ÇEVRE - 23 Ağustos 2022 Salı 11:18

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum:

A
A
A
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum:

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çevrenin etkin bir şekilde korunmasını sağlamak amacıyla Bakanlıkça yürütülen çalışmalara ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, çevrenin etkin bir şekilde korunmasını sağlamak amacıyla Bakanlıkça yürütülen çalışmalara ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulundu. Bakan Kurum, bu yılın başından bu yana; 41 bin 414 çevre denetimi yaptıklarını, 2 bin 391 tesise yaklaşık 340 milyon TL ceza kestiklerini ve 257 tesisin faaliyetini durdurduklarını belirtiği açıklamasında, “Çevremizi, toprağımızı, havamızı, suyumuzu kirletenlere hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz!” dedi.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, çevrenin etkin bir şekilde korunmasını sağlamak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Bu çerçevede ülke genelinde tesis ve faaliyetlerin çevre mevzuatında belirtilen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini tespit etmek amacıyla denetimler gerçekleştiriliyor.


Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, konuyla ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu. Bakan Kurum, paylaşımında, “Bu yılın başından bu yana; 41 bin 414 çevre denetimi yaptık. 2 bin 391 tesise, yaklaşık 340 milyon TL ceza kestik. 257 tesisin faaliyetini durdurduk. Çevremizi, toprağımızı, havamızı, suyumuzu kirletenlere hiçbir şekilde müsamaha göstermeyeceğiz!” ifadelerini kullandı.



1200’e yakın parametrenin ölçüm ve analizi Çevre Referans Laboratuvarı’nda yapılıyor


Bakanlıktan yapılan açıklamada ise denetimlerde ihtiyaç duyulan her türlü su, atık su, deniz suyu, toprak, atık, arıtma çamuru, atık yağ, izolasyon sıvısı, sediment, baca gazı, kömür, prina ve fuel-oil başta olmak üzere 1200’e yakın parametrenin ölçüm ve analizinin Çevre Referans Laboratuvarı’nda yapıldığı bildirildi. Bu denetimler ve analizler sonucunda, çevre mevzuatında belirtilen usul ve esaslar ile sınırlama ve yasaklamalara aykırı faaliyet gösterdiği tespit edilen kuruluşlara, kanunda öngörülen idari yaptırımların uygulandığı bilgisi paylaşıldı. Ayrıca Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri çerçevesinde gerekli tahkikatın yapılması amacıyla da suç duyurularında bulunulduğu hatırlatıldı.



Çevre denetiminde Cumhuriyet tarihinin en yüksek sayısına ulaşıldı


2021 yılında Türkiye genelinde toplam 57 bin 22 çevre denetimiyle Cumhuriyet tarihinin en yüksek denetim sayısına ulaşıldığı vurgulanan Bakanlık açıklamasında, bu denetimlerde mevzuata aykırı faaliyette bulunduğu tespit edilen 3 bin 936 tesise yaklaşık 350 milyon TL idari para cezası uygulandığı ve 406 tesis hakkında da faaliyet durdurma kararı alındığı belirtildi.


Bakanlık, 2022 yılının ilk 8 ayında da 41 bin 414 çevre denetimi yapıldığını, 2 bin 391 tesise yaklaşık 340 milyon TL idari para cezası uygulandığını ve 257 tesis hakkında faaliyet durdurma kararı alındığını açıkladı.


Denetimlerde “Mobil Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonları” ile “Mobil Su ve Atık Su Laboratuvarları” da kullanılıyor


Açıklamada, Türkiye’nin 81 ilinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlükleri tarafından yapılan denetimlere katkı sağlamak amacıyla Bakanlığın Merkez Denetim Ekipleri, Mobil Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonları ile Mobil Su ve Atık Su Laboratuvarlarının da bölgeye sevk edildiği, böylece denetimlerde daha hızlı sonuç alındığı aktarıldı.



Sürekli İzleme ve Sürekli Denetim Merkezleri de devrede


Bakanlıktan yapılan açıklamada, Sürekli İzleme Merkezi çerçevesinde hava kalitesi, atık su, emisyon ve deniz kirliliği ölçüm sonuçlarının, çevreye ilişkin karar alma süreçlerinde ve çevre denetimlerinin planlanmasında kullanıldığına dikkat çekildi.


Çevre denetimlerinin planlanması ve etkinliğinin artırılabilmesi için işlemlerin gerçek zamanlı olarak dijital ortamda kaydedildiği ve raporlandığı Sürekli Denetim Sistemi’nin devreye alındığı bildirilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:


“Sürekli İzleme Merkezi’nden temin edilen izleme ve ölçüm sonuçları, bölgelerdeki mevcut su ve hava kalitesi, sanayi tesislerinin bacalarındaki emisyon değerleri ile atık su arıtma tesislerinden deşarj edilen atık suların kirlilik değerleri, Sürekli Denetim Merkezinde kontrol edilerek çevre denetim ekiplerinin koordinasyonu sağlanmakta ayrıca ekiplerin yaptığı denetimler anlık olarak takip edilmektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Leroy Sane: "3 puanı almayı başardık, en önemlisi buydu" Galatasaray’ın Alman futbolcusu Leroy Sane, 3-2 kazandıkları Samsunspor maçının ardından yaptığı açıklamada karşılaşmanın ikinci yarısında zorlandıklarını fakat önemli olanın 3 puanı kazanmak olduğunu ifade etti. Trendyol Süper Lig’in 15. haftasında Galatasaray, sahasında karşılaştığı Samsunspor’u 3-2 mağlup etti. Sarı-kırmızılılarda 1 gol ve 1 asistle oynayarak galibiyette önemli katkı sağlayan Alman futbolcu Leroy Sane, maçın ardından basın mensuplarına değerlendirmelerde bulundu. Sane, "Zor bir oyundu. Önemli bir maçtı bizim için. İlk yarıda çok iyi bir oyun sergiledik. İkinci yarıda daha zorlandığımız bir oyun oldu. Hatta kontrolü kaybettik bazı yerlerde. Ama sonunda kazanmasını bildik. 3 puanı almayı başardık, en önemlisi de buydu" diye konuştu. "Takımımız ve hocamızla birbirimize çok iyi alıştık" Takım olarak iyi bir adaptasyonları olduğunu ifade eden 29 yaşındaki futbolcu, "Tabii ki de herkesi tanımak, birbirimize alışmak, nasıl oynayacağımızı görmek biraz zaman alıyor. Herkes için olan bir şey bu. Hem takımımız hem de hocamızla birbirimize çok iyi alıştığımızı düşünüyorum. Abdullah (Kavukcu) ağabeye de çok teşekkür ediyorum. Geldiğimden beri evimde hissetmem için çok yardımcı oldu. Aslında kulüpteki herkes de böyle yapıyor. Önümüzdeki maçlarda daha da iyi olmamız gerektiğini düşünüyorum" açıklamasında bulundu. "Oyunda eli görmedim, bana değil gibi göründü" Son olarak maçın son anlarında Samsunspor’un penaltı beklediği pozisyonla alakalı sorulan soruyu yanıtlayan Leroy Sane, "Oyunumun dışındaki şeylerle ilgili çok yorum yapmak istemiyorum. Takımıma yardımcı olmak istiyorum. Her zaman odaklandığım şey bu. Takım olarak da başarılı olmak ve kazanmak istiyoruz. Oyun içerisindeyken eli görmedim, bana değil gibi göründü. Tekrardan görüntülere bakmam gerekir" diyerek sözlerini tamamladı.
Kayseri Avrupa’da Türk kadın gücü sahaya çıkıyor Avrupa’nın dört bir yanındaki Türk kadınlarından oluşan Türk Diasporası Kadınlar Birliği kuruluyor. Avrupa’nın dört bir yanındaki Türk kadınları ilk kez tek bir güçlü çatı altında birleşiyor. Bu tarihi adımın öncülüğünü, Almanya’da yaşayan iş insanı Jasmin Şahin üstleniyor. Uzun süredir üzerinde çalıştığı projeyi artık resmiyete kavuşturma aşamasına gelen Kurucu Başkan Jasmin Şahin, yönetim kadrosu ve Avrupa’daki etkili Türk kadınlarıyla defalarca toplantılar yaparak hem yakın plan hem orta vadeli hem de uzun vadeli bir yol haritası oluşturduklarını ifade etti. Şahin, kurulacak yapıya üyeliğin, herhangi bir statü şartına bağlı olmadığını vurgulayarak, şu sözleri kaydetti: "Türk Diasporası Kadınlar Birliği; yalnızca işveren kadınların, sadece akademisyenlerin ya da sadece girişimcilerin oluşturduğu bir platform değildir. Bu birlikte 18 yaşını geçmiş her Türk kadını yer alacak. Emekliler, çalışanlar, işçiler, öğrenciler, akademisyenler, ev kadınları, profesörler, girişimciler. Yani Avrupa’daki Türk kadınının tüm renkleri, tüm temsil grupları tek çatı altında birleşecek." Tek hedeflerinin Avrupa’da Türk kadınının sesini güçlü bir şekilde duyurmak olduğunu dile getiren Jasmin Şahin, "Kadın gücünün bu topraklarda hissedilmesi, görünmesi ve etkisinin artması için çalışıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’deki dezavantajlı kadınlara destek olmak, onları güçlendirmek, balık tutmayı öğretmek, iş ve üretim fırsatları yaratmak temel misyonumuz. Üreten kadınların ürünlerini Avrupa pazarına taşıyacak projeleri de hazırladık" ifadelerini kullandı. Hazırlıkları son aşamaya gelen Türk Diasporası Kadınlar Birliği, önümüzdeki hafta resmen kurulmuş olacak. Avrupa’da kadın odaklı en geniş kapsamlı Türk sivil oluşumu olmaya aday bu birlik, daha şimdiden büyük bir heyecan ve umut yaratmış durumda.
Ankara AFAD’dan gönüllülerine sertifika ve kimlik teslim töreni Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Töreni düzenlendi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) tarafından 5 Aralık Dünya Gönüllüler Günü kapsamında akreditasyon sürecini başarıyla tamamlayan ekiplerin ve 81 ilden gelen Destek AFAD Gönüllülerinin katılımıyla AFAD Başkanlığında ‘Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri Kimlik Teslim Töreni’ düzenlendi. Programa, İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Sevim Sayım Madak, AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan ve gönüllüler katıldı. "Gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" Akreditasyon Sertifika ve Destek AFAD Gönüllüleri kimlik kartlarını takdim etmek üzere bir araya geldiklerini belirten AFAD Başkanı Ali Hamza Pehlivan, "4 kavramdan bahsetmek isterim. Aslında belki de bu süreci özetleyen temel kelimeler, temel kavramlar arasında yer alan bu kavramlardan birisi; imece, diğeri gönül kelimesi gönül kavramı ve bu kavramlardan doğmuş olan gönüllü kavramı ve en nihayet akreditasyon kavramı. İmece; bizim kadim kültürümüzde, geleneğimizde yeri olan, insanlarımızın hiçbir karşılık beklemeden birbirlerinin yardımına koştuğu süreçleri ifade eder. Bir insanın, bir ailenin ihtiyacı olduğunda diğer komşuları o mahallede köyde yaşayanlar hiçbir teklif beklemeden bazen haberli bazen habersiz bu vatandaşlarımızın yardımına koşarlar ve belki de günlerce sürecek bir iş, 1 gün içerisinde bitirilir. Bunun hep birlikte mutluluğu yaşanır. Gönül kavramı; diğer insanlarda tek bir kelimeyle karşılığı olmayan, birçok anlamı içinde barındıran bir kelimedir. Kalp, ruh, duygu, arzu, istek gibi birçok anlamlı kelimeyi bünyesinde barındırır. Bu da aslında bizim sahip olduğumuz kültür ve medeniyet değerlerinin doğurduğu bir kelimedir, kavramdır. Bir işe gerçekten içtenlikle ve arzu, istekle ve kalben, ruhen katılım sağlamak, isteklilik göstermek anlamına gelir. Bu kelimeden doğmuş olan gönüllük kavramı hem imeceyle hem gönül kavramıyla bir bütünlük arz edecek şekilde hiçbir karşılık beklemeden insanların birbirinin yardımlarına kavuşmasıdır. Hatta gönüllülük kavramıyla çerçeve daha da genişlemiştir" diye konuştu. "Salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var" 5 Aralık Dünya Gönüllüler günü vesilesiyle tüm gönüllüleri tebrik eden İçişleri Bakan Yardımcısı Münir Karaloğlu, şöyle konuştu: "AFAD bir koordinasyon kurumu. AFAD, afet yönetimiyle ilgili bir işi kendisi yapacak diye bir şey yok. Dünyaya baktığımızda afet yönetiminin büyük çoğunlukla gönüllüler üzerinden yürüdüğünü de görüyoruz zaten. Şu ana kadar akredite ettiğimiz ekip sayısı 16 bini geçti. Benim resmi olarak şu anda AFAD’daki arama kurtarma eleman sayım kaç? Sadece 3 bin 500. Bin 200 daha alacağız. İşte 4 bin 500, 5 bine yaklaşacağız 5 bin bile olmayacağız. Bu bize yeter mi arkadaşlar? Yetmediğini 6 Şubat depreminde Rabbim hepimize öğretti. Bu sayıların yetmediğini, yetmeyeceğini sadece bu hizmeti kamu eliyle, kamu görevlisi eliyle yapamayacağımızı en büyük delili, ispatı 6 Şubat depremleriydi. Az önce sayı verildi. Dendi ki 6 Şubat depremlerinde 32 bin 500 arama kurtarma görevlisi sahada çalıştı. Doğru mu? Doğru. AFAD’ın elinde resmi çalışan kaç tane arama kurtarma elemanı vardı? 2 bin 200-2 bin 500. Gerisi, bir kısmı diğer kamu kuruluşlarından, emniyetin PAK’ı, Milli Eğitim’in arama kurtarma, cezaevlerinin arama kurtarma ekipleri. Diğeri de 14 bini de dünyanın çeşitli ülkelerinden bizim yardımımıza koşan dost ve kardeş ülkelerin gönüllüleri ve sivil toplum kuruluşları. Bizim bir hesabımız var. 6 Şubat depreminde 30 bin bina enkaz oldu. 25 kişidir bizim ekipler. Ekipler 25 kişi 8 saat çalıştı biz dinlenelim sonra 16 saat sonra gelip mesaiye devam ederiz diye bir kavram yok. Orada kesintisiz bir hizmete ihtiyaç var. Yani aynı enkazın başında 3 ayrı ekibe ihtiyacınız var. 75 kişi enkaz başına 30 binle çarparsanız 1 milyon 900 bin küsur arama kurtarmacıya aynı anda bütün enkazlara ulaşıp çalışma yapabilmeniz için ihtiyacınız var. Bu kadar insanı resmi olarak istihdam etme şansınız var mı? Yok. İşte o zaman salondaki bütün gönüllere, bütün gönüllülere ihtiyacımız var." Konuşmaların ardından AFAD gönüllülerine kimlikleri ve sertifikaları teslim edildi.