ASAYİŞ - 18 Şubat 2025 Salı 13:13

Ankara’daki deprem heyelan riskini artırdı

A
A
A

Ankara’nın Keçiören ilçesine bağlı Kanuni Mahallesi’nde dün meydana gelen deprem sonrası bölgede yeni yarıkların oluştuğunu belirten mahalleli, yetkililerden acil önlem alınmasını talep etti.

Dün öğle saatlerinde merkez üssü Yenimahalle ilçesi olan 3,5 büyüklüğündeki depremin ardından Kanuni Mahallesi çevresinde heyelan riski taşıyan bölgede toprakta yeni çatlaklar ve yarılmalar gözlemlendiği iddia edildi. Mahalle sakinleri, depremin ardından çatlakların daha da belirgin hale geldiğini ve bazı noktalarda zeminin kaydığını ifade ederken, can güvenliklerinin tehlikede olduğunu söyleyerek yetkililerden acil önlem alınmasını talep etti. Depremden sonra bölgeye inmeye korktuğunu ifade eden Ümit Karabacak, "Depremden önceki günlerde toprakta ciddi hareketlenmeler vardı. Hem gözle görülen kayma vardı hem de sesini duyabiliyordunuz. Bölgeden çok ciddi derecede tedirgin olduk. Depremden sonra da kopmalar oldu. Burada benim binam ile kayma arasında 7-8 metre mesafe var. AFAD buradaki binaların bilgilerini aldı. Yolda çatlak olduğu anda evlerimiz boşaltılacak. Depremde ciddi sallantı olsaydı evlerimiz gidecekti" dedi. Kaymaların günlük arttığını aktaran Faruk Özer, "Kaymalar günlük oluyor. Biz her gün diken üstünde oturuyoruz. Mahalle sakinleri olarak tedirginiz. Her gün artan kaymalardan sonra ne yapacağımızı bilmiyoruz" diye konuştu.

Ankara’daki deprem heyelan riskini artırdı

Ankara Büyükşehir Belediyesi dolgu çalışmalarını sürdürüyor

Heyelan riski taşıyan bölgelerde Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri, toprak kaymasını engellemek amacıyla uzun süredir çalışmalar yürütüyor. Belediye ekipleri, özellikle eğimli arazilerde yaşanan toprak kaymalarını minimize etmek için dolgu ve güçlendirme çalışmalarına devam ediyor.

Ankara’daki deprem heyelan riskini artırdı

Vahit Aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Talas Selçuklu ve Osmanlı Evi müdavimlerine un desteği Talas Belediyesi, yardımlaşma ve dayanışma duygularının zirveye ulaştığı on bir ayın sultanı Ramazan ayında yardımlarını sürdürüyor. Bu kapsamda Talas Belediyesi sosyal tesislerinden yararlanan ulu çınarlara un desteği sağlandı. Talas Belediyesi, Mevlana Restoran’da Ramazan ayı başından bu yana kurulan İkram Sofrasında her yaştan ve her kesimden vatandaşı iftarla buluştururken, diğer yandan çeşitli sosyal kesimlere de ihtiyaçlarına göre yardımlar yapılıyor. Bu kapsamda 5’er kiloluk 600 paket un, Talas Belediyesi Osmanlı Evi ve Selçuklu Evinin müdavimleri olan ulu çınarlara hediye edildi. Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’ın da yaptığı değerlendirmede, "Ramazan ayı dayanışma ve yardımlaşma ayı olarak bilinir. Biz de Hayır Çarşımızdan yılın her günü yaptığımız sosyal destekleri Ramazan ayında artırarak sürdürüyoruz. Bununla birlikte Mevlana Restoranımızı Ramazan ayı başından beri İkram Sofrası olarak açtık ve burada başta öğrencilerimiz olmak üzere her yaştan ve her kesimden hemşehrimiz nezih bir ortamda iftar yapma imkanı buluyor. Bunun yanında Osmanlı ve Selçuklu Evinin müdavimleri olan büyüklerimize de un desteği sağladık. 5’er kiloluk paketlerden oluşan toplam 3 ton unu kendilerine ulaştırdık. Ayrıca 70 öksüz ve yetimimiz için bir giyim firmasından satın aldığımız kıyafet çeklerini aile büyüklerine teslim ettik. Bir nevi bayramlık kıyafetlerini almış olduk. Güle güle giysinler, onların mutluluğu bizim mutluluğumuz. Diğer yandan iaşe kolisi de vererek mutfak masraflarına katkı sağlamış olduk" dedi.
Adana Prof. Dr. Akpınar: "Kalp ritim bozukluğu olanlar enerji içeceği içtiğinde aniden ölebilir" Özel Medline Adana Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Onur Akpınar, ritim bozukluğunun kalbin aniden durmasına ve ölüme yol açabileceğini söyleyerek, "Özellikle bazı ritim bozukluğu hastalıkları spor yaparken ya da bu enerji içeceklerini tükettikleri zaman birden ortaya çıkıyor. Hiç beklemediğimiz bir anda o kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabiliyor" dedi. Günlük hayatta yorgunluk hissini bastırmak ve zindelik kazanmak için sıkça tüketilen enerji içecekleri, kalp sağlığı için ciddi riskler taşıyor. Özellikle sınav dönemi uzun saatler ders çalışan genç çocukların, ağır fitness yapan gençlerin ve masa başında uzun saatler çalışan yetişkinlerin sıkça başvurduğu enerji içeceği tüketimi, hayati tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Akpınar, bu konuyla ilgili yaptığı açıklamada, kalp hastalığının ileri yaş hastalığı olduğunu belirterek, "Ancak tansiyon ve şekeri olan ayrıca sigara kullanan kişiler daha fazla risk altında oluyor. Kalp hastalığı dendiği zaman hepsini kapsamıyor ayrıca ritim bozukluğu var. Ritim bozukluğu kalbinin aniden durmasına ve ölümle sonuçlanabilir. Özellikle bazı ritim bozukluğu hastalıkları spor yaparken ya da bu enerji içeceklerini tükettikleri zaman birden ortaya çıkıyor. Hiç beklemediğimiz bir anda o kişinin hayatını kaybetmesi ile sonuçlanabiliyor. Bu tarz ritim bozukluklarını siz fark etmeyebilirsiniz. Bir EKG çektirmediyseniz ayrıca efor testi yapılmadıysa hiç haberiniz olmayabilir" diye konuştu. Akpınar, şöyle devam etti: "Beslenme biçiminin bozulması ve insanların olabildiğince hareketsiz olması sebebiyle damarlardaki darlıkların sıklıkları da fazla olmaya başladı. Bunlara bağlı olarak damar tıkanıklıklarına bağlı daha fazla kalp krizleri görüyoruz. Son zamanlarda gelişen teknoloji ile beraber damar tıkanıklıklarını daha erken fark etmeye başladık. Eskiden biz hastalarımıza koşu testi yaparken şimdi sanal anjiyo yaparak hastalıkları daha erken fark edebiliyoruz. Yıllardır kullandığımız tomografi cihazları teknolojik olarak geliştikçe çekim sıraları daha kıskanmaya başladı ayrıca daha kaliteli görüntüleme elde etmeye başladık. Daha önce efor testinde çoğu hastanın hastalığını göremeyebiliyorduk. Damarları tıkalı olan hastalarda efor testi yapıyorduk ve her şey normal çıkıyordu. Yani damarları tertemiz olan kişileri de anjiyo yapıyorduk. Bu sanal anjiyo teknolojisi gelişince daha genç yaşta daha fazla gerçek hastayı yakalama şansına sahip oluyoruz." Akpınar, "Kalp krizi vakalarında 40 yaşları bizim için genç olmasına rağmen artık 30 yaşlarını da görebiliyoruz. Sahalarda gördüğümüz ve aniden kalbi duran gençlerin damar tıkanıklığından ziyade ritim bozuklukları var. Kalp krizi ve ritim problemini birbirinden ayırmak lazım. Etin bozukluklarını standart muayenede göremezsiniz. EKG ve ekokardiyografi grafiğini görmeniz lazım. Özellikle ağır spor yapanlar ve risk faktörü olanlar bu kontrollerden geçmesi gerekiyor. Ailenizde ikinci ve üçüncü dereceden de akrabalarınız da ani kalp ölümü varsa sizlerde mutlaka kalp muayenesi yaptırması gereklidir" dedi.
Kocaeli Kocaeli’nin içme suyunu karşılayan barajda su seviyesi beklenilen seviyeye ulaşmadı Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Yuvacık Barajı’nda su seviyesi yüzde 64’e çıkarken, yeterli yağışın yağmaması sebebiyle su seviyesi beklenilen seviyeye ulaşamadı. Kocaeli’nin içme suyu ihtiyacının büyük bir bölümünü karşılayan Başiskele ilçesindeki Yuvacık Barajı su seviyesi 2024 yılı sonu itibariyle yüzde 17 seviyelerine gerilmişti. Yağışların başlaması ile birlikte Kocaeli Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSU) Genel Müdürlüğü verilerine göre doluluk oranının yüzde 64 seviyelerine yükseldi. Ancak yeterli yağışın yağmaması sebebiyle su seviyesi beklenilen seviyeye ulaşamadı. Geçtiğimiz yıllarda bu aylarda yapılan ölçümlerde su seviyesi yüzde 95’lere kadar çıkmış ve baraj kapakları açılmıştı. "Eski yıllara göre şu an su miktarı az" Bölge halkından Emrullah Öz barajın yakın çevresinde oturması sebebiyle arada barajın kenarına inip hava aldığını dile getiriyor. Eskiye nazaran baraj seviyesinin hala yeterli düzeyde yükselmediğini aktaran Öz, "Yuvacık Barajı suyu arttı fakat eski yıllara göre şu an su miktarı az. Daha önce bu aylarda kadar baraj doluyordu. Bazen kapakları bile açılıyordu. Bu zamanlarda baraj havzasında kar oluyordu ama şu anda yok. Barajda su seviyesi yüzde 17’ den yüzde 60 civarlarına çıktı" dedi. "Su İstanbul sınırlarına kadar besliyor" Yaklaşık olarak 100 metre dağın altından su geldiğini belirten Emrullah Öz, "Burası çok güzel. Yukarılarda tesisler var, barajın girişinde, çıkışında piknik yapılacak yerler var. Baraj havzada toplanan ve derelerden gelen sularla doluyor. Daha yukarılarda soğuk pınar var onlar borular ile direk Yuvacık ve İzmit şebekelerine gidiyor. Daha sonra barajdan tekrar su arıtılıp İstanbul sınırlarına kadar besliyor" diye ekledi.