu, memnun kaldık" diye konuştu. Dilek kağıtlarında her yaştan insanın hayallerinin yer aldığını söyleyen Akgün, "Öğrenciler sınavlarında başarılı olmak istiyor, KPSS yazanlar var. Kimi araba, kimi motor, kimi ev dilemiş. Asgari ücretle ilgili beklentiler var. Çocuklar aileleriyle gelip birlikte yazıyor. Çok samimi ve komik notlar da çıkıyor" dedi. Araca "Dilek Arabası" adını verdiklerini belirten Akgün, uygulamanın hem işletmeye hem de insanlara moral kaynağı olduğunu sözlerine ekledi.