EKONOMİ - 24 Mayıs 2025 Cumartesi 11:28

ATO Başkanı Baran: "KGF desteği, üreten her KOBİ’nin elini güçlendirecek"

A
A
A
ATO Başkanı Baran: "KGF desteği, üreten her KOBİ’nin elini güçlendirecek"

Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran, "Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın KFG aracılığıyla açıklanacak yeni destek paketi konusundaki sözleri çok önemliydi. Bu destek, ülkemiz için üreten her KOBİ’nin elini güçlendirecektir" dedi.


Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ticaret Odaları Konsey Başkanlığı görevini de yürüten ATO Başkanı Gürsel Baran, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ve Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımıyla, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ev sahipliğinde düzenlenen ‘TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’na katıldı. Baran, şurada ATO üyelerinin sorun ve taleplerini dile getirdi.


Konuşmasında, küresel ekonomideki gelişmelere değinen Baran, küresel piyasalardaki gümrük tarifeleri konusundaki geri adımların, yaşanan gerilimi hafiflettiğini ancak küresel ekonomide yavaşlama beklentisinin devam ettiğini söyledi.


"KOBİ’lerimize destek, daha fazla üretim, daha fazla ticaret, daha fazla ihracat ve istihdam demek"


Yatırım ve üretimin devamı için, yeni yatırımların devreye girmesi için faiz düzeyinin önemli olduğunun altını çizen Baran, "Reel sektörümüzün finansmana erişimini sağlaması, özellikle sermaye derinliği olmayan KOBİ’lerimiz için çok kritik. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın KFG aracılığıyla açıklanacak yeni destek paketi konusundaki sözleri çok önemliydi. Reel sektörü desteklemeye yönelik hızla hayata geçirilen tedbirler, iş dünyası olarak motivasyonumuzu artırıyor. KOBİ’lerimize destek, daha fazla üretim, daha fazla ticaret, daha fazla ihracat ve istihdam demek. Bu destek, ülkemiz için üreten her KOBİ’nin elini güçlendirecektir. Cumhurbaşkanımıza ve ekonomi yönetimine teşekkür ediyoruz" açıklamasında bulundu.


Son yıllarda birçok iç ve dış şokla karşı karşıya kalan Türkiye ekonomisinin dirençli yapısı sayesinde büyümesini sürdürmeyi başardığına dikkat çeken Baran, "Bu başarıda, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde dış politika, siyasi ve ekonomik ilişkilerde elde edilen diplomasi başarısının, hükümetimizin güven ve istikrarı korumaya yönelik adımlarının ve reel sektörün dinamik yapısının rolü çok büyük. Enflasyonla mücadele sürecinin farklı nedenlerle uzaması bir miktar moralleri bozsa da, reel sektörümüzün azmi ve dinamik yapısıyla değişen şartlara uyum sağlayarak, bu süreci de birlik ve beraberlik içinde atlatacağımıza inanıyorum. Yaşanan küresel olumsuzluklara rağmen büyüme hedefinden vazgeçmeyerek, üretim, istihdam ve ihracatı artırarak, yola devam etmek arzusundayız. Hükümetimizin iş dünyamız ile istişare ederek hayata geçirdiği uygulamalar, vermiş olduğu destekler, bizlere güç veriyor" diye konuştu.


ATO üyelerinin gündemlerinde yer alan konu, sorun ve önerileri aktaran Baran’ın dile getirdiği başlıklar şunlar:


"Yurtdışına ihracat yapmak ve fuarlara katılmak üzere Avrupa ülkelerine gitmek isteyen üyelerin vize sorununun çözümü noktasında kamu desteği, finansmana erişimde yaşanan güçlükler ve bankaların uyguladıkları faiz oranlarının yüksekliği, ticari kredi kartlarına uygulanan işlem kısıtlarının kaldırılması, vergide sadeleşmeye gidilerek tek oranlı bir KDV sistemine geçilmesi, reel sektörün nitelikli işgücü ihtiyacı ve nitelikli işgücü yetiştirilmesi için mesleki eğitime yönelik teşvik mekanizmalarının devreye alınması, konkordato müessesesinin yeniden düzenlenmesi, işçi-işveren davalarında, dava açma süresinin bir yıl ile sınırlandırılması, Perakende Kanunu çıkartılarak zincir marketler ve küçük işletmelerin rekabet şartlarının adil hale getirilmesi, bu işletmelerin kuruluş şartları, hangi ürünlerin satılacağı ve tatil günlerinin yasal düzenleme ile belirlenmesi, kamu desteklerinde esnaf ve tacir ayrımının ortadan kaldırılması, KDV iadeleri ve kamu alacaklarının ödenmesi".



ATO Başkanı Baran: "KGF desteği, üreten her KOBİ’nin elini güçlendirecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da iş yeri hırsızlığına 5 tutuklama Manisa’nın Turgutlu ilçesinde Organize Sanayi Bölgesi’nde bir iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayıyla ilgili adım adım iz takip eden Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri 7 şüpheliden 3’ünü İstanbul’da yakaladı, şüphelilerden 2’sinin farklı suçlardan cezaevinde oldukları öğrenildi. Mahkemeye çıkarılan 5 kişi tutuklanırken, 2 şüpheliyi yakalama çalışmaları devam ediyor. Manisa İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerince, 13 Ekim 2025’i 14 Ekim 2025’e bağlayan gece saatlerinde Turgutlu ilçesi Selvilitepe Mahallesi Organize Sanayi Bölgesi’nde yaşanan iş yeri hırsızlığı olayıyla ilgili geniş çaplı çalışma başlatıldı. Asayiş Şube Müdürlüğü ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince yapılan çalışmalarda, iş yeri ve çevresinde bulunan çok sayıda güvenlik kamerası görüntüsü incelendi. Yapılan incelemelerde, yüzleri maskeli 4 şüphelinin iş yerine girdikleri, iş yerinde bulunan çelik kasayı keserek içerisindeki paraları aldıkları ve olayın ardından ara yolları kullanarak Manisa’dan ayrıldıkları belirlendi. Şüphelilerin yakalanmasına yönelik olarak 13-14 Ekim tarihlerinde kente giriş ve çıkış yapan yaklaşık 3 bin 500 araç incelemeye alındı. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerin İstanbul’dan Turgutlu’ya geldikleri tespit edilirken, olaya karıştığı belirlenen toplam 7 şüpheli şahıs belirlendi. Şüphelilerden H.K. (31) ve M.T. (25), İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 26 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen 2 şüpheli, sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. D.Ç. (27) ve M.K. (24) isimli şüphelilerin ise farklı suçlardan cezaevinde bulundukları tespit edildi. Söz konusu 2 şüpheli, 29 Aralık 2025 tarihinde dosya kapsamında SEGBİS yöntemiyle sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. Z.S. (27) isimli şüpheli ise İstanbul’da yakalanarak gözaltına alındı. 30 Aralık 2025 tarihinde Manisa’ya getirilen şüpheli, çıkarıldığı adli makamlarca tutuklandı. Olayla bağlantılı 2 şüphelinin yakalanmasına yönelik çalışmaların sürdüğü belirtilirken, soruşturma kapsamında şu ana kadar toplam 5 şüpheli tutuklandı.
İstanbul Somali Cumhurbaşkanı Mahmud: "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez" Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. Toplantı sonrasında Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud basın açıklaması yaptı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Somali’nin zor zamanlarında yanında olduğu ve liderliği için teşekkür eden Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, "Özellikle Somali’nin toprak bütünlüğü ve egemenlikle ilgili tehditle karşılaştığı bu dönemde biz, Türkiye’nin, Türk milletinin desteğini hissettik. Somali olarak biz de kendi kuvvetli hükümetimizi kurmak toprak bütünlüğümüzü eğemenliğimiz korumak için çalışıyoruz. Türkiye çok uzun yıllar önce Somali arasında arabuluculuk çalışmaları yapmıştır. O zamandan beri bu sorunun barışçıl dostane bir şekilde çözülebilmesi içinde çalışmalar yürütmüştür. Bugün Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine Türkiye’nin Somali’nin yanında olduğunu bir kere daha tekrarlamıştır. Türkiye, Somali’yi desteklemek üzere Somali’nin yanında olacaktır. Türkiye’nin desteği, Somali’nin ilerlemesinde son derece önemli. Barış, istikrar ve iyileşme için Türkiye’nin işbirliği bizimle çok önemli" dedi. "Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyor" Türkiye ve Somali’nin yaptığı çalışmalarla dikkat çektiğini belirten Mahmud, "Netanyahu’nun bu saldırgan tavrı, Somali’yi de içeren bu tavrı kabul edilemez. Aslında bu saldırgan tavır, uluslararası hukukun da ihlalidir. Birleşmiş Milletler kurucu anlaşmasını ihlal eder niteliktedir. Yine Afrika Birliği’ni bir araya getirmiş olan anlaşmaların da diplomasinin de her türlü ilkesini ihlal eder niteliktedir. Toprak bütünlüğü, egemenlik ve bunlara müdahale etmemek bütün uluslararası sistemlerin altındaki temel değerlerdir. Somalili gruplar içerisinde de bazı gerginlikler var. Bu ayrımcılığı aşırı uç gurupları destekleyerek daha da derinleştirmek uluslararası ve dışarıdan müdahalelerle bunu derinleştirmek kimseye faydalı olmaz. Son 2 yılda Somali ve Türkiye farklı alanlarda yaptıkları çalışmalarla dikkat çekiyorlar. Güvenlik alanındaki çalışmalar buna bir örnek. Yine insani yardım çalışmaları da Somali’nin geçmiş olduğu en zor dönemde Türkiye’nin uzatmış olduğu yardım eli de çok önemli" şeklinde konuştu. Mahmud, "Bugün ortak olarak dedik ki Somali’nin petrol ve gaz kaynaklarının tetkik edilmesinde beraber çalışmalar yapıldığını ve anlamlı başarılar elde edildiğini duyurduk. Bu alanda uzun zamandır çalışma yapıyoruz. Türkiye’ye çok müteşekkiriz bu alanda öncülük ettiği için ve Somali’nin yanında durduğu için. Teknik ve bilimsel değerlendirmeler yapıldı ve bunun sonucunda olumlu sonuçlar elde edildi. Bu uzun süreli bir iş birliği ve yatırım. Bundan sonraki fazda yine sondaj çalışmaları devam edecek bu da çok büyük bir çalışma. Ağır bir görev. Fakat çok kısa süre içerisinde sondaj çalışmaları da başlayacak. 2026’ya çok iyi bir başlangıç yapacağız" diye konuştu. "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır" Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının önemli olduğunu vurgulayan Somali Cumhurbaşkanı Mahmud, "Petrol ve gazın keşfedilmiş olmasının Somali’nin ulusal anlamda tekrar güçlenmesinde etkili olacaktır. Somalili insanın hayatını da iyileştirecektir. Somali insanı bu sayede daha yüksek bir refah seviyesine ulaşacaktır. Bunların yönetimi de hesap verebilirlik, eşitlik ve nesiller arası sorumluluk ile sürdürülmelidir. Biz bugün bu ilkelerin, bu sürecin temellerini atıyoruz. Biz, Somali-Türkiye işbirliğinin daha da kuvvetlenmesi yönünde kararlılığımızı bir kere daha tekrarlamak istiyoruz. Allah’ın izniyle bu çabaların somut sonuçlarını artık görmeye ve ülkemize bahşedilen bu zenginlikten fayda sağlamaya biz de başlıyoruz. Bu son derece önemli ve tarihi bir başarı bizim için. Ülkemizin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü zayıflatmaya çalışanlara karşı kararlılıkla mücadelemizi sürdürürken bu zorlukların bizi doğal kaynaklarımızın sorumlu ve sürdürülebilir biçimde geliştirilmesi yönündeki hedefimizden alıkoymasına asla izin vermedik. Ve bu süreçte de Sayın Erdoğan’dan ve Türkiye’den her zaman destek gördük. Amacımız, halkımız için daha iyi ve daha müreffeh bir geleceği güvence altına almaktır" dedi.