EKONOMİ - 04 Aralık 2025 Perşembe 23:08

Bakan Bolat: "Kasımda ihracatımız, olumsuz takvim etkisine rağmen yüzde 2,2 artışla 22,7 milyar dolar olarak gerçekleşti"

A
A
A
Bakan Bolat: "Kasımda ihracatımız, olumsuz takvim etkisine rağmen yüzde 2,2 artışla 22,7 milyar dolar olarak gerçekleşti"

Ticaret Bakanı Ömer Bolat, "Kasım ayında takvim etkisinin olumsuz etkisine rağmen ihracatımız yüzde 2,2 artışla 22,7 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yaklaşık 483 milyon dolar net artış sağladık" dedi.


Bakan Bolat, kasım ayı dış ticaret istatistiklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye ekonomisinin üretim kapasitesi, istihdam artışı ve ihracat gücüyle pozitif ayrışmayı başardığını belirten Bolat, ülke ekonomisinin 2025 yılı üçüncü çeyreğinde yüzde 3,7 oranında büyüme gösterdiğini hatırlattı. Büyümenin en önemli etkenlerinden birinin ihracat olduğuna vurgu yapan Bakan Bolat, ihracatın olmadığı yerde yatırımda, üretimde, istihdam ile döviz gelirinde olumsuz etkilerin yaşanacağının altını çizdi. Bolat, Türkiye’nin tam 21 çeyrek üst üste büyüme başarısı gösterdiğini belirterek, "5 yıldan fazla bir süredir ülkemiz ekonomisi kesintisiz büyümekte ve milli gelirimiz 1,5 trilyon doları aşarak 1 trilyon 538 milyar dolara yükseldi. Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerini aştık ve kişi başına milli gelirimiz de yine yıl sonu OVP hedefini aşarak 17 bin 886 dolara çıktı. Burada bizi ayrıca sevindiren faktör üçüncü çeyrekte ihracatımız ikinci çeyreğe göre yüzde 2,9 artarken, ithalatımız ikinci çeyreğe kıyasla yüzde 4,4 azaldı. Bu önümüzdeki sürece ilişkin ve dördüncü çeyreğe ilişkin ümit verici bir veridir" açıklamasında bulundu.


Yılın ilk 9 ayında cari işlemler açığının Gayri Saf Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payının yüzde 1,3 olarak gerçekleştiğini dile getiren Bolat, bunun 2002-2024 arasındaki 22 yıllık ortalama olan yüzde 3,5’in çok çok altında bir rakam olduğunu söyledi. Bolat, bunun en önemli yansımasının ise Türkiye’nin ülke risk biriminin düşmesi olduğunun altını çizdi.



"Enflasyonu 2026 sonunda 20’li oranların en alt seviyesinde gerçekleştirmeyi hedefleyeceğiz"


Bakan Bolat, 3 Aralık’ta kasım ayı enflasyon verilerinin de açıklandığını ifade ederek, "Burada da son 30 ayın en düşük aylık verisi olan yüzde 0,87 olarak kasım enflasyonu TÜFE’de gerçekleşti. Yıllıkta da yüzde 31,07 gerileme ile son 48 ayın en düşük TÜFE yıllık oranı gerçekleşmiş oldu. Böylece 2023 yılı sonunda yüzde 65 olan, 2024 Mayıs ayında yüzde 76 tepe noktayı gören TÜFE enflasyonunda tam 44,5 puanlık bir gerileme ile yüzde 31,07’ye geriledi. Ağustos, eylül ve ekim ayında özellikle kira, eğitim ve gıda ürünlerindeki beklenmeyen bir artış eylemi olmamış olsaydı biz bu yıl sonunu yüzde 28’le kapatabilecektik. Ancak 20’li rakamları inşallah önümüzdeki ocak ayında görmek mümkün olmaya başlayacak ve 2026 sonunda da 20’li oranların en alt seviyesini en azından gerçekleştirmeyi hedefleyeceğiz" ifadelerine yer verdi.


Kasım ayında tüketici güven endeksinin yüzde 1,6 artarak 85 değerine yükseldiğini sözlerine ekleyen Bakan Bolat, bunun son 5 ayın en yüksek değeri olduğunu kaydetti. Reel kesim güven endeksinin ise yine kasım ayında yüzde 1,2 arttığını ve 103,2 değerine yükseldiğini ifade eden Bolat, eşit değer olan 100’ün üstünde olmasının önemli olduğunu söyledi. Bolat, Türkiye’ye 1984-2001 yılları arasında toplam 17 yılda 13,5 milyar dolar uluslararası doğrudan yatırım girişi olduğunu dile getirerek, bu rakamın 2002-2025 yılları arasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde tam 286 milyar dolara yükseldiğini aktardı.



"Kasım ayında takvim etkisinin olumsuz etkisine rağmen ihracatımız yüzde 2,2 artışla 22,7milyar dolar olarak gerçekleşti"


Kasım ayı yıllıklandırılmış mal ihracatında rekor kırıldığını sözlerine ekleyen Bolat, "2025 Kasım ayında takvim etkisinin olumsuz etkisine rağmen ihracatımız yüzde 2,2 artışla 22,7milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Yaklaşık 483 milyon dolar net artış sağladık. Kasım ayı itibarıyla yıllıklandırılmış mal ihracat rekorunu kırdık. Kasım ayı itibarıyla toplam mal ihracatımız 270,6 milyar dolara yükseldi. Böylece 2025 yılının ilk 11 ayının 9 ayında mal ihracatında aylık net artışlar sağladı. Yani Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ailesi bütün sanayicilerimiz, tarımcılarımız, ihracatçılarımız, hizmet ihracatçılarımız ve biz hükümet ve ticaret bakanlığı olarak adeta kumbarada gıdım gıdım para biriktirir, tasarruf yapar gibi ihracatımızı her ay arttırmaya ve ülkemizi döviz kazandırmaya ve dış ticaret dengelerimizi iyileştirmeye gayret ediyoruz" diye konuştu.



"2025 yılının ilk 11 ayında hizmetler ihracatımızda da yüzde 4,7 artış sağlanarak net 5,1 milyar dolar artış sağladık"


Bolat, son 31 ayın 17’sinde aylık ihracat verilerinde çeşitli rekorlar kırıldığını dile getirerek, "2025 yılının ilk 11 ayında hizmetler ihracatımızda da yüzde 4,7 artış sağlanarak, net 5,1 milyar dolar artış sağladık. Bunların sonucunda 2025 Kasım ayı itibarıyla yıllıklandırılmış hizmet ihracatımız 122,5 milyar dolara ulaşmış oldu. Ve böylece yani bu yılın başında Cumhurbaşkanımızın TİM’le beraber düzenlediğimiz yıl başlangıcı toplantısında bizlere vaaz ettiği 390 milyar dolarlık toplam mal hizmetler ihracat rakamını kasım itibarıyla yıllıklandırılmışta 393,1 milyar dolar seviyesine yükseltmiş oldu. Bu geçen yılki toplam 379 milyar doların tam 14 milyar dolar fazlasıdır" ifadelerini kullandı.



"Takvim etkisi olmasaydı 24 milyar dolar seviyesinde bir ihracat rakamı açıklayabilirdik"


Kasım ayı ihracatında takvim etkisine de değinen Bakan Bolat, "Bu ay bir takvim etkisi, şanssızlığı yaşadık. Geçen yılın kasım ayına göre bir cuma eksiğimiz, bir pazar fazlamız oldu. Pazar günü ihracat zaten yok denecek kadar az, 50 milyon dolar civarı olur. Ama cuma günleri bizim en bereketli günümüzdür. Yaklaşık 1,4 milyar dolar, 1,5 milyar dolar yaptığımız bir gün olduğu için bu bir cuma eksikliğinden biz yaklaşık 1,3 milyar dolar kasım ayında daha az ihracat yapmak durumunda kaldık. Aynı kasım olsaydı biz aşağı yukarı 24 milyar dolar seviyesinde bir ihracat rakamı açıklayabilirdik" değerlendirmesinde bulundu.


Dünyadaki petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle rafine edilmiş petrol ürünleri ihracatında bir azalma olduğuna dikkati çeken Bolat, aynı şekilde işlenmiş altın ihracatında da azalma yaşandığını belirtti. Geçen yılın kasımına göre parite etkisinin avantajlı olduğunu söyleyen Bolat, ihracattaki artış faktörünün 853 milyon dolar olduğunu fakat parite etkisinden dolayı ithalattaki artışın 690 milyon dolar olduğunu ve böylece 163 milyon dolar bir olumlu parite etkisi gerçekleştiğini kaydetti.



"Yıllıklandırılmış mal ihracatımızda da yüzde 3,6 ile 270,6 milyar dolar ihracatımız var"


Bolat, ocak-kasım dönemindeki ihracat verilerine de değinerek, "11 ayda ihracatımızda yüzde 3,7’lik bir artışımız var. 247,2 milyar dolara yükseldik. Bunun anlamı geçen yılın 11 ayına göre net 8,8 dolar artışımız var. Yıllıklandırılmış mal ihracatımızda da yüzde 3,6 ile 270,6 milyar dolar yıllıklandırılmış ihracatımız var. Yıllıklandırılmışta da net 9,3 milyar dolar net artış sağlamış durumdayız" dedi.


Kasım ayı ithalat verilerine ilişkin ise Bakan Bolat, ithalatın yüzde 2,6 ile toplamda 30,5 milyar dolar olduğunu kaydetti. Bolat, "2025’in üçüncü çeyreğinde ithalattaki değişim ikinci çeyreğe kıyasla 4,4 azalmaydı. Bunu aylık ithalat rakamlarında da görüyoruz. Kasım ayındaki ithalat artışı sadece yüzde 2,6 oldu. Bu azalışlarda özellikle baktığımızda Türkiye ekonomisinde bu üçüncü çeyrekte enerjide azalma görüyoruz ve diğer makine ürünleri gibi kazanç ürünlerde böyle görüyoruz. Ocak-Kasım dönemine baktığımızda ithalattaki artış oranı yüzde 5,7 ile toplam ithalat 11 ayda 329,7 milyar dolar olmuş. Burada da 11 ayda net olarak 18 milyar dolar bir ithalat artışı söz konusu. İhracat artışı yaklaşık 9 milyar dolar. Demek ki bir 8 milyar dolar dış ticaret açında ilave artış olmuş oluyor" şeklinde konuştu.


İthalatta 5,7’lik 11 aylık artışta en çok artan ürünlerin birinci sırasında 6 milyar dolarla altın ithalatının yer aldığını söyleyen Bolat, bu artışa dünya politikalarındaki ons fiyatlarındaki artışın neden olduğunu dile getirdi. İthalatta altındaki 6 milyar dolarlık artışı 4 milyar dolarla binek otomobillerin takip ettiğini aktaran Bolat, "Petrolde fiyatların düşüp enerji faturamız azalırken, doğalgaz faturamız 3 milyar dolar arttı doğalgaz ithalatında. Bakır ve alüminyum ithalatı da 1,5 milyar dolar ekstra arttı" bilgisini paylaştı.



"Kasımda dış ticaret açığımız 7,8 milyar dolar olarak gerçekleşti"


Bolat, kasım ayı dış ticaret verilerine ilişkin değerlendirmelerde bulunarak, "Kasımda dış ticaret açığımız 7,8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Sadece yüzde 4’lük bir artış var burada. Geçen yılda 7,5 milyar dolardı. Yani dış ticaret açığımız kasımda sadece 300 milyon dolar arttı. Ocak-kasım ayları arasında dış ticaret açığımız 11 ayda 82,5 buçuk milyar dolar oldu. Geçen yılki rakama göre 9 milyar dolar ilave artışımız var. Yıllıklandırılmış dış ticaret açığımızda 91,3 milyar dolar oldu, geçen yıl ise 82,2’ydi. Demek ki 9,1 milyar dolar bir ilave dış ticaret açığımız var. Bunu olağan kabul ediyoruz" şeklinde konuştu.


Dünya ekonomisinde dalgalanmalar yaşandığını ifade eden Bolat, buna rağmen ihracatın ithalatı karşılama oranının kasım ayında yüzde 74,43 olduğunu söyledi. Bolat, ocak-kasım döneminde ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 75 olduğunu, 2025 yılında yıllıklandırılmış ihracatın toplam 270,6 milyar dolar olduğunu sözlerine ekledi. İhracatta en çok artış ve azalış gösteren 5 fasılı açıklayan Bolat, şu ifadelere yer verdi:


"İhracatımızda en çok artış gösteren ilk beş fasılda yaklaşık 4 milyar dolarla motorlu kara taşıtları, 1,5 milyar dolarla savunma sanayi ürünleri, 1 milyar dolarla elektrikli makine cihazlar, 930 milyon dolarla inorganik kimyasallar, 758 milyon dolarla bakır ve bakırdan eşyalar yer alıyor. İhracatımızda en çok azalış gösteren ilk beş fasıl da 1 milyar dolar azalan rafine petrol ürünleri, 591 milyon dolar azalan örülmemiş giyim eşyası, 496 milyon dolarla örme giyim eşyası, 283 milyon dolarla un ve meyveler. Biliyorsunuz kuraklıktan dolayı özellikle zirai dondan dolayı yaz meyvelerinde üretim azalışı söz konusu oldu. Bu da ihracatta 128 milyon dolar azaltmış oldu."



"Ekonomideki dengelenme ve istikrar güçlenerek sürüyor"


Bolat, diğer ülke bakanlarıyla gerçekleştirdikleri toplantılar ve ticaret diplomasisi kapsamında katıldıkları etkinliklere ilişkin de bilgi vererek, yılın başından bu yana 110 yurt dışı temas gerçekleştirdiklerini söyledi. Türk Devletler Teşkilatı üyesi ülkelerin ticaret bakanlarıyla bu ay Kazakistan’da bir araya geleceğini belirten Bolat, Körfez İşbirliği Konseyi ile Serbest Ticaret Anlaşması, İngiltere ile de Serbest Ticaret Anlaşması’nı hizmetler sektörüne genişletme müzakerelerinin devam ettiğini aktardı. Bolat, hükümet olarak ihracatı destekleme noktasında oldukça önemli adımlar attıklarına dikkati çekerek, sözlerine şöyle devam etti:


"Merkez Bankamız ihracat reeskont kredi limitlerini günlük 4 milyar liradan 4,5 milyar liraya çıkardı ve bunun 1,5 milyar lirası emek yoğun sektörler olan tekstil, giyim, deri, ayakkabı, mobilya sektörlerine tahsis edildi. Yabancı para cinsinden ihracat reeskont kredisi limiti 150 milyon dolardan 1 milyar dolara çıkarıldı. Firma başına limit 1,5 milyon dolardan 5 milyon dolara yükseltildi. İhracat döviz gelirinin dönüşüm prim desteği ise yüzde 2’den yüzde 3’e yükseltildi ve bu destek 1 Mayıs’a kadar devam edecek. Bazı emek yoğun sektörlerimize işçi başına istihdamı koruma şartıyla verilen 2 bin 500 liralık destek önümüzdeki yıl başında Cumhurbaşkanı’mızın açıkladığı müjdeyle 3 bin 500 liraya çıkarıldı. KOSGEB kapsamında olan işletmelerin dışında büyük işletmelerin de yararlanabileceği bir şekilde genişletilmiş oldu. 6’ncı Bölge’de de yatırım yapanlar için işçi başına SGK primini 14 yıl, işveren SGK primini de 10 yıl boyunca devletimiz ödüyor. Eldeki imkanlar ölçüsünde dünyadaki zor şartlar da dikkate alındığında Türkiye ekonomisindeki dengelenme ve istikrar güçlenerek sürüyor. Tedbiri elden bırakmadan çalışmalara devam edeceğiz."


Program, konuşmaların ardından toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.



Bakan Bolat: "Kasımda ihracatımız, olumsuz takvim etkisine rağmen yüzde 2,2 artışla 22,7 milyar dolar olarak gerçekleşti"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul L’oréal Türkiye genç bilim kadınlarını ödüllendirmeye devam ediyor Tekno-güzellik şirketi L’Oréal Türkiye’nin UNESCO Türkiye Milli Komisyonu iş birliğiyle yürüttüğü "Bilim Kadınları İçin" programı 23 yıldır devam ediyor. Program, bugüne kadar Türkiye’den 128 bilim kadınını destekledi. Bu yıl Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden Doç. Dr. Banu İyisan, Üçlü Negatif Meme Kanseri için tamamen doğal biyomalzemelerle akıllı ve hedefli nanoilaç teknolojileri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle ödüllendirildi. Türkiye’nin önde gelen kurumsal sosyal sorumluluk programlarından biri olan "Bilim Kadınları İçin" programında, bu yıl ödül alan bilim kadınları L’Oréal Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleştirilen tören ile duyuruldu. Bu kapsamda Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Dr. Banu İyisan, tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri (ÜNMK) tedavisinde hedefli ve akıllı nanoilaç sistemleri geliştirmeyi amaçlayan projesiyle öne çıkıyor. Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinin agresif alt türlerinden Üçlü Negatif Meme Kanseri’ne yönelik bu çalışma, mevcut tedavilerin sınırlılıklarını aşmayı hedefleyen önemli bir yaklaşım sunuyor. Eğitim ve araştırma yolculuğu: Almanya’dan Türkiye’ye uzanan bilim kariyeri Programın uluslararası ayağı olan L’Oréal-UNESCO For Women in Science, 140’dan fazla ülkede 4 bin 700’den fazla bilim kadınını desteklemiş ve bu isimlerden 7’si daha sonra Nobel Ödülü’ne layık görülmüştü. Türkiye, bu programın en aktif yürütüldüğü ve en çok destek veren ilk beş ülkeden biri olarak öne çıkıyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Kimya Mühendisliği bölümünde lisans ve yüksek lisansını tamamlayan Doç. Dr. Banu İyisan 2012 yılında doktora eğitimi için Almanya’ya taşındı. Leibniz Polimer Enstitüsü’nde biyomedikal nanomalzemeler, kontrollü ilaç salım sistemleri, sentetik biyoloji ve biyosensör uygulamaları üzerine çalıştı; 2016’da Dresden Teknik Üniversitesi’nden doktora derecesini aldı. Doktora sürecinde International Helmholtz Research School for Nanoelectronic Networks (IHRS NANONET) programında nanoteknoloji ve malzeme bilimi üzerine eğitim alan araştırmacı, 2017-2020 yılları arasında Max Planck Polimer Araştırma Enstitüsü’nde yürütülen bir AB projesinde, meme kanseri teşhisi için nanofotonik sistemler geliştirmeye yönelik doktora sonrası çalışmalar yaptı. 2023 yılında Max Planck Partner Grup Lideri seçilerek, MPIP ile uluslararası iş birliğini güçlendirdi. Üçlü negatif meme kanserine yönelik yenilikçi tedavi yaklaşımı Yürüttüğü akıllı hibrit nanoilaç teknolojisi projesiyle, meme kanserinin en agresif alt türlerinden biri olan Üçlü Negatif Meme Kanseri’nin hedefli tedavilere yanıt vermemesi ve mevcut kemoterapi ilaçlarının ciddi yan etkilere yol açması nedeniyle ortaya çıkan ihtiyaca çözüm sunmayı amaçlayan İyisan, proje kapsamında tamamen doğal biyomalzemeler kullanarak Üçlü Negatif Meme Kanseri hücrelerini seçici biçimde hedefleyebilen ve pH gibi çevresel uyarılara duyarlı çalışan akıllı hibrit nanoilaç taşıyıcılarının tasarlanmasını hedefliyor. Bu yaklaşım, tedavi etkinliğinin artırılmasına ve yan etkilerin önemli ölçüde azaltılmasına katkı sağlamayı amaçlarken, sürdürülebilir teknolojilerle geliştirilen sistemin gelecekte farklı agresif kanser türlerinde de uygulanabilir olması hedefleniyor. 2020 yılından bu yana Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nde görev yapan Doç. Dr. Banu İyisan aldığı fonlarla Biyofonksiyonel Nanomalzeme Tasarım Laboratuvarı’nı kurarak araştırmalarını burada sürdürmeye devam ediyor.
Erzincan Erzincan’da 111 bin tuz çalısı toprakla buluşturuldu Erzincan’da 3 köyde 1000 dekarlık mera alanına dikilen tuz çalısı, erozyonla mücadele ve hayvancılıkta kaba yem ihtiyacına katkı sunacak. Erzincan İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen proje kapsamında, kent genelinde mera kalitesini artırmak ve hayvancılıkta kaba yem açığını azaltmak amacıyla bir çalışma hayata geçirildi. Bu kapsamda Erzincan’da 3 köyde toplam 1000 dekarlık mera alanına 111 bin adet Atriplex Halimus (Tuz Çalısı) fidanı dikildi. Son yıllarda hem hayvan beslenmesinde hem de erozyonun önlenmesinde etkin şekilde kullanılan tuz çalısı bitkisi, özellikle kurak ve tuzlu topraklara uyum sağlamasıyla dikkat çekiyor. Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürlüğü de bu özelliklerinden dolayı tuz çalısını meraların ıslahında yaygınlaştırarak, hayvancılığın sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı hedefliyor. Proje kapsamında Mollaköy Mahmutlu Mahallesi’nde 300 dekarlık alana 33 bin 300 adet, Pınarönü köyünde 450 dekarlık alana 49 bin 950 adet ve Aydoğdu köyünde ise 250 dekarlık alana 27 bin 750 adet tuz çalısı fidanı toprakla buluşturuldu. Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından finanse edilen projenin toplam maliyeti ise 2 milyon TL olarak açıklandı. Proje sahasında incelemelerde bulunan Erzincan Tarım ve Orman İl Müdürü Alper Koçaker, Erzincan’ın yüzölçümünün yaklaşık üçte birinin meralardan oluştuğunu belirterek, bu alanların verimliliğinin artırılmasının hayvancılık açısından büyük önem taşıdığını ifade etti. Hayvancılık sektörünün ihtiyaç duyduğu kaba yemin önemli bir bölümünün meralardan karşılandığını vurgulayan Koçaker, özellikle küçükbaş hayvancılığın meralara bağımlı olduğuna dikkat çekti. Erzincan’da her yıl ortalama 3 meranın ıslah ve amenajman projelerine dahil edildiğini belirten İl Müdürü Koçaker, tuz çalısı projelerinin de bu çalışmaların önemli bir parçası olduğunu söyledi. Tuz çalısının derin ve kazık kök yapısı sayesinde toprağı tutma kapasitesinin yüksek olduğunu ifade eden Koçaker, bu özelliğiyle erozyonla mücadelede etkili bir bitki olduğunu kaydetti. Koçaker açıklamasında, "Tuz çalısı kuraklığa dayanıklı, iklim değişikliği ve çölleşmeye karşı dirençli, sorunlu ve tuzlu topraklarda bile yetişebilen çok önemli bir bitkidir. Kış mevsiminde yaprağını dökmemesi ve yoncaya eş değer besin değerine sahip olması hayvancılık açısından büyük avantaj sağlamaktadır. Hayvanlar tarafından sevilerek tüketilen tuz çalısı, tuzlu yapısı sayesinde hayvanların tuz ihtiyacını da doğal yoldan karşılamaktadır. Mahmutlu, Pınarönü ve Aydoğdu köylerimizde 111 bin adet tuz çalısı fidanını toprakla buluşturduk" ifadelerini kullandı. Hayata geçirilen proje ile birlikte Erzincan’da meraların verimliliğinin artırılması, erozyonun azaltılması ve hayvancılıkta sürdürülebilir yem kaynaklarının güçlendirilmesi hedefleniyor.