EKONOMİ - 23 Şubat 2024 Cuma 13:37

Bakan Işıkhan: "25 ülke ve 33 konfederasyonu etrafında buluşturan Uluslararası Emek Örgütü’nü çok değerli buluyorum"

A
A
A
Bakan Işıkhan: "25 ülke ve 33 konfederasyonu etrafında buluşturan Uluslararası Emek Örgütü’nü çok değerli buluyorum"

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Uluslararası Emek Örgütü’nün 1’inci Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, örgütün varlığını çok değerli bulduğunu belirterek, “Önümüzdeki süreçte de birlikte çok faydalı işlere imza atacağımıza inanıyorum. Siz değerli paydaşlarımızın desteği ile Bakanlığımızın sağlayacağı imkânlar bir araya geldiğinde önümüzde aşılamayacak engel kalmayacaktır” dedi.


Memur-Sen’in çağrısıyla 25 ülkeden 33 konfederasyonun katılımıyla kurulan Uluslararası Emek Örgütü’nün 1’inci Olağan Genel Kurulu Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Memur-Sen Konfederasyonu’nun ev sahipliğinde düzenlenen program, Diyanet-Sen Hatay Şube Başkanı Rıza Ateş’in Kur’an-ı Kerim tilavetinden sonra divan kurulu üyelerinin seçilmesiyle devam etti.


Burada bir açılış konuşması gerçekleştiren Bakan Işıkhan, çalışma hayatının sürdürülebilirliği için hayati öneme sahip olan sendikacılık hayatında önemli bir dönüm noktası olarak ifade ettiği Uluslararası Emek Konfederasyonu’nun 1’inci Olağan Genel Kurulu için toplandıklarını belirtti.


Emeği, alın terini, çalışmayı, katma değer üretmeyi sınır ötesine taşıyan bu kuruluşun sadece çalışma hayatı adına değil aynı zamanda uluslararası hak, adalet ve emek mücadelesi bakımından insanlık adına da çok kıymetli bulduğunu sözlerine ekleyen Işıkhan, “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki hükümetlerimiz 21 yıllık hizmet döneminde ülkemizin kronik hale gelmiş yapısal sorunlarını risk alarak, tüm imkanlarını seferber ederek çözüme kavuşturmak için büyük bir çaba sarf etmiştir. Çözmek için adım attığı hiçbir yoldan da geri dönmemiştir. Bunun bir sonucu olarak, özellikle bölgemizde yaşanan terör, göç, iç savaşlar ve dünyada yaşanan ekonomik krizlere, salgına ve afetlere rağmen değer üretmeye, gelişmeye, istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettik” ifadelerini kullandı.



“İstişare anlayışını en iyi şekilde yansıtan Bakanlığız”


Bakan Işıkhan, son dönemde çalışma hayatında karşılaşılan birçok sorunu sendikal hareketle birlikte çözdüklerini söyleyerek, “Sadece son bir yıl içerisinde ülkemiz çalışma hayatı adına attığımız adımlar dahi bu gelişim hızını göstermek için yeterlidir. Bu başarıda kuşkusuz işçi, işveren ve kamu iş birliğinin payı büyüktür. Bu yolda, özellikle de çalışma hayatı anlamında en büyük paydaşlarımız, en önemli yol arkadaşlarımız sivil toplum kuruluşlarımız ve sendikalarımız olmuştur. Bugün gerçekleştirdiğimiz birçok düzenleme sizlerin desteği ve gayreti sayesinde bu seviyeye ulaştı. Hepiniz yapılanların, hayata geçirilenlerin en yakın şahidisiniz. Bakanlık olarak sosyal diyaloğu, paydaşlarımızla olan işbirliğini geliştirmeyi önemsiyoruz. İstişare kültürüne en çok ihtiyaç duyan ve bu anlayışı çalışma alanına en iyi şekilde yansıtmaya çalışan bir Bakanlığız” diye konuştu.



“Sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engelleri kaldırdık”


Işıkhan, Uluslararası Emek Örgütü’nün kurulmasında sosyal diyalog anlayışının önemine vurgu yaparak, “Sivil toplum kuruluşlarımız, ortak bilinci sürdürmenin ve katılımcı bir yönetim anlayışını gerçekleştirmenin en önemli araçlarından biridir. Geçmişte, sendikacılık, işçi-memur ve işveren ilişkilerini düzenleyen ve adil temsilini sağlayan sosyal diyalog mekanizmalarımız, hak ettiği değeri ve gerekli ilgiyi görememiş, ihmal edilmişti. Ancak son 21 yılda her alanda olduğu gibi sosyal diyalog konusunda da ciddi ilerlemeler kaydettik. Sendikal örgütlenmenin önündeki bütün engelleri kaldırdık” açıklamasında bulundu.



“21 yılda memurlarımızın sendikal haklarının iyileştirilmesine yönelik çok önemli adımlar attık”


Bakan Işıkhan, Türkiye olarak kamu çalışanlarına sendika kurma hakkının, 1995 yılında Anayasa değişikliği ile tanındığını ve bu hakkın kullanımını düzenleyen yasanın ise 2001 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatarak, “Bu tarihten itibaren AK Parti iktidarlarımız döneminde kamu görevlileri sendikacılığında sendikalaşma oranı sürekli artan bir seyir izledi. Hükümet olarak elbette en büyük temennimiz, bu oranların çok daha yüksek seviyelere çıkması ve tüm kamu çalışanlarımızın sendikalaşması yönündedir. 21 yılda; toplu sözleşmeler dâhil memurlarımızın sendikal haklarının, çalışma şartlarının iyileştirilmesine yönelik çok önemli adımlar attık. Bunlardan en önemlisi şüphesiz kamu görevlilerinin mali ve sosyal hakları için toplu sözleşme imkânı sunan 2010 Anayasa referandumudur. Biliyorsunuz yakın bir zamanda da 7. Dönem Toplu Sözleşme’mizi imzaladık. Bu süreci de yine memur sendikalarımızın katkılarıyla başarıyla gerçekleştirdik” ifadelerini kullandı.


Işıkhan, en önemli sosyal paydaşları olarak belirttiği sendikaların her zaman demokrasinin ve çalışma hayatının güvencesi olduklarını belirterek, toplumun tüm kesimlerini doğrudan ya da dolaylı şekilde ilgilendiren; çalışma hayatı, sosyal güvenlik, örgütlenme ve toplu sözleşme gibi birçok konuda öncü rol üstlendiklerini sözlerine ekledi.



“Önümüzdeki süreçte de birlikte çok faydalı işlere imza atacağımıza inanıyorum”


Toplam 25 ülke ve 33 konfederasyonu etrafında buluşturan alın teri, emek ve hak kavramlarını, insanlığın geleceği adına çok önemli ve kıymetli bulduğunu da vurgulayan Işıkhan, “Önümüzdeki süreçte de birlikte çok faydalı işlere imza atacağımıza inanıyorum. Siz değerli paydaşlarımızın desteği ile Bakanlığımızın sağlayacağı imkânlar bir araya geldiğinde önümüzde aşılamayacak engel kalmayacaktır. Emek dünyamız adına çok değerli olan bu önemli girişimi himaye eden başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere, kuruluşuna öncülük eden Memur-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın Beyefendiye, Memur-Sen ailesine ve katkı sağlayan tüm sendika temsilcilerimize şükranlarımı sunuyorum” diye konuştu.


Programa Bakan Işıkhan’ın yanı sıra Memur-Sen Konfederasyonu Genel Başkanı Ali Yalçın ve 25 ülkeden gelen 33 konfederasyonun temsilcileri katıldı.



Bakan Işıkhan: "25 ülke ve 33 konfederasyonu etrafında buluşturan Uluslararası Emek Örgütü’nü çok değerli buluyorum"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.