ASAYİŞ - 18 Temmuz 2025 Cuma 10:55

Annesi tarafından kaçırılan çocukların dilendirildiği ve işkence yapıldığı iddiası

A
A
A
Annesi tarafından kaçırılan çocukların dilendirildiği ve işkence yapıldığı iddiası

Ankara’da eşi ve onun sevgilisi tarafından çocuklarının şehir dışına kaçırıldığını ileri süren baba, 2 ve 4 yaşındaki oğullarına işkence yapıldığını ve dilendirildiğini öne sürdü. 2 senedir verdiği hukuk mücadelesine rağmen çocuklarına kavuşamadığını belirten baba, evlatlarının hayatlarından endişe duyduğunu ifade etti.


2 sene önce Keçiören’de iddialara göre Engin Başoğlu’nun (31) eşi E.B. (23), 2 ve 4 yaşındaki çocukları Rüzgar Eren B. ile Poyraz B.’yi sevgilisi olduğu ileri sürülen F.K. ile birlikte Karabük’e kaçırdı. Olayın ardından eşine boşanma davası açan Başoğlu, çocuklarını da geri alabilmek için suç duyurusunda bulundu. Çocuklarının bakımsız bırakıldığını, işkence yapıldığını ve dilendirildiğini iddia eden Başoğlu, tüm bu durumları ispat etmesine rağmen velayetin kendisine verilmediğini söyledi. Eşine 2 senedir ulaşamadığını, çocuklarından da 1 aydır haber alamadığını belirten Başoğlu, hukuk mücadelesini sonuna kadar sürdüreceğini dile getirdi. Evlatlarının ruh sağlıklarının da bozuk olduğunu ifade eden Başoğlu, hakkındaki uzaklaştırma kararı nedeniyle çocuklarını sadece Karabük’teki görüş günlerinde görebildiğini söyledi.



"Çocuklarım darp ve işkence altındalar"


Çocuklarının zor durumda olduğunu söyleyen Başoğlu, "Eşim, sevgilisini eve çağırıp çocuklarımı kaçırıyor. Çocuklarım darp ve işkence altındalar. Tırnaklarını sökmüşler. Darp raporlarımız da var. Hiçbir şekilde çocuklarımı göremiyorum. Mahkeme çocuklarımı bana teslim etmiyor. Çocuklarımın durumu çok perişan. Bir aydır hiç görüşemiyorum onlarla, haber alamıyorum. Eşimin sevgilisinin annesi de dilendiriyormuş çocuklarımı. Çocuklarımın bir an önce tarafıma teslim edilmesini istiyorum. Çok zor durumdalar" dedi.



"Hiçbir şekilde mahkemeden sonuç çıkmıyor"


Mahkemenin taraflı tutumlar sergilediğini iddia eden Başoğlu, "Eşim Karabük’e kaçalı 2 sene oldu. 2 senedir yargıyla mücadele ediyoruz. Hakim zaten hiçbir şekilde bizi göz önünde bulundurmuyor. Hiçbir şeyimizi dinlemiyor. Sürekli bize ‘sus, sus’ diyor. Eşime de hiçbir şekilde ulaşamıyorum. Beni ve ailemi engellemiş. Kendi kardeşinin yanındaydı, oradan da kaçmış. Hiçbir şekilde mahkemeden sonuç çıkmıyor. Aile Bakanlığından yetkililer çocukların tutulduğu eve gitmiş. Bizim eve de geldiler. O evde çocukların yaşayamayacağı, bana verilmesi yönünde karar vermişler. Mahkeme bu kararı göz önünde bulundurmuyor" diye konuştu.



"Psikolojileri yerinde değil"


Çocuklarının ruhsal yönden de kötü olduğunu söyleyen Başoğlu, "Ben Devlet Hastanesi’nden rapor alıyorum. Eşim polikliniğe gidiyor, sağlamdır raporu aldırıyor çocuklara. Çocuklarda tırnak kalmamış, vücutlarında sigara söndürmüşler. Ellerini, ayaklarını yakmışlar. Bunlar raporlarda da mevcut. Psikolojileri yerinde değil. Sürekli ağlıyorlar. Görüş gönünde sürekli, ‘Baba beni buradan kurtar, beni götür, beni dövüyorlar’ diye söylüyorlar" dedi.



"Çocukların onların elinde kaldığı sürece ne olacakları belirsiz"


Evlatlarının hayatından endişe duyduğunu dile getiren Başoğlu, "Biz herkesten şikayetçi olduk. Son 1 aydır da hiçbir şekilde ulaşamıyorum çocuklara. Çünkü kardeşinin yanından da gitmiş. Ben çocuklarımı istiyorum. Çocuklarımın bakımından ben sorumlu olmak istiyorum. Çocuklarımın başka bir şahıs tarafından büyütülerek darp altında ve işkenceye maruz kalmalarını istemiyorum. Onları özlüyorum. Vatana ve millete hayırlı bir insan yetiştirmek istiyorum. Çocukların onların elinde kaldığı sürece ne olacakları belirsiz" şeklinde konuştu.



"Çocuklarımın bana teslim edilmesini istiyorum"


Çocuklarının kendisine verilmesi gerektiğini söyleyen Başoğlu, "Eşimin elinden telefon düşmüyordu. Sürekli odada gizli gizli biriyle konuşuyordu. Ben son zamanlarda şüphelenmiştim ama iki tane çocuğum olduğu için fazla ses çıkarmamıştım. Meğer sevgilisi varmış. Eşimin kardeşi babamı aramış, ‘Çocuklarınızı gelin buradan alın, kurtarın ellerinden. Biz kurtaramıyoruz’ demiş. Devlet yetkililerine sesleniyorum. Çocuklarımın bir an önce tarafıma teslim edilmesini istiyorum. Onları zaten ben büyüttüm. Eşim işe gidiyordu, onlara evde annem bakıyordu. Bize daha çok alışıklar" dedi.



Annesi tarafından kaçırılan çocukların dilendirildiği ve işkence yapıldığı iddiası

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis,Mainz 05 maçının ardından takımının performansı nedeniyle hayal kırıklığı yaşadığını söyledi. UEFA Konferans Ligi 6. hafta maçında deplasmanda Almanya temsilcisi Mainz ile karşılaşan Samsunspor sahadan 2-0 mağlup ayrılarak ilk 8’e adını yazdıramadı. 12. sırada lig aşamasını tamamlayan kırmızı-beyazlılarda Alman Teknik Direktör Thomas Reis, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında mücadeleyi değerlendirdi. "Takımımın performansı sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum" Futbolcularının gösterdiği performanstan memnun olmadığını dile getiren Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, "Açıkçası bir sonraki karşılaşmayla alakalı çok bir şey söylemek istemiyorum. Bugünkü göstermiş olduğumuz performans sebebiyle hayal kırıklığı yaşıyorum. Mainz’e baktığımızda bugün galip gelmeyi hak ettiler. Çünkü biz ikili mücadelelerde o agresifliği gösteremedik ve ikinci topları da onlar kazandı, bizler kaybettik. Emre Kılınç ile yakalamış olduğumuz çok net bir pozisyon vardı. O pozisyonu golle sonuçlandırabilmiş olsaydık normalde 1-0 öne geçen taraf olacaktık ve belki de şu an farklı şeyler konuşuyor olurduk. Göstermiş olduğumuz performanslar ötürü üzgünüz" dedi. Dar bir kadro ile mücadele ettiklerini ve sakatlıktan dönen Ntcham’ın tekrar sakatlanmasının kendilerini üzdüğünü ifade eden Reis, "Olivier Ntcham’ın bir kas sakatlığı oldu. Arka adalesinden sakatlandı Tabi bu bizim adımıza iyi olmadı. Zaten çok eksikle devam etmek zorunda olduğumuz bir dönemde bunun gerçekleşmiş olması bizi üzdü. Maçta da belli oldu. Takımın bir yorgunluğu da var. Birçok eksiğimiz olması sebebiyle genç oyunculara da şans vermeye çalışıyoruz. Ama tabi bu durum onlar için de zor olabiliyor. Çünkü sonradan oyuna girmek her oyuncu için zor olduğu gibi genç oyuncular için de zor oluyor. Bir şekilde yolumuza devam etmemiz gerekiyor. Sonuçta çok kısa bir süre sonra Pazar günü oynamamız gereken bir karşılaşma var. Daha sonrasında yine kısa bir aradan sonra oynamamız gereken bir kupa karşılaşması var. Umarım sakat oyuncularımız en kısa sürede tekrardan bize katılırlar. Açıkçası bu durum bizim adımıza zor bir dönem. Var olan sakatlıklar sebebiyle zoe bir süreçten geçiyoruz ama bir şekilde yolumuza devam etmek zorundayız" diye konuştu.