EĞİTİM - 03 Kasım 2025 Pazartesi 12:41

Bakan Tekin: "45 farklı ülkede 2 bin 785 bursiyerimiz var"

A
A
A

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, "2024 yılı itibariyle 45 farklı ülkede, 121 üniversitede ve 42 kamu kurumunda toplamda 2 bin 785 bursiyerimiz var" dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından, Ankara’da özel bir otelde 2024 YLSY Burs Programı ile yurt dışında lisansüstü öğrenim görmeye hak kazanan bursiyerler için düzenlenen ‘2024 YLSY Bursiyerleri Vizyon ve Farkındalık Eğitimi Programları’ 360 bursiyerin katılımıyla düzenlendi. Bakanlık tarafından yürütülen YLSY programı çerçevesinde gerçekleştirilecek eğitimlerde, bursiyerlerin akademik ve mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, yurtdışı eğitim sürecine daha donanımlı şekilde hazırlanmaları ve Türkiye’ye dönüşlerinde görev alacakları alanlarda farkındalık kazanmaları amaçlanıyor. Program kapsamında çeşitli oturumlar ve sunumlarla bursiyerlere rehberlik edildi. Programda konuşan Bakan Tekin, bursiyerlere Bakan olarak değil akademisyen ve hoca olarak baktığını; onların yaşadığı sorunları çözmek ve yurt dışında bulundukları süre boyunca ülkeye maksimum fayda sağlayacak şekilde yetişmeleri için en iyi imkanları sunma taahhüdünde bulunduğunu belirtti.

"2001 yılı sonrası küresel anlamdaki dönüşümle Türkiye’de alanlar değişti"

YLSY programı kapsamında açıklamalarda bulunan Bakan Tekin, yurt dışında eğitim gören öğrencilere her türlü desteği vermeye devam edeceklerini ve Türkiye’nin geleceğine yönelik adımlar atmayı sürdüreceklerini belirterek, "Bu program kapsamında öğrencilerin burs, okul ödemeleri, sağlık harcamaları, ulaşımları, sınav ücretleri, ihtiyaçlarının nasıl ve nereden karşılanacağı yasal düzenlemeyle bir çerçeveye kavuşturulmuş oluyor. 2001 sonrasında ise hem küresel anlamdaki ekonomik dönüşüm, hem hizmet sektörü ve teknoloji gibi alanların ön plana çıkmasıyla beraber Türkiye’de hem alanlar değişti, hem de bu alanlara ilişkin eğitim almak üzere yurt dışına giden öğrencilerin eğitim alanları ve ülkeler değişmiş oldu. 2013-2024 yılları arasında ise bu programda çok ciddi bir revizyon yapıldı. Bu revizyonda hem yeni alanlar eklendi, hem yeni ülkeler eklendi, hem de bu bursun kullanımıyla ilgili zaman içerisinde ortaya çıkan aksaklıklar giderilmiş oldu. 1929’dan 2002’ye kadar toplam 22 bin bursiyer gönderildi. Bu bursiyerlerin yaklaşık 13 bini AK Parti hükümetleri döneminde gerçekleşti. Ayrıca Cumhurbaşkanımız 5 yılda 5 bin bursiyeri yurt dışına gönderdi" diye konuştu.

"Yurt dışına gönderilen bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 60’ı, 2002’den sonra gönderildi"

AK Parti, iktidara geldikten sonra eğitim alanında büyük yenilikler yaptığını vurgulayan Bakan Tekin, "Yurt dışına gönderilen bursiyerlerimizin yaklaşık yüzde 60’ı, 2002’den sonra gönderildi. Bunun altını özellikle çiziyorum çünkü üniversitede akademik kadrolarla ilgili süreç biraz farklı işliyor. 2024 yılı itibariyle 45 farklı ülkede, 121 üniversite ve 42 kamu kurumunda toplamda 2 bin 785 bursiyerimiz var" şeklinde konuştu. Düzenlenen programa, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Ünal Eryılmaz ve öğrenciler katılım sağladı. YLSY Bursiyerleri Vizyon ve Farkındalık Eğitimleri Programı’nın ilk günü, Öğrenciye Destek ve İletişim Daire Başkanlığı PDR Biriminin düzenlediği tanışma etkinliği ile sona erdi.

Ahmet Mert Fırat - Fırat Demir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bilecik Akciğer kanseri oranının erkeklerde yüzde 89,9, kadınlarda ise yüzde 43 Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzman Doktor Selma Aktaş, tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen akciğer kanseri oranının erkeklerde yüzde 89,9 kadınlarda ise yüzde 43 olduğu söyleyerek, "Bu istatistikler dikkate alındığında, ülkemizde bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğu açılabiliriz" dedi. Dr. Selma Aktaş, akciğerin vücuttaki oksijen ihtiyacını sağlayan, solunum sistemi organı olduğunu söyledi. Her organ gibi akciğer de birçok hücreden oluştuğunu anlatan Dr, Aktaş sözlerine şöyle devam etti; "Bu hücreler, akciğerin normal olarak görevini yapabilmesi için ihtiyaç doğrultusunda bölünerek çoğalırlar. Akciğer kanseri, yapısal olarak normal akciğer dokusundan oluşan hücrelerin ihtiyaç ve kontrol dışı çoğalarak akciğer içinde bir kitle (tümör) oluşturmasıdır. Burada oluşan kitle öncelikle bulunduğu ortamda büyür, daha ileriki aşamalarda ise çevre dokulara veya dolaşım yoluyla uzak organlara yayılarak hasara yol açarlar. Bu yayılmaya metastaz adı verilir. Akciğer kanseri, başlıca iki alt türde görülmektedir. Bunlar, küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK), tüm akciğer kanseri vakalarının yaklaşık yüzde 85’ini oluşturur ve küçük hücreli tiplere göre daha yavaş ilerler. Daha az yaygın olmakla birlikte hızlı seyirli ve agresif bir tümör tipidir. Akciğer çevresindeki dokulara ve dolaşım sistemi yoluyla uzak organlara kısa sürede yayılabilir. Dünya genelinde akciğer kanseri, erkeklerde en sık görülen, kadınlarda ise ikinci sıklıkta izlenen kanser türüdür. Kanser kaynaklı ölümler arasında ise ilk sırada yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Kurumu (IARC) tarafından oluşturulan küresel kanser veri tabanı olan GLOBOCAN 2022 verilerine göre, dünyada bir yıl içerisinde yaklaşık 2,5 milyon yeni akciğer kanseri vakası görülmüş, 1,8 milyon kişi akciğer kanseri nedeniyle yaşamını yitirmiştir." Uzman Dr. Selma Aktaş, açıklamasının devamında, "Tütün dumanı 7 binden fazla kimyasal madde içermekte olup, bunların en az 70’i kansere yol açtığı bilinen maddelerdir. Sadece sigara değil; puro, pipo ve elektronik sigara gibi yeni nesil ürünler de akciğer kanseri riskini artırmaktadır. Tütün ürünlerinin dumanındaki toksik karışımlar, bronş epitelinde DNA hasarına yol açarak tümör gelişimini tetiklemektedir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre, her yıl 1,3 milyon kişi pasif tütün dumanına (pasif içicilik) bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybetmektedir. DSÖ, pasif etkilenimin akciğer kanserine yol açtığını ve maruziyetin "güvenli bir düzeyinin" bulunmadığını vurgulamaktadır. Bu nedenle, dumansız hava sahası uygulamaları ve ev içi maruziyetin azaltılmasına yönelik önlemler, aktif tütün kullanımını azaltmanın yanı sıra toplumun kanser yükünü de azaltmaktadır. En güncel verilere göre ülkemizde her yıl yaklaşık 30 bin kişi akciğer kanseri tanısı almakta, 23 bin vatandaşımız bu hastalık nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Vakaların yalnızca yüzde 17’si erken evrede belirlenirken, yüzde 24,3’ü bölgesel, yüzde 58,6’sı ise uzak organ yayılımı evresinde tanı almaktadır. Tanı alma medyan yaşı 65’tir" dedi. Uzman Doktor Selma Aktaş, son olarak, "Akciğer kanserinin küçükken ve yayılmadan önce, erken bir evrede tespit edilmesi, başarılı bir şekilde tedavi edilme ihtimalini arttırır. Ancak genellikle akciğer kanseri belirtileri, hastalık ileri bir evreye gelene kadar ortaya çıkmaz. Akciğer kanseri bazı belirtiler gösterse bile, enfeksiyon ya da sigaradan kaynaklanan etkiler olarak düşünüldüğü için atlanır ve tanı gecikir. Tütün ve tütün ürünlerinin kullanımına atfedilen akciğer kanseri oranının erkeklerde yüzde 89,9 kadınlarda ise yüzde 43 olduğu belirtilmektedir. Bu istatistikler dikkate alındığında, ülkemizde bir yıl içerisinde ortaya çıkan yaklaşık 25 bin akciğer kanseri vakasının önlenebilir olduğu söylenebilir. Tütün ürünlerini bırakmak, her yaşta ve her dönemde sağlık açısından önemli faydalar sağlar. Sigaranın bırakılmasından 10 yıl sonra akciğer kanseri riski, içmeye devam eden bir bireye kıyasla yaklaşık yüzde 50 oranında azalır. Tütün ürünü kullanan vatandaşlarımız, bu bağımlılıktan kurtulmak için Bakanlığımız tarafından sunulan hizmetlerden faydalanabilirler. ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, Sigara Bırakma Polikliniği, Mobil Sigara Bırakma Polikliniği gibi birimlerde, bilimsel etkinliği kanıtlanmış ilaç tedavilerine ücretsiz erişim sağlanmaktadır. Akciğer kanserinde belirtiler genellikle belirsiz seyretmekte, bu durum geç teşhise yol açmaktadır. Farkındalık, erken tanı ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları ile akciğer kanserinin önlenmesi ve erken evrede belirlenmesi mümkündür" dedi.
Bursa Gürsu tek yürek oldu, binlerce fidanla doldu Bursa’nın Gürsu ilçesinde temmuz ayında küle dönen ormanda yüzlerce kişinin katılımıyla ağaçlandırma seferberliği başlatıldı. Gürsu’da her yıl 11 Kasım’da gerçekleştirilen "Milli Ağaçlandırma Günü" etkinlikleri kapsamında bu yıl "Yeşil Vatan Seferberliği" temasıyla binlerce fidan toprakla buluştu. "Şahidimiz toprak, imzamız fidan, sevdamız Yeşil Vatan" sloganıyla düzenlenecek etkinlikte, Bursa genelinde 12 ilçede 90,7 hektar alanda toplam 96 bin fidan toprakla buluştu. 2025 yılı fidan dikim töreni, Gürsu ilçesi Karahıdır Mahallesi’nde geçtiğimiz temmuz ayında çıkan orman yangınında zarar gören bölgede gerçekleştirildi. 11 Kasım Salı günü saat 11.11’de başlayan törene Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, AK Parti Bursa İl Başkanı Davut Gürkan, Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Orman Bölge Müdürü Erdal Şahan, yangın şehitlerinin aileleri, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Törenin ardından katılımcılarla birlikte yangından etkilenen alana 30 bin fidan dikimi gerçekleştirildi. Bursa’ya yakışan orman kurulacak 26 Temmuz 2025 tarihinde çıkan orman yangınında 953 hektarlık alan zarar görmüştü. Olumsuz hava şartlarına rağmen 29 Temmuz’da kontrol altına alınan yangın 4 Ağustos’ta tamamen söndürülmüştü. Yangının ardından Orman Genel Müdürlüğü ekipleri bölgede hızlı bir çalışma başlatarak hem hasar tespitlerini tamamladı hem de yeniden ağaçlandırma hazırlıklarına başladı. Yanan alanlarda kızılçam, fıstıkçamı, çınar, kestane, defne, ıhlamur, servi, sedir ve mazı fidanlarından oluşan 300 bin yeni fidanla Bursa’ya yakışan yeni bir orman kurulacak. Programda konuşan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve İletişim Teknolojileri Komisyonu Başkanı ve AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Varank, "Biliyorsunuz birçok spekülasyon yapılıyor, bu orman yangınları sonrasında bu araziler nasıl kullanılıyor, farklı amaçlarla mı kullanılıyor diye spekülasyonlar yapılıyor. Kanunen de anayasayla da sabittir ki yanan alanlar, yanan ormanlar sadece orman yapılabilir. İşte onun örneğini de biz bugün burada gösteriyoruz. Bugün burada ağaçlandırmaya başlayacağız, ama yukarıdaki alanlar hazır hale gelince de orada ağaçlandırmamızı yapmış olacağız" ifadelerini kullandı. Gürsu yeniden yeşillenecek Yangın söndürme çalışmalarına gönüllü gelerek, yangınla mücadele sırasında şehit olan vatandaşlara rahmet dileyerek sözlerine başlayan Gürsu Belediye Başkanı Mustafa Işık, "Yangında kendi harçlıklarıyla yangın söndürme çalışmalarına katılan üç şehidimizin ikisinin ailesi de bugün buradalar. Hem Kazım Bayrak hem de Mehmet Şimşek kardeşlerimize Allahtan gani gani rahmet diliyoruz. İnşallah o gün gösterdiğimiz azmi bugün de göstererek arkamdaki simsiyah alanı yemyeşil hale getireceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara Bakan Göktaş: "Sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde titizlikle çalışıyoruz" Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, "Sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde titizlikle çalışıyoruz" dedi. AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi görüşülmeye başlandı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, milletvekillerine bakanlığın bütçesine ilişkin sunum yaptı. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de doğurganlık hızının gerilediğini, aile kurumunun ve demografik yapının güçlendirilmesinin artık toplumsal bir öncelik haline geldiğini dile getiren Göktaş, "Bu bağlamda 2025 yılında kurumsal yapımızı daha da güçlendirdik. Aile Enstitümüz, aile yapısındaki dönüşümü ve toplumsal eğilimleri analiz eden ve politika üreten çalışmalarına bu yıl başladı. Cumhurbaşkanı Yardımcımız başkanlığında, Bakanlığımız koordinesinde yürütülen Nüfus Politikaları Kurulu ile ülkemizin demografik yapısına ilişkin politikaları stratejik bir vizyonla ele alıyoruz. Öte yandan ’aile’yi odağına alması bağlamında bir ilk olan Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Eylem Planımızı kararlılıkla uyguluyoruz. ‘Aile dostu ekosistem’ anlayışıyla aileyi koruyan, değerlerini yaşatan, kuşaklar arası dayanışmayı güçlendiren ve güçlü bir toplumun temelini ailede gören bir vizyonla çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle ilan ettiğimiz 2025 Aile Yılı toplumun tüm kesimlerinde büyük bir teveccühle karşılık buldu. Bakanlık olarak yıl boyunca 14 bin 121 etkinlik ve faaliyet gerçekleştirdik, aileyi ve nüfus yapısını güçlendirmeyi toplumu kapsayan ortak bir hedef haline getirdik. Kamu kurumları, STK’lar, üniversiteler, iş dünyası ve yerel yönetimler ‘Aile Yılı’na özgü çalışmalar yürüttüler. Aile Yılı’nda önemli politikalar hayata geçirdik" ifadelerini kullandı. "Aile danışmanlığı hizmetimizi 81 ilde ücretsiz olarak başlattık" 2013 yılından bu yana yaşanan 280 afet ve acil durumda 6 milyon vatandaşa psikososyal destek hizmeti sunduklarını ifade eden Göktaş, "Bağımlılıkla mücadelede Yeşilay ile birlikte 1,9 milyon kişiye önleyici rehberlik, eğitim ve farkındalık programları düzenledik. 2025 Aile Yılı’yla birlikte danışmanlık hizmetlerinde ihtisaslaşma dönemini ve çevrimiçi danışmanlık uygulamalarımızı başlattık. 1,5 milyon vatandaşımızın kullandığı ‘İlk Öğretmenim Ailem’ mobil uygulamasıyla ebeveynlere çocuk eğitimi, gelişimi ve aile içi iletişim konularında rehberlik ediyoruz. Diğer yandan Aile Eğitim Programı ve ailelerin değişen ihtiyaçlarına göre şekillendirdiğimiz Modüler Aile Eğitim Programı’yla 5,7 milyon kişiye ulaştık. Evlilik Öncesi Eğitim Programı’yla 2013’ten bugüne 2,4 milyon gencimizin bilinçli ve sağlıklı evlilik yapmalarına destek olduk. Ayrıca aile danışmanlığı hizmetimizi 81 ilde ücretsiz olarak başlattık. Tüm bu çalışmalarla sosyal hizmeti sahada daha etkin ve erişilebilir kılmayı hedefliyoruz" dedi. "Sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde titizlikle çalışıyoruz" Çocukların dijital dünyanın sunduğu imkânlardan güvenle yararlanabilmesi için koruyucu çalışmaları kararlılıkla sürdürdüklerini belirten Göktaş, "Sosyal medya çalışma grubumuzla zararlı içerikleri tespit ediyor ve gerekli müdahaleleri anında yapıyoruz. Öte yandan, sosyal medya kullanımına yönelik yaş sınırı düzenlemesi üzerinde de titizlikle çalışıyoruz. Çocuk için Dost Uygulamalar, yani DUY ihbar platformuyla, çocuklar için güvenli bir dijital alan oluşturuyoruz. Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olarak Sayın Cumhurbaşkanımızın da desteğiyle çocukların dijital haklarının korunmasında ulusal ve uluslararası farkındalığa öncülük ediyoruz. Bugün 81 ilimizde 46 bin 996 üyeye ulaşan Çocuk Hakları Komitelerimizle çocuklarımızın hak ve sorumluluklarının bilincinde bireyler olarak yetişmelerini destekliyoruz. Çocuk katılımı konusunda rol model alınan ülke olarak, 26. Çocuk Forumu’nu önümüzdeki hafta ‘Dijital Dünyada Çocuk Hakları’ temasıyla gerçekleştireceğiz. Çocuklarımızın güvenle büyüyebileceği bir gelecek inşa etmeye kararlıyız" şeklinde konuştu. "Yaşlı nüfus oranının ülkemizde 2040 yılında yüzde 16’yı aşacağı öngörülüyor" Küresel eğilime benzer şekilde Türkiye’de de nüfusun giderek yaşlandığını ifade eden Bakan Göktaş, "Yaşlı nüfus oranının ülkemizde 2040 yılında yüzde 16’yı aşacağı öngörülüyor. Bu demografik dönüşüm, yeni politikalar geliştirmemizi zorunlu kılıyor. Sağlıktan sosyal destek mekanizmalarına, emeklilik ve bakım hizmetlerinden şehir planlamasına kadar pek çok alanda yeni ihtiyaçlar ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaçları anlamak üzere 24 bin 697 kişiyle yaptığımız görüşmelerle ’Yaşlılık Saha Araştırması’nı gerçekleştirdik. Ayrıca 81 ilimizde çalıştaylar düzenledik. Elde ettiğimiz bulguları tüm paydaşlarımızın katılımıyla gerçekleştireceğimiz 2. Yaşlılık Şurası’nda ele alacağız. Şuradan çıkacak sonuçlarla birlikte yaşlılarımızın aktif ve üretken bir yaşam sürdürebilmeleri için güçlü bir yol haritası ortaya koyacağız" dedi. "Kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 35,7’ye, kadın istihdam oranını ise yüzde 31,8’e yükselttik" Son 23 yılda hayata geçirilen politikalarla kadınların her alanda daha etkili bir şekilde yer almasının önünü açtıklarını söyleyen Göktaş, "‘Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı’ ile bu kazanımları kalıcı hale getirecek faaliyetler yürütüyoruz. Bu çabalarımızı bir üst seviyeye taşıdığımız, 8 Mart’ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’yle Koordinasyon Kurulları oluşturduk. Bu kurullar ile politikalarımızın yerelde daha etkin uygulanmasını sağlıyor, kurumlar arası iş birliğini artırıyoruz. Diğer yandan kadınların ekonomide öncü bir güç olmalarını, sürdürülebilir kalkınmanın temel koşulu olarak görüyoruz. Yürüttüğümüz çalışmalarla bugün kadınların iş gücüne katılım oranını yüzde 35,7’ye, kadın istihdam oranını ise yüzde 31,8’e yükselttik. Kamu, sivil toplum ve özel sektörle kurduğumuz iş birlikleriyle kadın girişimciliğini ülkenin dört bir yanında daha da görünür kılıyoruz" ifadelerini kullandı. "Alo 183, KADES, elektronik kelepçe uygulaması ile şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarımızı güçlendirdik" Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi merkezde ve yerelde oluşturulan Koordinasyon Kurullarıyla en üst düzeyde sürdürdüklerinin altını çizen Göktaş, "Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıklarımız arasında kurduğumuz veri entegrasyon sistemleri ile şiddetle mücadelede teknoloji altyapısını sağlamlaştırdık. ALO 183, KADES, elektronik kelepçe uygulaması ile şiddet vakalarına müdahale mekanizmalarımızı güçlendirdik. ALO 183 hattımızın 112 Acil Çağrı Merkezi’ne dâhil edilmesi için çalışmalarımızı tamamladık. Böylece mağdura daha hızlı ulaşıyor, etkin izleme ve takip sürecini gerçekleştiriyoruz. Öte yandan 81 ilde faaliyet gösteren ŞÖNİM sayımızı Mersin, İzmir, İstanbul, Antalya ve Ankara’da açtığımız yeni merkezlerle 86’ya çıkardık. Ayrıca 432 Sosyal Hizmet Merkezi’nde Şiddetle Mücadele İrtibat Noktaları kurduk. Bakanlığımıza bağlı 112 kadın konukevi ile şiddet mağduru kadınlara ve çocuklara hizmet vermeye devam ediyoruz" dedi. Bütçe görüşmeleri devam ediyor.