POLİTİKA - 04 Kasım 2025 Salı 12:25

Bahçeli'den gündeme dair önemli mesajlar

A
A
A

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Belirlenecek ve çerçevesi çizilecek yol haritası mucibince hukuki, siyasi ve demokratik atılımlar geniş ve gerçekçi bir mutabakat düzleminde temin edilecektir. Elbette, PKK'nın kurucu önderliğinin son düzlükteki görüş, düşünce ve kanaatleri alınmalı, konuyla ilgili günlerdir yapılan kısır tartışmalar sonlandırılmalıdır" dedi.

MHP Lideri Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Grup Toplantısında konuştu.

"Ateşkes kararını uyduruk gerekçelerle ihlal eden Siyonist eşkıyalık dur durak bilmeden kanlı operasyonlarını ilerletmekte"

Bahçeli, Gazze'de yaşananların sivil ve savunmasız insanların tefrik edilmediği, tam manasıyla cinayet, toplu katliam ve insanlık suçu olduğunu belirterek, "Geldiğimiz bu aşamada Mısır'da yapılan zirvenin ve alınan kararların İsrail tarafından çiğnendiği anlaşılmış ve açığa çıkmıştır. İsrail soykırım sürecini alçakça devam ettirmiştir. Sivil yerleşim yerlerini gene vurmuştur. Geçici ateşkes kararına riayet etmeyen, masumları katletmekten vazgeçmeyen İsrail sözüne, imzasına, taahhütlerine ve vaatlerine itibar edilmeyecek bir ülke olduğunu tescillemiştir. Ateşkes kararını uyduruk gerekçelerle ihlal eden Siyonist eşkıyalık dur durak bilmeden kanlı operasyonlarını ilerletmekte, çıta yükseltmektedir. Şu rezalete bakar mısınız, ateşkes kararının alınmasından bugüne kadar çoğunluğu kadın ve çocuk olmak suretiyle 254 savunmasız insan hayattan kopartılmıştır. ABD Başkanı'nın Gazze'deki ateşkesle ilgili, ‘kırılgan değil, çok sağlam' sözleri de gerçeklerle bağını koparan, hayal alemine dalan, keyfi ve tarafgir konuşan bir siyasetçinin bitmek bilmeyen hezeyanıdır" şeklinde konuştu.

"Ülkemizde görev yapan dış misyon görevlilerinin yerini, yurdunu bilmesi lazımdır"

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack'ın Bahreyn'in başkenti Manama'da, "Türkiye ile İsrail arasında Hazar Denizi'nden Akdeniz'e kadar iş birliği göreceksiniz" sözlerine ilişkin Bahçeli, "Görev yaptığı ülkeye politik rota çizme densizliğine heves eden bir sefirin ileri düzeyli akıl tutulmasıdır. Henüz daha Gazze soykırımının hesabı görülmemişken, suçlular hesap vermemişken, iki devletli model gerçekleşmemişken bu sefir, İsrail ile iş birliği içinde olacağımızı neye dayanarak, hangi hak ve yetkiyle iddia etmektedir? Ülkemizde görev yapan dış misyon görevlilerinin yerini yurdunu bilmesi lazımdır" değerlendirmesinde bulundu.

"PKK'nın kurucu önderliğinin son düzlükteki görüş, düşünce ve kanaatleri alınmalı"

TBMM'de kurulan "Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" çalışmalarının sonuna geldiğini aktaran Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

"Bu komisyon 5 Ağustos tarihinden bugüne kadar gayet verimli, yapıcı, sorumlu ve iyi niyetli toplantılarını gerçekleştirmiştir. Ümit ediyorum ki, bu kapsamda belirlenecek ve çerçevesi çizilecek yol haritası mucibince hukuki, siyasi ve demokratik atılımlar geniş ve gerçekçi bir mutabakat düzleminde temin edilecektir. Elbette PKK'nın kurucu önderliğinin son düzlükteki görüş, düşünce ve kanaatleri alınmalı, konuyla ilgili günlerdir yapılan kısır tartışmalar sonlandırılmalıdır. İmralı ile Edirne ihtilafı çıkarmanın, ‘Terörsüz Türkiye' hedefini baltalamanın arayış ve anlayışında olan bazı medya kuruluşlarının, sipariş ve sivri görüşleri seslendiren sözde uzmanların nereye hizmet ettiklerini çok iyi biliyoruz. Hem Öcalan'ın hem de Demirtaş'ın arasına mayın döşemek suretiyle Terörsüz Türkiye adımlarını kösteklemeye çalışanların potansiyel hazımsızlıklarını görüyor, hiç kimsenin de bu oyuna gelmeyeceğini değerlendiriyoruz. Bir kez daha ve ısrarla söylemem lazım gelirse, Meclis'te kurulan Komisyon'dan seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya giderek ilk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajları alması süreci çok daha güçlendirecektir. Milliyetçi Hareket Partisi böylesi bir heyete katılmaya hazırdır. Korkuya, kaygıya, çekinmeye, çelişkide bocalamaya gerek yoktur. Bugüne kadar İmralı sözünü tutmuş, açıklamalarının arkasında durmuştur."

"29 Ekim'de Anıtkabir'e gitmememizin nedeni insani bir halden kaynaklanmış olamaz mı?"

Cumhur İttifakı'nın 15 Temmuz'da meydanlarda anıt gibi kurulduğuna dikkati çeken Bahçeli, "Eniği cücüğü, ipsizi sapsızı, yandaşı yoldaşı Cumhur İttifakı çöktü çökecek derken ne hikmetse yorgunluk emaresi göstermediler. Cumhur İttifakı'nı oluşturan partilerin tüzel kişiliği, dünya görüşleri, siyasi mazileri, küresel gelişmeleri ve Türkiye'yi yorumlama biçimleri tabiatıyla faklıdır, bu da son derece doğaldır. Fakat Cumhur İttifakı'nın hepsinden önemli, belki de inatla üzeri örtülmek istenen bir özelliği ise Türkiye ve Türk milleti sevdasının aşılmaz kalesi, hesabi değil hasbi ve harbi birlikteliğin serdengeçti iradesi olmasıdır. Cumhur İttifakı bayraktır, vatandır, millettir, dünyayı Türkçe okuyan, ihanete ve zulme kahramanca direnen Kızılelma ruhu, İ'la-yı Kelimetullah şuurudur. 29 Ekim tarihinde Anıtkabir'e niye gitmemişim, Külliye'deki Cumhuriyet resepsiyonunu neden protesto etmişim. Yok Kıbrıs politikasında derin anlaşmazlık varmış, yok gözünün üstünde kaşın varmış, yok öyleymiş yok böyleymiş. Geçiniz beyler geçiniz, iddia sahiplerinin hepsi çuvalladı, yine ters köşeye yattı, zahmet olmazsa sahte ve kaotik görüşlerinizi Cibali Karakolu'na gidip anlatın. 29 Ekim'de Anıtkabir'e gitmememizin nedeni insani bir halden kaynaklanmış olamaz mı? O gün için özel bir durumla muhatap kalmamız ihtimal dışı mı? Bundan dolayı belki de turnusol kağıdı gibi kimin kiminle iş çevireceğini, ne söyleyeceğini, kafasının içindeki spekülasyonların deşifresi için bir imtihan vesilesi, bir test vetiresi, bir öğrenme veçhesi olarak görmüş ve düşünmüş olamaz mıyız? Anıtkabir'e haydi gidemedik, peki resepsiyona katılınca bu defa da Anıtkabir'i protesto etmiş gibi takdim edilmeyecek miydik? Anıtkabir'deki törene gitmeyince resepsiyona katılmak ne kadar doğru, dengeli ve isabetli bir davranış olarak değerlendirilirdi? Peki Anıtkabir'e gitmeyip de koşa koşa resepsiyona katılanları, boy boy fotoğraf karesi servis edenleri görmemek ayıplı ve alçalmış bir çifte standart değil midir" dedi.

"Cumhur İttifakı, yeni yüzyılın çatısını el birliği, güç birliği, hedef birliği, inanç birliği, ülkü birliği eşliğinde imanla örecektir"

Cumhur İttifakı'nın yoluna devam edeceğini aktaran Bahçeli, "AK Partiyle aramızda bir hadise değil iki tarafı sımsıkı saran ve kuşatan bir hakikat vardır, akıl ve vicdanları ipotekli olanların bunu anlaması ise mümkün değildir. Dedikodunun gönüllü havarilerine, fesadın canlı cesetlerine, FETÖ'cü hainlerin yalan ve iftira dolu sözlerine eyvallah edersek, Türk ve Türkiye yüzyılından dönersek, kaynağını Türk-İslam ülküsünde bulan Türk milliyetçiliğinden ödün verirsek, şimdi birileri kulağını açıp dinlesin, gök girsin kızıl çıksın. Cumhur İttifakı yoluna devam edecek, tarihi mücadelesini sürdürecek, yeni yüzyılın çatısını el birliği, güç birliği, hedef birliği, inanç birliği, ülkü birliği eşliğinde imanla örecektir" şeklinde konuştu.

"Demirtaş'ın tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır"

Bahçeli, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş hakkında iptal kararını kesinleşmesine yönelik soruya, "Sayın Selahattin Demirtaş, hukuki yollardan sonuca ulaşmıştır. Tahliyesi Türkiye için hayırlara vesile olacaktır" ifadelerini kullandı.

Oğuzhan Halil Özbek - İbrahim Çakmak 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa Ticaret Borsası Başkanı Özer’den hayvan varlığı uyarısı Bursa Ticaret Borsası (Bursa TB) Yönetim Kurulu Başkanı Özer Matlı, ülke genelinde etkili olan şap hastalığı salgınının yayılım hızının kontrol altına alınmasında ilerleme sağlandığını, ancak mücadelenin henüz tamamlanmadığını belirtti. Şap hastalığıyla mücadelede kamu otoritelerinin yürüttüğü çalışmalara rağmen, alınan önlemlerin henüz istenilen düzeye ulaşamadığını belirten Matlı, "Şap hastalığı, hayvancılığımızın üretim gücünü ve sürdürülebilirliğini doğrudan etkileyen bir konu. Bakanlığımızın sürece ilişkin çabalarını takdir ediyoruz; ancak mevcut tablo, tedbirlerin daha da güçlendirilmesi gerektiğini gösteriyor. Üreticilerimizin bu konuda üzerlerine düşen sorumlulukları eksiksiz şekilde yerine getirmesi büyük önem taşıyor. Hayvan sağlığının korunması, yalnızca kamu kurumlarının değil, üretim zincirinin tüm halkalarının ortak görevidir" dedi. "Tarım ekosisteminin dengesi korunmalı" Sahadan alınan geri bildirimlerin dikkatle değerlendirildiğini belirten Başkan Özer Matlı, "Bazı bölgelerde anaç hayvan kesimleri, buzağı kayıpları ve verim düşüşleri yaşandığı yönünde bilgiler alıyoruz. Bunlar, önümüzdeki yıl hayvansal üretim zincirinde sıkıntılara yol açabilecek öncü göstergeler niteliğinde. Bu nedenle sürecin dikkatle yönetilmesi, üretim kapasitesinin ve tarım ekosisteminin korunması açısından son derece önemlidir" değerlendirmesinde bulundu. "Sürdürülebilir üretim için ortak sorumluluk" Matlı, hastalıkla mücadelede alınan tedbirlerin uzun vadeli bir bakış açısıyla planlanması gerektiğini vurgulayarak, "Şap hastalığı yalnızca bugünü değil, ilerleyen yıllarda ülkemizin hayvancılık kapasitesini ve gıda arz güvenliğini etkileyebilecek bir risk unsuru olarak karşımızda duruyor. Bu nedenle koruyucu politikaların bugünden şekillendirilmesi, üreticilerimizin beyan süreçlerinde şeffaf davranması ve biyogüvenlik, aşılama ile hijyen kurallarına titizlikle uyulması büyük önem taşıyor. Kontrolsüz hareketlerin zincirleme kayıplara yol açmaması için bu tedbirlerin kararlılıkla sürdürülmesi gerekiyor. Bursa Ticaret Borsası olarak, sektörün sürdürülebilirliği adına bu süreci dikkatle izlemeye ve desteklemeye devam edeceğiz" dedi.
İstanbul Eksim Enerji, iki yeni santral ile portföyünü genişletti Türkiye’nin farklı coğrafyalarında yeşil enerji yatırımlarını aralıksız sürdüren Eksim Enerji, Yozgat’ta 4 türbin ve Karaman’da 2 türbini devreye alarak iki yeni rüzgar enerji santralini daha portföyüne kazandırdı. Ayrıca şirket, çocukların enerji bilincini artırma hedefiyle İzmir’in Seferihisar İlçesi’nde Eksim Enerji Uçurtma Festivali düzenledi. Bu yıl ilk kez düzenlenen festival kapsamında, çocuklar yenilenebilir enerji farkındalığını eğlenerek öğrenme şansına sahip oldu. Yüzde 100 yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarıyla Türkiye’nin yeşil enerji dönüşümünde önemli rol oynayan Eksim Enerji, topluma değer katan projeler geliştirmeye de devam ediyor. Bu kapsamda İzmir’in Seferihisar ilçesinde çocukların enerji bilincini artırma hedefiyle Eksim Enerji Uçurtma Festivali’ni düzenleyen şirket, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlarını da sürdürüyor. Yozgat ve Karaman’da rüzgar yatırımları güçleniyor Şirketin yeni yatırımlarıyla ilgili bilgiler veren Eksim Enerji CEO’su Arkın Akbay, "Yozgat’ta 4, Karaman’da ise 2 türbini devreye alarak iki yeni rüzgar enerji santralini portföyümüze kazandırdık. Bu adım, yenilenebilir enerji yatırımlarımızı ülke genelinde dengeli biçimde yayma stratejimizin bir parçası. Her yeni santral, sürdürülebilir enerji üretim kapasitemizi artırırken Türkiye’nin enerji arz güvenliğine de katkı sağlıyor" ifadelerini kullandı. "Eş zamanlı olarak 11 farklı lokasyonda yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlarımızı sürdürüyoruz" Şirketin 2025 yatırımlarına ve gelecek vizyonuna ilişkin de bilgi veren Arkın Akbay, "Yıl içinde toplam yatırım tutarı 195 milyon euro olan Geyve RES projesiyle santralimizin kapasitesini 150 MW seviyesine çıkardık. Saha çalışmalarına devam ettiğimiz Silivri RES kapasite artışı projesinin toplam yatırım tutarı 100 milyon dolar değerinde. Proje kapsamında 6 yeni rüzgar türbinimizi bakanlık onayıyla devreye aldık. Önümüzdeki yıl devreye almayı hedeflediğimiz 4 türbinimizle birlikte kurulu gücümüzü 129 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz" dedi. Açıklamalarına devam eden Akbay şunları söyledi: "Güneş enerjisi tarafında da yüksek hacimli projeler gerçekleştirdik. Başarıyla tamamladığımız ve yatırım tutarı 150 milyon dolara ulaşan Viranşehir GES tesisimizde de 191,6 MW kurulu güce ulaştık. Eş zamanlı olarak yurt içi, yurt dışı 11 farklı alanda kapasite artışı ve yeni santral inşası gerçekleştirebilme becerisine sahip Türkiye’nin nadir enerji şirketlerinden biriyiz. Yıl sonunda Türkiye’de rüzgar enerjisinde ilk 3’e, yenilenebilir enerji şirketleri arasında ise ilk 10’a girmeyi hedefliyoruz" dedi. Gürcistan ve Ukrayna’daki yatırım 1 milyar doları aşacak Şirket, Türkiye’deki yatırımlarının yanı sıra yurt dışı yenilenebilir enerji portföyüyle de dikkat çekiyor. Şirket, Gürcistan’da işletmede bulunan 2 HES, devreye girme aşamasındaki 1 GES, izinleri tamamlanmakta olan 6 RES ve 2 GES yatırımıyla toplamda 700 MW; Ukrayna’da ise işletmeye girmek üzere olan 1 RES ve geliştirme aşamasında olan 2 RES yatırımıyla 420 MW yenilenebilir enerji portföyüne büyütüyor. Konuya ilişkin de açıklamalarda bulunan Akbay; "Gürcistan ve Ukrayna’da bulunan yenilenebilir enerji yatırım hedefimiz 1 milyar dolara ulaştı. 2025 yılı sonuna kadar Ukrayna’da bir RES ve 2026 yılının ilk çeyreğinde Gürcistan’da yeni bir GES tesisimizi devreye almayı hedefliyoruz. Doğu ile Batı arasında bir enerji köprüsü kurma hedefimizi ilmek ilmek örüyoruz. Projelerimizle enerji dönüşümüne katkı sunmayı, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini tersine çevirmeyi dünyamıza karşı bir sorumluluğumuz olarak görüyoruz. Gelecek nesillere daha temiz bir dünyanın, bugünün imarı ile bırakılabileceğine inanıyoruz" dedi. Çocuklar yenilenebilir enerjiyi sahada keşfetti Son olarak şirketin Seferihisar’da düzenlediği Uçurtma Festivali’ne de değinen Akbay, "Çocuklarımıza yenilenebilir enerjiyi anlatmak için eğlenirken öğrenebilecekleri bir etkinlik hayal ettik. Bu amaçla çocukların en sevdiği aktivitelerden biri olan ve rüzgarın gücünü en iyi anlatan uçurtma deneyiminden faydalanmak istedik. Bu sayede çocuklarımızın rüzgar enerjisi hakkında farkındalık kazanmalarını hedefledik. Etkinlik boyunca çocuklarımızın yenilenebilir enerjiye merakları, bu alanda sordukları soruları da bizleri çok mutlu etti. İlkini Seferihisar’da düzenlediğimiz bu etkinliğin devamını faaliyet gösterdiğimiz diğer bölgelerde de yapmayı sürdüreceğiz" şeklinde konuştu.
Kocaeli Yangın mağduru çiftçilere tarımsal destek Kocaeli’de yaz aylarında Körfez ve Kandıra ilçelerinde çıkan yangınlarda tarlaları ve ambarları hasar gören üreticilere tohum ve gübre desteğinde bulunuldu. Büyükşehir Belediyesi Muhtarlık İşleri Dairesi Başkanlığı Tarımsal Hizmetler Şube Müdürlüğü ekipleri, yangınların ardından bölgede hasar tespiti yaptı. Yangından etkilenen çiftçilere destek süreci başlatıldı. Tamamı hibe olan buğday tohumu ve gübreler, ekipler tarafından çiftçilere dağıtıldı. "Büyükşehir baştan sona yanımızda yer aldı" Kandıra Yenice Mahalle Muhtarı İlhan Gülser, yangında mahallesindeki 7 çiftçinin 80 dönüm arazisinin zarar gördüğünü belirterek, "Büyükşehir yetkilileri yerinde tespitte bulundu, bizim yanımızda durdu. Şimdi de tamamı hibe olan tohumları çiftçilerimize teslim ediyorlar. Büyükşehir baştan sona yanımızda yer aldı. Teşekkür ediyorum" dedi. Yenice’de çiftçilik yapan İlhan Sarı da hasat döneminde mahsullerinin yandığını ifade ederek, "Büyükşehir sadece bu yangında değil, verdiği desteklerle zaten sürekli yanımızda olan bir belediye. Başkanımız Tahir Büyükakın’a desteklerinden dolayı teşekkür ediyorum" diye konuştu. Körfez Kutluca Mahallesi’nde üretim yapan Cengiz Bilecik de yangında 4 bin 500 balyası ile iki samanlığının yandığını belirterek, "Büyükşehir Belediyesi’nden desteğimizi aldık. Ekmemiz için tohum desteğinde bulunuyorlar. Bizleri mağdur etmediler" ifadelerini kullandı.