GENEL - 09 Mayıs 2020 Cumartesi 13:05

Çiftlikten sofraya kadar takip zinciri

A
A
A
Çiftlikten sofraya kadar takip zinciri

Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, “Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli’nin DİTAP’ı hayata geçirmesiyle birlikte artık çiftlikten sofraya kadar bir hizmet zinciri oluşacak.

Türkiye Damızlık Koyun Keçi Yetiştiricileri Merkez Birliği (TÜDKİYEB) Genel Başkanı Nihat Çelik, “Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli’nin DİTAP’ı hayata geçirmesiyle birlikte artık çiftlikten sofraya kadar bir hizmet zinciri oluşacak. Alıcı, satıcı, üretici, tüketici hepsi bu platformda birleşecek, herkes birbirini izleyecek ve takip edebilecek” dedi.


TÜDKİYEB Genel Başkanı Nihat Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın gıdada üretimden tüketime tüm zinciri dijital ortama taşıyacak Dijital Tarım Pazarı’nı (DİTAP) devreye sokmasından büyük memnuniyet duyduklarını ifade ederek projesinin özellikle kırmızı et sektöründe aracıları ortadan kaldıracağını belirtti.


Tarımsal arz ve talebin dijital pazaryeri yaklaşımı ve sözleşmeli tarım uygulaması ile buluşmasını sağlayan DİTAP projesiyle üreticinin, daha fazla gelir elde etmesini, tarım endüstrisinin istediği nitelikte tarımsal ürün bulmasını ve tüketicinin de tarımsal ürünlere daha ucuza ulaşmasını sağlayacağını vurgulayan Çelik, “Tarım ve Orman Bakanımız Bekir Pakdemirli’nin DİTAP’ı hayata geçirmesiyle birlikte artık çiftlikten sofraya kadar bir hizmet zinciri oluşacak. Alıcı, satıcı, üretici, tüketici hepsi bu platformda birleşecek, herkes birbirini izleyecek ve takip edebilecek. Şu anda 45 liraya üreticiden çıkan karkas kuzu eti markete geldiği zaman farklı farklı satılıyor. En alt kademedeki et fiyatı şu anda 60 liranın üzerinde. Bu değişken fiyatlarla et sofralara gidiyor. Yetiştirici bu fiyatı gördüğünde üzülüyor. DİTAP sayesinde herkes sistemi takip edebilecek. DİTAP sayesinde Türkiye kazanacak” açıklamasında bulundu.


“Ramazan paketleri konusunda vicdanlı davranılmasını istiyorum”


Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ile yaptıkları görüşmede Ramazan paketlerine et girmesi için de talepte bulunduklarını ve bu önerilerine Bakan Pakdemirli’nin sıcak baktığını aktaran Çelik, “Bizim milletimiz duyduğuna değil, gördüğüne inanır. Biz Ramazan paketlerinde hep bakliyat dağıtıyoruz. Bunu alışkanlık haline getirmişiz. Bazı insanların evinde buzdolabı yok. Bizim insanımız şükreder. Ramazan paketleri konusunda vicdanlı davranılmasını istiyorum. Bu yardım paketlerinde hayvansal gıdalar da olsun. İnsanları mutlu etmek güzel bir şey” ifadelerini kullandı.


“Gıdada eksiğimiz olacağına ihtimal vermiyorum”


Çin’in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Korona virüsün Türkiye’deki etkilerini değerlendiren Çelik, “Korona virüsten ötürü bütün dünya olumsuz yönde etkilendi. İlgili Bakanlarımızın zamanında aldığı önlem ve tedbirler sayesinde biz bu olaydan en az zararla kurtulacağımızı umut ediyoruz. Bir ülkenin güçlü olması anlamında tarım sanayisinin güçlü olması gerekiyor. Biz hem iklim hem mera hem de toprak yapısıyla tarım sanayisinde güçlü bir ülkeyiz. Ama insanlarımızın tarımdan el çekmesi ya da süreçten olumsuz etkilenerek mahsulünden el çekmesi, bir yıllık emeğinin yok olması demektir. Biz kendi kendimize yeten bir ülkeyiz. Bizim insanımız üretkendir. Yanlış bir politika izlenseydi, yanlış talimatlar verilseydi; mevsimsel bir aylık ekim dönemi atlanılsaydı bir yıllık mahsulümüzden olacaktık. Tarım ve hayvancılıkta kısa vadede yitirdiğimiz kaybımızı uzun vadede elde etmemiz mümkün değildir. Hükümetimizin güven verici tavrı ve kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi sonucunda bizim ciddi bir kaybımız yok. Gıdada da eksiğimizin olacağına ihtimal vermiyorum. Kimse paniklemesin” şeklinde konuştu.


“Kuzu eti yiyin, ömrünüzü yemeyin”


Kuzu etinin her yaştan insan için faydalı olduğuna değinen Çelik, 1939 doğumlu babasından örnek vererek kuzu eti sayesinde babasının hala sağlıklı bir şekilde yaşadığını belirtti. Çelik, “55 yaş üstünden büyük insanlara çağrıda bulunuyorum; kuzu etinden başka et tüketmesinler. Kuzu meralarımızdaki besin değeri yüksek şifalı otlar ile beslenerek bu otları ete çevirirler. Bu nedenle kuzu eti son derece sağlıklı ve şifa kaynağıdır. Kuzu etindeki yağ faydalıdır. Kalp damarları açar, şeker hastalığına şifadır. Gelişme çağındaki çocuklarımız için de çok önemlidir. Dolayısıyla koronayı yenmek için kuzu eti tüketin. Kuzu eti yiyin, ömrünüzü yemeyin” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Hasan Yıldız Lokantacılar Odası Başkanlığına aday Balıkesir Lokantacılar Ve Benzerleri Esnaf Sanatkârlar Odası Başkanı Hasan Yıldız ve Yönetim Kurulu Üyeleri 8 Ocak 2026 yılında düzenlenecek kongre öncesinde ve sektörel konularda basın toplantısı düzenledi. Başkan Yıldız, en büyük sıkıntılarının çırak ve personel bulamamak olduğunu açıkladı. Başkan Yıldız kendisi ve ekibine duyulan güvenden dolayı oda üyelerine teşekkür etti. 4 dönemden bu yana görevde olduklarını ve 5. Dönem için yeniden yola çıktıklarını söyleyen Yıldız dinamik kadro ile adaysız kongreye gideceklerini söyledi. Başkan Yıldız, "Sektör mensuplarının Hizmet Alanıdır. Bu kuruma seçilen Başta Başkanı olmak üzere tüm organları oda üyelerimizin hizmetindedir. Bu herkes tarafından böyle bilinmeli. Esnaf kimdir: 6102 sayılı Türk ticaret kanuna göre tanımı ise İktisadi faaliyeti nakdi sermayeden ziyade bedeni çalışmasına dayanan ve kazancı ancak geçimini sağlayacak düzeyde bulunan işletmelerdir. Başkan Yıldız, "Önceki dönem; Balıkesir Höşmerim Tatlısı Coğrafi işaret tescil Belgesini odamız adına tescilletmiştik. Bu dönem de Balıkesir valimizin destekleriyle GMK proje sunarak coğrafi işaret başvurumuz Resmi coğrafi işaret ve geleneksel ürün adı bülteninde yayınlanmış Balıkesir Etli Çorba Odamızca Tescillenmiştir. Yakın zamanda Valiliğimizin öncülüğünde lansmanı gerçekleşecektir. Sayamadığımız birçok faaliyetimiz önümüzdeki dönemde artarak devam edecektir" dedi. 5362 sayılı esnaf sanatkar meslek kuruluşları kanunu gereği 2026 yılı Ocak, Şubat, Mart ayı sonuna kadar odaların seçimli genel kurullarını yapmak zorunda olduğunu hatırlatan Başkan Yıldız üye sayılarının 850 olduğunu ve bunlardan 2026 genel kurulunda 732 kişinin oy kullanacağinı ve bayan üye sayısının 275 olduğunu belirtti. "Balıkesir halkı rahat olsun" Başkan Yıldız gıda denetim sorusuna yanıt vererek, "Türkiye de büyükşehirlerde veya illerde bazı haberler nedeniyle bizim esnaflarımız sıkıntı yaşıyor. Bize atılan bir nevi iftira gibi. Tüm illerde sanki gıda üreticileri günah keçisi oldu. Balıkesir’de Gıda Tarım ve Orman İl Müdürlüğü denetim yapıyor, biz denetim istiyor ve denetime destek veriyoruz. Balıkesirli vatandaşlarımız gönül rahatlığı ile hizmet satın alınabilirler. Kapımız her zaman denetime açık, Balıkesir güvenli bir şehir, Balıkesir halkı rahat olsun " diye konuştu. 40 yıldır sektör içerisinde olduğunu dile getiren Başkan Yıldız sektörün sorunlarını da ifade ederek "En büyük sıkıntımız çırak ve personel bulamamak. Bunun yanında hükümetimizden KDV düzenlemesi bekliyoruz. Tüm ürünlerimiz yüzde 1 ile giriyor, yüzde 10 ile çıkıyor. Esnaf için bu ciddi yüktür. Eşitlik olsun istiyoruz. Esnaf olarak lokantada su satılırsa yüzde 10, marketten alırsak yüzde 1, çay ocağında ise yüzde 0. Aynı marka aynı gramaj, KDV çıkışları farklı. Aradaki bu farklılık düzeltilmeli. Son yıllarda mahalli idarelerin hizmet sektörüne yönelik cafe, lokanta, aşevi adı altında işletme açtılar. Bu artık frenlemeli. Kentin lokasyonu en kıymetli yerlerinde en iyi konseptlerle büyükşehir belediyesi ve ilçe belediyeleri yeme içme yerleri kuruyor. Esnafın rekabet gücü yok. Bundan sonra yeni açılacak yerler bizim sabrımızı zorlar. Üye sorunlarından bir tanesi de banka POS komisyonlarının fazlalığı. yüzde 3’ün altında neredeyse POS komisyonu yok. 2024 yılında çalışma yaptık, bir esnaf arkadaşımızın 1 yılda posa ödediği işletme kirasından fazla çıktı" dedi. "Fiyatları minimum tutuyoruz" Vatandaş yemeklerinden pahalılığından şikayetçi ancak bizimde personel giderleri, kira, stopaj, SSK, vergi, tazminat ödemeleri ve diğer giderlerimiz var. Bizim işyerlerimizde bir personelin maaşı bir asgari ücretinde üzerinde. KDV oranları da yüksek, KDV oranlarında düşüş olursa bizlerde fiyatlarda gerileme yaparız. Biz mümkün olduğu kadar minimum seviyede tutmaya çalışıyoruz"
İstanbul Elektrikli araç şarj hizmetlerinde kurallar değişiyor Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, Şarj Hizmeti Yönetmeliği’nde kapsamlı değişikliklere hazırlanıyor. Yeni düzenlemelerle hem sektörün gelişimine ivme kazandırılması, hem de tüketici memnuniyetinin artırılması hedefleniyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), elektrikli araç kullanımının hızla arttığı Türkiye’de, şarj altyapısının daha güçlü, daha erişilebilir ve daha kullanıcı dostu hâle getirilmesini hedefliyor. Şarj Hizmeti Yönetmeliği’nde köklü değişiklikler planlandı. Yeni düzenlemelerle hem sektörün gelişimine ivme kazandırılması hem de tüketici memnuniyetinin artırılması hedefleniyor. Hazırlanan taslak çalışmaya göre, şarj hizmeti ücretlerinde, esnek fiyatlandırmaya imkân tanınarak, yığılma önlenecek. Şirketlerin belirli saatlerde ve lokasyonlarda indirim yapabilmesinin önü açılıyor. Böylece rekabetçi bir yapı oluşturulması ve kullanıcıların daha avantajlı koşullara erişebilmesi amaçlanıyor. Diğer yandan mevzuatta şarj noktası tanımına geçilmesiyle birlikte lisanslı şirketlerin belirli bir soket kapasitesine ve coğrafi yaygınlığa sahip olması zorunlu hâle geliyor; mevcut işletmeler için ise bir yıllık uyum süresi öngörülüyor. Ayrıca mobil şarj istasyonlarının lisanslı şirketler tarafından da işletilebilmesine imkan sağlanarak, özellikle yoğun dönemlerde ve acil ihtiyaçlarda erişilebilir bir alternatif sunuluyor. Roaming (ortak ağ) uygulamalarına ilişkin hukuki çerçevenin güçlendirilmesi de düzenlemenin önemli başlıklarından birisini teşkil ediyor. Şirketler arasında yapılan ortak ağ sözleşmeleri EPDK’ya bildirim kapsamında olacak. Gerektiğinde usul ve esaslar EPDK tarafından netleştirilecek. Kullanıcıların ödeme imkânlarını genişleten bir diğer düzenleme ile 1 Temmuz 2026’dan sonra otoyol ve devlet yollarında kurulacak tüm DC şarj istasyonlarında en az 1 adet kredi kartı entegrasyonu mecburi hâle geliyor. Verimlilik ve kaynak kullanımı açısından batarya doluluğu yüzde 85’in üzerine çıkan araçlarda şarj işleminin sonlandırılabilmesi mümkün hâle gelirken, güç yönetimi uygulamalarına kanuni zemin sağlanarak, hem şebeke kapasitesinin verimli kullanılması hem de kullanıcıların doğru bilgilendirilmesi hedefleniyor. Hizmet kalitesini bir üst seviyeye taşımak isteyen EPDK, çağrı merkezi kurulmasını mecburi hale getirecek. İşletme gücünü arttırmak için, arızalı istasyonlara müdahale sürelerini sıkı takip edip kullanıcı desteğini güçlendirmeyi hedefliyor. Şarj hizmetinde kullanılan yazılım sistemleri için ISO 27001 sertifikası şartı getirilirken, istasyonlarda hem şarj ağı işletmecisinin, hem de istasyon işletmecisinin marka kullanımına imkân tanınarak, alanda daha canlı bir rekabet ortamı oluşturulması planlanıyor. EPDK’nın üzerinde çalıştığı düzenlemenin, Türkiye’nin elektrikli araç dönüşümüne güçlü bir katkı sunması, sektöre dinamizm kazandırması ve tüketicilerin daha kaliteli bir hizmete erişmesini sağlaması bekleniyor. Taslak, sektör temsilcilerinin görüşlerinin alınmasının ardından kurul değerlendirmesiyle birlikte yürürlüğe girecek. Elektrikli araç sahipleri, ortak bir takip sistemi sunan akıllı telefon uygulaması ile, güzergahlarındaki aktif şarj cihazlarını görmek istedikleri, ana arterlerdeki yetersizlik ve yoğunluktan, zaman kaybı yaşadıklarını ifade ettiler. Birçok Anadolu şehrinde ilk kurulan şarj istasyonlarının uygulamalarda ve yol güzergahlarındaki levhalarda faal gibi gözükmesine rağmen, devre dışı olduğuna dikkat çeken elektrikli araç sahipleri, bu istasyonların sürekli denetlenmesi, arızalara müdahele sürelerinin takip edilip sınırlandırılması da talep ettiler. Ayrıca yoğunluğun dağıtılması, evden şarjın engellenmemesi için de yıllık 5 bin kilowatlık destek sınırının 4 bin kilowatt indirilmesi uygulamasından vazgeçilmesini hatta 7 bin kilowatta çıkartılmasını talep ettiler.