ASAYİŞ - 05 Aralık 2025 Cuma 23:04

AFAD’dan gönüllülerine sertifika ve kimlik teslim töreni

A
A
A
AFAD’dan gönüllülerine sertifika ve kimlik teslim töreni

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Töreni düzenlendi.


Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında akreditasyon sürecini başarıyla tamamlayan ekiplerin ve 81 ilden gelen Destek AFAD Gönüllülerinin katılımıyla AFAD Başkanlığında ‘Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Teslim Töreni’ düzenlendi. Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve gönüllüler katıldı.



"Gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir"


Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri kimlik kartlarını takdim etmek üzere bir araya geldiklerini belirten AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, "4 kavramdan bahsetmek isterim. Aslında belki de bu süreci özetleyen temel kelimeler, temel kavramlar arasında yer alan bu kavramlardan birisi; imece, diğeri gönül kelimesi gönül kavramı ve bu kavramlardan doğmuş olan gönüllü kavramı ve en nihayet akreditasyon kavramı. İmece; bizim kadim kültürümüzde, geleneğimizde yeri olan, insanlarımızın hiçbir karşılık beklemeden birbirlerinin yardımına koştuğu süreçleri ifade eder. Bir insanın, bir ailenin ihtiyacı olduğunda diğer komşuları o mahallede köyde yaşayanlar hiçbir teklif beklemeden bazen haberli bazen habersiz bu vatandaşlarımızın yardımına koşarlar ve belki de günlerce sürecek bir iş, 1 gün içerisinde bitirilir. Bunun hep birlikte mutluluğu yaşanır. Gönül kavramı; diğer insanlarda tek bir kelimeyle karşılığı olmayan, birçok anlamı içinde barındıran bir kelimedir. Kalp, ruh, duygu, arzu, istek gibi birçok anlamlı kelimeyi bünyesinde barındırır. Bu da aslında bizim sahip olduğumuz kültür ve medeniyet değerlerinin doğurduğu bir kelimedir, kavramdır. Bir işe gerçekten içtenlikle ve arzu, istekle ve kalben, ruhen katılım sağlamak, isteklilik göstermek anlamına gelir. Bu kelimeden doğmuş olan gönüllük kavramı hem imeceyle hem gönül kavramıyla bir bütünlük arz edecek şekilde hiçbir karşılık beklemeden insanların birbirinin yardımlarına kavuşmasıdır. Hatta gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" diye konuştu.



"Salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var"


5 Aralık Dünya Gönüllüler günü vesilesiyle tüm gönüllüleri tebrik eden İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, şöyle konuştu:


"AFAD bir koordinasyon kurumu. AFAD, afet yönetimiyle ilgili bir işi kendisi yapacak diye bir şey yok. Dünyaya baktığımızda afet yönetiminin büyük çoğunlukla gönüllüler üzerinden yürüdüğünü de görüyoruz zaten. Şu ana kadar akredite ettiğimiz ekip sayısı 16 bini geçti. Benim resmi olarak şu anda AFAD’daki arama kurtarma eleman sayım kaç? Sadece 3 bin 500. Bin 200 daha alacağız. İşte 4 bin 500, 5 bine yaklaşacağız 5 bin bile olmayacağız. Bu bize yeter mi arkadaşlar? Yetmediğini 6 Şubat depreminde Rabbim hepimize öğretti. Bu sayıların yetmediğini, yetmeyeceğini sadece bu hizmeti kamu eliyle, kamu görevlisi eliyle yapamayacağımızı en büyük delili, ispatı 6 Şubat depremleriydi. Az önce sayı verildi. Dendi ki 6 Şubat depremlerinde 32 bin 500 arama kurtarma görevlisi sahada çalıştı. Doğru mu? Doğru. AFAD’ın elinde resmi çalışan kaç tane arama kurtarma elemanı vardı? 2 bin 200-2 bin 500. Gerisi, bir kısmı diğer kamu kuruluşlarından, emniyetin PAK’ı, Milli Eğitim’in arama kurtarma, cezaevlerinin arama kurtarma ekipleri. Diğeri de 14 bini de dünyanın çeşitli ülkelerinden bizim yardımımıza koşan dost ve kardeş ülkelerin gönüllüleri ve sivil toplum kuruluşları. Bizim bir hesabımız var. 6 Şubat depreminde 30 bin bina enkaz oldu. 25 kişidir bizim ekipler. Ekipler 25 kişi 8 saat çalıştı biz dinlenelim sonra 16 saat sonra gelip mesaiye devam ederiz diye bir kavram yok. Orada kesintisiz bir hizmete ihtiyaç var. Yani aynı enkazın başında 3 ayrı ekibe ihtiyacınız var. 75 kişi enkaz başına 30 binle çarparsanız 1 milyon 900 bin küsur arama kurtarmacıya aynı anda bütün enkazlara ulaşıp çalışma yapabilmeniz için ihtiyacınız var. Bu kadar insanı resmi olarak istihdam etme şansınız var mı? Yok. İşte o zaman salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var."


Konuşmaların ardından AFAD gönüllülerine kimlikleri ve sertifikaları teslim edildi.



AFAD’dan gönüllülerine sertifika ve kimlik teslim töreni

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Yüksel Yıldırım: "5 Aralık, kara bir cuma günü olarak Samsunspor tarihinde anılacak" Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, Galatasaray karşısında verilmeyen bir penaltı kararı sonrası 1 puanlarının çalındığını söyleyerek, "5 Aralık, kara bir cuma günü olarak Samsunspor tarihinde anılacak. Bu puan belki bizim bu sene Avrupa’ya gitmemizin önüne geçecek. Ben bunun hesaplarını sezon sonu sorarım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Samsunspor, deplasmanda karşılaştığı Galatasaray’a 3-2 mağlup oldu. Samsunspor Başkanı Yüksel Yıldırım, müsabakanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. "Konuşacak halde değilim" Çok üzgün olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Yıldırım, "Konuşacak halde değilim. Samsunspor’un bu maça puan veya puanlar için geldiğini söylemiştim. Öyle olacağına da inanmıştım. İlk yarı gerçekten Samsunspor’u tanıyamadım. Kötü oynadık. Galatasaray, inanılmaz bir üstünlük sağladı ama ben takımıma ve hocama her zaman güvendiğimi söylemiştim. İkinci yarı inanılmaz bir Samsunspor ortaya çıktı. İlk 10 dakika baskımız sonucu bizim de plakamız olan 55. dakikada gol attık. Durumu 2-1’e getirdik" cümlelerine yer verdi. "Galatasaray taraftarı, inanılmaz bir ıslıkla Samsunspor’u durdurmaya çalıştı" Yüksel Yıldırım, müsabakanın ikinci devresinde Galatasaray taraftarının devreye girdiğini aktararak, şunları dile getirdi: "İkinci yarı maçı izlerken kulaklarım tıkandı. Galatasaray taraftarı, inanılmaz bir ıslıkla Samsunspor’u durdurmaya çalışıyordu. Samsunspor, ikinci yarı üstünlüğünü kabul ettirdi. Golü bulabilirdik. Pozisyonlar kaçırdık. ’Yenilirsek, böyle yenilelim’ derken 88. dakikada beklediğimiz golü bulduk. Durumu 2-0’dan 2-2’ye getirdik. Maç böyle bitecek diye düşündük. Sonra Victor Osimhen, neden 80 milyon Euro’luk bir oyuncu olduğunu gösterdi. O golü Türkiye’de başka kimse atamazdı. Maç, tam bitti derken Samsunspor bir atakla penaltı pozisyonu oluşturdu. Bizler, televizyonda gördük. Gözümüzle de gördük. Net penaltı. Hakem de gördü. Artık VAR’dan karar bekliyoruz. Hakem, 4 dakika bekledi. Sonunda da inanılmaz bir karar verdi. Bugün 5 Aralık Cuma günü ’Kara bir cuma’ oldu. Türk futbolunda bugün ’Kara bir cuma’. Bizim resmen 1 puanımız gasp edildi. Bunu yapan da kesinlikle hakemler." "İkinci yarıda Samsunspor üstünlüğünü kabul ettirdi" Bahis soruşturması kapsamında hakemlere yönelik operasyon yapıldığını hatırlatan Samsunspor Başkanı Yıldırım, "’Maçlar, doğru gidiyor’ derken böyle olması bizi şaşırttı. Çok da şaşırmadık. Çünkü iki gün önce bir şeyin altını çizdim. ’İnşallah pazartesi günkü Fenerbahçe-Galatasaray maçında Galatasaray’ın tepkileri bize karşı ters tepmez’ dedim. Hakeme güvendiğimi söylemiştim. Mehmet Türkmen, genç bir hakemimiz. Gelecek de vadediyor, hata yaptığı da oluyor. ’İnşallah bizim maçta hatası konuşulmaz’ demiştim. İlk yarıda hakem hatalar yaptı. Faullerimizi çalmadı ama bu kararlar sonucu etkileyecek şeyler değildi. İkinci yarda Samsunspor üstünlüğünü kabul ettirdi. Yenilsek de hiç üzülmeyecektim. ’Biz oynadık, Galatasaray’ı boğduk ve 2-1 yenildik. Gücümüz bu kadar’ diyecektim. 88. dakikada 2-2’yi yakaladık. Stat bir anda çöktü. Osimhen devreye girdi ve golünü attı. Sonra Samsunspor bir muhteşem bir oyun çıkardı" şeklinde konuştu. "Penaltıyı gözü kör hakem bile orada olsa görür" Bugünkü hakem kararlarına rağmen çok çalışmaya devam edeceklerini yineleyen 64 yaşındaki başkan, "Penaltıyı gözü kör hakem bile orada olsa görür, hisseder verirdi. Hakemin görmesine bile gerek yok, VAR da var, var mıydı? Bunun açıklamasını sizlere bırakıyorum. İnanılmaz üzgünüm, inanılmaz sinirliyim. Bizim puanımız çalındı. Samsunspor’un belki beşinciliği de elimizden alınmış, aşağıya doğru bir iniş olacak. Ama bu bizi yıldırmayacak. Biz daha fazla çalışacağız" dedi. "Bugün hakemi yenemedik" "Samsunspor maç kazanacaksa hakemi de yenmeli" diyen kırmızı-beyazlı kulübün başkanı, şöyle devam etti: "Bugün hakemi yenemedik. Hakemi yenemiyorsak puan alma şansımız yok. Bu artık kanıtlandı. Yüksel Yıldırım’ın futbol camiasında altına imzasını atarak söylediği bir şey. Samsunspor’un hakemi yenemediği maçları yenme şansı yok. Bunu ister hakemler alınsın, ister MHK alınsın, ister de TFF. Ben buradan TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’na da söylüyorum, canım arkadaşım ama onun da lafı geçmiyormuş artık. Bitmiş, TFF de bitmiş. Kaç sefer söyleyecek İbrahim Başkan, ‘Hakemler böyle hata yapamaz. Hakem yapsa bile VAR var’ dedi. Bugün hepimiz şahidiz. Galatasaraylılar dahil, medyadaki herkes dahil net penaltı diyor. Ama hakem üçlüsü ve VAR bunu vermedi, sonuçta maç 3-2 bitti. Galatasaray’a hayırlı olsun 3 puanı." "5 Aralık, kara bir cuma günü olarak Samsunspor tarihinde anılacak" Yüksel Yıldırım, Konferans Ligi’nde adil hakem performansları olduğu için lider durumda bulunduklarını savunarak, "5 Aralık, kara bir cuma günü olarak Samsunspor tarihinde anılacak. Ali Sami Yen’de bu puan belki bizim bu sene Avrupa’ya gitmemizin önüne geçecek. Ben bunun hesaplarını sezon sonu sorarım. Samsunspor, Konferans Ligi’nde birinci. Niye, çünkü hakemler adil, Samsunspor’un hakkı yenmiyor. Samsunspor da çıkıyor çatır çatır top oynuyor. Geliyoruz buraya, her maçta hakemlerle problemimiz var. Susuyoruz ama artık yeter. Daha nereye kadar susacağız? Ben Samsunspor’un hakkını istiyorum. Çalınan 1 puanımı geri istiyorum. TFF nasıl veriyorsa verir. Ben istiyorum, Samsunspor hak etmiyor bunları. Bu sezon böyle biterse oturur konuşuruz. Bundan sonra Türk futbolu ileriye gideceğine geriye gider" diye konuştu. "Getirin yabancı VAR hakemlerini onlar yapsın" Yabancı VAR hakemi talebinde de bulunan Yıldırım, takımını oynadığı oyundan dolayı tebrik etti. Yüksel Yıldırım, "Demek ki yapılan operasyonların hakemlere etkisi sıfır. VAR’dakiler boş. O zaman getirin yabancı VAR hakemlerini onlar yapsın. Türk hakemlerinin neresine güveneceğim. Maç öncesi güveniyorum dedim, utanıyorum kendimden. 24 saat geçmeden söylediğim lafı geri alıyorum. Ama ben buradan takımımı kutluyorum. Çıktılar aslanlar gibi ikinci yarı oynadılar. Ali Sami Yen’de 2-0’dan 2-2’ye getirmek her takıma nasip olmaz. Bize oldu. Samsunspor taraftarı azınlık da olsa Ali Sami Yen’de sesini herkese duyurdu. Samsunspor taraftarına da teşekkür ediyorum. Onlar bizi desteklediği, bu takım da bu ruhla oynadığı sürece bizim yolumuz açık. Çünkü Samsunspor’un bir hedefi var. Ben bir gün Samsun’da Şampiyonlar Ligi müziği okutturacağım. Bunun önüne ne hakemler, ne Galatasaray, ne Beşiktaş, ne Fenerbahçe geçecek. Bu kadar iddialı söylüyorum. Büyük takımlar beni ister sevsin, ister sevmesin. Yapacağım bunu" açıklamasını yaptı.
İstanbul Leroy Sane: "3 puanı almayı başardık, en önemlisi buydu" Galatasaray’ın Alman futbolcusu Leroy Sane, 3-2 kazandıkları Samsunspor maçının ardından yaptığı açıklamada karşılaşmanın ikinci yarısında zorlandıklarını fakat önemli olanın 3 puanı kazanmak olduğunu ifade etti. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Galatasaray, sahasında karşılaştığı Samsunspor’u 3-2 mağlup etti. Sarı-kırmızılılarda 1 gol ve 1 asistle oynayarak galibiyette önemli katkı sağlayan Alman futbolcu Leroy Sane, maçın ardından basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Sane, "Zor bir oyundu. Önemli bir maçtı bizim için. İlk yarıda çok iyi bir oyun sergiledik. İkinci yarıda daha zorlandığımız bir oyun oldu. Hatta kontrolü kaybettik bazı yerlerde. Ama sonunda kazanmasını bildik. 3 puanı almayı başardık, en önemlisi de buydu" diye konuştu. "Takımımız ve hocamızla birbirimize çok iyi alıştık" Takım olarak iyi bir adaptasyonları olduğunu ifade eden 29 yaşındaki futbolcu, "Tabii ki de herkesi tanımak, birbirimize alışmak, nasıl oynayacağımızı görmek biraz zaman alıyor. Herkes için olan bir şey bu. Hem takımımız hem de hocamızla birbirimize çok iyi alıştığımızı düşünüyorum. Abdullah (Kavukcu) ağabeye de çok teşekkür ediyorum. Geldiğimden beri evimde hissetmem için çok yardımcı oldu. Aslında kulüpteki herkes de böyle yapıyor. Önümüzdeki maçlarda daha da iyi olmamız gerektiğini düşünüyorum" açıklamasında bulundu. "Oyunda eli görmedim, bana değil gibi göründü" Son olarak maçın son anlarında Samsunspor’un penaltı beklediği pozisyonla alakalı sorulan soruyu yanıtlayan Leroy Sane, "Oyunumun dışındaki şeylerle ilgili çok yorum yapmak istemiyorum. Takımıma yardımcı olmak istiyorum. Her zaman odaklandığım şey bu. Takım olarak da başarılı olmak ve kazanmak istiyoruz. Oyun içerisindeyken eli görmedim, bana değil gibi göründü. Tekrardan görüntülere bakmam gerekir" diyerek sözlerini tamamladı.
Kayseri Avrupa’da Türk kadın gücü sahaya çıkıyor Avrupa’nın dört bir yanındaki Türk kadınlarından oluşan Türk Diasporası Kadınlar Birliği kuruluyor. Avrupa’nın dört bir yanındaki Türk kadınları ilk kez tek bir güçlü çatı altında birleşiyor. Bu tarihi adımın öncülüğünü, Almanya’da yaşayan iş insanı Jasmin Şahin üstleniyor. Uzun süredir üzerinde çalıştığı projeyi artık resmiyete kavuşturma aşamasına gelen Kurucu Başkan Jasmin Şahin, yönetim kadrosu ve Avrupa’daki etkili Türk kadınlarıyla defalarca toplantılar yaparak hem yakın plan hem orta vadeli hem de uzun vadeli bir yol haritası oluşturduklarını ifade etti. Şahin, kurulacak yapıya üyeliğin, herhangi bir statü şartına bağlı olmadığını vurgulayarak, şu sözleri kaydetti: "Türk Diasporası Kadınlar Birliği; yalnızca işveren kadınların, sadece akademisyenlerin ya da sadece girişimcilerin oluşturduğu bir platform değildir. Bu birlikte 18 yaşını geçmiş her Türk kadını yer alacak. Emekliler, çalışanlar, işçiler, öğrenciler, akademisyenler, ev kadınları, profesörler, girişimciler. Yani Avrupa’daki Türk kadınının tüm renkleri, tüm temsil grupları tek çatı altında birleşecek." Tek hedeflerinin Avrupa’da Türk kadınının sesini güçlü bir şekilde duyurmak olduğunu dile getiren Jasmin Şahin, "Kadın gücünün bu topraklarda hissedilmesi, görünmesi ve etkisinin artması için çalışıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’deki dezavantajlı kadınlara destek olmak, onları güçlendirmek, balık tutmayı öğretmek, iş ve üretim fırsatları yaratmak temel misyonumuz. Üreten kadınların ürünlerini Avrupa pazarına taşıyacak projeleri de hazırladık" ifadelerini kullandı. Hazırlıkları son aşamaya gelen Türk Diasporası Kadınlar Birliği, önümüzdeki hafta resmen kurulmuş olacak. Avrupa’da kadın odaklı en geniş kapsamlı Türk sivil oluşumu olmaya aday bu birlik, daha şimdiden büyük bir heyecan ve umut yaratmış durumda.