POLİTİKA - 26 Kasım 2024 Salı 11:58

Bakan Güler: “Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır”

A
A
A
Bakan Güler: “Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır”

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler “Kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır. Bölgedeki faaliyetlerimiz aynı tempo ve kararlılıkla devam ediyor, edecektir” dedi.

Milli Savunma Bakanlığının 2025 yılı bütçesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlandı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler komisyonda açılış konuşması gerçekleştirdi.

“Tehditlerle etkin bir şekilde başa çıkabilmek için güçlü bir savunma yapısına ihtiyaç vardır”

Bakan Güler, konuşmasında günümüzde güvenlik ortamının hiç olmadığı kadar karmaşık ve belirsiz olduğunu dile getirerek, “Uluslararası güç dengelerinin sarsıldığı, nüfuz mücadelelerinin ve jeopolitik gerginliklerin arttığı hassas bir dönemden geçmekteyiz. Etrafımızın adeta ateşten çember olduğu bu süreçte, tüm tehditlerle etkin bir şekilde başa çıkabilmek için güçlü bir savunma yapısına ihtiyaç vardır. Bu doğrultuda Bakanlığımız; devletimizin bekası, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliği için çalışmalarını artan bir tempoyla, yüksek bir azim ve kararlılıkla sürdürmektedir. Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimiz; sınır ötesinden başlayarak hudutlarımızın güvenliğinin sağlanması, tüm terör örgütleriyle etkin bir şekilde mücadele edilmesi, Mavi, Gök ve Siber Vatanımızdaki hak ve menfaatlerimizin korunması, uluslararası güvenlik, barış ve istikrarın desteklenmesi, geniş ölçekli tatbikatların icrasından yerli ve millî savunma sanayimizin geliştirilmesine kadar üstlendiği tüm vazifeleri büyük bir başarıyla yerine getirerek İstiklal Harbi’mizden bu yana en kapsamlı ve en etkin faaliyetlerini ifa etmektedir” şeklinde konuştu.

“Yakın zamanda sınır hattına giden basın mensupları da alınan tedbirleri yerinde gözlemledi”

Türkiye’nin sınırlarını korumak, yasa dışı geçişleri engellemek ve terörist faaliyetleri önlemek amacıyla hudut hattında etkili ve kademeli tedbirler uygulandığını belirten Bakan Güler, “Ortaya çıkan tehdit durumu ve gelişmelere göre sınırlarımızdaki tedbirler gerek birlik takviyesi gerekse teknolojik olarak sürekli güncellenip geliştirilmekte ve böylelikle hudutlarımızdan kaçak geçişlere asla imkân tanınmamaktadır. Yakın zamanda sınır hattına giden basın mensupları da alınan tedbirleri yerinde gözlemlemiş ve hudut güvenliğimizin ne kadar üst seviyede olduğunu objektif bir şekilde ifade etmişlerdir. Kimsenin şüphesi olmasın ki kahraman ordumuz, bundan sonra da sınırlarımızda ilgili bakanlık ve kamu kurumları ile koordineli olarak, etkin ve caydırıcı tedbirler almaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır”

Terör sorununun 40 yılı aşkındır Türkiye’yi uğraştıran en önemli sorunlardan birisi olduğunu belirten Bakan Güler, “Bu sorunu tamamen yok etmek, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlamak için terörle mücadelemizde tarihî adımlar attık, atıyoruz. Geçmişte yürütülen ‘sınırlı hedefli ve süreli’ operasyonların yerine bugün; terör tehdidinin kaynağında yok edilmesi stratejisi ile ‘sürekli ve kapsamlı’ operasyonlar gerçekleştirerek başta PKK/KCK, PYD/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine büyük darbeler vuruyoruz. Azim ve kararlılıkla yürütülen operasyonlar kapsamında bu yılın başından itibaren 2 bin 564 terörist etkisiz hâle getirilmiştir. Suriye ve Irak harekât alanlarında görevli birliklerimize yönelik taciz ve saldırı girişimlerine de misliyle karşılık vermekte; gerekli tedbirleri almaktayız. En son, kahraman Mehmetçiğin büyük özverisi ve gayretiyle artık Zap’ta da kilit kapatılmıştır. Bölgedeki faaliyetlerimiz aynı tempo ve kararlılıkla devam ediyor, edecektir” açıklamasında bulundu.

“Komşumuz Yunanistan ile uzun yıllardır süregelen sorunlarımızı çözmek için çaba gösteriyoruz”

Terörle mücadele ve hudut güvenliğinin yanı sıra Mavi ve Gök Vatanın hak ve menfaatlerini de en üst düzeyde korunduğuna dikkati çeken Bakan Güler, Ege ve Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerin etkin bir şekilde sürdürüldüğüne dikkati çekerek, “Komşumuz Yunanistan ile uzun yıllardır süregelen sorunlarımızı çözmek için çaba gösteriyoruz. Türkiye, bu konuda geçmişten bu yana barışçıl bir tutum sergilemekte, Ege Denizi’nin bir barış denizi olarak kalması için gayretlerini ve iyi niyetini ortaya koymaktadır. Son dönemde Cumhurbaşkanı’mız ve Yunanistan Başbakanı’nın liderliğinde iki ülke tarafından ortaya konulan karşılıklı çabalarla Ege Denizi’nde gerginlik ve tansiyon önemli derecede azaltılmıştır. Aynı şekilde millî meselemiz olan Kıbrıs’ta, Garanti ve İttifak Antlaşmaları kapsamında bulunuyor; Kıbrıslı kardeşlerimizin meşru çıkarlarını her koşulda destekliyoruz. Kıbrıs Türklerine verdiğimiz bu desteği, bu yıl görkemli bir şekilde kutladığımız Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50’nci yıl dönümü ile bir kez daha açıkça ortaya koyduk” ifadelerini kullandı.

“Kıbrıslı Türkleri huzuru, güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz”

Bakan Güler konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şu hususu özellikle ifade etmek isterim ki Kıbrıslı kardeşlerimizin kazanılmış hakları olan egemen eşitlikleri ve eşit uluslararası statülerinin teyidi, bizim için olmazsa olmazdır. Bu konuda anlamlı bir ilerleme, ancak bu gerçeğin kabulü ile mümkündür. Bu doğrultuda tüm uluslararası camiayı, sadece bir tarafın iddialarını desteklemeyi bırakıp konuya makul, mantıklı ve adil bir şekilde yaklaşmaya davet ediyoruz. Diğer yandan; Orta Doğu’da devam eden kriz ortamından istifade etmeye çalışan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin insani yardım adı altında gerçekleştirdiği istikrara zarar veren faaliyetlerini ve Ada’da yabancı ülkelerin artan hareketliliğini de yakından takip ediyoruz. ‘Garanti ve İttifak Antlaşmaları’ doğrultusunda; Kıbrıs Türklerinin güvenliğinin sağlanmasına yönelik her türlü askerî ve siyasi tedbiri alarak Ada’nın huzuru, güvenliği ve refahı için elimizden geleni yapmayı sürdüreceğiz.”

“Faaliyetlerimiz; ülkemizin gücüne güç katmakta”

Barışı destekleme ve koruma faaliyetlerine ilişkin konuşan Bakan Güler, “Türk Silahlı Kuvvetlerimiz, NATO, Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve Avrupa Güvenlik ve İş Birliği Teşkilatı görevleri ile ikili ilişkiler kapsamında geniş bir coğrafyada görev ve sorumluluklarını yerine getirmektedir. Bugün Kafkaslar’dan Karadeniz’e, Orta Doğu’dan Afrika’ya, Balkanlar’dan Akdeniz’e kadar birçok coğrafyada barış ve istikrarın tesisine yönelik önemli inisiyatifler üstleniyoruz. Şanlı ve köklü tarihî mirasımızdan aldığımız sorumluluk ile stratejik bakış açımızın bir yansıması olan bu faaliyetlerimiz; ülkemizin gücüne güç katmakta aynı zamanda mazlum coğrafyaların da umudu olmaktadır” diye vurguladı.

“Daima can Azerbaycan’ın yanında olacağız”

Bu çerçevede Azerbaycan’ın daima yanında destek olunacağını ifade eden Bakan Güler, “Kafkasya’da bölgesel huzur ve istikrarın, Azerbaycan-Ermenistan arasında imzalanacak kapsamlı bir barış anlaşması ile sağlanacağını, tekrar vurgulamak isterim. Bu konuda iki ülkenin gösterdikleri çabayı ve son dönemde katettikleri ilerlemeyi memnuniyetle karşılıyoruz. Bundan sonra da ‘Tek Millet, İki Devlet’ anlayışıyla daima can Azerbaycan’ın yanında olacağız” şeklinde konuştu.

“Bugün Libya’da siyasi çözüm, birleşme ve seçimlerden konuşulabiliyorsa bu Türkiye sayesindedir”

Akdeniz’deki ve diğer ülkelerdeki faaliyetlere ilişkin konuşan Bakan Güler, “Akdeniz’deki faaliyetlerimize de kararlılıkla devam ediyoruz. Bu çerçevede, asırları aşan kardeşlik ve dostluk bağlarımızın bulunduğu Libya’nın güvenlik, huzur ve istikrarı için de ikili antlaşmalar doğrultusunda Libya ordusuna eğitim ve danışmanlık veriyor; yardımlar sağlıyoruz. Son yıllarda Libya’da üstlendiğimiz inisiyatif ve tesis ettiğimiz Türk-Libya iş birliği sayesinde sahada sükûnet sağlanmış, siyasi sürecin önü açılmıştır. Bugün Libya’da siyasi çözüm, birleşme ve seçimlerden konuşulabiliyorsa bu Türkiye sayesindedir. İnisiyatif üstelendiğimiz coğrafyalardan biri de Aden Körfezi ve Somali’dir. Tarihî bağlarımızın olduğu Somali’de, Somali Silahlı Kuvvetlerinin teşkilat, eğitim-öğretim, askerî altyapı ve lojistik sistemlerinin iyileştirilmesine ilişkin faaliyetlerimizi icra ediyoruz. Yakın zamanda ikili ilişkilerimizin daha da geliştirilmesi için önemli adımlar attık.

Nitekim 8 Şubat tarihinde imzaladığımız ‘Savunma ve Ekonomik İş Birliği Çerçeve Anlaşması ile Somali’nin denizdeki doğal kaynaklarının ekonomiye kazandırılması, yasa dışı balıkçılık ve deniz haydutluğu ile mücadele ve Somali’nin deniz güvenliği kapasitesinin güçlendirilmesine yönelik katkılar sunacağız. Basra Körfezi’nde de Katar ile olan iş birliğimiz kapsamında askerî faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığımız, Katar Silahlı Kuvvetlerinin savunma kabiliyetlerinin geliştirilmesini desteklemek, eğitim ve tatbikat icra etmek, terörizmle mücadele ile uluslararası barışı destekleme harekâtına katkı sağlamak amacıyla faaliyetlerine devam etmektedir. Öte yandan Balkanlar’da güvenlik ve istikrara katkı sunduğumuz ülkelerden biri de dost ve kardeş Bosna-Hersek’tir. Avrupa Birliği Barış Gücü Misyonu EUFOR’un Barışı Destekleme ve Koruma Görevimizi, bu misyona en çok destek veren ülkelerden biri olarak başarıyla sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Karadeniz’de Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle hassasiyetin devam ettiğinin altını çizen Bakan Güler, “Ukrayna’daki savaşın sonlandırılması için Türkiye olarak en başından itibaren ortaya koyduğumuz çok yönlü çabalarımızı, aynı kararlılıkla sürdürüyoruz. Mevcut durumda, barışı sağlamanın kolay olmayacağının farkındayız. Ancak, bu süreçte ülkemizin çıkarlarını korumak ve muhtemel tehlikelerden uzak durmak için gerekli tedbirleri alıyoruz. Bu doğrultuda Karadeniz’de gerginliği azaltan ve dengeyi tesis eden Montrö Boğazlar Sözleşmesi’ni dikkatle, sorumlu, tarafsız ve tavizsiz bir biçimde uyguladık, uyguluyoruz. Aynı şekilde NATO Müttefiklerimiz; Bulgaristan ve Romanya ile birlikte tesis ettiğimiz Karadeniz Mayın Karşı Tedbir Görev Grubu ile de Karadeniz’deki güvenliğe katkılar sağlıyoruz” ifadelerine yer verdi.

İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını hatırlatan Bakan Güler açıklamasına şöyle devam etti:

“Malumunuz olduğu üzere İsrail, bir yılı aşkın süredir barbarlık seviyesine varan saldırılarını sürdürmekte, masum Filistinlilere devlet terörü uygulamaktadır. İsrail’in bu saldırganlığı ve uluslararası hukuku hiçe sayan tutumu, tüm bölgeyi büyük bir tehlikenin içine sürüklemektedir. Türkiye, ilk andan itibaren İsrail’in, saldırılarının derhal durdurulması ve bölge geneline yayılmaması için uluslararası toplumu sorumluluk almaya davet etmiştir. Yapılan çağrılara kulak tıkayan İsrail’in saldırılarını şimdi de Lübnan’a yöneltmesi ve İran ile yaşadığı gerginlik, bu krizin tüm bölgeye yayılması endişemizi haklı çıkarmıştır. Türkiye olarak bölgedeki gelişmeler çerçevesinde savunma ve güvenlik politikalarımızı çok yönlü bir şekilde tespit edip uyguluyor ve icap eden tedbirleri alıyoruz. Öte yandan bu kaotik ortamdan istifadeyle Suriye harekât alanındaki düzensiz göç hareketlerine, Suriye’de ve Irak’ta demografiyi değiştirmeye, yapay ve uydu oluşumlar inşa etmeye yönelik hiçbir teşebbüse izin vermeyeceğimizin de bilinmesini isterim. Ayrıca Gazze’ye ve Lübnan’a insani yardımlarımızı da ulaştırmaktayız” diye konuştu.

Bakan Güler ayrıca Lübnan’daki Türk vatandaşlarının tahliyesinin de güvenli bir şekilde gerçekleştirildiğini hatırlattı. “FETÖ ile iltisaklı 23 bin 879 şahıs Silahlı Kuvvetlerimizden ihraç edilmiştir”FETÖ ile mücadelenin kesintisiz bir şekilde devam ettiğini bildiren Bakan Güler, Diğer yandan FETÖ ile kararlı mücadelemiz kapsamında, 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminden itibaren FETÖ ile iltisaklı 23 bin 879 şahıs Silahlı Kuvvetlerimizden ihraç edilmiştir” dedi.

Milli Savunma Bakanlığının 2025 Yılı Bütçe teklifine ilişkin açıklamalarda bulunan Bakan Güler, “Elbette ki bu kritik süreci de sahip olduğumuz imkân ve kabiliyetler, köklü devlet geleneğimiz ve emsalsiz bir özveriyle görev yapan donanımlı personelimizin üstün çabaları ile en güçlü şekilde atlatacağız. Millî birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bu kritik ortamda, ülkemizin ve asil milletimizin güvenliğini sağlamak için ordumuzun da etkin ve güçlü olması elzemdir. Bu çerçevede Bakanlığımıza tahsis edilecek bütçe hayati önemdedir. Dolayısıyla 2025 yılı Bütçe teklifimiz ile Bakanlığımıza ayrılacak kaynakların her türlü tasarruf tedbirleri gözetilerek en verimli şekilde kullanılması hedeflenmiştir. Bu anlayışla hazırlanan Bakanlığımızın 623 milyar 899 milyon 190 bin TL tutarındaki 2025 Yılı Bütçe Teklifi ile 2023 Yılı Kesin Hesabı takdirlerinize sunulmuştur” şeklinde konuştu.

Doğukan Gürel - Oğuzhan Halil Özbek - Gazi Taş - İbrahim Berat Yılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bursa Bursa’da geniş çaplı asayiş uygulaması Bursa’da polis ekiplerince gerçekleştirilen asayiş ve kumar uygulamalarında 1 aranan şahıs yakalanırken, kumar oynatılan iş yerine adli işlem yapıldı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan sabit asayiş uygulamasında 182 araç kontrol edilirken, 254 şahsın sorgulaması yapıldı. Uygulamada 1 aranan şahıs yakalandı. Osmangazi ilçesi Emek bölgesinde 5 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında ise 78 araç kontrol edilirken, 214 şahıs sorgulandı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde yapılan kumar uygulamasında 10 iş yeri denetlendi. Denetimlerde 1 iş yerinde kumar oynandığı tespit edilerek iş yeri sorumlusu hakkında "Kumar Oynamak İçin Yer ve İmkan Sağlamak" suçundan adli işlem yapıldı. Kumar oynayan şahıslara idari yaptırım uygulandı. Ayrıca 1 iş yerinde 4207 Sayılı Kanuna muhalefet, 2 iş yerinin ruhsatsız olduğu tespit edildi. Ruhsatsız iş yerlerinden biri zabıta ekiplerince mühürlendi. Uygulamada 225 şahsın UYAP sorgulaması yapıldı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi ilçesinde yapılan umuma açık iş yeri uygulamasında ise 149 şahsın sorgulaması yapılırken, denetlenen 5 iş yerinden 2’sinde çalışan toplam 3 şahsın SGK kaydının olmadığı tespit edildi. Polis ekiplerinin kent genelindeki asayiş uygulamalarının kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.