ASAYİŞ - 13 Eylül 2024 Cuma 17:20

Ayhan Bora Kaplan davasına avukat beyanlarıyla devam edildi

A
A
A
Ayhan Bora Kaplan davasına avukat beyanlarıyla devam edildi

Suç örgütü lideri olduğu ileri sürülen Ayhan Bora Kaplan ile suç örgütü şüphelisi 18’i tutuklu 61 sanığın yargılandığı davaya devam edilirken Bora Kaplan’ın avukatı Şahin, “Murat Çelik, Şevket Demircan ve ekibi buraya gelsin burada yargılansınlar çünkü bizim müvekkillerimizin tüm belgelerini, dijital materyallerini bu polis memurları topladı” dedi.


Suç örgütü lideri olduğu iddia edilen Ayhan Bora Kaplan’ın içerisinde bulunduğu 18’i tutuklu 61 sanığın yargılanmasına Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Bora Kaplan, Barış Kurt, Adnan Kaplan, Fethi Koyuncu, Sercan Keleş, Kanber Keskin ile diğer sanıklar ve avukatlar yer aldı. Duruşma başında mahkeme başkanı, sanıkların avukatlarda temas etmemesi için uyarıda bulundu. Tutuklu sanık Barış Kurt’un avukatı Sinan Kocaoğlu bu duruma tepki gösterince, mahkeme başkanı avukatın duruşma düzenini bozmasından dolayı salondan dışarıya çıkartılmasına karar verdi.


Mahkeme başkanının söz vermesi üzerine konuşan tutuklu sanık Sercan Keleş 9. kattan düşerek hayatını kaybeden Semih Arslan’la ilgili şu ifadelere yer verdi:


“Semih’i biz aşağıya atmış olsak üzerinde ne kıyafet var bilirdim. Semih olay günü balkonda oturuyordu. Bende hava soğuk olmasından ötürü, ‘Semih üşümedin mi içeri girsene’ dedim. Semih’te, ‘Yarın teslim olacağız. Bir daha ne zaman gökyüzü göreceğiz’ cevabını verdi. Semih’i biz evde zorla tutuyor olsak, bize neler yapmazdı. Semih, Mahfuz Tatar’ı ayaklarından vurdu, öldürme kastı yoktu. Benim kanaatimce Semih’in vicdanı Mahfuz Tatar’ın ölmesine dayanamadı. Ben ne Semih’in zorla tutulduğuna şahit oldum, ne de aşağı atılması gibi bir şey oldu. Ben söz konusu örgüte üye olmakla yargılanıyorum. Tahliyemi talep ediyorum.”



Sanık ifadesinin ardından mahkeme başkanı Bora Kaplan’ın avukatı Rıdvan Şahin’e söz verdi.


“Murat Çelik, Şevket Demircan ve ekibi burada yargılansınlar”


Polis memurları hakkında iddialarda bulunan avukat Şahin, “Murat Çelik, Şevket Demircan ve ekibi buraya gelsin burada yargılansınlar çünkü bizim müvekkillerimizin tüm belgelerini, dijital materyallerini bu polis memurları topladı. Ben bir insana 50 soru sorarım 45’i gereksizdir ama o 5 soruyla yalanını ortaya çıkartırım. Bu polislerin benden daha zeki olduğunu düşünmüyorum. Gelsinler burada bu dosyada birleştirilsin yargılansınlar” dedi.


Avukat Şahin ayrıca Ankara 13.Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dosyanın bu dosyayla birleşeceğini düşündüğünü ifade ederek, dosya savcısı Mustafa Kaya’nın tanık olarak dinlenilmesini mahkeme heyetinden talep etti.


Sanık ve avukat beyanlarının ardından mahkeme duruşmayı pazartesi günü devam etmek üzere erteledi.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İBB soruşturmasının 2. dalga operasyonunda gözaltına alınan 18 kişi tutuklandı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "rüşvet" soruşturması çerçevesinde düzenlenen 2. dalga operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen ve tutuklanması talep edilen 30 şüpheliden 18’i tutuklandı. Tutuklananlar arasında Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi Cevat Kaya, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz ve Ekrem İmamoğlu’nun giriş yaptığı otelin güvenlik kamerasını kapatan güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen yer aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik "yolsuzluk" ve "rüşvet" soruşturması çerçevesinde düzenlenen 2. dalga operasyonda gözaltına alınıp adliyeye sevk edilen ve tutuklanması talep edilen 30 şüpheli hakkında Sulh Ceza Hakimliği karar açıkladı. 18 kişiye tutuklama kararı Tutuklama talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edilen İBB Eski Emlak Yönetimi Daire Başkanı Ali Ayçiçek, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, CHP Zeytinburnu Belediye Başkan Adayı Onur Soytürk, CHP Eski Eyüpsultan İlçe Başkanı Sinan Akçiçek ve 4 diğer şüpheli hakkında yurt dışına çıkış yasağı ve imza verme, iş insanı Rasim Kaya, Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun, İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Çevre Koruma Daire Başkanı Adem Şanlısoy hakkında ise ev hapsi şeklinde adli kontrol hükmü uygulandı. Dilek İmamoğlu’nun ağabeyi Cevat Kaya, iş insanı Mete Mağden, Kültür A.Ş. Genel Müdür Yardımcısı Onur Aldı ve Erdinç Çolak, Kültür A.Ş. Reklam Müdür Yardımcısı Hakan Karaköse, İBB Boğaziçi İmar Müdürü Elçin Karaoğlu, İBB Eski Bilgi İşlem Daire Başkanı Naim Erol Özgüner, İSTTELKOM A.Ş. Genel Müdürü Melih Geçek, Bakırköy Belediyesi Başkan Yardımcısı Ali Rıza Akyüz, güvenlik görevlisi Çağlar Türkmen, İBB Kamulaştırma Şube Müdürü Fatih Özçelik, İBB Harita Mühendisi Yakup Öner, Avrupa Yakası Zabıta Şube Müdürü Hakan Aplak, Anadolu Yakası Zabıta Şube Müdürü Nazan Başelli, İmar ve Şehircilik Daire Başkanı Ramazan Gülten, İBB Eski Zabıta Daire Başkanı Engin Ulusoy, Kültür A.Ş. Reklam Şefi Gökhan Köseoğlu ve Metin Bal tutuklandı.
İstanbul İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşine, emniyette verdiği çelişkili beyanları soruldu İBB’ye ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturması kapsamında, İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Ongun’a savcılıktaki ifadesinde, emniyette verdiği çelişkili ifadeleri soruldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) ve görevinden uzaklaştırılan tutuklu başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik yolsuzluk iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sürüyor. Soruşturma kapsamında gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen ve savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe çıkarılan İBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun’un eşi Zeynep Ayten Gözdem Ongun’un savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı. Çelişkili ifadeleri soruldu Şüpheli Ongun’a ifade sırasında Rize’den hesabına yatan 4 milyon 529 bin liraya ilişkin hesap hareketleri incelendiğinde hem kira ödemesinin hem depozitonun buradan karşılandığının anlaşıldığı, emniyetteki ifadesinde ise kira ödemesinin eşi Murat Ongun’dan elden alınarak ödendiği şeklinde söylediği belirtilerek söz konusu çelişki soruldu. Ongun cevap olarak, "Kayınvalidem Giresun’da yaşamaktadır. Ev sahibi bir sergi yapacağı için evin kira parasını ve depozitoyu bizden talep etti. Murat bu parayı Ekrem İmamoğlu’ndan alıp ev kirasını ödeyecekti ancak para gecikince ve Murat da parayı veremediği için çocuğun sünnet, kızımın doğumu ve düğünden gelen kayınvalidemde duran altınları alarak Rize’de bir kuyumcuya götürdüm. Götürdüğüm kuyumcunun adresini hatırlamıyorum. Burada vermiş olduğum altınların parası benim hesabıma havale edildi. Kuyumcu tarafından düzenlenen gider pusulasını benim imzalamam gerektiği bana söylenmedi. Bundan dolayı imzalamamış olabilirim. Hatırladığım kadarıyla bir ay içerisinde bu para geldi. Bu gelen paranın bir kısmı ile altın aldım, geri kalanı ile hayatımızı idame ettirdik." dedi. "Ben İBB’nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem" 9 firmadan hesabına gönderilen paralara ilişkin ifade veren Ongun, "Ben bu şirketlere fatura kestim ve mal gönderdim. Mal göndermediğim beyanlarını kabul etmiyorum. Ben İBB’nin iştiraklerini ve bu iştiraklere iş yapan hiçbir firmayı tanımam, bilmem. Ben cebimden sermaye çıkartarak ham maddeleri satın aldım. El ürünü hazırladığım birçok ürünün satışını gerçekleştirdim. Dediğim gibi bu şirketlerin siparişleri üzerine bu satışlar gerçekleşmiştir. Bu yaptığım siparişleri ofisime gelen bir şahıs teslim aldı, bu örneklerden sadece bir tanesidir. Nereye götürdü hangi şirkete götürdü bilmiyorum. Başka bir husus varsa dahi hiçbir şekilde bilgim veya katkım yoktur." şeklinde konuştu. "Eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır" Şüpheli Zeynep Ayten Gözdem Ongun ifadesinin devamında ise "Murat’ın maaşı ile benim maaşım ve birikimlerimiz bu hayatı sürmemizde sıkıntı yaşatmamıştır. Benim bu işlerle hiçbir ilgim yoktur. Ben kendi şirketini kurmuş, iyi bir eğitim almış, dört dil bilen, iki çocuklu bir anne ve iş kadınıyım. Bu şekilde anılmak, eşimden dolayı bazı suçlamalara maruz kalmak beni yaralamaktadır. Oğlumun yanından alınmak hak etmediğim bir uygulamadır. Üzerime atılı suçlamaların hiçbirisini kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.