EKONOMİ - 12 Aralık 2025 Cuma 12:52

Bakan Şimşek: "Enerji fiyatları ve ihracat cari dengeyi destekleyecek"

A
A
A
Bakan Şimşek: "Enerji fiyatları ve ihracat cari dengeyi destekleyecek"

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, "Enerji fiyatlarındaki olumlu görünüm ve ihracat performansımızın cari dengeyi desteklemesi bekleniyor" dedi.


Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, sosyal medya hesabından ekim ayı cari denge verilerini değerlendirdi. Bakan Şimşek, ekonomi yönetiminde elde kazanımları kalıcı hale getirmek için yapısal reformları kararlılıkla uygulamaya devam edeceklerini belirterek, şu ifadelere yer verdi:


"Ekim ayında cari denge 0,5 milyar dolar fazla verdi. Yıllık cari açık 22 milyar dolar ile sürdürülebilir seviyelerde kalmaya devam etti. Altın hariç cari açık program döneminde belirgin şekilde iyileşti. Tasarruf tercihlerinde önemli yeri olan ve son dönemde fiyatı yükselen altın, artan dış ticaret açığında etkili oldu. Ekim ayında altın hariç cari denge 3,2 milyar dolar fazla verirken yıllık açık 2,6 milyar dolar gerçekleşti. Enerji fiyatlarındaki olumlu görünüm ve ihracat performansımızın cari dengeyi desteklemesi beklenirken elde ettiğimiz kazanımları kalıcı hale getirmek için yapısal reformları kararlılıkla uygulamaya devam edeceğiz."



Bakan Şimşek: "Enerji fiyatları ve ihracat cari dengeyi destekleyecek"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Basın kartı bulunmayan veya kurumsal bir kimlik altında akredite edilmemiş şahısların basın faaliyeti adı altında yürüttükleri çalışmaların engellenmeli" Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) bütçesinde konuşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, "Basın kartı bulunmayan veya kurumsal bir kimlik altında akredite edilmemiş şahısların basın faaliyeti adı altında yürüttükleri çalışmaların engellenmesinin yanında, söz konusu faaliyetler sırasında ve sonrasında yaşanan toplumsal kutuplaşmayı körükleyici yansımaların önüne geçilmesi gerekmektedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, MHP grubu adına RTÜK bütçesi görüşmelerinde konuştu. Özdemir, "Özel radyo ve televizyon yayınlarını düzenleyen Mülga 3984 Sayılı Radyo ve televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanunun 1994 yılında yürürlüğe girmesiyle kurulan Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun asli görevi radyo ve televizyon faaliyetlerini düzenlemek ve denetlemektir. Ülkemizde yayın yapacak kuruluşların lisans ve yayın izni de yine Radyo ve Televizyon Üst Kurulu tarafından verilmektedir. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üstlenmiş olduğu düzenleme ve denetleme görevlerini başarılı şekilde yerine getirirken yayıncılık adı altında yürütülen bazı faaliyetler kamuoyu vicdanını yaralayan sonuçlar doğurmaktadır. Toplumsal gerginliklere sebep olan, milli ve manevi değerlerimize zarar veren, ahlaki ölçüsü bulunmayan ve hiçbir etik kuralıyla uzlaşmayan bu girişimlerin engellenmesine yönelik yasal düzenlemelerin yapılması artık zorunluluk haline gelmiştir. Son dönemde özellikle bazı sosyal medya platformlarında haber alma, haber yapma ve haber yayma prensiplerine uymayan, basın ilkeleriyle örtüşmeyen, bu kapsamda mesleki yeterlilik ve vasfı bulunmayan şahısların haber içerikleri oluşturmak, sokak röportajları yapmak, sözde anket yapmak, yanıltıcı ve yanlış bilgiyi yaymak gibi faaliyetler yürüttüğü görülmektedir. Özellikle sokak röportajı olarak adlandırılan, gerçekte ise mizansen bir kurguyla kasıtlı olarak seçilen şahıslara yöneltilen soru ve cevaplarla algı oluşturma çabası yürütüldüğü, vatandaşlar arasında gerginlik oluşturduğu ve hatta bu gerginliklerin zaman zaman fiziki kavgalara dönüştüğü gözlemlenmektedir. Bu kapsamda, basın kartı bulunmayan veya kurumsal bir kimlik altında akredite edilmemiş şahısların basın faaliyeti adı altında yürüttükleri çalışmaların engellenmesinin yanında, söz konusu faaliyetler sırasında ve sonrasında yaşanan toplumsal kutuplaşmayı körükleyici yansımaların önüne geçilmesi gerekmektedir" dedi. Özdemir, "Yurt dışı kaynaklı platformlara yapılan yoğun reklam yatırımları Türk medyasının ve yerli dijital girişimlerin gelişimini sekteye uğratırken, söz konusu platformların reklam politikalarının şeffaf olmaması ve hâlihazırda yerli platformlara kıyasla daha avantajlı bir konumda bulunmaları, rekabet ortamını ciddi şekilde zedelemektedir. Diğer yandan reklamcılık faaliyetlerinin bu mecralar üzerinden yoğun şekilde yürütülmesi de reklam harcamalarının önemli bir bölümünün ülke dışına çıkmasına sebep olmaktadır. Bu durum ülkemiz açısından hem ekonomik anlamda kaynak kaybına hem de stratejik olarak dijital iletişimde dışa bağımlılığa zemin oluşturmaktadır. Ayrıca dezenformasyonlara ve provokasyonlara alan açmaktadır. Bununla beraber söz konusu platformlar, Türkiye’de yürütülen adli süreçlerle alakalı gerekli görüldüğünde bilgi paylaşımında bulunmak hususunda samimi bir yaklaşım göstermemektedir. Çoğu zaman küresel olarak tanımlanan bu şirketlerin iç hukuku, Türkiye Cumhuriyeti anayasasının üzerinde görülmekte, ortaya çarpık ve kabulü mümkün olmayan neticeler çıkmaktadır. Yine benzer şekilde milletimizin milli ve manevi değerleriyle ilgili olarak olumlu paylaşımlarda bulunan sayfalara da kısıtlamalar getirilmesi, hesapların askıya alınması gibi uygulamalar bu platformların güvenilirliğini sorgulanır hale getirmektedir. Dolayısıyla rekabet anlamında Türk dijital medyasından mevcut şartlar altında daha avantajlı bir konumda bulunan yurt dışı merkezli platformların reklam kaynaklı elde ettikleri gelirlerin gerekli yasal düzenlemeler yapılarak ivedilikle kısıtlandırılması gerekmektedir. Böylelikle Türk medyası ve Türk dijital mecra kaynakları korunurken, sağlanan destekler de artacaktır. Yerli girişimlerin artmasıyla beraber ekonomik anlamda reklamcılık faaliyetlerine ayrılan kaynakların önemli bir miktarı yine yurt içerisinde kalacaktır. Kamu kurumlarının ve özel sektör kuruluşlarının yurt dışı merkezli sosyal medya platformlarına yönelen reklam harcamalarının belli bir oranla sınırlandırılması, böylelikle hem yerli medya kuruluşları ile dijital platformların desteklenmesi, hem de adil ve dengeli bir rekabet ortamının tesis edilmesi hedeflenmelidir. Şimdiden tedbir alınmazsa televizyon, radyo ve diğer yayıncı kuruluşlarımızın yaşadığı gelir kaybı aradan geçen her gün daha fazla artacaktır. Bu vesile ile sözlerime son verirken bütçemize Milliyetçi Hareket Partisi olarak olumlu yönde oy vereceğimizi belirtiyor, gazi meclisimizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum" diye konuştu.
Malatya Prof. Dr. Sezai Yılmaz’a TGC Sedat Simavi ödülü Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Sedat Simavi Ödülleri Töreni’nde 9 dalda 18 ödül verildi. Çapraz nakillerin baş mimarı olan İnönü Üniversitesi Karaciğer Nakil Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz da "Çoklu Verici Değişimlerinin Boyut Uyumsuzluğunda Artan Rolü: İlk İki 5’li ve İlk 6’lı Çapraz Karaciğer Nakilleri" başlıklı çalışmasıyla Sağlık Bilimleri alanında ödüle değer görüldü. Ödül takdimi sonrası bir konuşma yapan Yılmaz, "Ülkemizin bu saygın ödülünün tarafıma verilmesini kararlaştıran sayın jüri üyelerine, TGC Başkanı ve yönetim kuruluna şükranlarımı sunuyorum" dedi. Çapraz nakillerde İnönü Üniversitesinin öncü rol oynadığını söyleyen Yılmaz, "Organ bağışı ülkemizin en önemli sorunlarından biridir. Gelişmiş ülkelerdeki organ bağış oranlarının beşte birine sahibiz. Organ bekleyen hastalar için çözüm canlı vericilerle aşılmaktadır. Canlı vericisi olan hastaların da ancak 1/3’ü uyumlu vericilere sahiptir. İşte çapraz karaciğer nakli ile biz uyumsuz canlı donörü olan hastalara organ nakli şansı sunuyoruz. 2’li çaprazların yerine çoklu çaprazlarla daha fazla hastaya ümit olabiliyoruz. 4’lü, 5’li, 6’lı ve 7’li çaprazlar dünyada sadece Malatya İnönü Üniversitesi’nde yapılabiliyor. Tüm dünyada yapılan çapraz karaciğer nakillerinden daha fazlası Malatya’da gerçekleştirildi. Kısacası, İnönü Üniversitesi çapraz karaciğer nakillerinde küresel öncüdür" ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Sezai Yılmaz’a ödülü TGC Başkanı Vahap Munyar ile Sağlık Bilimleri Seçici Kurul Üyesi Prof. Dr. Berrak Çağlayan Yeğen tarafından takdim edildi. Ödül töreninde Yılmaz’ı yalnız bırakmayan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ı tebrik ederek, "Bu yıl 49’uncusu düzenlenen Sedat Simavi Ödülleri kapsamında, Üniversitemiz Karaciğer Nakli Enstitüsü Müdürümüz Prof. Dr. Sezai Yılmaz’ın "Çoklu Verici Değişimlerinin Boyut Uyumsuzluğunda Artan Rolü: İlk İki 5’li ve İlk 6’lı Çapraz Karaciğer Nakilleri" başlıklı kıymetli çalışmasıyla Sağlık Bilimleri Ödülü’ne layık görülmesi hepimizi gururlandırdı. Bu vesileyle, Prof. Dr. Sezai Yılmaz Hocamız başta olmak üzere gazetecilikten radyo-televizyona, edebiyattan fen ve sosyal bilimlere, karikatürden spora kadar farklı alanlarda ödül almaya hak kazanan tüm değerli isimleri içtenlikle tebrik ediyorum. Ülkemizin bilim, sağlık, kültür, sanat ve düşünce dünyasına yaptıkları kıymetli katkılar için her birine teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum" diye konuştu.
Trabzon Ertuğrul Doğan: "Fatih Tekke isterse Muçi’yi alırız" Trabzonspor Kulüp Başkanı Ertuğrul Doğan, sezon sonu Teknik Direktör Fatih Tekke’nin istemesi halinde Arnavut oyuncu Ernest Muçi’nin bonservisini alabileceklerini söyledi. Doğan, sakatlığı sebebiyle sezonu kapatan Vişça’nın ise sözleşmesinin dondurulacağını açıkladı. Trabzonspor Kulüp Başkanı Ertuğrul Doğan, bazı yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Trabzon’da ilçe ziyaretlerinde bulundu. İlk olarak Şalpazarı Belediye Binası Toplantı Salonu’nda Şalpazarı Halk Eğitim Merkezi Folklor Ekibi’nin hazırladığı gösteriyle karşılanan Doğan’a, vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. 13 Aralık Cumartesi günü gerçekleştirilecek Mali Genel Kurul öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Doğan, Trabzonspor’u rahatlatacak iki önemli projeyi yarın açıklayacaklarını belirterek, "Yarınki genel kurulda iki proje açıklayacağız ve sunumlarını profesyoneller yapacak. Emlak Konut ile anlaşmamız bitti; bunlardan biriyle ilgili sunum yapılacak. Stadyum çevresinde yaşam alanı projesi var, onu da yarın duyuracağız. Bu iki büyük yatırım kiralama yöntemiyle yapılacak ve Trabzonspor’a 60 ila 80 milyon Euro arasında kalıcı gelir sağlayacak. Hedefimiz bu projeleri bir an önce devreye alarak kulübü rahatlatmak" ifadelerini kullandı. "Kadroyu bozmak gibi bir niyetimiz yok" Kadro yapılanmasında Teknik Direktör Fatih Tekke’nin taleplerine göre hareket edeceklerini belirten Doğan, "Fatih hocamız ve ekibi zamanlarının yüzde 90’ını tesislerde geçiriyor. İnanılmaz renk veriyorlar. Bizim çalışma yöntemimiz belli; hoca ne diyorsa, şartlar uygunsa onu yapacağız. Netleştiği anda yönetim kurulu olarak gereğini yerine getireceğiz. 4 oyuncumuza önemli teklifler var. Trabzonspor’un çıkarları neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Kadroyu bozmak gibi bir niyetimiz yok ama çok önemli bir teklif gelirse değerlendiririz. Çok geniş bir oyuncu havuzumuz var, her pozisyon için en az 5 aday masada. Taraftar eskisi gibi düşünmesin; yönetim, başkan ve teknik heyet bir karar veriyorsa mutlaka B planı hazırdır" dedi. "Hocamız isterse sezon sonu Muçi’yi alırız" Bu sezon Beşiktaş’tan kiralık olarak Trabzonspor kadrosuna katılan Ernest Muçi ile ilgili olarak ise Doğan, "Sezon sonunda Fatih Tekke, ’alalım’ derse alırız. Teknik kadro isterse yaparız" ifadelerini kullandı. Sözleşmesi sezon sonunda bitecek olan Edin Vişça için ise Doğan, "Vişça çok önemli ve değerli bir oyuncu. İnsanı olarak ta çok iyi bir insan. Bizim için değerli bir isim. Sezonu kapattığı için kontratını donduracağız. Hocamız kimi isterse, o doğrultuda hareket edeceğiz. Rapor geldiğinde bakacağız" cümlelerine yer verdi. Trabzonspor Kulüp Başkanı Ertuğrul Doğan’ın, Beşikdüzü, Vakfıkebir, Düzköy ve Yomra ilçelerine de ziyaretlerde bulunacağı öğrenildi.